Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/619 E. 2021/698 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/619 Esas
KARAR NO:2021/698

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2020
KARAR TARİHİ:12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin, havalandırma fanı ve dıştan rotorlu elektrik motorlarının tasarım, üretim ve ürettiği malları da yurt dışında satış süreti ile ticari faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin İstanbul dışına yaptığı satışların karşılığı olan çekler, şirket çalışanları tarafından tahsilat makbuzu karşılığında alınarak şirkete ulaştırılmak amacı ile kargoya verildiğini, çeklerin şirkete ulaşmadan kargoda çalındığını, bu çekler için … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası ile çek zayi davası açıldığını ve çekler hakkında ödeme yasağı kararı alındığını, çalınan çeklerden … Bankası …/… şubesine ait, … … ve Tic. Ltd. Şti. Keşidecili … hesap , … nolu 27.10.2020 keşide tarihli 31.500 TL tutarlı çek için, ödenmesi amacıyla keşide tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğini, muhatap bankanın çek üzerinde ödeme yasağı kararı olması sebebiyle çek hamiline ödeme yapmadığını, hamilin bu durumda yapması gerekenin çek hakkında ödeme yasağı kararı veren … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyaya çeki sunmak olması gerekirken, icra takibi başlatıldığını, takibe konu çek ve daha bir çok çekin kargoda kaybolduğunu, çalındığını, bu çeklerde müvekkilinin cirosu dahi bulunmadığını, çekteki cirantalarla müvekkilinin hiçbir özel ve ticari ilişkisi bulunmadığını, takibe konu çekin arkasına fazla sayıda ciro atılarak iyi niyetli 3. Kişi algısı yaratılmak istendiğini, davalının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini, çekin iktisabında ağır kusurlu olduğundan çekin istirdadını da talep ettiklerini belirterek, öncelikle takibin durdurulmasına, akabinde takibin iptaline, …. İcra Müd. … E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde, icra takibine konu çekin istirdadına, davaya konu takip dosyasına ödeme olursa ödenen bedelin istirdadına, davacı lehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra dosya borcu takip borçlusu … tarafından icra müdürlüğü hesabına ödendiğini hacizlerin fekkine karar verildiğini, ayrıca istirdat davalarında kötü niyet tazminatı yönünden bir düzenleme bulunmadığından davacının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin faktöring şirketi alacağı tevsik eden belgelere binaen faktöring işlemi yaptığını ve dava konusu çeki usulüne uygun olarak ciro yolu ile tevdi aldığını, usulüne uygun faktöring işlemine istinaden çeki tevdi alan iyi niyetli hamil müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin dava konusu çeklere ilişkin faktoring işlemi yaptığı sırada çeke ilişkin herhangi bir menfi kayıt bulunmadığını, müvekkilinin taraf olmadığı çek iptal davasında verilen tedbir kararı müvekkilinin takip hakkını engellemeyeceğini, davacı tarafından sunulan tahsilat makbuzunun geçerliliği olmadığını beyanla haksız ve kötü niyetli davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmistir.
GEREKÇE:
Dava; çek istirdatı talebinden ibaretir.
Davacı vekili davada;…. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Es. Sayılı dosyası, kargo görevlisinin çekin çalındığına dair şikayet dilekçesi, ticari defter ve kayıtlar, müvekkili şirketin çekleri müşterilerinden aldığına dair tahsilat makbuzu, bilirkişi incelemesi, tanık beyanları, yemin, isticvap delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili delil davada;İcra dosyaları, çek asılları, Genel Faktoring Sözleşmesi ve işlem evrakları, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
Mahkememiz tarafından …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelenmiş olup da icra dosyasında davacının borçlu olmadığı ve takip dayanağını oluşturan çekte cirosunun olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından … 7. Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak …/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından …/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP üzerinden Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından İddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların 2020 dönemine ilişkin ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, … 37. İcra Dairesinin …/… E. Sayılı dosyasına konu çekin istirdadı koşullarının oluşup oluşmadığının ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 21.06.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “….Davacı tarafından çekte kaşe ve imzası bulunmadığı halde yasal hamili olduğuna ilişkin çekte cirantası bulunan dava dışı … – … “a ilişkin sunulan kayıtlar uyarınca davacının çeki dava dışı şirketten ticari ilişki kapsamında almıs olduğu ,
Davalı faktöring firmasının faktöring işlemine konu çeki faktoring müşterisinden faturaya dayalı olarak aldığı hususlarının kayıtları ve dayanak sunulanları kapsamında mevcut olduğu, davacının aldığını bildirdiği … -…’tan sonra sırası ile … ,… » ….Nak.ve Dış Tic.Ltd. Şti ,davalı faktoring şirketinin müşterisi … ..Ltd.Şti. “nin cirolarının çek sureti üzerinde mevcut olduğu, davalı Factoring şirketinin Sertok tarafından kendinden önceki ciranta … firmasına tanzim ettiği faturaya dayalı olarak dava konusu çeki aldığı, davalının çeki iktisap ederken ,davacının bildirdiği ,davalının kötü niyetli ve çekin iktisabında ağır kusurlu olduğuna ilişkin ileri sürdüğü hususlarda ,yapılan inceleme ve dosya kapsamına göre nihai takdirinin ve istirdat talebinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talep edilmiştir. Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Bilirkişi tarafından sunulan raporun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle davacı vekilinin ek rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1198 Es. ve 2020/288 K. Sayılı ilamında “…davanın tarafları arasında ticari defterlere göre herhangi bir ticari ilişki bulunmaması, tek başına davalı tarafın çeki kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap etmiş olduğunu kanıtlamaya yeterli değildir. Davalının elinde bulunan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çekleri elinde bulunduran davalıların kötüniyetli veya iktisapta ağır kusurlu olduklarını ispatla yükümlüdür. ……. davalı Faktoring şirketinin dava konusu çeki faktoring mevzuatına uygun olarak iktisap ettiği, davalının çeki iktisapta kötüniyetinin ve ağır kusurunun bulunduğunun ispat edilemediği kanaatine varılmakla, davalı factorin şirketi hakkındaki davanın da reddi gerekmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10538 esas ve 2017/4836 karar sayılı ve 12.06.2017 tarihli ilamında” ….Yerel mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi faktoring şirketinin temlik aldığı çek ile ilgili banka nezdinde araştırma ve inceleme yükümlülüğünden söz edilemez. Somut olay bakımından 6102. sayılı T.T.K.’nun 792. maddesi gereğince davalı … Faktoring A.Ş.’nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, bu davalı hakkındaki davanın reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” yönünde karar verilmiştir.
TTK’nın 790. maddesi “ Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. Aynı Kanun’un 792. maddesi “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı Faktoring Şirketi tarafından dosyaya sunulan dava dışı … ..Ltd.Şti. ile davalı arasında imzalanan faktoring sözlşemesinin ve eklerinin incelenmesinden; davalının davaya konu Faktoring işlemini gerçekleştirirken Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet esasları Hakkındaki yönetmelik şartlarına ve kurallarına uygun hareket ettiği, …. bir mal veya hizmet satışından doğmuş olan davaya konu çeki 6361 sayılı yasanın 9/2 (Yönetmeliğin 22/2 maddesi) kapsamında fatura ile tevsik ederek iktisap etmiş olmakla bu konuda kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Ciro silsilesi ile ilgili olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Faktoring Şirketinin Sorumluluğu; Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinde de belirtildiği üzere ” Faktoring Şirketinin; Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi alması halinde, alınan kambiyo senedinin ciro silsilesinde kuruluşa (Faktoringe) kambiyo senedini ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerektiğinin tespiti gereği olup, davalı Faktoring Şirketinin bu konuda gereken dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir, davaya konu olayda bu durum irdelendiğinde; davaya konu çekte, Faktoring Şirketine çeki ciro ile devreden … ..Ltd.Şti. olup; (yönetmelikte de belirtildiği üzere) devralınan faturada da alacaklı olarak görülen kişidir ve bu kişiden bir önceki ciranta, (….Nak.ve Dış Tic.Ltd. Şti) de faturadaki borçlu olan kişi ile aynı kişi olduğu, görülmektedir ki, davalı faktoring şirketinin bu konuda da (ciro silsilesindeki takibi kontrol hususunda da) kusurlu olduğunun söylenemeyeceği, bir çekin çekin iktisabı ile ilgili olarak; TTK. m. 818 hükmünün yollamasıyla çek için de uygulama alanı bulan TTK. m.687 hükmüne, … (Yine 6102 s.lı TTK. m. 680 hükmüne), göre; Temel ilişkiden kaynaklanan kişisel def ‘ilerin hamile karşı ileri sürülebilmesinin tek istisnası; hamilin çeki iktisap ederken “bile bile borçlunun zararına hareket etmiş” yani kötü niyetli olarak hareket etmiş olması hali belirtilmiş olmakla; ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’ nun 9/3 maddesi “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya öteki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri Faktoring Şirketine karşı ileri süremez. Meğer ki faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” hükümleri kapsamında da: Faktoring Şirketinin davaya konu çeki iktisap ederken “bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğuna dair ” bir duruma dosya muhteviyatında rastlanamamış ve davalının (davaya konu çeki iktisabında) kötü niyetli davrandığı da, davacı tarafından ispatlanamamış olduğunu, bu durumda davalının çekin iktisabında kusurlu olduğunun söylenemeyeceği anlaşılmaktadır.
Somut olayda yukarıdaki açıklamalar ve emsal İstinaf ile Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere davalının çekin iktisabı sırasında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığının davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Başlangıçta peşin alınan 537,95 TL’den harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 59,30-TL red ilam harcının mahsubu ile bakiye 478,65-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …

Hakim …