Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/590 E. 2021/952 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/590 Esas
KARAR NO : 2021/952

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 29.10.2019 tarihinde “bulut Tahsilat” yazılı satış ve kurulumu sözleşmesi imzalandığını, davalı yana hizmet verilmeye başlanarak, davalının 45 hesap için banka entegrasyon talebinde bulunduğunu ve 35 hesabın bulut tahsilat entegrasyonu başarıyla tamamlandığını, yine yapılan anlaşma gereği,sözleşme Ekim 2019 da akdedilmiş ise de davalı yana Ekim 2019, Kasım 2019, ve Aralık 2019’da herhangi bir faturalandırma yapılmadığını, davalı yana sistem kullanımına istinaden ilk faturalandırmanın Ocak 2020 ayı için yapılacağı ve Ödemeye ilişkin tüm bilgilendirmenin mail ortamında yapıldığını, 01.02.2020 tarihinde davalıya fatura gönderildiğini ancak borcunu ödemediğini, programı kullanmaktan vazgeçtiklerini belirttiklerini, bunun üzerine tarafların imzalamış olduğu 29.10.2019 tarihli sözleşmenin 6.maddesine istinaden 01.03.2020 tarih ve … Fatura nolu E-fatura düzenlenerek toplamda 3 aylık sistem kullanımına denk düşen ücretin müvekkili şirkete ödenmesinin talep edildiğini, ilgili faturaların hem müvekkili hem de davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, Fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığını, davalı yanca takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyanla itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini, borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkiline satımı gerçekleştirilen yazılımın ayıplı çıktığını, satım aşamasında vaat edilen nitelikleri taşımayan dava konusu yazılımın eksikliklerinin giderilmesi amacıyla müvekkili şirket yetkililerinin davacı taraf ile iletişime geçmişse de davacı tarafın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili şirket aleyhine haksız icra takibi başlattığını, itirazlarının akabinde işbu davayı ikame ettiklerini, davacı tarafın müvekkili şirket ile akdedilen sözleşmeye aykırı davranmış olup müvekkili şirketin dava konusu ayıplı hizmet nedeniyle doğmuş herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği üzere, dava konusu yazılımda 45 hesap için banka entegrasyonu talebinde bulunmasına karşın 35 banka için entegrasyon işlemleri tamamlandığını, kalan 10 banka hesabı için herhangi bir entegrasyon hizmeti verilmediğini, ancak entegrasyon işlemi tamamlanan 35 banka hesabında da veri akışının eksik ve hatalı gerçekleşmiş olup müvekkilinin söz konusu banka hesaplarındaki veri akışını sağlıklı olarak görüntüleyemediğini, işlemlerin tamamlanması için talepte bulunulmuş ise de bu talebin davacı tarafça görmezden gelindiğini, davacı tarafça yalnızca müvekkili firma aleyhine düzenlenen faturalara istinaden ödeme talebinde bulunulmuşsa da yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere davacının tek taraflı olarak düzenlediği faturanın tek başına alacağın varlığına delil olmayacağını belirterek, davanın reddine, icra takibinin iptaline, davacının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada;Davalı tarafa kesilen faturalar, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyası, cari hesap ekstreleri, taraf ticari defterleri ve kayıtları, taraf E-mailleri, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin vs. her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı vekili davada;Ticari defter ve belgeler, taraflar arasında akdedilen sözleşme, uyuşmazlık konusu dönemlere ait defter tasdik işlemleri hususunda noterden gelen müzekkere, tanık, keşif, bilirkişi incelemesi, yargıtay içtihatları, yemin vs. tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … Ticaret Anonim Şirketi tarafından borçlu … Ticaret Limited Şirketi aleyhine 6.000,00 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için 07.08.2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların 2020 dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı ve davalı arasında Yazılım Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye göre davacının takibe konu faturaları tanzim ettiği, davalı tarafından cevap dilekçesinde sözleşme ile kararlaştırılan işin davacı tarafından sözleşme kararlaştırıldığı şekilde kullanımına müsait olmadığı, 35 banka dışında 10 bankanın da olması geretkiği ve sağlıklı kullanım yapılamadığından bahisle davacının talep ettiği tutarı ödemek istemediğinin anlaşıldığı, taraf kayıtları incelendiğinde davacının talebine konu faturaların davacı ve davalı ticari defterlerinde yer aldığı, davalı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bilgi belge dosyaya sunulmadığı, sözleşmenin tarafların kabulünde olduğu ve davacının yapmış olduğu işin 5.2 maddesi uyarınca bankalar ile entegrasyonun tamamlanması bitirilmesi şartına bağlı olmadığı ve 6.1 maddesi uyarınca davacının 3 aylık bedeli de talep edebileceği anlaşılmış olup, davalı kayıtlarında mevcut davacının aylık 2.000 TL’den 3 aya tekabül eden “… Hizmet Bedeli” toplam 6.000 TL’lik faturaları sebebiyle davalıdan alacaklı kaldığı,
Sonuç olarak dosya, taraf kayıtları ve diğer incelemeler kapsamında davacının alacak dayanağı faturaların davalıda kayıtlı olduğu ve bu sebeple davacının davalıdan 6.000 TL alacaklı olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup yazılım konusunda uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yazılım konusunda uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 10.12.2018 tarih, 2017/511 Es. Ve 2018/643 K. Sayılı ilamında “Dava, faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece getirtilen ve davalı tarafından vergi dairesine bildirilen BA formunda davacı tarafından düzenlenen faturanın düzeltme nedeniyle iptal edildiği bildirilmiştir.Bu durumda davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı defterlerine kaydedildiği,kaydedildikten sonra tek taraflı işlem ile iptal edildiği anlaşılmıştır.Her iki şirketin muhasebecisinin aynı olması bu maddi olgunun gerçekleşmediği sonucunu doğurmaz. Davalı tarafından düzenlenen faturanın ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın alındığına karine teşkil eder.Mal alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir,davalı ancak bu hususu yazılı delillerle ispat edebilir.Mahkemece yanılgılı gerekçe ile ispat yükünün davacıya yükletilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 6.000,00 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı, mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi raporunda davacının alacak dayanağı faturaların davalıda kayıtlı olduğu ve bu sebeple davacının davalıdan 6.000 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği ve Yargıtay 19. HD’nin 10.12.2018 tarih, 2017/511 Es. Ve 2018/643 K. sayılı emsal ilamında da kabul edildiği üzere somut olayda davalı tarafından faturaların ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen hizmetin alındığına karine teşkil edeceği, faturalara konu hizmetin alınmadığının ispat yükünün bu durumda davalıya ait olacağı, davalının bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebileceği ancak davalı tarafından faturalara konu hizmetin ayıplı olduğunun ve gereği gibi yerine getilemediğinin yazılı delillerde ispat edilemediği anlaşılmakla davanın kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşulları ile devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin koşulları ile devamına,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 1.200,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 409,86-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 102,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 307,39-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle,1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 102,47-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 813,00-TL bilirkişi ücreti ile davetiye gideri olmak üzere toplam 977,67-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip
E-imzalı

Hakim
E-imzalı