Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/628 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/586 Esas
KARAR NO:2022/628

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:28/10/2020
KARAR TARİHİ:23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; “….davacı müvekkil şirket, dünyaca ünlü “…” logosu ile yurt içi ve yurt dışı paket ve hızlı kargo taşımacılığı işi ile iştigal etmekte olduğunu, davacı müvekkil şirket ile davalı/borçlu şirket arasında 16.04.2019 tarihli “yurt dışı taşıma ve cari hesap sözleşmesi” akdedildiğini, iş bu sözleşmeye tevfikan davalı/borçlu şirkete ait gönderilerden birisi, … taşıma takip
numarası ile 17.04.2019 tarihinde Umman-Ürdün’e, diğer bir gönderi ise … taşıma takip numarası ile 18.04.2019 tarihinde Fransa’ya taşındığını ve gönderi alıcılarına teslim edildiğini, taşıyıcı müvekkil şirket, ifa ettiği her iki taşıma işi sebebiyle taşıma ücretini 04.07.2019 tarihli … numaralı 5.878,58 TL, tutarlı fatura ile tahakkuk ettiğini, delilleri arasında ibraz olunan 25.04.2019/ 18.05.2020 tarihleri arasını içeren – gösteren cari hesap ekstresinde görüldüğü üzere anılan fatura müvekkil şirket tarafından keşide edildiğini, davalı/borçlu şirket tarafından ticari defter ve kayıtlarına alındığını ve davalı/borçlu şirket anılan taşıma ücreti faturasına mahsuben 11.10.2019 tarihinde 4.402,72-TL, tutarında havale yaparak müvekkil şirket banka hesabına ödeme yaptığını, bakiye 1.475,86-TL’lik kısmını tediye etmediğini, taraflar arasında her hangi bir yazılı mutabakat olmamasına rağmen 25.10.2019 tarihli 1.475,86-TL tutarlı iade faturası keşide edildiğini, müvekkil şirkete gönderildiğini, müvekkil şirket işbu iade faturasını kabul etmediğini, kayıtlarına almadığını, ve keşide ettiğini, 14.11.2019 tarihli aynı tutarlı fatura ile davalı/borçlu şirkete iade ettiğini, davalı/borçlu şirket bakiye 1.475,86-TL tutarındaki taşıma ücreti borcunu tediye etmediğini, 3 (üç) iş günü içinde ödemesi, aksi halde icra takibine girişileceğini içeren 20.12.2019 tarihli bilgilendirme/ihtar yazısı davalı şirkete gönderildiğini, gene ödememesi üzerine, 04.03.2020 tarihinde davalı/borçlu şirket aleyhine, ….İcra Müdürlüğü’nün 18.03.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibine konu edilen fatura tutarına itiraz ettiğini ve icra takibine mevzu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını iddia ederek icra takibine itiraz ettiğini, işbu itiraz üzerine
icra takibi durduğunu, davalı/borçlu şirketin icra takibine vaki itirazı haksız ve usulsüz olup, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinin dayanağı olan 04.07.2019 tarihli 5.878,58-TL tutarlı taşıma ücreti faturasına yönelik olarak yasal (8) günlük süre içinde itirazda bulunmadıklarını, ihtirazı kayıt ileri sürmediklerini, ticari defter ve kayıtlarına aldığını, davalı/borçlu şirketin 11.10.2019 tarihinde 4.402,72-TL tutarında
kısmi ödeme yapması ve sonrasında da 25.10.2019 tarihli 1.475,86-TL tutarlı iade faturası keşide etmesi ile sabit olduğunu, bu itibarla da davalı/borçlu şirketin icra takibine vaki itirazının haksız ve usulsüz olduğunu, esasen davalı/borçlu şirket icra takibine mevzu edilen taşıma ücreti faturasına mahsuben 4.402,72-TL tutarında müvekkil şirket banka hesabına ödeme yaptığını, faturanın konusu taşıma hizmeti verilmemiş ya da davalı şirketin taşıma hizmetine ve taşıma ücretine bir itirazı bulunmuş olsa idi davalı şirketin bu ödemeleri yapmasının söz konusu olmayacağını, bu sebeple davalı şirketin icra takibine vaki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, Yüksek Yargıtay içtihatlarına göre yapılan son kısmi ödeme önceki dönemdeki faturaya konu hizmetin verildiğine ve faturaların davalı şirkete teslimine karine teşkil etmekte olduğunu, bu sebeple de davalı şirketin icra takibine itirazının haksız ve usulsüz olduğunu, davalı şirket itiraz dilekçesi ile icra takibine mevzu edilen taşıma ücreti alacağının zamanaşımına uğradığını iddia etmekte olduğunu, icra takibinin
mevzu edilen taşıma ücreti alacağının dayanağı, uluslararası hava yolu taşıması olduğunu, uluslararası hava yolu taşımaları Montreal Sözleşmesi’ne tabi olduğunu, Montreal Sözleşmesinde taşıma ücreti dahil uluslararası hava yolu taşımaları esnasında vuku bulan kayıp/hasar ve geç taşıma sebebiyle uğranılan zararların tazmini talebi için (2) yıllık zaman aşımı süresi hüküm altına alındığını, 2019 yılı Nisan ayında yapılan iki uluslararası havayolu taşımasına ilişkin taşıma ücreti alacağının tahsili temin bakımına 04.03.2020 tarihinde icra takibine girişilmiş olmakla, TTK ’unda belirtilen bir yıllık zaman aşımı süresi bile dolmamış iken zaman aşımı itirazında/def’inde bulunulmasının hukuki dayanağı olmadığını, davalı şirketin zaman aşımı itirazının reddine karar verilmesini…”talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; huzurda görülen dava konusu icra takip dosyasının yetkisiz yerde açıldığını, icra ve iflas kanunu madde 50 gereğince, HMK yetki maddeleri takip hukukunda kıyasen uygulandığını ve HMK madde 6 gereğince, yetkili mahkeme ve kıyas sebebiyle yetkili icra dairesi davalının/borçlunun yerleşim yeri olduğunu, davalı/borçlu müvekkilin yerleşim yeri İstanbul ili … ilçesi(Ek-1)
olduğunu ve bahse konu icra takibinin İstanbul Anadolu Adliyesi icra müdürlüğünde başlatılması gerekli olduğunu, yetkisiz icra müdürlüğü olan ….icra müdürlüğünde başlatılmış olduğunu, açıklanan sebepler ile yetkisiz yerde başlatılan icra takip dosyasına dayalı işbu itirazın iptali davası da yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki yönünden itirazlarının tekrar ettiğini, yetkisiz mahkemede açılan davanın reddini talep ettiklerini, davacının bildirim yükümlülüğünü ihlal etmiş olduğunu, davacı ile müvekkil şirket işbu dava konusu yükün hava yolu ile taşınması için sözleşme akdetmiş olduklarını, davacı … yükün fiili olarak taşınmasını, müvekkil şirkette buna istinaden ücreti ödemeyi taahhüt etmiş olduğunu, müvekkil şirket 5 Nisan 2018 tarihli e-posta ile dava konusu yük için navlun teklifi aldığını, davacı şirket söz konusu yükün hava yolu ile taşınması için 220 USD navlun ücreti belirttiğini, tarafların söz konusu taşıma bedeli üzerinden anlaşmış olduğunu, davacı şirket yükün Almanya havaalanı tartımı esnasında 126 kg ağırlığında çıktığını bu sebeple navlun bedelinin revize edilerek 1210 USD olduğunu yük teslim edildikten sonra müvekkile bildirildiğini ve bu bedel üzerinden fatura düzenleneceğini beyan etmiş olduğunu, davacı tarafın müvekkil şirket ile arasındaki anlaşmaya aykırı hareket etmiş olduğunu, davacı taşıyıcı haksız ve dayanaksız olarak müvekkil şirkete 25.04.2019 tarihli, … nolu 7.104,53 TL tutarlı (1210 USD) faturayı düzenlemiş olduğunu, (Ek-2) taraflar arasında anlaşılan
taşıma bedeli 220 USD iken davacı yan ek navlun bedeli adı altında hukuka aykırı olmakla beraber fahiş fatura düzenlemiş olduğunu, taraflar fahiş düzenlenen ilgili fatura hakkında anlaşmaya varmaya çalışmış ve … nolu fatura davacı tarafından iptal edildiğini, bu hususun mail yazışmalarıyla sabit olduğunu(Ek-5), taraflar son olarak bedelin 751,91 USD taşıma bedeli üzerinde anlaşmış olduğunu, 6 Mayıs 2019 tarihli mail ile tarafların 751,91 USD bedel üzerinde mutabık olduğunun ortada olduğunu(Ek-3, mail yazışmaları), davacı … söz konusu anlaşma neticesinde müvekkil şirkete 04.07.2019 tarihli, … nolu 5.878,58 TL tutarlı faturayı
düzenlemiş olduğunu, fatura düzenleme tarihi olan 04.07.2019 tarihinde, T.C. Merkez Bankası USD efektif alış kuru 5,58 TL olduğunu 751,91 USD’ye tekabül eden TL karşılığı 4.195,65 TL olduğunu, davacı yan taraflar arasında anlaşılan 751,91 USD’nin karşılığı olan 4.195,65 TL yerine yine fahiş 5.878,58 TL tutarlı fatura düzenleyerek tarafalr arasındaki sözleşmeye aykırı hareket etmiş olduğunu, müvekkil şirket
tarafından fahiş düzenlenen faturaya karşı 10.07.2019 tarihli, … nolu, 1.475,86 TL tutarlı, 04.07.2019 tarihli … numaralı faturanın iadesi açıklamalı faturayı düzenlemiş(Ek-2 de yer alan faturalar) ve davacıya teslim edildiğini, müvekkil şirket davacı ile arasındaki mutabakata dayalı olarak 751,91 USD’nin ödeme günündeki TL karşılığı olan 4.402,72 TL borcunu ödemiş olduğunu, bu hususun davacı tarafından da kabul edilmekte olduğunu, izah edilen sebepler ile müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığını, işbu sebeple huzurda görülen davanın reddini…” talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın; 1.475,86-TL alacağa ilişkin …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, …. İcra Müdürlüğünün… E. icra dosyası, İhtarname, Hesap ekstreleri ve ödeme dekontlarının bankadan müzekkeresinin istenerek dosyaya konulması vs delil bilirkişi incelemesi vs her türlü delile dayanmışlardır.
…. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …Taşımacılık Depolama Ve Dağıtım Limited Şirketi olduğu, 1.475,86-TL alacak için 09/03/2020 tarihinde takibe girişildiği, davalı/ borçluya usulüne uygun tebligatın yapıldığı borçlunun süresi içerisinde borca, ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davalının yetki itirazında bulunulduğu TBK 89 maddesine göre para alacakları için davacının ikametgahınında yetkili olması hususu göz önüne alındığında davanın yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İddia savunma ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde SMMM bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 31/12/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı ve Davalı şirkete ait usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davacı şirket kendi ticari defterinde icra takip tarihi itibariyle (09.03.2020) davalı şirketten 1.475,86 TL alacaklı olduğu,
Davalı şirket kendi ticari defterinde icra takip tarihi itibariyle (09.03.2020) davacı şirket ile cari hesap olarak borç alacak bakiyesinin olmadı, Sayın Mahkemenizce davacı yanın düzenlemiş olduğu 04.07.2019 tarih A-… nolu 5.878,58 TL tutarlı faturayı kabul etmesi halinde davacının davalı yandan 1.475,86 TL alacaklı olduğu, Sayın Mahkemenizce davalı yanın davacı yana düzenlemiş olduğu, 25.10.2019
tarihli 1.475,86 TL tutarlı iade faturası kabul edilmesi halinde davalı şirket davacı şirkete cari hesap olarak borç alacak bakiyesinin olmadığı, 29/03/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Netice ve Sonuç; Gelinen bu aşamada davalının itirazlarının düzenlenen fatura ve fatura içeriği taşıma konusuna olduğu anlaşılmakta olup bu konu uzmanlık alanıma girmediğinden kök rapordaki tespit görüşlerimi değiştirecek her hangi bir husus bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyanın taşıma konusunda uzman bilirkişiye verildiği 13/08/2022 tarihli bilirkişi raporunu özetle; Gerek davalının BA bildirimleri, gerek süresi içinde itiraz etmemesi, gerekse fatura içeriği alacak kalemleri bakımından davacının alacaklanması sebebi olan faturanın davacı lehine alacaklanmayı sağladığı, aradan geçen uzun zaman sonra tek taraflı iade faturası düzenleyerek davalının borcundan kurtulmasının ancak mutabakat ile mümkün olabileceği, bu nedenle davalının ve davacının mukabil iade faturalarının mutabakata dayanmadığı için alacaklanma veya borçlanma sebebi olamayacağı, davacının düzenlediği 5.878,58 TL bedelli bir (1) adet taşıma faturasından kaynaklı alacağından bakiye 1.475,86 TL alacağının kaldığı, girişilen takipte işlemiş faiz talebi yer almadığı, sair taleplerin yüce mahkemenin takdir ve değerlendirmesine tabi olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 09/03/2020 tarihinde davalı borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası 1.475,86-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanların takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğuDavacı ve Davalı şirkete ait usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı şirket kendi ticari defterinde icra takip tarihi itibariyle (09.03.2020) davalı şirketten 1.475,86 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket kendi ticari defterinde icra takip tarihi itibariyle (09.03.2020) davacı şirket ile cari hesap olarak borç alacak bakiyesinin olmadığı, gerek davalının BA bildirimleri, gerek süresi içinde itiraz etmemesi, gerekse fatura içeriği alacak kalemleri bakımından davacının alacaklanması sebebi olan faturanın davacı lehine alacaklanmayı sağladığı, aradan geçen uzun zaman sonra tek taraflı iade faturası düzenleyerek davalının borcundan kurtulmasının ancak mutabakat ile mümkün olabileceği, bu nedenle davalının ve davacının mukabil iade faturalarının mutabakata dayanmadığı için alacaklanma veya borçlanma sebebi olamayacağı, davacının düzenlediği 5.878,58 TL bedelli bir (1) adet taşıma faturasından kaynaklı alacağından bakiye 1.475,86 TL alacağının kaldığı hususun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
Davalının …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 1.475,86-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin 1.475,86-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki talep gibi DEVAMINA,
2-Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 295,17-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 100,81 TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 46,41-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL Vekalet harcı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 111,50-TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 1.828,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1,475,86-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzünde; miktar yönünden kesin olmak üzere karar verildi. 23/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza