Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/585 E. 2021/853 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/585 Esas
KARAR NO:2021/853

DAVA :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/10/2020
KARAR TARİHİ: 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu müşteri numarası …, hesap numarası … olan Ticari Kredi Hesabı ilişkisi olduğunu, davalı borçluya müvekkil bankadan kredi kullandırılmış olduğunu ancak ,kredi sözleşmesine aykırı surette geri ödemelerini yapmadığından 06/11/2017 tarihinde kredi hesabı kat edilerek kredi sözleşmesinde bildirmiş olduğu adresine kat ihtarnamesi gönderildiğini, kat ihtarnamesinde muacceliyet ihtarı da mevcut olduğunu, borçlu süresinde geciken ve birbirini takip eden yapması gereken ödemelerini ihtara uygun süre içeresinde ödememiş ve neticede muacceliyet hükmü gereğince tüm alacak , faiz ve masrafları yönünden temerrüde düştüğünü, davalı borçlu ihtara rağmen ödemede bulunmadığından … . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız takip yapıldığını, takibe itiraz neticesinde arabuluculuk süreci başlatıldığını, ve anlaşma sağlanamadığını, müvekkil banka ile borçlu arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi gereğince davalı borçlu banka’nın defter, mikrofilm, mikrofiş, bilgisayar ve kayıtlarının geçerli ve kesin delil olacağını ve bu hükmün HMK 193. maddesindeki yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul ettiğini, bu itibarla mahkemenizce müvekkil bankanın defter ve kayıtlarında yapılacak inceleme sonucu borçlunun haksız ve mesnetsiz yere itiraz ettiği izahtan vareste bir şekilde ortaya çıkacağını, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazı yerinde olmadığını, müvekkil ve borçlu arasında akdedilen sözleşme gereği İstanbul İcra Daireleri ve mahkemeleri yetkili olduğunu, borçlunun … . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına itirazının iptali ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ikematgah adresi … olduğunu, bu nedenle … mahkemeleri yetkili olduğunu, yetkiye ve göreve itiraz ettiklerini, davanın reddine karar vermek gerektiğini, usule uygun kat edilmiş hesap bulunmadığını, müvekkile 36 ay vadeli kredi kullandırıldığını, bu yönde ödeme planı düzenlenmiş ve fakat akabinde müvekkilden 24 ayda tahsiline gidildiğini, müvekkilin bilgisi ve talimatı dışında ek hesaptan 8 ay boyunca söz konusu krediye ödeme çekildiğini, müvekkilin durumu fark etmesi ve banka yetkilileri ile görüşmesinde düzelttik, düzeltiyoruz şeklinde oyalamalarla aylar geçmiş olduğunu, açılan ek hesap kredi bitmemesine rağmen kapatıldığını, neticeten müvekkil oyalanmış ve mağdur edilmiş olduğunu, müvekkil anapara üzerinde ödemesini yapmış olduğunu, yaşanan problemler düzeltilecek şeklindeki söylem ve oyalamalardan sonra iş bu icra ve dava aşamasına gelindiğini, söz konusu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davanın; Taraflar arasında akdedilen GKS’ye dayanarak kullandırılan 08/01/2018 tarihli ticari krediden kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Anonim Şirketi borçlunun … olduğu, takibin 3.544,37-TL kredi alacağı olduğu, 08/01/2018 tarihli ödeme emrinin borçluya 17/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 23/01/2018 tarihinde süresi içerisinde takibe ve borca ve yetkiye itiraz ettiği görülmüştür.
Bilirkişi … 12/07/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı alacaklı banka … Anonim Şirketi ile davalı asıl borçlu … arasında 21.12.2015 tarihinde usulüne uygun Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan taksitli ticari kredinin belirlenen /öngörülen süre içinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, alacaklı davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğunu, davacı bankanın davalı asıl borçludan olan alacaklarının sarih olduğunu , davalının takibe yaptığı itiraza ilişkin dava dosyasına herhangi banka ödeme dekontu veya başkaca yazılı bir ödeme belgesi sunmadıklarını, …. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı takip dosyasından, 08.01.2018 takip tarihi itibariyle, toplam harca esas alacağının 3.544,37 TL olduğunu, takibin davacı bankanın ödeme emrinde talep ettiği tutar ile devam etmesi gerektiği kanaat ve sonucuna ulaşılmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Anonim Şirketi, borçlunun … olduğu, takibin 3.544,37-TL kredi alacağı olduğu, 08/01/2018 tarihli ödeme emrinin borçluya 17/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 23/01/2018 tarihinde süresi içerisinde takibe ve borca ve yetkiye itiraz ettiği itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 28/10/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzeri davacı ile davalı arasında 21/12/2015 tarihli 100.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalıya bu GKS kapsamında taksitli ticari kredi ve esnek ticari hesap kredilerinin kullandırıldığı, taksit ödemelerinin geciktirilmesi üzerine davacı banka tarafından davalı aleyhine 06/11/2017 tarihli hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.544,37-TL alacaklı olduğu belirlendiğinden davanın kabulü ile davalının takibe itirazının 3.544,37-TL alacak yönünden iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve alacak likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 3.544,37-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %50 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 708,87-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 242,11-TL harcın peşin alınan 60,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 181,47- TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, peşin harç, 60,53-TL vekalet harcı, 7,80-TL tebligat/posta gideri, 87,50-TL bilirkişi ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 1.010,23- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.544,37TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır