Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2021/164 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/577 Esas
KARAR NO : 2021/164

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni ile davalı …A.Ş. arasında 24 Ağustos 1999 tarihinde acentelik sözleşmesi bağıtlandığını, sözleşmenin imzalanmasını takip eden 17 yıl boyunca Müvekkili Martı tarafından Sözleşme tahtındaki hizmetler ifa edildiğini, ancak… tarafından 5 Nisan 2016 tarihinde Müvekkiline gönderilen ihtarname ile Sözleşme’nin 4 Temmuz 2016 tarihi itibariyle feshedilmiş olacağının bildirildiğini, söz konusu fesihin olağan ve süreli şekilde gerçekleştirildiğini ve altta yatan sebep olarak ise davalının şirket yapısında gerçekleştirilecek olan yeniden yapılanmanın gösterildiğini, uyuşmazlığa konu Sözleşmenin acentelik sözleşmesi olduğunu, vekiledeninin …ya 17 yıl boyunca kazandırdığı müşterilerden …’nun kardeş şirketi, …Acenteliği Anonim Şirketi’nin faydalanmaya devam ediyor olması sebebiyle vekiledeni tarafından denkleştirme bedeli talebinde bulunma zarureti hasıl olduğunu, sözleşme’nin 10. maddesi uyarınca Taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıkların İngiliz tahkim kuralları tahtında çözülmesi kararlaştırılmış olduğundan Müvekkili tarafından TTK 122 maddesi gereği hak kazandığı denkleştirme bedelinin hesaplanması ve Sözleşme’nin 6.03 maddesi gereği hak kazandığı elleçleme bedeline hükmedilmesi için 28.06.2017 tarihinde tahkim talebinde bulunulduğunu ve Müvekkili tarafından Prof. Dr. … ‘nın hakem olarak tayin edildiğini, … tahkime cevap dilekçesinde cari hesap bakiyesi ve kayıp konteyner alacağı için karşı dava ikame ettiğini ve Prof. Dr. …’ün hakem olarak tayin edildiğini, Prof. Dr. …ve Prof. Dr. … tarafından üçüncü hakem olarak Prof. Dr. … tayin edildiğini, 07.12.2017 tarihinde gerçekleştirilen ilk toplantıda …1996’nın 34. maddesine istinaden yargılamanın Türkçe yapılmasına, ihtilafın hallinde Türk Hukuku’nun uygulanmasına ve tahkim yerinin Londra/İngiltere ve yargılama yerinin İstanbul/Türkiye’de yapılmasına karar verildiğini, Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … tarafından İngiliz tahkim hukuku tahtında gerçekleştirilen yargılama neticesinde 23.06.2020 tarihli … Esas ve… Karar sayılı hakem kararının oybirliği ile ittihaz ettiğini, söz konu Hakem Kararı’na karşı taraflarca herhangi bir itiraz edilmediğini ve Hakem Kararının kesinleştiğini ve Londra Mahkemesi tarafından kesinleşme şerhi düzenlendiğini, Hakem Kararı’nın kesinleşmesini müteakip Hakem Kararı’na konu … ve …’nun alacak ve borçları mahsup edilerek …’nın alacaklı olduğu meblağın … tarafından herhangi bir hukuki yola başvurmaksızın ödenmesini teminen… ‘nun ödeme yapmaya davet edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, akem Kararı uyarınca hükmedilen ve alacak kalemleri mahsup edilmesi neticesinde hesaplanan şimdilik 5.066.830,01 USD (ABD Doları) tutarındaki muaccel alacağın ihtiyaten haczinin ve akabinde tenfizinin talep edilmesi zaruretinin doğduğunu, Öncelikle, …’nun borçlarının kesinleşmiş ve icra edilebilir bir hakem kararından kaynaklanması nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257. Maddesi uyarınca Müvekkilimiz’in şimdilik 26.10.2020 tarihi itibarıyla 5.066.830,01 USD (ABD Doları) alacağının teminat altına alınması amacıyla …’nun üçüncü şahıslardaki hak, alacak ve istihkakları ile tüm menkul ve gayrimenkul malları dahil tüm malvarlığı üzerinde, Hakem Kararı’nın oybirliği ile alınması ve Hakem Kararı’nın kesinleşmesi de gözetilerek teminatsız olarak ihtiyaten haczine; 23.06.2020 tarihli kesin ve icra edilebilir Hakem Kararı’nın … Konvasiyonu uyarınca tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Ortada geçerli bir tahkim şartı bulunmadığını, Müvekkili Şirket’in sözde tahkim şartının tarafı olmaması ve imza sahibinin özel yetkisi bulunmaması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, tenfize konu hakem kararının İngiliz Hukukuna göre doğrudan icra edilebilirliğini mümkün kılan … 1996 Madde 66’ya uygun bir mahkeme izni bulunmadığını, tenfize elverişli bir tahkim yargılamasının gerçekleştirilmediğini, hakem heyeti tarafından sayısız ihlal ve usulsüzlüğe imza atıldığını, Müvekkili Şirketin savunma hakkının defalarca ihlal edildiğini, hakem heyeti tarafından uyuşmazlık halinde uygulanacak tahkim yeri hukuku olan İngiliz Hukuku hiçe sayılarak keyfi ve garabetten ibaret bir … Türk Hukuku’nun tatbik edileceğinin ilan edildiği ve fakat yer yer Türk Hukuku kimi zamansa İngiliz Hukuku şeklinde karışık ve maalesef tutarsızlıkları aşan git-geller ile dolu uygulamaları içerir bir yargılama neticesinde kamu düzenine açıkça aykırı işlem ve ihlallerde bulunulduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından tahkim şartının geçersizliğine ilişkin tesis edilmiş bir bozma ilamı bulunduğu halde ilgili yargılamanın takip edilmeyerek işlemden kaldırıldığı ve fakat işbu tenfizin Yargıtay denetimine tabi olacağının gözden kaçırıldığını, müvekkili Şirketin de karşı alacaklarına yer verilmiş olan tenfize konu hakem kararına dair davacı tarafından sunulan mahsup ve faiz hesabının külliyen hatalı olduğunu, redde mahkum işbu davada yasal şartları sağlanmadığı halde ihtiyati haciz kararı verilmesi halinde bunun müvekkili şirketin devam eden aktif ticari operasyonları, liman ve gümrük işlemleri, müşterileri ve sektördeki rakipleri nezdindeki ticari itibarı ile istihdamı sağlanan maaşlı çalışanları bakımından telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; taraflar arasında 24 Ağustos 1999 tarihinde imzalanmış acentelik sözleşmesi, 2.06.2020 tarihli Hakem Heyeti Kararı, Hakem Kararına ilişkin Kesinleşme Şerhi, Tahkim Yargılamasında sunulan dilekçeler ve duruşma tutanaklarına dayanmışlardır.
Davacı yanca; 5718 sayılı yasanın 50 ve devamı (eski MÖHUK 34) maddesinde aranan tenfiz koşullarından yabancı mahkeme ilamının aslı ve usulüne uygun tasdikli tercümesi, kesinleşme şerhi ve onanmış tercümesi ibraz edilmiştir.
23/06/2020 tarihli …Esas ve …karar sayılı yabancı hakem kararında;
”1.1. Davacı’nın denkleştirme talebi için;
1.1.1.Anılan talebin kısmen kabulü ve kısmen reddine,
1.1.2.Bu minvalde 4.899.080.52 USD tutarında denkleştirme bedelinin 4 Temmuz 2016 tarihinden itibaren USD üzerinden açılan mevduata kamu bankalarınca uygulanan azami yıllık faiz oram üzerinden hesaplanacak ikizi ile birlikte Davalı’dan alınarak Davacı’ya verilmesine,
1.1.3.Talebin yalnızca % 52,27’si kabul olunduğu için hakemlere bu talep dolayısıyla ödenen toplam 446.346 TL tutarında ücretin taraflar arasında aynı oran uyarınca paylaştırılmasına,
1.1.4.Bu manada mevcut peşin ödemeler düşüldükten sonra 10.132 TL bakiye tutanın Davalı’dan alınarak Davacı’ya verilmesine,
1.1.5.Yine kabul ve red oranlan uyarınca vekâlet ücretlerinin hesaplanması neticesinde 422.204,89 TL’nin Davalı’dan alınarak Davacı’ya verilmesine, 393.084,39 TL’nin de Davacı’dan alınarak Davah’ya verilmesine,
1.2.Davacının elleçleme bedeli talebi için;
1.2.1.Anılan talebin reddine,
1.2.2.Talebin tamamı reddolunduğu için hakemlere bu talep dolayısıyla ödenen toplam 191.177,746 TL tutarında ücretin tamamının Davacı yana yüklenmesine,
1.2.3.Bu manada mevcut peşin ödemeler düşüldükten sonra 95.588,873 TL bakiye tutarın Davacı’dan alınarak Davalı’ya verilmesine,
1.2.4.Talebin yine tamamı reddolunduğu için 126.215,29 TL tutarında vekalet ücretinin Davacı’dan alınarak Davalı’ya verilmesine,
1.2.5.Her iki tarafın da mevcut icra takibine istinat eden ek inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
1.2.6.Bu talepler nicelik olarak ortaya konmadığı için red keyfiyetinin masraf paylaşımında dikkate alınmasına gerek olmadığına,
2. Karşı Dava Bakımından;
2.1.Karşı Davacı’nın cari hesap bakiye alacağı talebi için;
2.1.1.Anılan talebin kabulüne,
2.1.2.Bu minvalde 1.013.327,80 USD tutarında alacağın 22 Temmuz 2016 tarihinden itibaren USD üzerinden açılan mevduata kamu bankalarınca uygulanan azami yıllık faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte Karşı Davalı’dan alınarak Karşı Davacı’ya verilmesine,
2.1.3.Talebin tamamı kabul olunduğu için hakemlere bu talep dolayısıyla ödenen 275.382,749 TL tutarında ücretin tamamının Karşı Davalı yana yüklenmesine,
2.1.4.Bu manada peşin ödemeler düşüldükten sonra 137.691,374 TL bakiye tutarın Karşı Davalı’dan alınarak Karşı Davacı’ya verilmesine,
2.1.5.Talebin yine tamamı kabul olunduğa için 156.333,91 TL tutarında vekalet ücretinin Karşı Davalı’dan alınarak Karşı Davacı’ya verilmesine,
2.2.Karşı Davacı’nın demuraj ve kayıp konteyner bedeli talebi için;
2.2.1.Anılan talebin usulden reddine,
2.2.2.Talebin tamamı reddolunduğu için hakemlere bu talep dolayısıyla ödenen 146.949,558 TL tutarında ücretin tamamının Karşı Davacı yana yüklenmesine,
2.2.3.Bu manada peşin ödemeler düşüldükten sonra 73.474,779 TL bakiye tutarın Karşı Davacı’dan alınarak Karşı Davalı’ya verilmesine,
2.2.4.Talebin yine tamamı reddolunduğu için 110.421,91 TL tutarında vekalet ücretinin Karşı Davacı’dan alınarak Karşı Davalı’ya verilmesine,
3. Sekretarya İçin ödenen 39.380 TL Tutarındaki Ücret Bakımından;
3.1.Esas davaya müteallik 34.520,508 TL tutarındaki kısım bakımından esas davadaki kabul ve red oranları ve peşin ödemeler gözetildikten sonra 2589 TL’nin Davacı’dan alınarak Davalı’ya verilmesine,
3.2.Karşı davaya müteallik 4859,492 TL tutarındaki kısım bakımından karşı davadaki kabul ve red oranlan ve peşin ödemeler gözetildikten soma 1086,58 TL’nin Karşı Davalı’dan alınarak Karsı Davacı’ya verilmesine,
4.Masraf Avansı Bakımından;
4.1.Harcanmayan 2128,99 TL’nin iki eşit parça halinde raraf hesaplarına iadesine,
4.2.Bu manada her bir tarafa 1064,49 TL tutarındaki masraf avansı bakiyesinin sekreterlikçe iade edilmesine,
5.Ses kayıt ve döküm faaliyeti için ödenen 5198,50 TL tutarındaki masraf kalemi bakımından ve esas ve karşı davadaki kabul ve red oranları ile peşin ödemeler gözetildikten sonra 485,21 TL’nin Davacı/Karşı Davalı’dan alınarak Davalı/Karşı Davacı’ya verilmesine ve
6.Taraflarca beyan olunan uzman görüşü, sözleşme vekalet ücreti, konaklama gibi sair diğer masrafların HMK m. 323 ile 441 kapsamında taraflar üzerinde bırakılmasına…” karar verildiği, kararın 02/10/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 23/06/2020 tarihli … Esas ve … karar sayılı yabancı hakem kararının tenfizi talebinden ibarettir. Dosya kapsamına göre, tahkime başvurulmadan evvel davacı tarafından, davalı aleyhine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile sözleşmeden kaynaklanan alacak davası açıldığı, ancak davalı yanın tahkim itirazı nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, temyiz aşamasında temyizden feragat edilmesi sonucu kararın kesinleştiği ve tahkime gidildiği anlaşılmıştır.
5718 Sayılı Yasanın 50/1.maddesine göre; ”Yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”
Aynı Yasanın 53.maddesine göre ise tenfiz dilekçesine, yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ve İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerekir.
Yabancı mahkeme ilamlarının tenfiz koşulları 5718 Sayılı Yasanın 54.maddesinde, tanıma koşulları ise aynı yasanın 58.maddelerinde düzenlenmiştir.
5718 sayılı Yasanın 54.maddesine göre yabancı mahkeme kararının tenfizi için,Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması, ilâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması ,hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması,O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması gerekir.Aynı yasanın 58.maddesine göre de,yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır.
Mahkememizce … İlişkiler Daire Başkanlığına yazılan teskereye cevap verildiği, 16.12.2020 tarihli cevabi yazı ile; ”…İngiltere ile Ülkemiz arasında yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili bir adlî yardımlaşma anlaşması mevcut olmadığı,
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60 ilâ 63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının Türkiye’de tenfizi düzenlenmiştir. Bu kanuna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “ taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararları Türkiye’de tenfiz edilebilir (m.60/1). Kanun, yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfiz şartlarından tamamen farklı olarak mütalâa etmiş ve teferruatlı bir şekilde düzenlemiştir. Yabancı hakem kararları 62. maddedeki şartlardan birini taşıyorsa tenfiz talebinin reddedilmesi zorunludur. Yabancı hakem kararı, ret sebepleri bulunmuyor ise, Türkiye’de tenfiz imkânına sahip olabilmektedir.
10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkındaki New York Sözleşmesi, Bakanlar Kurulu’nun 08.05.1991 tarihli ve 3731 sayılı Kararı ile “Türkiye Cumhuriyeti, sözleşmenin 1. maddesinin 3. paragrafına uygun olarak, sözleşmeyi sadece karşılıklılık esasına göre, bu sözleşmeye taraf olan bir devlet ülkesinde verilmiş olan hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında uygulayacağını, ayrıca sözleşmeyi yalnız akdi veya akit dışı hukukî münasebetlerden kaynaklanan ve kendi iç hukukuna göre ticarî mahiyette sayılan uyuşmazlıklar hakkında uygulayacağını beyan eder” şeklinde ihtirazi kayıtla onaylanması uygun bulunarak; 21 Mayıs 1991 tarih ve 20887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmak suretiyle 30 Eylül 1992 tarihinde Ülkemiz yönünden yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeye İngiltere’nin de taraf olduğu…” bildirilmiştir.
Öte yandan aşamalarda davalı yan, dava dışı … isimli tüzel kişinin aynı mahiyetteki sözleşmeye dayalı olarak açtığı tahkim kararının tenfizine ilişkin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında verilen tenfiz kararının, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/5003-2019/842 sayılı kararı ile 805 s. İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanımı Hakkındaki Kanunun 1. ve 4.maddesi gereğince Türkçe düzenlenmeyen tahkim şartının geçersizliğine hükmettiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Gerçekten dosya kapsamında bulunan ve taraflar arasındaki 26.08.1999 tarihli muavin acentelik sözleşmesinin ve tahkim şartının yer aldığı 10.maddesinin ingilizce olarak tanzim edildiği, dosyaya Türkçe çevirisinin sunulduğu, taraf tüzel kişiliklerin TC. tabiyetinde oldukları, 808 Sayılı Kanuna tabi bulundukları anlaşılmaktadır.
Ancak, TMK.m.2 hükmüne göre; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”
Öğreti ve uygulamaya göre, uyandırılan güvene aykırı davranışta bulunma, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder. Öğretide “Çelişkili Davranış Yasağı” olarak adlandırılan uyandırılan güvene aykırı davranışta bulunma; bir hukukî ilişkide, bir kişi davranışı ile, karşı tarafta korunmaya lâyık, haklı bir güven oluşturduktan sonra, artık bu oluşturduğu güvene aykırı, bununla çelişkili bir davranışta bulunamaz şeklinde tanımlanmaktadır. Bu yasağa aykırılığın yaptırımı ise kötüye kullanılan hakka dayalı talep veya savunmaların dikkate alınmamasıdır.
Davalı yanın, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası kapsamında, tahkim itirazında bulunarak geçerli bir tahkim anlaşmasının olduğunu kabul ettiği, itirazının kabulü ile davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddini müteakip davacı yan tarafından tahkime gidildiği ve davalı yanın tahkim yargılamasında karşı dava açtığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, tenfiz aşamasında tahkim şartının geçersiz olduğunu ileri sürmesi dürüstlük kuralı kapsamındaki çelişkili davranış yasağını ihlal ettiğinden bu savunma ve itirazı dikkate alınmamıştır.
Dosya kapsamı ve sunulan tüm delillere göre; Türk Kamu düzenine aykırı olmayan, usulen kesinleşmiş ve icra edilebilir nitelikteki yabancı hakem kararının MÖHUK. 50 ve devamı maddesindeki koşulları taşıdığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE, 23/06/2020 tarihli … Esas ve … karar sayılı yabancı hakem kararının tenfizine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.787.957,60-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.787.903,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 134,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 251,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 496.758,16-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının / davalının gider / delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/ davalıya/ vekillerine iadesine,
Davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır