Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/567 E. 2022/269 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/567 Esas
KARAR NO :2022/269

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/10/2020
KARAR TARİHİ:06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin şirket ile davalı arasında servis taşıma hizmet sözleşmesi başlıklı kiralama ve hizmet sözleşmesi akdedilmiş ve 2018 yılından bu yana müvekkil tarafından davalıya ve davalının yolcularına hizmet verilmiştir. sözleşmeler kapsamında ve sözleşmede özelliklerinin belirtildiği şekilde 2 aracın davalıya hizmet edebilmesi için gerekli tüm masrafların davacı şirket tarafından karşılanmış ve sözleşmede belirtilen şekilde ehil personel istihdam edildiğini, sözleşmenin yasaklarına riayet edilerek araçlar yalnızca davalının hizmetine hasrettirildiğini, araçların hizmet sözleşmesine uygun hale getirilebilmesi için gerekli logo/reklam giydirmesinin davacı tarafından karşılandığını, servis güzergah belgeleri temin edildiğini ve gerekli vergileri ödenmek durumunda kaldığını, taraflar arasındaki sözleşmeden doğabilecek hemen hemen bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini, araçların giydirmeleri ve vergileri ile bunların ruhsata işlenmesi ve çıkarılması, sözleşmenin feshi halinde dahi logo bedeli, aracın tüm teknik donanımı ile aracın ve personelin sigortaları, aracın yetkili teknik servisinde yapılacak tüm onarım ve bakımları ve yedek araç temini yükümlülüğü, aracın bir kazaya karışması halinde kaza sonrasında sigorta miktarını aşan tüm zararlar, sözleşmenin damga vergisi ve hatta yolcu eşyasının kaybı halinde davalının karşılaşacağı tazminatlar dahi davacıya yükletildiğini, buna karşın gerekçesi bildirilmeksizin ve önceden herhangi bir sözlü/yazılı uyarı yapılmaksızın bir akşam vakti davalı şirketin yetkilisi … tarafından sözlü bildirim ile araçların ertesi gün hizmet alanına gelmemesinin talep edildiğini, araçların hizmete hazır olduğu ve sözleşmesel bir kusurlarının olmadığını izah edilmiş olmasına rağmen herhangi bir gerekçeye dayanmaksızın ve müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmaksızın sözleşmenin feshedilmesi nedeni ile uğradığı ticari zarar, portföy tazminatı ve itibar kaybı için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00 TL maddi 5.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, açıklanan nedenlerle davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi usule uygun sonlandırmamış olması ve müvekkilinin sadece bir gün önce haber vererek iş yapamaz hale getirilmiş olması nedeni ile müvekkilinin yapmış olduğu yatırım ve davalının tek taraflı haksız kararı nedeni ile müvekkilinin ticari hayatını sekteye uğratmış olması ve sunulmuş hizmet kalitesi uyarınca oluşturulmuş müşteri portföyünün iş hacmine olan etkisi de nazara alınarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000 TL maddi tazminatın iş ilişkisinin sonlandırıldığı tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile, Müvekkilinin ticari itibarının onarılmayacak şekilde zedelenmiş olması nedeni ile de 5.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davaya konu talepleri zamanaşımına uğramış olup huzurdaki davanın bu nedenle reddine karar verilmesini, ikame edilen işbu dava taraflar arasındaki ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklandığını görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dosyada mevcut kira sözleşmelerini kabul etmediklerini mahkememize sunulan sadece davacı yanın imzaladığı 01.10.2018 tarihli sözleşmede müvekkil şirkete ait herhangi bir kaşe ve imza bulunmadığını, 02.01.2020 tarihli her iki sözleşmedeki imza da müvekkil şirketin müşterek imza yetkisini haiz şirket yetkililerine ait olmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen servis taşıma hizmet sözleşmesinin davalı tarafça usulüne uygun sonlandırılmadığı iddiasıyla uğranıldığı belirtilen maddi ve manevi zararlara ilişkin tazminat davasırıd.
Mali müşavir bilirkişi … ve taşıma uzmanı bilirkişi … tarafından müşterek imzalı 22/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacının
25.000,00TL Maddi, 5.000,00TL manevi tazminat talebinden ibaret olduğu,
davacı ve Davalı şirketin 2018 yılına ait Ticari defterleri ve dayanağı belgeler yardımcı
defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili
niteliğine haiz olabileceği kanaatinin oluştuğunu, davacı tarafın yukarıda detayları gösterilen taraflar arasında akdedilen sözleşmede
belirtilen plakalara ait 2017-2018-2019 yıllarına ait (Ocak-Aralık) kiralama faturalarının kesildiğinin, taraflar arasında akdedilen 01.10.2018 tarihli sözleşmenin süresinin 1 Yıl olduğunun, davacı tarafından söz konusu plakaya ait 2017-2018-2019 yıllarına ait araç
kiralama bedeli olarak faturaların kesildiğini, söz konusu sözleşme bitişi 01.10.2019 tarihli olduğu göz önüne alındığında… Plakalı araca ait kira faturasının 31.12.2019 tarihinde son bulduğu ve söz konusu… Plakaya ait davacı tarafından fatura kesilmediğini, yine taraflar arasında akdedilen 02.01.2020 tarihli sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğu, davacı tarafından söz konusu plakaya ait 2017-2018-2019 yıllarına ait araç kiralama bedeli olarak faturaların kesildiğini, söz konusu sözleşme bitişi 02.01.2021 tarihli olduğu göz önüne alındığında … Plakalı araca ait kira faturasının 31.12.2019 tarihinde son bulduğu ve söz konusu … Plakaya ait davacı tarafından fatura kesilmediğinin, davacı sözleşmenin feshi ile sözleşme kapsamındaki faaliyetler için kiraladığını iddia ettiğini, araçlara ait kiralama sözleşmesini feshetmesi sebebi ile fesih tazminatlarının davalı tarafından karşılanmasının iddia edildiğini, ancak sunulan delillerden davacının araç kiralama sözleşmesinin feshi ile ödemek zorunda kaldığı miktarların tespitine dair delilin tespit edilmediğini, davalının kiralanan araçların sözleşmesinin erken feshi sebebi ile ödenmesi gereken tazminat bedelinden sorumlu olduğu kabul edilse bile davacının tazminat bedelini ispat etmeden davalıya rücu etmesi olanağı bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı taraf dava dilekçesinde; davalı ile aralarındaki sözleşmenin haksız ve geçersiz olarak, herhangi bir sözlü/yazılı uyarı yapılmaksızın davalı tarafından feshi nedeniyle uğradığı zararlara ilişkin şimdilik 25.000,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmektedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davacının dayandığı taraflar arasındaki sözleşmede davacının kiralayan, davalının ise kiracı olduğu, 9.maddesinde sözleşmenin feshi hususunun yer aldığı ve bu madde uyarınca kiracının istediği zaman hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceğinin kararlaştırıldığı görülmüş olup, anılan madde doğrultusunda davalının sözleşmeyi feshinin haksız olarak niteledirilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde davalının herhangi bir sözlü/yazılı uyarı yapılmaksızın feshettiğini iddia etmiş ve devamında dava dilekçesinin açıklamalar kısmının 6.maddesinde davalı şirketin yetkilisi … tarafından sözlü bildirimle hizmetin sonlandırıldığını ifade etmiştir. Davacının sözleşmenin davalı tarafça haksız ve geçersiz olarak feshi dayanak gösterilerek tazminat isteminde bulunulmuşsa da sözleşmenin 9.maddesinde davalı tarafa bu hususta oldukça açık bir şekilde tek taraflı fesih hakkı tanındığından ve sözleşmenin feshinin haksız olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının davalıdan talep edebileceği tazminat bulunmadığı anlaşılmakla ham maddi tazminatı hem de manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 512,33-TL’den mahsubu ile bakiye 431,63-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/4. Uyarınca; maddi tazminat yönünden 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti ve manevi tazminat yönünden 5.000,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 10.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır