Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/547 E. 2020/484 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/547 Esas
KARAR NO : 2020/484
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememizin 2017/539 esas sayılı dosyasında vermiş olduğu 22/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı … Mah. … Sok. Dış Kapı : … İç Kapı No: … /HAKKARİ’de bulunan evini davalı şirkete … poliçe numarası ile 17/09/2015 başlangıç ve 17/09/2016 tarihli … Paket Poliçesi kapsamında sigortalandığını, sigortalı evin de içinde bulunduğu bölgede terörden dolayı 13/03/2016 ile 30/05/2016 tarihleri arasında sokağa çıkma yasağı uygulandığını, bu tarihler arasında meydana gelen terör sebebi ile oluşan çatışma ve kargaşa sonucu sigortalı evde büyük ve ağır hasarlar oluştuğunu, eve roketler, kurşunlar isabet ettiğini, yangın çıktığını, evin çatısı, duvarları camları, kapıları kırıldığını, evin ana taşıyıcı kolonu ağır hasar aldığını, eve bilinmeyen kişiler tarafından girilerek kullanıldığını, duvarları balyoz darbeleri ile kırıldığını, tüm ev eşyalarına zarar verildiğini evin yağmalanarak birçok eşya çalındığını ve evin müştemilatı yıkıldığını, sokağa çıkma yasağının bitmesi ile birlikte davacının oğlunun sigortalı eve 31/05/2016 tarihinde ulaşabildiğini ve açılan duvarları geçici olarak kendi imkanları ile kapattığını, evin son durumunu gösteren fotoğraflar çektiğini, video kayıtları aldığını, ardından ilgili idari makamlara bilgi verildiğini ve davalı … şirketine de 01/06/2016 tarihinde hasar ihbarında bulunulduğunu, davalı şirket tarafından görevlendirilen … Limited Şirketi tarafından 28/06/2016 tarihinde bir raporu düzenlendiğini ve bu rapor doğrultusunda davacının 25.346,00 TL evin hasarı için, 23.568,00 TL ise hasar gören eşyalar olmak üzere toplamda 48.914,73 TL tazminat ödemesi yapıldığını, sigorta şirketi tarafından hafif hasar üzerinden hesaplanan verilen evin hasarına ilişkin 25.346,00 TL miktarlı tazminat evin zaruri onarımı için harcandığını, idare ev hakkında önce hafif hasar daha sonra ağır hasar tespiti yaptığını evin ağır hasarlı oluşundan dolayı yıkılacak ve yeniden yapılacağını, bu sebeple sigortadan evin hasarı için alınan tazminatın evin oranımında kullanıldığı için heba olacağını, bu durumdan davacının sorumlu olmadığını, bu sebeple evin ağır hasarı sebebiyle yıkımı üzerinden hesaplanacak tazminat bedelinden sigorta şirketinin verdiği 25.346,00 TL tazminat bedelinin mahsup edilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını çünkü binanın ağır hasar tespiti hususunda hem sigorta şirketi hem de idarenin yanıldığını, bu sorumluluğun onlara ait olduğu, davacının hiçbir sorumluluğu olmadığını, davanın HMK 107.mad. Uyarınca belirsiz alacak davası prosedürüne göre tazminat davası olarak kabulüne, davalının, tazminat miktarının tam ve kesin olarak tespiti anında fazlasına hükmedilmek üzere şimdilik asgari 40.000,00 TL tazminata mahkum edilmesine, tüm alacağa 01/06/2016 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının bir yıl vadeli TL açılmış mevduat hesabına ödediğini, en yüksek faiz oranında faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin hakkı saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin 2017/539 esas sayılı dosyasında sunmuş olduğu 05/09/2017 tarihli beyan dilekçesinde; dava dilekçesinde toplam 40.000TL tutarında tazminat talebini somutlaştırarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak çalınan eşyalar yönünden şimdilik 2.500TL hasarlı eşyalar yönünden şimdilik 15.000TL, bina ve müştemilatın hasarı yönünden şimdilik 20.000TL talep ettiklerini belirterek dava dilekçesinde yer alan taleplerini kalem kalem açıklamıştır.
Davacı vekili Mahkememizin 2017/539 esas sayılı dosyasında sunmuş olduğu 08/10/2019 tarihli dilekçesinde özetle; bina ve müştemilatın ağır hasarı ve yıkılması hakkında davalı … Şirketinden talep ettikleri alacak ve haklardan feragat ettiklerini, bu kısmi feragat beyanı doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davacı vekili Mahkememizin 2017/539 esas sayılı dosyasının 09/09/2020 tarihli celsesinde celse arasında sunmuş oldukları kısmi feragat dilekçesi doğrultusunda kısmi feragat yönünden karar verilmesini, gerekli görülürse feragat ettikleri kısım yönünden dosyanın tefrik edilerek feragat hakkında hüküm kurulmasına talep ettiklerine beyan etmiş olup Mahkememizin 2017/539 esas sayılı dosyasının 09/09/2020 tarihli celse 1 nolu ara karar gereği davacı vekilinin tefrik talebinin bu aşamada yerinde görülmeyerek reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin Mahkememizin 2017/539 esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu 11/09/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Mahkemeye sunulan 08.10.2019 tarihli beyan dilekçesi ile davadan kısmı olarak feragat ettiklerini, mahkemenin usul ekonomisi bakımından 09/09/2020 tarihli celsesinde tefrik talebimizi reddettiğini ancak terör sebebi ile yıkılmış olan davaya konu evin karşılığında T.C. Devlet’i müvekkile bir daire vermeyi taahhüt ettiğini, bu taahhüdün ön koşulu olarak da işbu davaya konu yıkılan bina ile ilgili olarak talep edilen haklarından feragat ettiklerini ve feragate ilişkin olarak bir mahkeme kararı getirmelerinin şart koşulduğunu belirterek müvekkilin telafisi imkansız hak kaybına uğraması söz konusu olacağından, kısmı feragate ilişkin taleplerinin davadan tefrik edilerek feragat dilekçemizdeki talep doğrultusunda karar oluşturulmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin celse sonrası sunmuş olduğu 11/09/2020 tarihli beyan dilekçesindeki talebi değerlendirilerek 02/10/2020 tarihli ara kararla bina ve müştemilatın hasarı nedeniyle tazminat talebinin 2017/539 Esas sayılı dosyadan tefrikine diğer talepler olan çalınan ve hasarlı eşyalar ile ikamet değiştirme masraflarına ilişkin tazminat taleplerinin 2017/539 Esas üzerinden yürütülmesine karar verilmiş olup, bina ve müştemilatın hasarı nedeniyle tefrik edilen tazminat taleplerinin mahkememizin 2020/547 Esas sırasına kaydedildiği görülmüştür
Mahkememizin 2017/… Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek iş bu esasta görülen davanın; 13/03/2016-30/05/2016 tarihleri arasında meydana gelen terör sebebiyle oluşan çatışma ve kargaşalar neticesinde davacıya ait davalı şirkete … poliçe numarası ile sigortalanmış evinin bina ve müştemilatının ağır hasarı nedeniyle oluşan zararlarının tazminine ilişkin tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2017/539 Esas sayılı dosyasının 02/10/2020 tarihli ara kararı doğrultusunda tefrik edilen ve davacı vekilinin 05/09/2017 tarihli dava dilekçesini somutlaştırılmasına dair beyan dilekçesinde belirtilen ve bina ve müştemilatın hasarına ilişkin talep konusu olan 20.000,00 TL tutarındaki tazminat talebi için 2020/547 Esas sayılı dosyamızda gerekli harç ve masrafların yatırılmış olduğu görüldü.
Davadan feragat H.M.K.’nun 307.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı vekilince 08/10/2020 tarihli feragat dilekçesinde; Davaya konu bina ve müştemilatın ağır hasarı ve yıkılmasına ilişkin tazminat talepleri yönünden davadan kısmi feragat ettiklerini bildirdiğinden ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi açıkça yer aldığı görüldüğünde davanın feragat edilen ve tefrikle işbu esasta görülen bina ve müştemilata ilişkin tazminat talepleri hakkında feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davadan feragat ilk celseden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 36,27-TL harcın peşin alınan 341,55-TL den mahsubu ile bakiye 305,28 TL harcın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yanca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
5-Davalı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair tarafların yokluğunda; gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”