Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 E. 2021/846 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/545 Esas
KARAR NO:2021/846

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/10/2020
KARAR TARİHİ:24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta şirketine … poliçe numaralı … Poliçe ile sigortalı …’nun ikamet ettiği …. … Konutlarındaki dairede 19,07.2018 tarihinde bina atık su hattının çatlaması sonucu sigortalı daire nezdinde hasar meydana geldiğini, atık su hattının çatlaması sonucu meydana gelen su sızıntısı neticesinde sigortalı dairede oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarı 3.047,35 TL olup ilgili tutar müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, müvekkil şirket tarafından dava konusu hasara ilişkin delil dosyasını sunduklarını, bu nedenlerle müvekkil şirket tarafından ilgilisine ödenen toplam 3.047,35 TL davalı sigorta şirketinden Türk Ticaret Kanunu’nun halefiyet ilkeleri uyarınca rücuen tahsili için …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını davalının süresi içinde itirazı ile takip durduğunu, Borçlar Kanunu “Haksız Fiil” hükümleri gereği huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu olduğundan (TTK m. 5A/I) arabulucuya başvurulduğunu ancak davalı şirket ile anlaşma sağlanamadığını, bu davalının itirazının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına ayrıca davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra- inkar tazminatına hilkmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu tazminat talebinin, sigorta poliçesinde yer alan “Ortak alan sınırları dahilinde bulunan her türlü daire, dükkan ve bu kısımlarda bulunan demirbaş, muhteviyat ve diğer kıymetler teminat kapsamı dışındadır” notu ve “Ortak alandan kaynaklı bağımsız bölümlere (dairelere ait binalar ve eşyalara) gelebilecek zararlar ile bağımsız bölümlerin (dairelerin) birbirine vereceği zararlar teminat haricidir” notu gereği reddi gerekmekte olduğunu, davacı tarafça dayanılan eksper raporunda hasar tarihi 19.07.2018 olarak belirtilmiş olup belirtilen tarihte hasar meydana geldiğine dair müvekkil şirket sigortalısı tarafından taraflarına yapılan bir bildirim söz konusu olmadığını, davacı tarafın delil olarak dayandığı eksper raporunda hasar tarihi 19.07.2018 olarak belirtilmişse de müvekkil şirket sigortalısı olan …. … Konutları Site Yönetimi tarafından müvekkile yapılan bir hasar ihbarı söz konusu olmadığını, davacı tarafça sigortalısına ödeme yapıldığına dair dekont dosyaya sunulmadığı gibi yapıldığı iddia edilen ödeme fahiş olduğunu, Davacı tarafın delil olarak dayandığı ekspertiz raporunda da hasarın nasıl oluştuğu ve meydana gelen hasardan neden müvekkil sigorta şirketinin sorumlu olduğuna dair net ve tartışmaya yer bırakmayacak bilimsel tespitler yer almadığını, davacı tarafın sigortalısının konutunda meydana geldiği iddia edilen söz konusu su sızıntısının ortak alandan kaynaklanan bir sorundan dolayı oluşup oluşmadığı teknik açıdan bilimsel bulgularla tespit edilemediğini, İddia edilen hasarın davacı tarafın konutuna ait tesisattan da kaynaklanmış olabileceği açık iken hangi bilimsel tespite dayanarak müvekkil şirket sigortalısına kusur atfedilmiş olduğu taraflarca anlaşılamadığını, neticeten iddia edilen su sızıntısının ortak alandan kaynaklanmış olduğunu ispat yükü de davacı tarafa ait olup davacı bunu kanıtlar nitelikte herhangi bir bilgi veya belge dosyaya sunamadıklarını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini beyan ve talep etmiştir.
Davanın; Dava dışı sigortalıya ait dairede 19/07/2018 tarihinde meydana gelen hasar nedeniyle ödenen bedelin rücuen tahsili talebine ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … SİGORTA A.Ş. Borçlunun … SİGORTA A.Ş. olduğu, takibin 3.403,51 TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu,26/02/2020 tarihli ödeme emrinin borçluya 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 03/03/2020 arihinde süresi içerisinde takibe ve borca itiraz ettiği görülmüştür
İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve Sigorta hukukçusu bilirkişi … tarafından müşterek imzalı 29/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı konutta meydana gelen zararın 3.047,35.- TL. olduğunun hesaplandığı,, davacı şirkete sigortalı konutta meydana gelen hasarın ortak alandaki kolon hattında meydana gelen arızadan kaynaklandığını, meydana gelen zararın davacı tarafından tanzim olunan poliçe teminatı kapsamında olduğu ve zarar sorumlularına T.T.K. 1472. Maddesi gereği rücu hakkı bulunduğunu, meydana gelen zarardan kat maliklerinin arsa payı oranında sorumlu olacağını, davalı şirket tarafından tanzim olunan poliçede, ortak alandan kaynaklı bağımsız bölümlere gelebilecek zararların teminat harici olduğu poliçeye derç edilmiş olması sebebiyle davalı şirketin zarardan sorumlu bulunmayacağını beyan ve rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … SİGORTA A.Ş. Borçlunun … SİGORTA A.Ş. olduğu, takibin 3.403,51 TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu,26/02/2020 tarihli ödeme emrinin borçluya 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 03/03/2020 arihinde süresi içerisinde takibe ve borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 12/10/2020 tarihinde açıldığı, takip tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıldan az süre bulunduğundan İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin geçmediği ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulünün gerektiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacıya sigortalı konutta meydana gelen zarar 3.047,35-TL olduğu ve hasarın ortak alandaki kolon hattında meydana gelen arızadan kaynaklandığı, zararın davacı tarafından tanzim olunan poliçe teminatı kapsamında olduğu ancak; Davalı şirket tarafından tanzim olunan poliçede, ortak alandan kaynaklı bağımsız bölümlere gelebilecek zararların teminat dışında bırakıldığı hususu dikkate alındığında davalı şirketin zarardan sorumlu bulunmayacağı belirlendiğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 58,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 1,17-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.403,51-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”