Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/534 E. 2022/656 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/534 Esas
KARAR NO :2022/656

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/10/2020
KARAR TARİHİ:30/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacının dava dilekçesinde özetle; “…müvekkili şirket davalılara Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi kapsamında ödemeler yaptığını, sözleşme davalıların muvazaalı işlemleri sebebiyle imkânsız hale geldiğini, Hukuki imkansızlıkla malul sözleşme kapsamında davalılara yapılan ödemelerin tahsili için …. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasısayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlular haksız ve kötü niyetle borca itiraz ettiklerini, müvekkil şirket, davalı borçlulara, 19.12.2017 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ödemeler yapmış ve bunları kayıt altına aldığını, müvekkil şirket ile dava dışı … arasında 19.12.2017 tarihinde düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil şirket, sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirebilmek için bir takım ödemeler yapmış ve davalı borçluların bu ödemeleri aldığına ilişkin yazılı kayıtlarını titizlikle tuttuğunu, … Belediyesi 1163 ada, 32 parsel, Yuva 2 apartmanı kentsel dönüşüm tefriş yardımı için,19.12.2017 tarihinde …’a elden 44.,895,00 TL tutarında ödeme, söz konusu sözleşme akdedilmeden önce 21.,11,2017 tarihinde aynı apartmandaki …’a ait dairenin yetkilisi olarak yine …’a 15.655,00 TL, ödemenin, 22.11.2017 tarihinde … … Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü’ne 52300 sicil numaralı mükellef … adına 1.897,85 TL tutarında vergi ödemenin yapıldığını, Müvekkil şirket, sözü geçen gayrimenkulde bulunan binadaki bağımsız bölüm malikleri ile, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve uygulama yönetmeliği gereğince kentsel dönüşüm yapılması amacıyla, 14.12.2016 tarihinde ve 19.07.2017 tarihinde “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzaladıklarını, Gayrimenkulde, 6306 sayılı kanun gereği yeterli çoğunluk sağlanmış ancak …, maliki olduğu gayrimenkulü yeterli çoğunluğu ortadan kaldırmak amacıyla, kötü niyetli olarak …’a muvazaalı şekilde devrettiğini, bunun sonucunda 6306 sayılı kanunun aradığı çoğunluk ortadan kalkmış ve sözleşmenin ifası imkansız hale geldiğini, … ve … kardeş olup … adına hareket eden davalı … ise bu iki kişinin babası olduğunu, yapılan işlemlerden ve daha önce yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden haberdar olmaması söz konusu olmadığını, sözleşmenin ifası hukuken imkânsiız hale geldiğinden davalı borçlulara yapılan ödemelerin sebebi olan hukuki ilişki ortadan kalktığını, davalıların söz konusu ödemeleri iade etmeleri gerektiğini, davalıların kendi rızalarıyla ve kasten meydana getirdikleri muvazaalı ilişkiden kaynaklandığını, müvekkil şirket tarafından, asıl alacak 62.447,85 TL ve takibin başlatıldığı tarih itibariyle işlemiş faiz olan 14.132,99 TL olmak üzere toplamda 76.580,84 TL için … aleyhine …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başladığını, 02.07.2020 tarihinde karşı tarafça takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, ve takip durdurulduğunu, Haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ve alacağın X20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkâr davalıdan alınarak müvekkilimize verilmesini, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini fazlaya ilişkin her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla… “talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: “…davanın husumet yokluğu nedeniyle dava dışı …’in gayrimenkulünü devretmesi sebebiyle sözleşmenin imkansız hale geldiğini, vekalet yaptığım bir sözleşmeden dolayı sorumlu tutulamayacağını, kefaletinin olmadığırı, 21.11.2017 tarihli ödeme tutarının yazıldığı şekliyle inşaat sözleşme yapılması halinde iade edileceğini şartına bağlandığını, ödemeyi yapanın tacir olduğunu, yazılan tutardaki yazıların yazıları imzalayana bağlayacağını, kızımın vekili sıfatıyla vekaleten sözleşmeyi imzaladığını, edimini yerine getirdiğini, paranın iade edilmeyeceği açıkça yazılı olduğunu, sözleşme tarafı olmadığını, sözleşmenin içeriğinden haberi olmadığını, davanın taraf sıfatı yokluğundan usülden reddi gerektiğini, 19.12.2017 tarihli tutanağın bir süre önce daireyi yenilemek için daire içerisinde yaptığım tefriş masraflarını karşılamak adına 44.895,00 TL yardım olarak herhangi bie şarta bağlanmaksızın ödendiğini, kızının rızası ile kiraları aldığını, daireyi daha iyi bir tutara kiraya vermek için daireyi tefriş ettiğini, davacının kiracıyı çıkarıp eşyaları ile telim edilmesini istediğini, daireyi davacı şirkete teslim ettiğini, bu nedenle bu tutarın tefriş masrafı olarak ödendiğini, dairenin yıkıldığını içindeki eşyaların davacıya kaldığını, eşyaların bedelinin ödediği paradan daha fazla tutarında olduğunu, binayı yıkmak için ruhsatı alanın davacı firma olduğunu, davacı yıkım için önceden haber vermediğini eşyaları alamadığını bu nedenle ödediği parayı geri isteyemeyeceğini, davacı yıkım yaptığı arsayı işgal ettiğini, kızım ve davacı arasında sözleşme imzalandığını, sözleşmeden bilgisi olmadığını, garantörlük veya kefaletinin olmadığını, sözleşmeye vekaleten imza attığını, sözleşmenin davamı için garantörlük ve kefaleti olmadığını, dairenin muvazaalı olarak oğluma devredildiğini ileri sürdüğünü, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, satışı engelleyici bir durumun olmadığını, satışa müdahalesi olmadığını, daireyi satın alan oğlunun kentsel dönüşüme katıldığını, projeyi istediğini, davacı projeyi saklı tuttuğunu, vergi dairesine ödenen tutarlarla ilgisi olmadığını, davacı tarafla herhangi bir sözleşme ile bağlı olmadığını, kötü niyetli açılan icra takibi için kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ….” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; itirazın iptali davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; …. İcra Dairesini … takip sayılı dosyası, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, 19.12.2017 tarihli alacağa konu teslim tutanağı, 21.11.2017 tarihinde taraflar arasında imzalanan tutanak, 22.11.2017 tarihli tahsilat makbuzu, gerekli olması halinde bilirkişi incelemesi, arabuluculuk Tutanağı, davanın ispatına yarar her türlü delil sunumu ile, delile karşı delil. Her türlü yasal delile dayanmışlardır.
Davaya dayanak …. İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … Borçlu … aleyhine 15.655,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam 76.580,84-TL alacağa ilişkin takibe girişildiği, borçluya tebliğe çıkarıldığı, borçlunun süresinde borca ve faize itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin Mahkememize sunulan 04/06/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davacı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan takip tarihi olan 16.06.2020 tarihinden itibaren düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı ödeme 62.447,85 TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafın takip tarihi olan 08.02.2019 tarihinden itibaren talebi ile bağlı olarak 13.917,42 TL faiz talep edebileceği, 06/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Davacı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan takip tarihi olan 16.06.2020 tarihinden itibaren düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı ödeme 62.447,85 TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafın takip tarihi olan 08.02.2019 tarihinden itibaren talebi ile bağlı olarak 13.917,42 TL faiz talep edebileceği, tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce … Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, gelen müzekkere cevabı kapsamında dosyanın nitelikli hesap uzmanına tevdi edildiği, 05/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu bedellerin taraflar arasındaki sözleşme hükmü uyarınca arsa sahibi olan …’den talep edilebileceği, davalının sözleşmede taraf veya arsa sahibi sıfatıyla yer almadığı, dolayısıyla davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği talep ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, davalı borçlular aleyhine …. İcra Dairesinin … E esas sayılı dosyası 76.580,84-TL tutarlı alacağı için 17/06/2020 tarihinde icra takibi başlatması karşısında, davalı yanların takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu
Davacı ile dava dışı … arasında 19.12.2017 tarihinde düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafından dava konusu ödemelerin yapıldığı, sözleşmenin tarafı olan dava dışı …’in maliki olduğu gayrimenkulü kardeşi …’a devrettiği, devir işlemini … adına babası davalı …’ın yaptığı hususlarında bir ihtilaf bulunmadığı, davacının iddiası, devir işleminin muvazaalı olduğu, davalının muvazaalı işlemi bildiği halde vekalet ilişkisine dayanarak devir işlemini gerçekleştirdiği bu nedenle ödenen bedellerden sorumlu olması gerektiği yönünde olduğu, davalının iddiası ise sözleşmenin tarafı olmadığı, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı, taraflar arasında ihtilaf konusu olan yapılan inşaat sözleşmesi uyarınca dava konusu bedelden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplandığı, davacı ile dava dışı … arasında 19.12.2017 tarihinde düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 24.3 hükmünde “Yüklenicinin sözleşmeye aykırı davranmaması koşuluyla sözleşmenin feshedilmesi, iptali veya geçersiz sayılması halinde arsa sahipleri işbu sözleşme kapsamında yüklenici tarafından kendilerine yapılan ödemeleri en geç 10 iş günü içinde yüklenici’nin nam ve hesabına nakden ve defaten iade edecektir”. Sözkonusu hüküm uyarınca dava konusu ödemelerin arsa sahiplerinden istenebileceği, anılan sözleşme incelendiğinde …’in arsa sahibi sıfatıyla sözleşmede yer aldığı, davalının ise taraf sıfatıyla değil …’in vekili sıfatıyla, vekaleten sözleşmeyi imzaladığı, bu durumda, yapılan sözleşme nedeniyle davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği, dava konusu bedellerin taraflar arasındaki sözleşme hükmü uyarınca arsa sahibi olan …’den talep edilebileceği hususun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın başlangıçta peşin alınan 924,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 844,23-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 12.252,93-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza