Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/533 Esas
KARAR NO:2023/390
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/10/2020
KARAR TARİHİ:17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’nin 07/12/2019 tarihinde, diğer davalı … A.Ş. nezdinde sigortalı bulunan … plaka numaralı aracın sebep olduğu söz konusu kaza sebebiyle geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, davacı müvekkili ile davalı … arasında, ekte mübrez Alacağın Temliki Sözleşmesi akdedildiğini, davalı taraf, söz konusu kaza nedeniyle doğmuş ya da doğacak olan tazminatının 20.000,00-TL’sini davacı müvekkiline temlik edildiği, müvekkili davacının, söz konusu kaza sebebiyle doğan ya da doğacak olan tazminat bedelinin 20.000,00 TL” ‘si üzerinde temlik alan sıfatına haiz olması sebebiyle işbu huzurda görülecek dava ikame edildiğini, davalı … A.Ş. Nezdinde 07/12/2019 tarihli kaza nedeniyle açılmış bulunan hasar dosyası kapsamında davalı …’ nin sigorta şirketinden tazminatını tahsil edip etmediğinin taraflarınca bilinmediğini, davacı müvekkilinin her ne kadar söz konusu alacağını davalılardan talep etmesine rağmen söz konusu Alacağın Temliki Sözleşmesine riayet edilerek müvekkilinin alacağını ödemeye yanaşmadığını, Müvekkili davacının, Alacağın Temliki Sözleşmesinde yer alan ve kendisine yükletilen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına rağmen, davalı taraflar kendilerine yüklenen edimi ifa edilmediğini, Davalı … A.Ş. ile yapılan görüşmelerde söz konusu Alacağın Temliki Sözleşmesi kapsamında davalı …’ nin alacağının 20.000,00 TL’sini davacı müvekkile devrettiği belirtilerek sigorta şirketinden taraflarına ödeme yapılmasının talep edildiğini, ancak, davalı … şirketinin müvekkiline herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalı … şirketinin söz konusu tazminat ödemesinden sorumlu olduğu belirterek, Müvekkili … ile davalı … arasında akdedilen Alacağın Temliki Sözleşmesine istinaden; davalı …’nin, diğer davalı … A.Ş.’den tahsil ettiği ya da edeceği tazminatın 20.000,00 TL’ sinin bilirkişi raporu ile belirlenerek, işbu alacağımızın şimdilik 100,00-TL’sinin, ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili davacıya ödenmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigota A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle:Müvekkili şirket aleyhine ikame edilen işbu davaya ilişkin olarak tebligat zarfından dava dilekçesi ve tensip tutanağı dışında hiçbir belge çıkarmadığını, deliller tebliğ alınmadığını, HMK 121. maddesinde dava dilekçesinde davacının elinde bulunan belgelerin eklenmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen dava dilekçesine delillerin eklenmediğini, bu nedenle davaya konu kaza ve taleplerle ilgili tüm delillerin taraflarına tebliğine kadar cevap haklarının saklı olduğunu, davacı tarafından ikame edilen huzurdaki dava ile dava dışı …’ nin geçirmiş olduğu kaza neticesinde uğradığı zarar miktarının 20.000,00-TL sini davacıya temlik ettiğinden bahisle bu tutarın tahsilinin talep edildiğini, ancak huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından dava dışı …’ nin geçici ve sürekli iş göremezliği bulunduğu iddia edildiğini, ancak bu hususun henüz ispat edilemediğini, dava dışı … tarafından daha önce müvekkili şirkete başvuru yapılmamış olduğundan, gerçekten geçici-sürekli maluliyeti bulunup bulunmadığı veya müvekkili şirketten bir alacağı olup olmadığının bilinemediğini, bu nedenle alacağı temliki aldığını beyan eden davacı yanın bu talebinin haklılığı ancak dava dışı …’nin maluliyeti/zararı bulunduğunun ispat edilmesi ile mümkün olabileceğini, ancak bu husus ispat edilemediğinden huzurdaki ispat edilemeyen davanın reddinin gerektiğini belirtilerek, davanın reddini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili … aleyhine açılmış işbu davanın dava dilekçesinde davacı, müvekkilinin 07/12/2019 tarihli kaza nedeniyle doğmuş ya da doğacak olan tazminatının 20.000,00 TL’sini müvekkiline Alacağın Temliki Sözleşmesine ile devrettiğini iddia ettiğini, ancak davacının davalı müvekkilden talep edilen tutarda bir alacağı olmadığı gibi davacı vekili tarafından akdedildiği beyan edilen sözleşme/sözleşmenin örneğinin dava dosyasına dahi sunulmadığını, bu nedenle davaya konu taleplerle ilgili delillerin taraflarına tebliği halinde delillere karşı cevap verme haklarının saklı tutulmasını, bahse konu sözleşme gereği davalı müvekkilden alacağı olduğunu iddia eden davacının ilk olarak söz konusu alacağını ve bu alacağı doğrultusunda usulüne uygun olarak düzenlenmesi gerekli olan ve iddia edilen sözleşmenin varlığını ispat etmesi gerektiğini, davacının ispatı gerekli hususları ispat etmemiş olması sebebiyle huzurdaki davanın kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, davanın reddinin gerektiğini, temlik (iradi temlik) işleminin yapılması için alacağını devreden ve devralanın hak ve fiili ehliyetinin varlığı yanında karşılıklı irade beyanlarının bulunması gerektiğini, sözleşmenin yazılı olarak yapılması gerektiğini, davalı müvekkili …’nin okuma yazmasının olmadığını, yazılı olarak düzenlenmesi gereken bir sözleşmeyi okuma yazması olmayan bir kişinin imzalamış olmasının gerektiğini ve kendisinden alacağı olmayan bir kişiye kendi iradesiyle alacağını devretmiş olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, her ne kadar davalı müvekkilinin 07/12/2019 tarihli trafik kazası sonucunda oluşan zararı nedeniyle … A.Ş.’nden talep etmiş olduğu tazminat alacağını temlik sözleşmesi ile davacı … …’cıya devretmiş olduğunu iddia edilmişse de Sigortacılık Kanunu gereği söz konusu tazminat alacağının devrinin mümkün olmadığını belirtilerek, davacının iddialarını kabul etmediklerini, öncellikle davanın reddini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; 07/12/2019 tarihinde davalı … şirketine sigortalı … plakalı aracın davalı …’ya çarpması neticesinde yaralanan davalı …’in sürekli ve geçici maluliyeti nedeniyle tazminat alacaklarının davacı ile davalı … arasındaki alacağın temliki sözleşmesi kapsamında temlik alan olarak temlik eden ve kusuru nedeniyle sorumlu davalı … şirketinden tahsiline ilişkindir.
26/05/2022 Tarihli ATK kusur raporunda özetle: Sürücü …’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nin %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
İstanbul BAM 40.HD 19/10/2021 tarih 2019/3171 esas 2021/1439 karar sayılı ilamında ve 10/11/2020 tarih 2019/1274 esas 2020/4152 karar sayılı ilamında”…5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da Hesaptan talep edilecek tazminat alacağının sadece hak sahibine veya avukatına ödeneceğine ve hiç kimseye devredilemeyeceğine ilişkin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun ek 6’ncı maddesinin dava açıldıktan sonra 28.7.2020 gün ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesi karşısında somut uyuşmazlıkta uygulama olanağı bulunmadığı kabul edilmiştir…”
Anılan emsal BAM kararları da göz önünde bulundurularak 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da Hesaptan talep edilecek tazminat alacağının sadece hak sahibine veya avukatına ödeneceğine ve hiç kimseye devredilemeyeceğine ilişkin ek 6’ncı maddesinin yürürlüğe girdiği 28.7.2020 tarihinden sonra açılan davalarda uygulanacağı hususu göz önünde bulundurulduğunda Mahkememizin 2020/533 esas sayılı davasının 06/10/2020 tarihinde açıldığı ve dava açılmadan evvel yürürlüğe giren düzenlemenin eldeki davaya uygulanabileceği anlaşıldığından, Davacının yaptığı temlik alma işlemi geçersiz olduğundan, dava konusu kazada yaralanan ve davalı olarak gösterilen …’nin yaralanması nedeniyle uğradığı iddia edilen geçici ve sürekli iş göremezlik zararları üzerinde de hak sahibi olduğuna dair başkaca bir iddiası da bulunmadığından davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-(d) maddesinde dava şartı olarak sayılan aktif taraf ehliyeti olmadığından davanın 115/2. maddesine göre usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Aktif husumet yokluğu nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-(d) ve 115/2. Maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı … Anonim Şirketi lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır