Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/529 E. 2021/386 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/529 Esas
KARAR NO :2021/386

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2020
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, bu ilişki kapsamında davalı firmaya 2020 yılı içerisinde sattığı mallar için çeşitli tarihlerde faturalar düzenlediğini, buna mukabil davalı firma da aynı cari hesap ilişkisi çerçevesinde çeşitli tarihlerde bir kısmı çekle, bir kısım banka havalesi ile ödemeler gerçekleştirdiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde 01.01.2020-31.12.2020 dönem sonu itibariyle müvekkili davacı firmanın davalı firmadan 16.811,2 TL alacağının olduğunun saptandığını, davalı firmadan alacağını talep etmiş ise de davalı tarafça ödenmediği için icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını, davalı şirketin haksız yersiz ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, takibin devamı için açılması gereken itirazın iptali davası öncesi dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak olumlu sonuç alınamadığını, davalı şirketin müvekkili firmaya cari hesap ilişkisi çerçevesinde borçlu olduğunun deliller ile ortada olduğunu belirterek, davalı borçlunun haksız itirazı sebebiyle itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının, grup şirketlerin eski satın alma müdürü ile iş birliği içerisinde müvekkili şirketi zarara sokan eylemlerde bulunduğunu, bu sebeple davacının kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiğini, davacı tarafından düzenlenen fatura faturadaki bedellerin Pazar piyasasının ve hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde yüksek olduğu ve müvekkili şirketin davacı ile ticari ilişkisi kapsamında bakiye borcunun faturada belirtilen tutarlarda olmadığının kabulü gerektiğini, davacıdan satın alman ürünlerin birim fiyatların diğer firmaların vermiş olduğu fiyatların %150 ve hatta %24 0,74 fazlası üzerinden faturalandırdığını, piyasa farkı araştırması baz alındığı takdirde müvekkili şirkete tedarik edilen ürünler için müvekkili şirketten talep edilmesi gereken tutarın 3.530,92 TL olduğunu, fakat görüleceği üzere davacı tarafından bu bedelin yaklaşık olarak beş katı oranında ürün bedeli talep edildiğini, alacağın likit olmadığını, likit olmayan alacaklar içinde icra inkar tazminatı talebinin mümkün olmadığını, neticeten, davacı tarafından yansıtılan ürün birim fiyatlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve gerçeği yansıtmadığının kabulü ile davacı ile diğer meyve-sebze tedarik firmalarının ilgili döneme ait fiyatlarının kıyaslanması gerektiğini, aksi halde müvekkili şirketin davacı ve eski satın alma müdürünün haksız fiil teşkil eden eylemleri sebebi ile büyük zarara uğrayacağını, bu sebeple sayın mahkemece müvekkili şirketin icra takibine konu bedel üzerinden borcu olmadığına ve her halükarda esastan reddi gerektiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı başlatılan icra takibinin devamına ilişkin işbu davaya konu bedelin gerçeği yansıtmadığının kabulüne, müvekkili şirketin davacıya olan bakiye borcunun yalnızca 3.530,92 TL tutarında olduğunun kabulüne, davacının fazlaya dair talepleri ile işbu haksız davasının ve tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;Cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası
Davacı vekili davada;İcra dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar, sevk irsaliyeleri, çekler, çeşitli yazışmalar, tarafların ticari defterleri ve kayıtları, şirket kayıtları, ticaret sicili kayıtları, banka kayıtları, arabuluculuk tutanakları, bilirkişi incelemesi, gerekirse tanık beyanları, yemin, yasal ve ikamesi mümkün olan her türlü delile dayanmıştır.
Davalı vekili davada; Müvekkili şirket ito sicil kaydı, piyasa farkı araştırması, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin, yazışmalar, uzman görüşü ve sair her türlü delile dayanmıştır.
Taraf vekilleri dilekçelerinde tanık deliline dayanmalarına rağmen verilen kesin süre içerisinde tanıklarını bildirmemişlerdir.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 16.811,92 TL cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için 20.03.2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “.. Davacı kayıtları uyarınca 20.03.2020 takip tarihinde davalıdan 16.811,92 TL alacaklı iken , davalı kayıtlarında 16.853,42 TL davacı alacağı olduğu mevcut olup , her iki taraf kayıtları uyarınca farklılıklar mevcut ise de takibe konu edilen 16.811,92 TL davacı alacağının mevcudiyetinin tespit edildiği,
Taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacının her iki taraf kayıtları kapsamında takip tarihi itibari ile takibe konu 16.811,92 TL davacı alacağının kayıtlı olduğunun belirlendiği,
Davalı tarafın davacı taraftan alınan ürünlerin fatura bedellerinin piyasa genel fiyatlarından yüksek olduğunu bildirdiği hususta faturaların kayıtlara alınarak itiraz edilmediği görülmüş olup, malen davacının alacağının taraf kayıtlarında belirlenmiş olması kapsamında nihai taktirin Sayın Mahkemeye ait olacağı sonucuna varıldığı,
Sonuç olarak takip tarihi itibari ile davacının takibe konu 16.811,92 TL alacağının her iki taraf ticari defterlerinde mevcut olduğu, Davalı tarafın davacı taraftan alman ürünlerin fatura bedellerinin piyasa genel fiyatlarından yüksek olduğunu bildirdiği hususta faturaların kayıtlara alınarak itiraz edilmediği görülmüş olup bildirilen hususlarda nihai taktirin Sayın Mahkemeye ait olacağı” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeniden rapor aldırılmasını veya ek rapor aldırılmasını talep etmiştir. Bilirkişi raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yeniden rapor veya ek rapor aldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 16.811,92 TL cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi raporunda takip tarihi itibari ile davacının takibe konu 16.811,92 TL alacağının her iki taraf ticari defterlerinde mevcut olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 3.362,38-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.148,42-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 203,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 945,37-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 203,05-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 783,00-TL bilirkişi ücreti ile davetiye gideri olmak üzere toplam 1.048,25-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacının gider avanslarından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
7-)Davalının gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen davalıya / vekiline iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸