Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/510 E. 2021/239 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/510 Esas
KARAR NO : 2021/239

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2014
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni şirketin Bağcılar ilçesi, Güneşli Mah. …Caddesi, … ada, … parsel üzerinde inşa edeceği toplu konut merkezinde yer alacak konutlar için elektrik ihtiyacının karşılanarak konut aboneliklerinin yapılması amacıyla … a bağlı İstanbul Avrupa yakasında konudan sorumlu …A.Ş. ne ( …) 13.12.2010 tarihinde ( …giriş sayılı dilekçe) müracaat ettiğini, davalı …’ın ise elektrik aboneliği talebine “şartname” nitelikli cevap yazısı (22.12.2010 tarih ve … sayılı ve 05.09.2012 tarih ve … sayılı) ile: davacı tarafa teknik özellikleri belirlenmiş transformatör ve enerji nakil hatları sistemine ait imalat şartlarını ileri sürerek bu işlerin gerçekleştirilmesi karşılığında abonelikleri verdiğini; tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü davacı müvekkil şirket aleyhine kullanmış olduğunu; elektrik aboneliği işlemini gerçekleştirmek için davacıdan … tarafından yerine getirilmesi gereken transformatör, yer altı enerji kablosu, proje gibi yükümlülüklerini Anayasa ve diğer yasal düzenlemelere aykırı olarak davacı şirkete yükleyerek yaptırmış olduğunu, vekiledeni şirketin elektrik alabilmek için 2010 ve inşaatı devam eden dönemde 323.807.-TL tutarlı harcamayı yaptığını, elektrik faturalarındaki işlere ait 423.807,00.-TL ve diğer belirsiz ve tespiti gereken imalatın trafo yeri, işçilik, … kablo için kazı, inşaat kısımlarını ve diğer giderleri kendisinin yaptığını beyanla, transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim … ve diğer tesis bedellerinin trafo köşkü ve trafo yerinin …’a devir tarihi olan 08.10.2012 tarihinden itibaren taraflar ticari şirket olduğundan ticari faizi ile ve uygulanacak faiz tarihi için tesisin ” mutlak butlan” ile yapıldığı nazara alınarak inşa tarihinden itibaren hesaplanarak davalı … A.Ş. den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde ; zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet itirazlarında bulunarak, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olamayacağını; Özelleştirme Yüksek Kurulunun 2004 yılında aldığı karar ile …’a bağlı elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirme programına dahil edildiğini, … ile … arasında 2006 yılında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, daha sonra Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile % 100 oranında hisselerin …- …-… ortak girişim grubu şirketi olan …A.Ş.’ ne devredilmiş olduğu; Elektrik dağıtım şirketleri ile … arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, … şirketinin, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın onayı ile devredilmiş olduğunu ve … ile kendisine bağlı elektrik dağıtım şirketleri ile arasında İmzalanmış olan ‘İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” 7.4 maddesine göre “sözleşmenin imza tarihinden dağıtım şirketlerinin faaliyetlerinden …’in sorumlu olacağı imzalanmış olduğundan tüm sorumluluğun …’ a ait olduğunu; işletme Hakkı Devir Sözleşmesi” 7,6 maddesine göre “Sözleşmenin imza tarihinden Önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a ait olduğundan geçmişte yapılmış işlemler için …’ın sorumlu olacağını, Tesislerin mülkiyeti, …’a ait olduğundan, …’ın “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” gereği tesislerin mülkiyet bedelinden sorumlu tutulamayacağını; vekiledeni… ‘ın elektrik talebinde bulunan davacı şirkete Tip-C/2 Enerji Müsaadesi Belgesi düzenleyerek verildiğini ve bunun 6. Maddesi gereği bedelinin talep edilemeyeceğini; vekiledeni …’ın elektrik talebinde bulunan davacı şirkete vermiş olduğu “…Tip-C/2 Eneği Müsaadesi Belgesi” EMB (Enerji Müsaade Belgesi) 22. maddesinde, … içerisindeki şartlan kabul etmedikleri halde 45 gün içerisinde yazılı olarak itiraz etmediklerini ve aradan beş yıl geçtikten sonra şartname hükümlerine aykırı dava açıldığını , davacı şirket vekiledeni şirketin sunduğu koşulları beğenmemiş ise, Avrupa yakasındaki diğer elektrik tedarik şirketleri ile anlaşarak enerji temin etmesi mümkün olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde ; “Elektrik dağıtım şirketleri ile … arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, …Anonim Şirketinin, … Başkanlığı’ nın onayı ile devredilmiş olduğunu, … ile kendisine bağlı elektrik dağıtım şirketleri ile arasında imzalanmış olan “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” 7,5, Maddesine göre elektrik dağıtım şirketlerinin faaliyetlerinden …’ m sorumlu olmayacağının imzalanmış olduğu, bu nedenle tüm sorumluluğun da …’ a ait olduğunu beyanla, davanın usul ve esas bakımından hukuka aykırı olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER
14.04.2017 tarihli raporda:
“…Elektrik Dağıtım Şirketi…’ın :
Davacının bağlantı talebini karşılamak, Gerekli altyapı yatırımını yapmak, görevlerinin yasal zorunluluk olduğu, Yatırım için gerekli maddi kaynağın olmaması durumunda yatırımın davacı tarafça yapılmasını talep ederek sonrasında elektrik dağıtım bedelinden düşmesi gerektiği halde bunu gerçekleştirmediği ve davacı şirketin de yaptığı yeri satmış olduğu bu yüzden elektrik tüketiminden düşme olanağının bulunmadığı, kaldı ki bölgedeki elektrik dağıtımının gücü düşünüldüğünde parasal gücünün olamayacağı ihtimalinin bulunmadığı,
Dosyada, elektrik dağılım şirketleri, Anayasal eşitliğe ay kın olarak yürürlükteki yasal mevzuata göre elektrik abonesi olma haklannı şartlara bağlayarak ‘‘şartnameler” düzenleyemeyecekleri, Davacının davasını açmakta haklı olduğu, Davacının alacağının faturalı ödemeler ile 423.807.-TL-yi bulduğu; faturasız olarak yapılmış kazı v.s işçilik bedelinin de 15.100,00 -TL parasal değere ulaştığı, Davacı şirketin alacağı tutarının, 438.907,00.-TL’yi bulduğu kanaatine ulaşıldığı” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 08.06.2017 tarihinde davayı ıslah dilekçesi kapsamında bedel artırım dilekçesi sunmuşlar, başlangıçta faturalı işler bedelinin talep edildiğini, ancak kendi bünyesi kapsamında yaptığı işlerde harcamaların tespitini mahkemeye bıraktıklarını beyanla, faturasız işler bedeli 15.100-TL için davayı ıslah ederek taleplerini 438.907-TL’ye çıkardıklarını beyan etmişlerdir
Mahkememizce 2014/1642- 2017/1078 E. K. sayılı, 28.12.2017 tarihli karar ile :”…davalı …aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … aleyhine açılan davanın ,faturalı alacaklar yönünden, 423.807,00.-TL’ nin geçici kabul tarihi 25.09.2012 tarihinden bir ay sonrası 25.10.2012 tarihinden başlamak üzere aylık 12 eşit taksitte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, vadesinde geri ödemesi yapılmayan taksitlere vade tarihlerinden itibaren 3095 sayılı yasa uyarınca yasal faiz uygulanmasına, Belirsiz alacak yönünden başlangıçta bir miktarda olsa değer belirlenip harç yatırılmadığından ve verilen ıslah dilekçesi ile davanın tamamının ıslahı değil, değer artırım dilekçesi olarak verilmiş olmakla faturasız imalat bedelleri yönünden davanın açılmamış sayılmasına…” karar verilmiş,
Taraf vekillerinin iş bu kararı istinaf etmesi üzerine Mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1433 – 2020/739 E K sayılı, 08.09.2017 tarihli ilamı ile :”…HMK’nun belirsiz alacak ve tespit davası başlıklı 107.maddesinde; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği ; karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda ise davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda,davacı taraf ,davalı adına yaptığı iletim tesisi bedelini talep etmekte olup,bu talebinin bir kısmı faturalı ,diğer kısmı ise faturasızdır.Davacının amacı,bu hususta yaptığı tüm masrafların davalıdan tahsilini sağlamaktır. Nitekim ,dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava açılmıştır.O halde ,dava tek olduğundan , yargılama sırasında faturasız alacak miktarının belirlenmesi ile ,dava konusu edilen bu talep yönünden de gerekli harç ikmali yaptırılarak ve usuli işlemler tamamlanarak , bu talep yönünden de olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken,açılmamış sayılma kararı verilmesi usul ve hukuka aykırı olmakla ,davacının istinaf talebinin sebeple kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ile ,yeniden yargılama yapılarak ,bu talep yönünden de karar verilmek üzere dosyanın ilgili mahkemesine gönderilmesine…” gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf konusu karar kaldırılmıştır.
Davacı vekili 10.12.2020 tarihli duruşmada enerji nakil hattının montaj ve hafriyat bedelinin elektrik mühendisi bilirkişi aracılığıyla dosya üzerinden tespitini talep etmiş Mahkememizce, 05.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda faturasız harcamalar hesaplanmış olup buna göre ıslah yapıldığından yeniden incelemeye yer olmadığına karar verilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının davalı adına yaptığı iletim tesisi bedelinin tahsili talebinden ibarettir.
Yargılama dosyası kapsamında bulunan deliller ile bilhassa hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişiler heyeti kök ve ek raporuna göre; Davalı …’ın 1970 yılında çıkarılan 1312 sayılı kanun ile …Kurumu (…) adı ile elektrik dağıtım alanında Türkiye’de imtiyazlı ve lisans sahibi tek kuruluş olarak hizmete başladığı, hizmetlerin daha etkin, daha verimli bir şekilde sürdürülebilmesi amacıyla ve özelleştirme politikaları çerçevesinde Bakanlar Kurulu’nun 12.8.1993 tarih ve … sayılı kararı ile …’in … ve … adı altında iki ayrı şirket olarak yeniden yapılandırıldığı ve Türkiye’de 21 farklı bölgede faaliyet gösteren … Şirketlerinin …bünyesinde olduğu, … ile bağlı Elektrik Dağıtım Kuruluşları arasında 24.07.2006 tarihinde “İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi” adıyla imzalanan sözleşme kapsamında bu tarihten önce gerçekleştirilmiş işlem ve/veya eylemlerden kaynaklanan hukuki sorumlulukların …’a, bu tarihten sonraki sorumlulukların ise …’a ait olacağının kararlaştırıldığı, dolayısıyla işbu davada …’a husumet yüklenemeyeceği anlaşılmakla … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
…’ın sorumluluğu yönünden yapılan incelemede; 5784 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile değişik 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 15. maddesi g bendinde “elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım faaliyeti gösteren kamu tüzel kişilerin gerekli hallerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini tabi oldukları ihale mevzuatı çerçevesinde hizmet alınması yoluyla yaptırabilirler” hükmü ve uygulamaya yönelik olarak 04.08.2002 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38/1 maddesine göre; “gerçek veya tüzel kişilerin iletim ve/veya dağıtım sistemine bağlantı taleplerinin karşılanmak zorunda olduğuna” yönelik hüküm tesis edilmiş, 10/2 maddesinde de, “genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılması gerekli olduğu hallerde tüzel kişi tarafından finansa edilen harcama tutarının sisteme bağlantı yapan tüzel kişi ile dağıtım şirketi arasında yapılacak bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması çerçevesinde kullanıcının sistem kullanım bedelinden düşüleceği” öngörülmüştür. Ancak, abonenin karşılamış olduğu tesis bedelinin elektrik kullanım bedelinden düşüleceğine ilişkin yasal düzenleme mülga olup, 28.01.2014 tarih, 28896 sayılı resmi gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici ve son hükmünde; “kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji ve mahsup yöntemi ile geri ödeme hususları” yeniden düzenlenmiş ve yönetmeliğin 20 ve 21. Maddelerinde usul ve esas gösterilmiştir.
Yönetmelik 21. madde de açıkça; “Tesisin dağıtım şirketi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutarın tüketici endeksi oranında güncelleneceği, vadesinde geri ödemesi yapılmamış taksitli tutarlara vade tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulacağı” hükümleri getirilmiştir. Aynı şekilde EPDK tarafından yönetmeliğin uygulanması için 23.09.2014 tarih ve 29128 sayılı Resmi Gazetede kurul kararı yayınlanmış, kullanıcı tarafından dağıtım varlıklarının tesis edilme metodolojisi onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir.
Hernekadar Elektrik dağıtım tesisinin konu hakkında lisans sahibi yetkili elektrik dağıtım şirketinde parasal karşılığının bulunmaması durumunda başvurulacak bir yol olduğu ve davalı …’ın kendisine müracaat edildiği tarihte parasal güçlük içinde bulunduğuna dair delil mevcut değil ise de; somut olayda tesisin davacı tarafından yapılmış olmasına ve davacı talebi ile bağlı kalınarak mevzuat doğrultusunda karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu yasal düzenlemelere ve mahkememizce benimsenen bilirkişiler heyeti raporu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 3. Hukuk Dairesinin 2018/1433 – 2020/739 E/K sayılı, 08.09.2017 tarihli ilamına göre; davacı tarafından faturalandırılmış ve o günün ekonomik değerlerine göre normal sınırlar içinde kaldığı belirlenen 423.807,00-TL. İle yine faturasız harcama tutarı olup harç ikmali yaptırılan 15.100,00 TL.nin ilavesiyle toplam 438.907,00-TL’nin geçici kabul tarihinden 1 ay sonrası olan 25/10/2012 tarihinden başlamak üzere aylık 12 eşit taksitler halinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vadesinde ödemesi yapılmayan taksitlerin vade tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa uyarınca yasal faiz uygulanmasına, davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davalı …aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-)Davalı … hakkında açılan davanın KABULÜ ile 438.907,00-TL’nin geçici kabul tarihinden 1 ay sonrası olan 25/10/2012 tarihinden başlamak üzere aylık 12 eşit taksitler halinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vadesinde ödemesi yapılmayan taksitlerin vade tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa uyarınca yasal faiz uygulanmasına,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 29.981,73-TL ilam harcından, peşin alınan 7.237,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 22.744,13-TL harcın davalı …’ tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 25,20 Başvuru harcı, 7.237,60.-TL peşin harç, 3,80.-TL vekalet harcı , 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 719,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 10.386,10-TL yargılama giderinin davalı …’ tan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 38.995,35-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’ tan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı yanca … yönünden yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-) Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-) Davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine
😎 Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiyelerin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı / davalılar /vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalılar … ve…rinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır