Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/479 E. 2020/579 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/479 Esas
KARAR NO:2020/579

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/12/2016
KARAR TARİHİ:27/10/2020

Mahkememizin … E sayılı dosyasından davacılar; … ve … yönünden tefrik edilerek 2020/479 Esasına kayıt edilmiş iş bu davada;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … alacağının faizler dahil tamamının 2003 yılı içerisinde ödendiğinden …’nin iflas masası ile bir bağlantısının kalmadığı, iflas idaresinin hukuka aykırı karar ve işlemleri ile masanın mevcudunun korunmadığı, masaya çok büyük miktarda zarar verildiği belirtilerek; bankanın kredi borçlularından olan alacaklarını takipte büyük ölçüde ihmalkar davranıldığı, takiplerin düşürüldüğü, alacakların izlenmediği çok büyük miktarlı alacakları kredi borçlularına adeta bağışlandığı; kalan masa alacaklarının neredeyse tamamının (900 milyon) ,alacak tutarının %1’ini bulmayan bir miktar karşılığı … Aş.’ye satış adı altında’ …’ye aktararak Banka aktifini …’ye verildiğini, binlerce mudinin ve masanın zarara uğratıldığını, …’na, ‘zamanaşımı’, ‘imtiyazlı faiz ödemesi’/… adına hesap açılması’ adı altında önemli miktarda Banka kaynaklarını aktararak masayı zarara uğrattığı, bilançoda muhasebe teamüllerine aykırı borçlar yaratıldığı,hukuka aykırı eylem ve işlemler ile gereksiz vergi yükü ve vergi cezaları ödenmesine sebebiyet verildiği, masaya çok büyük miktarda zarar verildiği, hukuka aykırı işlem ve eylemleri yapanlar şahsen sorumlu olduğu gibi, …’nin de işlemlerden kurumsal olarak sorumlu olduğu, delillere erişimin engellenmesi, davalıların sorumluluğu konu işlem ve dönemlerinin tam belirlenememesi sonucu, davanın zorunlu olarak belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davalıların masa mevcuduna zarar veren eylem ve işlemlerinin sınırlı olarak ulaşılabilen delillere göre çıkartabildiği, … Sanayi işletmeleri TAŞ.’nin müflis bankaya 24.10.2013 tarihi itibariyle 4.250.561,14-$+4.063.054,86 EURO borcunun ….’ye 60.000-Tl’ye satıldığı, bilahare kısa bir süre sonrasında …’nin bu firmadan borcuna istaneden 4.000.000-USD.dolayında tahsilat yaptığı, iflas idaresinin ayrıca masa mevcudundan bu fir faaliyette olmayan bir bankada’ alacaklıların işlem yapmadığı ve alacaklarının zamanaşımına uğradığı bahanesiyle iflas idaresi tarafından …’ye aktarılan masa mevcudunun Mahkeme kararına rağmen …’den talep edilmeyerek masaya verilen zarar:” Tablo halinde sunulan toplam 3.762.317,03-TL. ‘nin müflis banka masa mevcudundan zamanaşımı gerekçesiyle …’ye aktarıldığı,iflas müdürlüğünce yapılan şikayet üzerine ….icra Mahkemesinin… sayılı 28.04.2015 tarihli kararı ile iflas idaresi kararının iptal edildiği, ‘anaparanın dahi intikal etmemesi gerekirken gecikme zammının intikal etmesinin yasal mevzuata uygun olmadığına karar verildiği, iflas idaresince paranın faizleriyle birlikte masaya intikali için işlem yapılmadığı, iflas idaresinin ağır kusur içinde oldukları; mudilerin talimatı/onayı alınmadan ‘… adına açılmış gösterilen hesaplarla masa mevcudunun …’ye aktarılması: iflas idaresinin mudilerin temsilcisi olmadığı, iflas idaresinin 04.09.2014 tarih ve 4172 sayılı kararı ile: ‘önce 703 mudi /firma adına ayrı ayrı ve vadeli toplam 4.119,752,03-TL. hesap açıldığı, bilahare 28.08.2014 tarih ve 202 sayılı yazı ile liste güncellemesi yapılarak bu sayının 646’ya düşürüldüğü miktarın ise 4.100.909,92-TL. Olduğu; iflas idaresinin 14.10.2014 tarih ve 4180 sayılı kararı ile ‘çoğu vefat etmiş 98 kişiye ilişkin 249.479,08-TL’nin …. aktarıldığı, ilaveten 548 adet gerçek/tüzel kişiye ait 3.851.430,84-TL. ‘nin ….’ ye aktarıldığı, her iki işlemle İflas idaresinin ‘alacak kaydı yaptırmış olmakla birlikte’ ölüm veya başka nedenle bulunamayan gerçek veya tüzel kişilere ait toplam 7.952.340,76-TL/yi ‘adfarına mevduat hesabı açıldığı görüntüsü altında …’ye aktarıldığı, iflas idaresinin bu işleminin iyi niyetten yoksun olduğu; …’nin içinde yer aldığı Merkez Bankası’nın Masaya olan Borçlarına Faiz Hesaplanmaması ve …’ye ‘faiz’ adı altında haksız olarak kaynak aktarılarak masanın zarara uğratıldığı; faaliyeti durdurulan …’ın kaynaklarının TC. Merkez Bankasında faizsiz bekletildiği, Geçici Yönetim ile iflas idaresi tarafından alacağın takas/mahsubu yoluna gidilmediği, daha sonra bu paraların TC.Merkez Bankası içinde bir birim olan …’ye imtiyazlı olduğu iddiası ile üzerine faiz eklenerek iflas masasından ödendiği, İİK.207.maddesinde faiz alacağına öncelik tanınmadığı, faiz alacaklarının garameten ödenmesi gerektiği; İflas idaresi tarafından zamanında ödenmeyen vergiler nedeniyle masa mevcuduna zarar verildiğinin belirtildiğini, alacakların zamanında takip edilmeyerek takipten düşürülmesi ve İcra/İflas Uzmanı raporu ile tespit edilen zimmet niteliğinde olan işlemler sonucu masaya zarar verildiği, izlenmeyen takipsiz bırakılan sadece ….İcra Müdürlüğüne ait olanlarda 11.296.414.187.846-TL. , 109.270.077 DEM, 7.735.309,49$,ve 1.067.015,lO-EURO. Miktarında toplam 208 adet dosya bulunduğunu, müvekkillerinden …’in 92 yaşında olması nedeniyle yargılama sürecinin titizlikle ve ivedilikle yürütülmesi, Avrupa insan Haklan Mahkemesine gidilmesine neden olacak haksızlığa mahal verilmemesine, şahıs davalıların zaman içinde mallarını kaçırması halinde hükmedilecek zararın tazmini mümkün olamayacağından mai varlıkları üzerine HMK.389.ve devamı maddeleri kapsamında, üzerlerinde mükellefiyet oluşturulmaması,3.şahıslara devir ve ferağının önlenmesi bakımından davalılara tebligat çıkarılmadan duruşma günü verilmeden önce ihtiyati tedbir konulmasına, talebin tasfiye dosyasından temin edilen resmi belgelere dayanıyor olması gözetilerek teminat istenilmemesine, davalıların haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemleri ile,bu eylem ve işlemler sonucu doğan Banka zararlarının, haksız eylem ve işlem tarihlerinden itibaren işletilecek faizleri ile birlikte belirlenmesine; belirlenecek zararlardan, fazlaya ilişkin her türlü istem ve dava hakkı saklı tutularak, şimdilik 1.000.000-TL.zararın davalılardan müşterek ve müteselsilen tazmini ile … Bankası (…)AŞ.’ye ödenmesine, hükmedilecek Banka zararlarına, dava tarihinden itibaren en yüksek ticari faizin temerrüt faizi olarak yürütülmesine, döviz kaynaklı zararların aynen (döviz ve tazmin edilecek tarihlerdeki kurlardan karşılığı Türk Lirası olarak) tazmini hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir

CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Emsal Yargıtay kararlarından örnekler verilmek suretiyle huzurda görülmekte olan davanın …’nin Bankacılık Kanunları (3182-4389-5411 sayılı Kanunlar) ile verilen kamu görevine istinaden alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi sıfatıyla Müfiis … Bankası Aş(…) tasfiyesinde yürütmüş olduğu iş ve işlemler nedeniyle açılmış olduğunu, davanın İdare Yargılama Usulü Kanunu gereğince idari yargının görev alanına girdiğini belirterek ‘Usulden’ davanın reddine” karar verilmesini,
5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 127/4.maddesi gereğince ‘Fon Kurulu üyeleri ile Fon Personeli aleyhine, Fon Kurulunun veya Fonun bu Kanunda yazılı görevlerine ilişkin karar,eylem ve işlemleri sebebiyle, gerek görevlerinin ifası sırasında gerek görevden ayrılmalarından sonra, açılmış veya açılacak her türlü tazminat ve alacak davası, Fon aleyhine açılmış sayılır ve bu davalarda husumet Fona yöneltilir’ emredici hükmüne havi olduğu, bu nedenle davalı Fon görevlileri/Fonda görev yapmış kişilere yönelik davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini,
Impexbank’ın; Bakanlar Kurulunun 24.04.1994 tarihli ve … sayılı kararıyla bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkisinin kaldırıldığını, geçici yönetimin …Aş.’ye verildiğini, böylelikle …’ın yönetim kurulu ve denetim kurulunun görevinin sona erdiğini, bu nedenle Davacılar … ve …’in müflis … Bankası Aş.’dek yönetim kurulu üyeliklerinin bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 24.04.1994 tarihi itibariyle sona erdiğinden müflis banka tüzel kişiliğini temsil yetkilerinin bulunmadığını, belirsiz alacak davası şartının yerine getirilmediğini; davacı tarafın belirsiz alacak davasında belirlediğini iddia ettiği en az tutarın dava edilmesi gerektiğini, müflis bankanın iflas tasfiye işlemlerinin ….İflas Müdürlüğü …iflas dosyasında yürütüldüğünü, …. tarafından alınan tüm İflas idaresi kararlarının, alacaklılar toplantılarının denetim organının İİK.223.m.göre ….İflas Müdürlüğüne ibraz edildiğini, davacılar vekili Av.Turan Kurtuluş’un 05.03.2015 tarihinde iflas müdürlüğüne müracaatla tüm iflas dosyalan ve eklentilerinin, kasa bilgilerinin tamamının suretini talep ettiklerini, iflas idaresince kasa kayıtları sureti verilmesinin kabul edildiğini, yapılan şikayetin ise ….İcra Mahkemesinin … E.sayılı kararı ile ret edildiğini, iflas kayıtlarının aleni olması, davacılar aleyhine şahsi iflas (….ATM…E) ve mali sorumluluk (….ATM…E) sayılı davalarının 1994 yılından bu yana derdest olması nedeniyle dava konusu alacaklılar toplantısı/iflas İdaresi kararlarının tamamına vakıf olduklarını, bu nedenle işbu davanın zamanaşımına girdiğini,
Esasa yönelik cevaplarında;
Fonun 3182,4389,5411 sayılı kanunlara göre Müflis … tasfiyesini yürütemeyeceği iddiasının yerinde olmadığını,….ye banka tasfiyelerinde 3182 sayılı Kanunla iflas idaresi görevinin ,4389 sayılı ve 5411 sayılı kanunla da iflas idaresi alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerinin verildiğini,İİK.223/son ve 227.maddelerinin yürürlükten kaldırılmadığı, bu nedenle banka iflas dosyalarında iflas Müdürlükleri ve İcra Mahkemelerinin denetim ve gözetim görevlerini sürdürdüklerini, ….’nin banka tasfiyelerindeki görevinin Bankalar/Bankacılık Kanunlarında alacaklı olma şartına bağlanmadığını, davacı vekilinin Müflis Banka alacaklarının ihale görünümü altında …’ ye aktarıldığı, Banka mevcutlarını zamanaşımı bahanesiyle …’ ye aktarıldığı, mudilerin ödeme talimatı olmadan masa mevcudunun ….’ ye aktarıldığı, Vergi Cezasının Masaya ödettirildiği, Kredi alacaklarının önemli Ölçüde bağışlandığı iddialarının tamamını ….İcra Hukuk Mahkemesinin…-…E.sayılı dava dosyalan ile yargıya taşındığını, davaların mahkemece ret edildiğini, temyiz ve karar düzeltme taleplerinin de Yargıtay tarafından…-… E. sayılı dosyalar bakımından reddedilerek mahkeme kararlarının kesinleştiğini;… ve … E. sayılı dosyalarında ise temyiz istemlerinin ret edildiğini, tüm bu iddialara ilişkin kararların İİK, Bankacılık Kanunu ve ilgili mevzuata, ‘alacaklılar toplantısında verilen yetkiler’ e uygun olarak alındığını, ….İflas Müdürlüğünün/İcra Mahkemesinin denetiminden geçirilen kesinleşmiş kararlar olduğunu, müflis Bankanın alacaklarının ihale görünümü altında …’ ye aktarıldığı iddiası ile ilgili olarak: alacak satış ihalesinin Fon Kurulu’nun alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere almış olduğu … sayılı ve 31.10.2013 tarihli karar uyarınca yapıldığını, müflis bankanın … San.Aş’den olan alacaklarını ….ye temlik edildiğini, temlik tarihi itibariyle borçlu grubun teminatında müflis bankanın alacağını karşılar ipotek veya rehin bulunmadığı, anılan gruptan cebri icrada tahsilat yapılamadığı, temlik alacaklısının da tahsilatını 3.kişi durumundaki borçla ilgisi olmayanlardan cebri icra dışında harici olarak yaptıkarını, iflas masasından … San.Aş.’ye 753.000-TL. ödeme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığı, firmanın bu alacağı yurt dışında mukim bir bankanın müflis bankadan olan alacağının temlik alınmasından kaynaklandığı, temlik alacağının takas işlemine konu olamayacağına dair … Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşmiş kararı bulunduğu, şirket hakkındaki dava ve takiplerin iflas idaresi tarafından alacak satış yöntemiyle satıldıktan sonra 2805 kayıt nosu ile temlik belgeleri ibraz edilerek firma tarafından alacak kaydı yaptırıldığı, ancak,6183 sayılı Yasa uyarınca Fon tarafından başlatılan 2011/20 sayılı takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesine istinaden söz konusu tutar Fon’a ödendiği, İflas masasına alacak kaydına konu olmayan ve zamanaşımına uğrayan alacaklara ilişkin olarak Bankacılık Kanunun (m.62-130/2) hükümleri uyarınca alınan zamanaşımı kararlarının ….İflas Müdürlüğü ve icra Mahkemesi denetiminden geçtiğini, davacı yanın dilekçesindeki tabloların gerçeği yansıtmadığını,2010 yılında 1.080.434,21-TL’nin zamanaşımı nedeniyle Fona devri için yapılan ilan ve tebligatlar neticesinde hak sahiplerince aranan mevduat, hak ve alacakların sahiplerine ödenmesinden sonra bu tutarın 774.51,94-TL’ye düştüğünü,2011 yılında devri öngörülen 12.060,59-TL.aynı şekilde 4.505,94-TL’ye düştüğünü bu nedenle yasaya uygun yapılan ilan ve mektupla bildirim sayesinde çok sayıda mudinin alacağına kavuştuğunu, fona yapılan yasal faiz ödemelerinin TC. Merkez Bankasından alacaklı olunduğu iddia olunan faizlerden mahsup edilmesi gerektiği iddiasının hukuk mantığı ile bağdaşmadığı, 1211 sayılı TC. Merkez Bankası Kanunun 40.maddesi uyarınca munzam karşılıklara gerekli görülmesi halinde faiz uygulamaya TC. Merkez Bankası muhtar olup, davacı yanın 22 yıl öncesine dayalı işlemler hakkındaki iddialarının o dönemdeki yargı mercileri tarafından ciddi bulunmadığı, Fon ve Merkez Bankasının ayrı hükmi şahsiyete sahip oldukları, varlığı hiçbir ilama bağlı olmayan böyle bir faiz alacağının varlığının bir an için kabul edilmesi halinde bile iki ayrı kamu tüzel kişiliği ve bütçeye sahip kamu kurumlarından birinden olan alacağın diğerinden talep edilmesinin izahının anlaşılamadığı, İflas idaresinin 22.05.1997 yılında Merkez Bankasından talep ettiği tutarların 10.06.1997-17.07.1997 tarih aralında müflis bankaya ödendiğini, Fon’un yasal faiz alacağının öncelikli olarak ödenmesine yasal bir engel bulunmadığı, Fon’a ilk faiz Ödemesinin 04.02.1999 tarih ve 467 sayılı karar ile verildiği mer’i 3182 sayılı Bankalar Yasasının 68/7.m.gereği yapıldığını, Fon alacaklarının tahsili ile ilgili düzenlemelerin mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunun 16/5.maddesi ve 5411 sayılı Bankalar Kanunun 106.maddesinde de korunduğu, davacı tarafın Fon alacağının imtiyazlı olarak ödenmesine ilişkin iflas idaresi kararlarının şikayetinin de ….İcra Mahkemesinin …E-…K.sayılt ve 20.10.2015 tarihli kararlan ile ret edildiğini, bu kararın Yargıtay tarafından onandığını, dava dilekçesindeki 5.734.095,47-TL. tutarlı verginin, vergi dairelerince toplam 16 adet kayıtları ile talep edildiği, gerek doğrudan gerekse kayıt/kabul davaları neticesinde masaya kaydedilen 1.817.135,72-TL. ana para,3.916.959,75-TL. yasal faizi olmak üzere toplam 5.734.095,47-TL kamu alacağından oluştuğu, vergi alacaklarının bir kısmının müflis bankanın faal olduğu döneme, çok büyük kısmının ise müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 1994 yılından iflasına karar verildiği 1996 yılları arasındaki döneme ait vergi borçlan olduğu, bu dönemde müflis Banka’nın geçici yönetim …Aş. Geçici Yönetimi tarafından idare edildiği ve Hazine Müsteşarlığının görüşü doğrultusunda … tarafından vergi ödemelerinin yapılmadığı, iflastan sonra ise kayıtlı vergi alacaklarının sıra cetveli ve pay cetvellerine İstinaden ödemelerinin yapıldığı, 6.568.909,43-TL. tutarlı verginin ise, esasen 5.300.555,69-TL. olduğu, esasen vergi cezasının konusu da, müflis bankada vergi memurlarınca 2004 yılında ödenmemiş kabul edilen 22.714.071,35-TL.’lik kurumlar vergisinin 2011 yılında 5.300.555,69-TL. olarak ödenmesi işlemi olduğunu, İflas masasında (TL) cinsi alacaklılara ana para ve faiz ödemelerinin yapıldığını, yabancı para alacaklılarına ise alacaklarını iflas tarihindeki kur karşılığının ödendiğini, böylelikle yabancı para alacaklarının %10-%15’inin ödendiğini, İflas idaresinin kur farkının ödenmesine ilişkin 31.03.2004 tarihli 2254 sayılı kararı aldığını, kararın 3.iflas müdürlüğüne ibraz edildiğini, kesinleşen iflas idaresi kararına istinaden 2004 yılı kar/zarar tablosunda ‘19.11.2001 … Kur Farkı Hesabında’ bulunan 278.589.818-TL’nin gider olarak yer aldığını, Vergi inceleme memurlarının müflis Banka kayıtlarını incelemesi soncunda 2004 yılına ait düzenledikleri raporda’ iflas idaresi kararı ile oluşan 278.589.518-TL. kur farkının Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin ‘yabancı para cincinden alacakların sıra cetveline iflas tarihindeki kurdan TL.ye çevrilmek suretiyle kaydedilmesine ilişkin kararına aykırı şekilde kur farkı hesaplandığı gerekçesi ile vergi matrahının belirlenmesinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı .kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi gerektiği’ belirtilerek müflis banka aleyhine 22.714.071,35-TL. vergi ve bir kat vergi ziyaı cezası tahakkuk ettirildiği konuyla ilgili Vergi Mahkemesinde dava açıldığı, dava devam ederken 6111 sayılı Kanundan yararlanılarak Fon Kurulu’nun 14.04.2011 tarih ve … sayılı Alacaklılar Toplantısı sıfatıyla aldığı kararı ile verilen yetkiye istinaden vergi borcunun indirimli olarak 5.300.555,69-TL. olarak … Kurumlar Vergi Dairesine ödendiği, masanın zarara uğramadığının açık olduğu, davacının iflas idaresinin vergi borcu ödenmesine ilişkin kararını şikayet ettiği, işbu şikayetinin de ….Hukuk Mahkemesinin… E-… K.sayılı 20.10.2015 tarihli kararı ile ret edildiği, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, ….İcra Müdürlüğüne ait 139 icra dosyasının bankanın 22.10.1996 iflas tarihinden Önce geçici yönetim döneminde düştüğü, diğer 69 dosyanın ise tahsilat, aciz vesikası, alacak satışı vs. nedenlerle takipsiz kalan dosyalar olduğu, listede yer alan … Grubu dosyaları Fon Kurulunun verdiği yetkiye dayanarak … sayılı iflas idaresi kararları uyarınca tahsil edilerek infaz edildiği, … Grubu dosyalarının 02.04.2004 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında tahsil edilerek infaz olduğu, … teminatsız kredilere ait dosyalarının bir kısmının aciz belgesine bağlandığı, bir bölümünün ise alacak satış yöntemiyle devir temlik edildiği, …, … dosyalarının alacak satış yöntemiyle devir ve temlik edilen dosyalardan olduğu, Davacı tarafından sunulan listede 160,164,193,194,195,198,205,207.sırasında kayıtlı alacakların aciz belgelerine bağlandığı,167.sırada kayıtlı dosyadan rehin açığı belgesinin alındığı, haricen tahsilat nedeniyle takipsiz bırakılan dosyalar bulunduğu, listenin yanlış ve yanıltıcı olduğu, davacının davasını tasfiye payı talep hakkına dayandırdığını,İİK.’nda müflis şirket hissedarlarının ‘tasfiye bakiyesi’alacakları şeklinde bir düzenlemenin yer almadığını, iflas tasfiyelerinde sıra cetveline kayıtlı alacakların alacaklarının dahi tamamen karşılanamadığı, tasfiye payı ödemesinin TTK/da düzenlendiği, tasfiye halinde bulunan şirketin borçları Ödendikten sonra ve pay bedelleri verildikten sonra kalan bakiyenin hissedarlara dağıtılabileceği, davacı …’in müflis … ödenmemiş 1065-TL. ve 40.000-USD. tutarında avans borcu bulunduğu, hakkında ….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından yapılan takip neticesinde aciz belgesi alındığı, Kamu kurumu niteliğindeki Fon tarafından Bankacılık Kanunlarının verdiği yetki/görev çerçevesinde işlem yapıldığı, ayrıca davacıların da tacir olmaması nedeniyle ticari faiz talebinde bulunmalarının hukuka aykırı olduğu, davalılardan zararın müteselsilen tahsili talebinin kanuna aykırı olduğu,5411 sayılı Bankalar Kanunun 127/4.maddesi gereğince davalı müvekkilleri ile Fon Kurulu üyeleri ile iflas idare memurlarına husumet yöneltllememesi, müflis … iflas idare memurlarının ve Kurul üyelerinin ancak Fon’a karşı sorumluluğunun bulunması nedeniyle davacı vekilinin zararın müteselsilen tahsili talebinin kanuna aykırı olduğunu beyanla; öncelikle yargı yolu itirazları dikkate alınarak dava dilekçesinin bu nedenle reddini, zamanaşımı ve husumet itirazlarının öncelikli olarak incelenmesi ve diğer dava şartlarına ilişkin usulü itirazlarının da dikkate alınması suretiyle açılan davanın bu nedenlerle esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; … ve yetkilileri tarafından atanan iflas idare memurları ve diğer çalışanlar eliyle müflis masaya verilen zararın tazmini talebinden ibaret tazminat davasıdır.
…, tasarruf sahiplerinin haklarını yolsuzluk ve usulsüzlüklerden korumak amacıyla kurulmuş devlet kurumudur. Kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve mali özerkliğe sahip bir kuruluştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/01/2006 tarihli kararında özetle; ”…Uyuşmazlık Mahkemesinin 27/05/2002 tarih ve 2002/20-21 sayılı kararında açıklandığı üzere …, kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluştur. Görevi ile ilgili açılan davalarda kamu hizmetini yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini, zararın doğumunda hizmet kusuru veya başka nedenlerle sorumluluğu bulunup bulunmadığının idare hukuku ilkelerine göre saptanması gerekir. Bu durum karşısında davalı Kurum vekilinin yargı yolu yönündeki itirazı dikkate alınarak … hakkında acılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilip hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” denilerek … hakkında acılan davada İdari yargının görevli olduğuna işaret etmiştir.
HMK.m.114/1-b,c bendlerine göre yargı yolunun caiz olması ve mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın yargı yolunun caiz olmaması dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın yargı yolu dava şartının bulunmaması nedeniyle USLDEN REDDİNE
2-)2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 9 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/2 md.) ”Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli (…)(1) yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir.
2. Adli (…)(1) yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir.(1)” hükümleri uyarınca davacıların görevli İdare Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine,
Davacıların ve davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinden oybirliğiyle karar verildi. 27/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.