Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2023/701 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/468 Esas
KARAR NO:2023/701

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:16/02/2016
KARAR TARİHİ:19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … tarafından yapılan … şube müdürlüğü mesuliyet sahası içindeki su, kanalizasyon ve yağmur suyu bakım, yapım ve rehabilitasyon işinin ihalesinin dava dışı … İnşaat A.Ş. tarafından kazanıldığını, buna ilişkin sözleşmenin 20.03.2006 tarihinde davalı belediye ile dava dışı şirket arasında imzalandığını, işin üstlenicisi olan … İnş.A.Ş. ‘nin ihale konusu işi 25.04.2006 tarihli sözleşme ile davacının taşeronluğu kapsamında sürdürdüğünü, davacının taşeronluk sözleşmesi ile üstlendiği işleri eksiksiz yerine getirdiğini ve bu süreç içerisinde … İnş. A.Ş. ile davacı şirket arasında 04.01.2007 tarihinde Alacağın Temliki Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı … ile … İnş.A.Ş. arasında bağıtlanan 20.03.2006 tarihli sözleşmeden doğmuş ve doğacak … İnş. A.Ş. alacaklarının 16.000.000 TL tutarındaki bölümünün BK’nun 162. ve devamı hükümlerine göre davacıya temlik edildiğini, söz konusu temlik sözleşmesinin davalı … ‘nin son olarak 11.03.2008 tarih 71/… sayılı yazısı ile kabul edildiğini, davacı tarafından yapılan işlere ait hak ediş bedellerinin bir kısmının vekiledeni şirket hesaplarına davalı … tarafından temlik sözleşmesi uyarınca ödendiğini, ancak 26.03.2009 tarihinden sonra muhtelif gerekçelerle kesilmeye ve eksik ödenmeye başlandığını, son hak edişlerden doğan alacaklardan 521.711,50 TL’lik kısmının davacıya ödenmediğini, vekiledeni alacağının 220.000 TL tutarlı kısmının dava dışı … Bankasına temlik edildiğini, bu temlik de davalı tarafından kabul edildiği halde temlik alacaklısı bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, banka tarafından vekiledeni aleyhine icra takibine girişildiğini ve yargılamanın devam ettiğini, davalı tarafa ihtarnameyle söz konusu bedelin üç gün içinde ödemesi, aksi halde temerrüt şartlarının oluşacağı ihtar edilmişse de herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler, yargılama sırasında davalarını ıslah ederek 415.927,37-TL’ ye yükseltmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının, dava dışı … İnş. A.Ş. ‘nin vekiledeni …’den olan alacağını temlik aldığını, davacının temlik ettiği alacağını davalıdan alabilmesi için … İnş.A.Ş. ‘nin alacağının tahakkuk etmesi gerektiğini, ancak … İnş.A.Ş.’nin şu an tahakkuk etmiş alacağı olmadığından temlik alacaklısı olan davacıya ödeme yapılamadığını, … İnş. A.Ş.’ ye ihaleye konu iş nedeniyle 34 adet hak ediş düzenlendiğini, 31,32 ve 33 nolu hak edişlerin, … İnş.A.Ş.’nin verdiği hasarlar ve açılmış olan işçi alacağı nedeniyle blokelerin söz konusu olduğunu, bu davaların aleyhe neticelenmesi halinde bloke bedellerinden ödeme yapılacağını ve ondan sonra bakiye bedelin davacıya ödeneceğini savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, temlik alınan hakediş alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememize açılan dava üzerine yapılan yargılama sonunda (…. Asliye Ticaret Mahkemesi) … Karar sayılı 21/11/2013 tarihli karar ile: ” … Davanın kısmen kabulüne, toplam 415.927,37 TL. alacak bedelinin temerrüt tarihi olan 22.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiş,
Davalı vekilinin temyizi üzerine mahkememiz kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2014/1632-7499 E. K. sayılı, 23.12.2014 tarihli ilamı ile “…Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda … A.Ş.’nin hakedişinden yapılan işçi alacağı, hasar bedeli vb. blokede tutulan kesintiler toplanarak davacıya bu miktarın ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Oysa temlik tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi hükmünce borçlunun temlik edene karşı haiz olduğu def’ileri temellük edene karşı da ileri sürebilir. Bu nedenle bir alacağın devri borçlunun hukuksal durumunu ağırlaştırmamalıdır. Ayrıca temlik bir edim karşılığında geçirilmiş ise, temlik eden bu alacağını temlik zamanında varlığını garantilemiş olur (BK.169.md). Temlik zamanında temlik edenin alacağının davalıda bulunması gerekir. Kısaca davalının, temlik eden … A.Ş.’ye ödeyemeyeceği, başka anlatımla hakedişinden kesmesi gereken tutarları davacıya ödemesi beklenemez. Mahkemece temlik edenin, borçludan alacaklı olup olmadığı, yapılan kesintilerin dayanakları ile dava dışı … A.Ş. arasında imzalanan 20.03.2006 tarihli sözleşmeyle bu sözleşme uyarınca düzenlenen hakedişler, sözleşmenin eklerine göre (YİGŞ 39 ve 40. maddeler) hakedişlere itiraz edilip edilmediği, hakedişlerin kesinleşip kesinleşmediği incelenmeden hükme varılması doğru olmamıştır.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkememizce 23.12.2014 bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda, davalı vekiline 12.05.2016 tarihli celsede tüm hakedişler, yapılan kesintilerle ilgili belgelerini müstenidatları ile birlikte hangi sözleşme ve hangi işten kaynaklandığı da açıklanmak suretiyle sunmak üzere 4 hafta kesin süre verilmiş, davalı yanca streteji geliştirme daire başkanlığının ve muhasebe şube müdürlüğünün belgeleri ile 14.06.2016 tarihli Abone İşleri Avrupa Bölge Daire Başkanlığı’ndan temin edilen belge suretlerini dosyaya sunmuşlardır.
Bu kez sunulan ve dosyada mevcut tüm delil ve belgeler üzerinde Yargıtay bozma ilamı da referans alınarak taraflar arasında imzalanan 20.03.2006 tarihli sözleşme ve bu sözleşme uyarınca düzenlenen hakedişler, ekleri ve temliknameler incelenmek suretiyle davacının varsa kalan alacak tutarının belirlenmesi için inşaat mühendisi bilirkişiler ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulan bilirkişiler heyetinden ve inşaat mühendisi bilirkişinin, …’de mahalinde mali ve teknik inceleme yapılması hususunda yetki talepleri uyarınca, mahkememizce inceleme günü verilmek suretiyle bilirkişilere verilen yetki doğrultusunda … kayıtları mahalinde de incelettirilmek suretiyle ve incelenen tüm bilgi ve belgelerin CD halinde rapor eki ve dosyaya sunulması suretiyle rapor alınmış, 29.05.2018 tarihli raporda özetle; “…Önceki bilirkişi raporunda da belirtilmesine rağmen, davalı …’nin; anılan rapor tarihi ile 10.01.2018 tarihinde yerinde yapılan inceleme sırasında ve sonrasında da Yargıtay bozmasına esas kesintilerin dayanağı olabilecek herhangi bir belge ibraz etmediği, dosyaya sunulu belgeler üzerinde yapılan inceleme, değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda;
Hesap hareket ( cari hesap ) raporlarına göre: davacı şirkete temlik kapsamında 14.125.554,28 TL ödeme yapıldığı, hakedişlerden 2007 yılında 16.675,29 TL, 2008 yılında 12.439,77 TL ve 2009 yılında 384.490,04 TL olmak üzere, toplam 413.605,10 TL tutarında ilave kesinti yapıldığı, ayrıca 29.08.2008 tarihli 28 nolu Hakedişten ise ” …. icra Md. 2006 /… dosya sayılı hasar borcu” açıklaması ile 2.322,27 TL daha kesinti yapıldığı, yapılan kesintiler toplamının ise 415.927,37 TL ( = 413.605,10 TL + 2.322,27 TL) olduğu,
Ancak rapor eki – Tablo: 2’ye göre ise ilave kesintiler toplamının 424.267,34 TL olduğu, rapor içerisinde açıklandığı üzere, söz konusu kesintilerin; 413.605,10 TL’lık kısmının hesap hareket (cari hesap) raporlarında yer aldığı, 10.662,24 TL’ lık kesintinin ise Hesap Hareket Raporlarında yer almadığı, ayrıca yapılan kesintilerin nedenleri; davalı … tarafından açıklanmadığı ve gerekli belgeler dosyasına sunulmadığı için, söz konusu kesintilerin teknik açıdan haklılığının değerlendirilemeyeceği,
Öte yandan, dosyasına sunulu belgeler arasında, dava konusu ilave kesintilere, dava dışı -Yüklenici – … İnşaat (temlik eden) tarafından yapılmış herhangi bir itiraza rastlanmamakla birlikte, (34) nolu Hakediş tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra, davacı – … İnşaat (temlik alan) tarafından davalı – …’ye gönderilen …. Noterliği 16.02.2010 tarih – … yev. nolu ihtarnamede ise özetle “…16.000.000 TL tutarındaki temlikten; iznimiz ve bilgimiz olmadan 246.149,13 TL tutarında ödeme yapıldığı… söz konusu ödemelerin İptali ile toplam 521.711,50 TL’ nin 3 gün İçerisinde banka hesabına yatırılması, aksi takdirde hukuki ve cezai işlemlerin başlatılacağı…” hususlarının ihtar edildiği,
… inşaata ait olduğu değerlendirilen söz konusu kesintiler … İnşaattan tahsil edilmeden, kesin teminat mektubunun niçin iade edildiği veya başka bir deyişle söz konusu kesintilerin dava dışı – … İnşaata ait Kesin Teminat Mektubu yerine niçin temlik alacağından (dava konusu temlik; Davalı – …’ nin bilgisi ve onayı dahilinde yapılmış olup, söz konusu kesintiler ise temlik ve … İnşaata ait teminat mektubu ladesinden sonra yapılmıştır) yapıldığı hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce 2016/… – 2019/… E. K. sayılı, 17/01/2019 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,
Davalı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/… – 2020/…/… E. K. sayılı ilamı ile: ” …somut olay incelendiğinde; mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilamında; “….Mahkemece temlik edenin borçludan alacaklı olup olmadığı, yapılan kesintilerin dayanakları davalı ile dava dışı … A.Ş. arasında imzalanan 20.03.2006 tarihli sözleşmeyle bu sözleşme uyarınca düzenlenen hakedişler, sözleşmenin eklerine göre (YİGŞ 39 ve 40. maddeler) hakedişlere itiraz edilip edilmediği, hakedişlerin kesinleşip kesinleşmediği incelenmeden hükme varılması doğru olmamıştır. O halde yapılması gereken iş, … A.Ş. ile davalı arasında yapılan tüm hakedişler, sözleşme ve ekleri, HMK’nın 266. maddesi hükmünce yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine incelettirilmeli, itiraz edilmediğinden kesinleşen cezalar, vergi kesintileri ve SGK borçları, işçi alacakları, hasar ve kira bedelleri vb. diğer borçları hesaplatılarak dava dışı … A.Ş.’nin hakediş bedelinden mahsupla varsa kalan alacak tutarına göre davacı istemini belirlemek ve hükmetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. …” gerekçesi ile bozma yapılmış ancak hükmüne uyulan bozma ilamına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
Dairemizin bozma ilamında düzenlenen hakedişlere yüklenicinin itirazının olup olmadığı ve hakedişlerin kesinleşmediği belirtilmesine rağmen hükme esas alınan bozmadan sonra oluşturulan bilirkişi heyetinin verdiği raporda bu hususta inceleme yapılmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; davacıya dava ettiği kesintilerin yapıldığı hakedişlerin hangileri olduğu sorulup açıklattırılarak ve mevcut değilse bu geçici veya kesin hakediş tutanakları davalı işsahibinden istenerek bilirkişi kurulundan söz konusu hakedişlere sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. ve 40. maddelerine göre kesinti yapılıp yapılmadığı ve hakedişlerin yüklenici aleyhine kesinleşip kesinleşmediği konusunda ve hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur…” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yukarıda değinilen bozma ilamı kapsamında davacıya dava ettiği kesintilerin yapıldığı hakedişlerin hangileri olduğu hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş ve buna ilişkin bilgi ve belgeler davalı işsahibinden celbedilerek dosya kapsamında bulunan bilirkişi kök ve ek raporları hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından ve taraf vekillerinin bilirkişi ek ve kök raporlarına yapmış oldukları itirazları da karşılayacak şekilde denetime ve hüküm kurmaya el verişli bilirkişi raporu alınmak üzere dosyanın önceki heyette görev almayan kamu ihalesi ve hakediş konusunda uzman olan İnşaat Mühendisi, Mali Müşavir ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanından (Borçlar Hukuku) oluşacak bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
23.01.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “(…)hakediş ödemesi sırasında yapılan kesintilere, dava dışı … İnşaat AŞ’nin bir itirazı olmadığından yapılan kesintilerin kesinleştiği, ayrıca sözleşmeye konu olarak yapılan işlerde ve hakediş düzenlemelerinde …’nin muhatabının sözleşmeyi imzalayan dava dışı … İnşaat AŞ olduğu, temlik nedeniyle hakedişlerde mevzuat ve yasalar gereği kesintiler yapıldıktan sonra kalan alacak tutarının, davacı … İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne ödenmesi gerektiği, … İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin temlik alacağının bulunmadığı, dosya kapsamında, davaya konu olan iş ile ilgili olarak; yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olup olmadığı hususunda düzenlenmiş Kesin Hesap, Geçici Kabul Tutanağı ve Sosyal Sigortalar Kurumundan alınmış ilişiksiz belgesi bulunmadığı, bu nedenle dava dışı … İnşaat AŞ ) hakedişlerinden kesilen teminat mektuplarının iadesinin söz konusu olmadığı, davacı ile dava dişı … AŞ arasında akdedilen 04.01.2007 tarihli Temlikname başlıklı metnin, Borçlar Kanunu’nda düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşmeye göre temlik edenin … AŞ, temlik alanın davacı … ve temlik borçlusunun da davalı … olduğunun görüldüğü, Temliknamenin 5.maddesinde, dava dışı temlik eden … AŞ’nin temlik edilen alacağın davacıya ödenmesini sağlama/garanti yükümlülüğünün açık biçimde düzenlendiği, bu durumda davacıya ödenecek temlik konusu hak edişlerden kesinti yapılmamasını sağlama yükümlülüğünün dava dışı … AŞ üzerinde olduğu, davacının hak ediş kesintileri nedeniyle temlik konusu alacağın tamamına kavuşamaması nedeniyle, aralarındaki Temlikname’nin garanti yükümlülüğünü düzenleyen 5.maddesi ve Borçlar Kanununun alacağın temliki hükümleri gereğince, kendisine ödenmeyen alacağın tazmini için temlik eden … AŞ’ye başvurma hakkına sahip olduğu, ancak heyetimizin teknik bilirkişilerince yukarıda yapılan incelemeler neticesinde, temlik borçlusu … tarafından yapılan kesintilerin belgelendirildiği ve … AŞ tarafından bir itirazda bulunulmaması nedeniyle kesintilerin kesinleştiği tespit edildiğine göre, davacının, kesintilerin iptalini ve temlik aldığı alacağın kesintiler sebebiyle eksik bırakılan kısmının ödemesini davalı …’den talep edemeyeceği, davacının …’ye başvurma olanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri, hükme elverişli bulunan 23.01.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm yargılama dosyası kapsamına göre, yukarıda değinilen hukuksal durum, bozma ilamı ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile dava dışı … AŞ. arasında temlik sözleşmesi bulunduğu, sözleşmeye göre temlik edenin … AŞ, temlik alanın davacı … ve temlik borçlusunun da davalı … olduğunun görüldüğü, Temliknamenin 5.maddesinde, dava dışı temlik eden … AŞ’nin temlik edilen alacağın davacıya ödenmesini sağlama/garanti yükümlülüğünün açık biçimde düzenlendiği, bu durumda davacıya ödenecek temlik konusu hak edişlerden kesinti yapılmamasını sağlama yükümlülüğünün dava dışı … AŞ. üzerinde olduğu, davacının hak ediş kesintileri nedeniyle temlik konusu alacağın tamamına kavuşamaması nedeniyle, aralarındaki Temlikname’nin garanti yükümlülüğünü düzenleyen 5.maddesi ve Borçlar Kanununun alacağın temliki hükümleri gereğince, kendisine ödenmeyen alacağın tazmini için temlik eden … AŞ’ye başvurma hakkına sahip olduğu, ancak bilirkişi raporunda yer alan tespit ve değerlendirmelere göre, temlik borçlusu … tarafından yapılan kesintilerin belgelendirildiği ve … AŞ. tarafından bir itirazda bulunulmaması nedeniyle kesintilerin kesinleştiği tespit edildiğine göre, davacının, kesintilerin iptalini ve temlik aldığı alacağın kesintiler sebebiyle eksik bırakılan kısmının ödemesini davalı …’den talep edemeyeceği, davacının …’ye başvurma olanağının bulunmadığı sanlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 269,85TL karar ve ilam harcının başlangıçta peşin alınan 148,50-TL harç, 6.933,00-TL ıslah harcı ve bozmadan önce yatırılan 21.330,50-TL olmak üzere toplam 28.412,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 28.142,15-TL harcın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 250,00 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 64.229,83-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/ vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır