Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2021/738 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/450 Esas
KARAR NO:2021/738

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/09/2020
KARAR TARİHİ:19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Taraflar arasındaki ticari ilişki gereği davalının müvekkili şirketten usd karşılığı mal satın aldığını, fatura karşılıklarının davalı tarafa teslim edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine faturalardan kaynaklanan 15.822,40 usd alacağının ödenmesi için … 10.Noterliğinin 08.05.2020 tarihli 9294 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtardan sonra borçlunun 20.05.2020 tarihinde 6,38 usd kur üzerinden 24.696,55 TL’lık (3.870,93 usd) karşılığı mal iadesi yaptığını ve iadenin kabul edildiğini, davalıdan 11.951,47 usd alacağın kaldığını, kalan alacak için davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası ile 11.951,47 usd alacak için icra takibi başlatıldığını, borcun 70.231,21 TL lık kısmının kabul edilerek ödendiğini, icra Müdürlüğünün yatan paranın usd karşılığını, kuru 6,87 TL den almak suretiyle 10.222,88 usd olarak belirlediğini, ve kapak hesabına şerh düştüğünü, buna göre davalının ana para borcunun 10.222,88 usd düştükten sonra 1.728,59 usd lık kısmına itiraz ettiğini, davalı ile müvekkili arasındaki ticaretin tamamının ithal ürünlerin satışı ile ilgili olduğunu, dilekçe ekindeki tüm faturaların usd üzerinden kesildiğini, faturaların ve ürünlerin davalıya teslim edildiğini belirterek ….İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, takip talebindeki talep doğrultusunda takibin devamına, %20 den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında cari ilişki bulunmakta olup, müvekkilinin davacı tarafa olan borcunu ödediğini, davacı tarafın kur farkı olduğunu iddia ederek …. İcra Müdürlüğünün …E. Numarası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, fakat davacı tarafından açılan icra takibinin 70.231,21 – TL ‘lik kısmını müvekkil şirketin, kabul etmiş ve ferileri ile birlikte davacı tarafa ödemiş olup, fazlaya ilişkin kısma, faizlerine ve ihtarda belirtilen alacak kalemlerine itiraz ettiğini, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Bulunduğunu, davacı tarafın ısrarla bu kararname ve benzeri kanun hükmündeki kararları göz ardı ederek haksız ve hukuka aykırı olarak kur farkı iddiasında bulunarak bu farkı müvekkili şirketten talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından faturaların her ne kadar usd cinsinden kesildiği söylenmiş olsa da, faturaların alt kısmında ödenecek tutarın tl cinsinden karşılığı bulunduğunu beyanla müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;Cari hesap alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine davalının kısmi itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada;… 35. Noterliği, 00.05.2020 Tarihli, … Yevmiye Numaralı ihtarname, 20.05.2020 Tarihli … Fatura Numaralı Temel Fatura (İade), cari hesap dayanağı fatura fotokopileri, Arabuluculuk Anlaşmama Tutanağı, …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı Dosyası, taraflar arasındaki cari hesap, taraf ticari defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, yargıtay kararları ve her türlü yasal delile dayanmıştır.

Davalı vekili davada;Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir cari döküm, ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi ve sair yasal delile dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 81.884,30 TL (11.951,47 USD) asıl alacak, 541,33 TL (79,01 USD) faizi ve 295,95 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 82.721,58 cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için 16.06.2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde kısmi itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan davalının ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, davalının defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup talimat Mahkemesi kanalıyla alınan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. Cari hesaba konu faturaların hem Usd hem de TL olarak, fatura tarihindeki kur fatura üzerine yazılmak suretiyle düzenlendiği, faturaların üzerinde yazan TL tutarlarının ticari defterlere kaydedildiği, ödemelerin de TL cinsinden ticari defterlere kaydedildiği,
• Takip tarihi itibariyle davalının davacıya 70.231,21 TL tutarında cari hesap borcu bulunduğu, bu borcun icra dosyasına ödendiği,
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 215. maddesinde “(…) defter ve kayıtların Türkçe tutulması mecburidir” ve “(…) tutarlar TL olarak gösterilmelidir” hükmü bulunmaktadır. Vergi mevzuatında, prensip olarak belgeler Türkçe düzenlenmelidir ve tutarlar TL gösterilmelidir (VUK md.215) derken dövizli fatura düzenlenmesine de izin verilmiştir. 215 md “a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
Davacı tarafından düzenlenen faturaların 213 sayılı VUK 215.a maddesine uygun olarak düzenlendiği ve fatura üzerinde TL karşılığının ve kurun gösterildiği, davalı tarafında bu maddeye uygun olarak faturaları TL tutarıyla kayıtlarına aldığı tespit edildiği,
Faturalar üzerinde yapılan incelemede ödemenin ilgili döviz cinsinden yapılacağına dair bir ibarenin olmadığı, yine dosya üzerinde yapılan incelemede taraflar arasında ödemenin ilgili döviz cinsinden yapılacağına dair yazılı bir anlaşmanın da bulunmadığı görülmüştür. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı 2018 yılından itibaren yapılan incelemede düzenlenmiş ve ödenmiş bir kur farkı faturasının bulunmadığı da görülmüş olup takdiri sayın mahkemeye ait olduğu,
Ancak aşağıda tamamına yer verilecek olan 19.Hukuk Dairesinin aynı konuya ilişkin Kararında “Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında akdedilen sözleşmede hüküm bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerekir. Kur farkında vade farkı istemleri gibi teamülün olup olmadığı önemli değildir. Taraflar arasında kur farkı alacağını öngören sözleşme bulunmamakla birlikte dosyada bulunan satış faturalarının incelenmesinde malların döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığının da gösterildiği görülmektedir. Bu durumda davalı kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından, davacının kur farkı alacağının ödeme tarihindeki kurun dikkate alınarak hesaplanması gerekir.” denilmektedir. Dosya kapsamında yapılan incelemede taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı görülmekle birlikte faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olduğu,
Sonuç olarak davalının 2018-2019-2020 yıllarında e-defter kapsamında olduğu, 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde hüküm altına alındığı üzere; Açılış Onayı: Hesap döneminin ilk ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını, Kapanış Onayı: Hesap döneminin son ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını ifade ettiği, buna göre davalının açılış onayı yerine geçen 2018-2019-2020 Ocak ayı E-defter beratlarını ve kapanış onayı yerine geçen 2018-2019-2020 yılı Aralık ayı yevmiye e-defter beratlarını yasal süresinde aldığı, 6102 sayılı TTK’nun 64/3.maddesi uyarınca 2018-2019-2020 yılı envanter defteri noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı,
2018-2019-2020 yılına ait ticari defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2018-2019-2020 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığı, ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı,” tespit ve rapor edilmiştir.
Talimat mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma, talimat mahkemesinden rapor ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve davacının 2018-2019-2020 yılına ait ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve davacının defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı ile, davalı arasında ticari ilişkinin koşullarını düzenleyen her hangi bir sözleşme’ye dava dosyasında rastlanılmadığı,
Davacının 08.05.2020 tarihinde 9294 sayılı ihtarname ite, … 35.Noterliinden 19.02.2020 tarihinde, davalıdan 15.822,40 USD. tutarındaki alacağının ödenmesini talep ettiği,
Davacı Kayıtlarında, davalının takip tarihi olan 16.06.2020 tarihi itibari ile, 11.912,84 USD’nin TL karşılığı cari hesabı bakiyesi toplam 70.231,43 TL borçlu göründüğü, Davacı alacağının TL karşılık tutarının, aynı tarih itibari ile davalı kayıtlarını inceleyen bilirkişi SMMM Sn…. tarafından da tespit edilen davacı alacak tutarı ile birbirini teyit ettiği,
Bu tutarın 22.06.2020 tarihi itibari ile ….İcra Dairesince hesaplanan kapak hesabında asıl alacak TL tutarı üzerinden 1 USD-6,87 TL’den (70.231,43 TL/6,87)10.222,88 USD olarak hesaplandığı,
Hesaplanan tutarın, … no.lu Reddiyat makbuzunun incelenmesi ile, ….İcra Müdürlüğüne davalı tarafından 26.06.2020 tarihinde dosya hesabının ödendiği,
Takipten sonra davacı kayıtlarında, 06.07.2020 açıklaması ile davalıdan yapılan tahsilat tutarının 10.222,88 USD karşılığı, 70.231,43 TL olarak davalı kayıtlarına alacak kaydetmesi gerekir iken, alacak tutarının davacı kayıtlarında 9.318,21 USD karşılığı, 64.110,99 TL olarak kaydedildiği,
Böylece davacının takipten sonra yapmı olduğu kısmi tahsilat sonucu; Takip tarihi itibari ile, davalıdan olan alacak tutarının (11.912,84-10.222,88) 1.689,96 USD alacaklı olduğu, davacının, davalıdan olan alacak tutarı için kayıtlarında kur derlemesi yapmadığı,
Takip tarihi itibari ile TCMB Efektif Satı kuru: 8.5499, TL. 1.689,96 USD karşılığı 14.448,99 TL)” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 81.884,30 TL (11.951,47 USD) asıl alacak, 541,33 TL (79,01 USD) faizi ve 295,95 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 82.721,58 TL cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca kısmi itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve davalının kısmi itirazının iptalinin talep edildiği harca esas değer olarak 1.728,59 USD karşılığı 12.760,80 TL gösterildiği, mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında talimat mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi raporunda Takip tarihi itibariyle davalının davacıya 70.231,21 TL tutarında cari hesap borcu bulunduğu, bu borcun icra dosyasına ödendiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 215. maddesinde “(…) defter ve kayıtların Türkçe tutulması mecburidir” ve “(…) tutarlar TL olarak gösterilmelidir” hükmü bulunduğu, Vergi mevzuatında, prensip olarak belgeler Türkçe düzenlenmelidir ve tutarlar TL gösterilmelidir (VUK md.215) derken dövizli fatura düzenlenmesine de izin verildiği, 215 md “a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz” denildiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların 213 sayılı VUK 215.a maddesine uygun olarak düzenlendiği ve fatura üzerinde TL karşılığının ve kurun gösterildiği, davalı tarafında bu maddeye uygun olarak faturaların TL tutarıyla kayıtlarına aldığının tespit edildiği, 19.Hukuk Dairesinin aynı konuya ilişkin Kararında “Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında akdedilen sözleşmede hüküm bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerekir. Kur farkında vade farkı istemleri gibi teamülün olup olmadığı önemli değildir. Taraflar arasında kur farkı alacağını öngören sözleşme bulunmamakla birlikte dosyada bulunan satış faturalarının incelenmesinde malların döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığının da gösterildiği görülmektedir. Bu durumda davalı kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından, davacının kur farkı alacağının ödeme tarihindeki kurun dikkate alınarak hesaplanması gerekir.” denildiği, dosya kapsamında yapılan incelemede taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı görülmekle birlikte faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olduğunun tespit edildiği bu haliyle davalının kısmi itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki kısmi itirazının 1.728,59 USD üzerinden iptali ile takibin 1.728,59 USD olan asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca bir yıllık USD mevduatına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranındaki faiz uygulanmak suretiyle devamına, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki kısmi itirazının 1.728,59 USD üzerinden iptali ile takibin 1.728,59 USD olan asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca bir yıllık USD mevduatına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranındaki faiz uygulanmak suretiyle devamına,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 2.552,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 871,69-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 817,29-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle,1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 2.088,50-TL bilirkişi ücreti ve müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 2.205,10-TL yargılama giderinen davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatıralan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip …

Hakim …