Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/449 E. 2021/942 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/449 Esas
KARAR NO:2021/942

DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ:26/10/2010
KARAR TARİHİ:16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı bankanın davalı … San. Ltd. Şti., …, …, …, … ve …’dan kullandıkları kredi ve bu sözleşmeye kefil olmaları nedeni ile alacaklı olduğunu, haklarında hesap katı yapıldıktan sonra … İcra Müdürlüğü’nün … ve … sayılı icra takipleri başlatıldığını, ancak, …’in … köyü … parseldeki taşınmazın 1/2 şer payını … ve …’a, 28.5.2010 tarihinde muvazaalı olarak devrettiklerini, …’ın … 960 parseldeki 5.kat 72 no.lu bağımsız bölümü 2.7.2010 tarihinde ve … … 1422 ada 1 parseldeki bağımsız bölümü 11.06.2010 tarihinde …’e muvazaalı devrettiğini, … … … Dikili 443 ada 1 parseldeki taşınmazı 8.7.2010 tarihinde … …, … … 3581 parseldeki 8 no.lu bağımsız bölümü 02.07.2010 tarihinde …’a, … 1160 ada 216 parseldeki taşınmazı 2.7.2010 tarihinde …’a devrettiğini, …’ın … Köyü 3574 parseldeki meskenin 1/2 hissesini …’e 13.10.2010 tarihinde devrettiğini, …’ın … 4602 parseldeki 1/3 hissesini 1.6.2010 tarihinde …’a ve … 341 ada 10 parselde kayıtlı meskeni 10.3.2010 tarihinde …na ve …’nun da 11.8.2010 tarihinde …’ya devrettiğini,…’ın … 1096 ada 182 parseldeki 50 no.lu bağımsız bölümü 19.2.2009 da … … onun da 9.7.2010 tarihinde …’a devrettiğini beyanla, devredilen taşınmazlarla ilgili tasarruf işlemlerinin; İİK 277 ve devam eden maddeleri hükümlerine görebatıl olmakla vekiledeni banka yönünden iptaline, İİK’nun 283. Maddesi uyarınca vekiledeni bankaya dava konusu taşınmazlar üzerinde … İcra Müdürlüğü’nün … E ve … E sayılı icra dosyalarından tahsilde tekerrür etmeyecek şekilde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Takiplerde borçlu satıcı … borca ve takibe faize itiraz etmiş olmakla bu davalı ve alıcı davalılar … yönünden dava tefrik edilerek mahkememizin … esasına kaydedilmiştir.
Davalılar … LTD. ŞTİ., …, …, …, … vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından dava dışı … San. A.Ş.’ne … /… Şubesi aracılığıyla 06.06.2006 ve 15.11.2006 tarihlerinde iki ayrı kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırıldığını, davacı bankanın aynı şubesi tarafından davalı vekiledeni şirket … Ltd. Şti.’ne 27.03.2006 ve 21.05.2008 tarihli kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, söz konusu krediler nedeniyle başlatılan icra takiplerinin halen derdest olduğunu, davacı tarafın söz konusu taşınmazlar daha satışa çıkarılmadan , davalı borçlular bakımından aciz içinde bulunma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü yolundaki beyanlarının hukuk dışı, kabul edilemez olduğunu, Gerek dava dışı … San. A.Ş. gerekse müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu bulunan diğer borçlular adına kayıtlı epeyce sayıda ve çok kıymetli taşınmazlar halen paraya çevrilmeden durduğunu, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğu üzere borçlunun mevcut olduğu anlaşılan taşınmazlarına kıymet takdiri yapılıp satışa çıkarılmadan ve borcu karşılayıp karşılamadığı anlaşılmadan düzenlenen haciz tutanağında ;”borçlunun haczi kabil taşınır malının bulunmadığının belirtilmiş olmasının, borçlunun aciz halinde bulunduğunu göstermeyeceğinin benimsendiğini, İİK.’nın öngördüğü dava açma ön koşulları bulunmadığı, alacaklarının tahsil imkanı bulunduğu, davalıların tüm varlıkları davacı lehine teminat olarak sunulmuş olması,nedeniyle haksız ve hukuki dayanaklardan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Vekiledeninin …’dan …,… … 32/2 Pafta 1422 Ada 1 parselde kayıtlı bir daire ile, stanbul …, …, 960 Parsel, C Blok 5. Kat 72 Nolu daire aldığını, … daireyi 250.000.TL 11.06.2010 tarihinde, …’ ndeki daireyi ise 2.07.2020 tarihinde 90.000.TL bedelle satın aldığını, gayrımenkullerin bedellerini ödediğini, Tasarrufun iptali için İİK. gereği aranan ön şart olarak öncelikle “borçlulardan alacağın tahsili yolu” tüketilmediğini beyanla, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar … , … vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dava konusu yerin uzun zamandır satılık olup bu yeri … vasıtası ile aldıklarını, vekiledenlerinin isatın almış oldukları gayrimenkulü yıkıp inşaat yapmak amacı ile satın aldıklarını, binanın gerekli izinler alındıktan sonra yıkıldığını, vekiledenlerinin yiniyetli bir şekilde başkaca hiçbir amaç taşımaksızın bu yeri satın aldıklarını beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekiledeni …’nun sözü edilen taşınmazı 19.02.2009 tarihinde rayiç bedelin de üstündeki bir bedelle satın aldığını, diğer davalı vekiledeni …’unda, …’na ait daireyi onun iktisabından yaklaşık 1,5 yıl sonra 240.000.-TL.sinı yatırmak suretiyle iktisap ettiğini, vekiledenlerinin satışlar sırasında iddianın tam aksine satış bedelini düşük göstermediklerini ve yapılan satışın rayiçlere uygun değerler üzerinden yapıldığını, maddi imkanlarının davaya konu edilen taşınmazı satın almaya oldukça yeterli ve elverişli olduğunu beyanla vekiledenleri hakkında açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddinde karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: Vekiledeni ile diğer davalı arasında gerçekleştirilen satış işlemi her türlü muvazaadan ari ve tamamen iyi niyetli bir biçimde gerçekleştirildiğini, …’nun, davacı banka iddialarının aksine, diğer davalı …’a ait mesken niteliğindeki taşınmazı 700.000,00 TL gibi oldukça yüksek bir bedelle satın aldığını, vekiledeninin davalı … ve diğer davalılarla herhangi bir akrabalık ilişkisi bulunmadığı gibi herhangi bir ticari ilişkisi veya iş arkadaşlığı da bulunmadığını beyanla haksız ve dayanaksız davanın vekiledeni açısından reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu taşınmazın maliki … ile emlak komisyoncusu … vasıtasıyla bir araya gelerek görüşmüş ve ilanda belirtilen dava konusu, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 36 pafta, 341 ada, 10 parsel sayılı 133.30 m2’lik taşınmazı (bahçeli kâgir ev) 700.000,00 TL bedel karşılığında satın almak üzere mutabık kaldığını, 700.000.00-TL’nin satıcıya tamamen ödendiğini, vekiledeninin ne Davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Ve … E. Numarasıyla açılan ilamsız takiplerin dosya borçluları ile ne de işbu dosyanın diğer davalıları ile herhangi bir hukuki muamelede bulunmadığı gibi, dava dilekçesinde belirtilenin aksine, bu davalıları hiç tanımadığını, aralarında ortaklık, arkadaşlık veya iş ilişkisi veyahut akrabalık da dahil olmak üzere hiçbir ilgi veya ilişkisi bulunmadığını, taşınmazın satış tarihi itibariyle Belediye rayiç değeri 250.000,00 TL iken, taşınmazın konumu ve nitelikleri itibariyle bu bedelin üzerinde bir değeri olduğunun farkında olan vekiledeninin taşınmazı 700.000,00 TL’ye satın aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar … ve … usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemişler, davalı … sadece delil listesi ibraz etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili ile davalılar vekilleri delil ve belgelerini ibraz etmişler, yan vekilleri, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına, banka kayıtlarına, davalı devralan ve devredenlere ait nüfus kayıtlarına, ticaret sicil kayıtlarına dayanmışlar, …. İcra Müdürlüğünün … esas ve … esas sayılı takip dosyaları ile …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyaları getirtilip incelenmiştir.
Davaya dayanak edilen …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … Dış Ticaret …. A.Ş. – …-…-…-…-… Ltd.Şti. -…-… … … aleyhine Genel Kredi Sözleşmesi ve 28.01.2009 tarihli Kat ihtarnamesine dayalı olarak 383.564,56.-TL si asıl alacak olmak üzere toplam; 396.780,75.-TL alacağın tahsili için 26.07.2010 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulardan sadece …’ın borca ve takibe itiraz ettiği, diğer borçlular yönünden takibin kesinleştiği ve icrai işlemlere edilegeldiği anlaşılmaktadır.
Keza …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında; yine alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … San.Ltd.Şti.- … -… …- …- …- … Ltd.Şti. -…- … aleyhine Genel Kredi Sözleşmesi ve 06.07.2010 tarihli Kat ihtarnamesine dayalı olarak 1.879.373,36.-TL si asıl alacak olmak üzere toplam; 1.971.229,77.-TL alacağın tahsili için 23.07.2010 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulardan sadece …’ın borca ve takibe itiraz ettiği, diğer borçlular yönünden takibin kesinleştiği ve icrai işlemlere edilegeldiği anlaşılmaktadır.
Alacağın ipotekle teminat altına alınmış olduğu ve borçluların aciz tarihinde bulunmadığı iddiaları doğrultusunda mahkememizce getirtilip incelenen … 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında bu kez yine alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular … A.Ş. ve … San. Ltd.Şti. aleyhine 1.derecede 130.000.USD, 2.derecede 1.600.000.TL, 3. derecede 600.000.-EURO 4.derecede 9.900.000.-TL bedelli ipotekler sebebi ile 27.07.2010 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle ilamlı takibe girişiliği, henüz taşınmazların satılmadığı ve takibin derdest olduğu, davacı banka vekilinin beyanına göre taşınmazın … … Sanayi Yönetimine olan öncelikli borçları sebebi ile taşınmazın ihale edilmediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtları getirtilmiş, davacı vekilinin talebi doğrultusunda 10.12.2010 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile dava konusu iş bu taşınmazlar üzerine İİK.nun 281/2 maddesi uyarınca İhtiyati Haciz konulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu taşınmazların bulunduğu mahallerde re’sen seçilen bilirkişi heyeti marifeti ile dava konusu taşınmazların bulunduğu mahalde taşınmazlarla ilgili değer tesbitine ilişkin rapor alınmıştır. 26.11.2012 tarihli raporda:
”…1-… … Mahallesi 341 ada 10 parselde tapuya kayıtlı olan taşınmazın davacı tarafından …’nın ilk malik …’ın borçlu bulunduğu ve mal kaçırma gayesini bildiği iddia edilmemiş ve ispatlanmış olmadığından bu davalıya yapılan tasarruf yasal ve korunması gereken bir tasarruftur.
Borçlu Mustafa ranlu borçlunun borçlu olduğunu bildiği ve bilerek mal kaçırma gayesi ile bu taşınmazı borçludan satın aldığı davacı tarafça Mahkemeye kanıtlandığı takdirde davalı …’nun satış tarihindeki rayiç değeri olan 600.000 TL.sını alacaklı davacıya ödemesi gerekecektir.
2- … 5354 parselde yer alan ve davalılar … ve …’a devredilen taşınmazın tapuda gösterilen satış bedeli ile rayiç değeri arasındaki fark üzerinde yıkılması gereken bir bina olduğu düşürüldüğünde fahiş bir fark olarak görülmemektedir. Bu davalıların tasarrufa yaparken borçlunun mal kaçırma gayesini bilip bilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
3- … 4602 parseldeki taşınmazın davalı …’a devredildiği 01.06.2010 tarihindeki rakamlar arasındaki fark üzerinde yıkılması gereken bir bina olduğu düşürüldüğünde fahiş bir fark olarak görülmemektedir. Bu davalının tasarrufu yaparken borçlunun mal kaçırma gayesini bilip bilmediğinin takdiri Sayın Hakimliğinize ait bulunmaktadır. … bu 1/3 hissesini 6.12.2010 tarihinde diğer hissedarlarla birlikte dahili davalı … Sanayi A.Ş.ne 150.000 TL bedelle satmıştır.Dahili davalının ilk baştan beri bu hissenin borçluya ait olduğunu bildiği hususunda davacı tarafından bir iddia ileri sürülmemiş ve bir delil sunulmamış olduğundan yapılan tasarruf yasal ve korunması gereken bir tasarruftur.
4- … … Köyfi 3574 parselde kayıtlı zemin+1 .kat mesken’in 13.10.2010 davalı …’e tapuda gösterilen satış bedeli de 70.000 TL’dir. O tarihteki rayiç de aynıdır.
Bu iki rakam arasındaki bir fark görülmemektedir.Bu davalının tasarrufu yaparken borçlunun mal kaçırma gayesini bilip bilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
5- … … Köyü 960 ada içinde bulunan …… B Blok içinde yer alan 72 no.lu dairenin davalı … …’e satıldığı, 02.07.2010 tarihinde dairenin tamamı 140.000 TL olarak takdir ve tespit edilmiştir. Tapuda gösterilen satış bedeli 90.000 TLdir.Aynca alıcı 250.000 TL ipoteği de kabul ederek satış yapılmıştır. Bu durumda rayiçlerin üzerinde bir bedelle satılmış gibi gösterilmiş olmasının olağan hayat akışına uygun bulunup bulunmadığı ve muvazaa iddiasının takdirinin mahkemeye ait olduğu,
6-Beşiktaş …,1096 ada 182 parselde kayıtlı olup … Caddesi No:1’de yer alan aşınmazın davalı borçlu … taralından davalılardan …’na 19.02.2009 tarihinde yapılan satıştaki rayiç değer 600.000-TL olup tapuda ise 200.000 TL gösterilmiştir. Bu durumda davalı …’nun yaptığı tasarrufun rayiçlerin altmda bir bedel ile satılmış olması nedeni ile TTKnun 278/111,2.maddesinde sözü edilen “…kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitle” hükmüne uygun bulunduğu,
Bu davalının diğer davalı …’a satış yaptığı 09.07.2010 tarihinde 675.000 TL değerde olup tapuda 240.000 TL gösterilmiştir. Bu davalı da borçludan değil oııun sattığı kişiden satın alan kişi olduğundan borçlunun borçlu bulunduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği davacı tarafça ispatlanmadığı durumda yaptığı tasarruf geçerli sayılacak fakat bu durumda ilk satışı yapılan …’nun satın aldığı tarihteki rayiç değeri olan 600.000 TL.sını davacı tarafa ödemesi gerekecektir.
7-… … 1422 ada 1 parselde kayıtlı 13 no.Iu dairenin davalı …’e satıldığı 11.06.2010 tarihindeki rayiç değeri 400,000 TL olarak takdir ve tespit edilmiştir.
Tapuda ise bu satış 250.000 TL ve üzerindeki 500.000 USD ipoteği kabul etmek davalıya … tarafından satılmıştır.
Bu durumda rayiçlerin üzerinde bir bedelle satılmış gibi gösterilmiş olmasının olağan hayıt akışına uygun bulunup bulunmadığı ve muvazaa iddiasının takdirinin mahkemeye ait olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
05.03.2013 tarihli ek raporda:
”…1-… … Mahallesi 341 ada 10 parselde tapuya kayıtlı olan taşınmazın davacı tarafından …’tını ilk malik …’in borçlu bulunduğu ve mal kaçırma gayesini bildiği iddia edilmemiş ve ispatlanmış olmadığından bu davalıya yapılan tasarruf yasal ve korunması gereken bir tasarruftur.
Borçlu …’ın borçlunun borçlu olduğunu bildiği ve bilerek mal kaçırma gayesi ile bu taşınmazı borçludan satın aldığı davacı tarafça Mahkemeye kanıtlandığı takdirde davalı …’nun satış tarihindeki rayiç değeri olan 600.000 TL.sinin alacaklı davacıya ödemesi gerekecektir.
1- … 5354 parselde yer alan ve davalılar … ve …’a devredilen taşınmazın tapuda gösterilen satış bedeli İle rayiç değeri arasındaki fark üzerinde yıkılması gereken bir bina olduğu düşürüldüğünde fahiş bir fark olarak görülmemek!edir.Bu davalıların tasarrufu yaparken borçlunun mal kaçırma gayesini bilip bilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
2- … 4602 parseldeki taşınmazın davalı …’a devredildiği 01.06.2010 tarihindeki rakamlar arasındaki fark üzerinde yıkılması gereken bir bina olduğu düşürüldüğünde fahiş bir fark olarak göriilmemektedir.Bu davalının tasarrufu yaparken borçlunun mal kaçırma gayesini bilip bilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
… bu 1/3 hissesini 6.12.2010 tarihinde diğer hissedarlarla birlikte dahili davalı … Sanayi A.Ş.ııe 150.000 TL bedelle satmıştır.Dahili davalının ilk baştan beri bu hissenin borçluya ait olduğunu bildiği hususunda davacı tarafından bir iddia ileri sürülmemiş ve bir delil sunulmamış olduğundan yapılan tasarruf yasal ve korunması gereken bir tasarruftur.
3- … … Köyü 3574 parselde kayıtlı zemin+l.kat mesken’in 13.10.2010 davalı …’e tapuda gösterilen satış bedeli de 70.000 TLdir.O tarihteki rayiç de aynıdır.
Bu iki rakam arasındaki bir fark göriilmemektedir.Bu davalının tasarrufu yaparken borçlunun mal kaçırma gayesini bilip bilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
5- … … Köyüi 960 ada içinde bulunan …… B Blok içinde yer alan 5.katta 72 no.lu dairenin davalı … … satıldığı 02.07.2010 tarihinde dairenin tamamı 140.000 TL olarak takdir ve tespit edilmiştir. Tapuda gösterilen satış bedeli 90.000 TLdir.Aynca alıcı 250.000 TL ipoteği de kabul ederek satış yapılmıştır. Bu ipotek bedelinin ödenmiş olduğu Sayın Mahkemenizce kabul gördüğü takdirde rayiç bedel ile gösterilen bedel göz önüne alınarak tarafların taleplerinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
6-Beşiktaş …,1096 ada 182 parselde kayıtlı olup … caddesi No 1 de davalı borçlu … tarafından davalılardan …’na 19.2.2009 tarihinde yapılan satıştaki rayiç değer 600.000 TL olup tapuda ise 200.000 TL gösterilmiştir. Bu durumda davalı …’nun yaptığı tasarrufun rayiçlerin altında bir bedel ile satılmış olması nedeni ile İİKnun 278/III,2.maddesinde sözü edilen “…kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitle” hükmüne uygun bulunduğu,
Bu davalının diğer davalı … … satış yaptığı 09.07.2010 tarihinde 675.000 TL değerde olup tapuda 240.000 TL gösterilmiştir. Bu davalı da borçludan değil onun sattığı kişiden satın alan kişi olduğundan borçlunun borçlu bulunduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği davacı tarafça ispatlanmadığı durumda yaptığı tasarruf geçeri …’nun satın aldığı tarihteki rayiç değeri olan 600.000 TL.sını davacı tarafa ödemesi gerekecektir.
7-… … 1422 ada 1 parselde kayıtlı 13 no.lu dairenin davalı … … satıldığı 11.06.2010 tarihindeki rayiç değeri 400,000 TL olarak takdir ve tespit edildiği,
Tapuda ise bu satış 250.000 TL ve üzerindeki 500.000 USD ipoteği kabul etmek davalıya … tarafından satılmıştır. Bu ipotek bedelinin ödenmiş olduğu Sayın Mahkemenizce kabul gördüğü takdirde rayiç bedel ile gösterilen bedel göz önüne alınarak tarafların taleplerinin takdirinin mahkemeye ait olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK.277 ve devamı maddelerine dayalı Tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 24.09.2012 tarihli ara kararı ile davalılar …, …, … ve … hakkındaki davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/…, …bul …. ATM. …/… esas sayılı dosyasında takibin iptali davası devam ettiğinden bu davalılar yönünden HMK. 167. Maddesi uyarınca tefriki ile, bu davalılar hakkındaki davanın ayrı bir esasa kayıt edilerek o dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce … Esas- … E. K. sayılı, 18/04/2014 tarihli karar ile :”…davacı alacaklının dava dayanağı icra dosyalarından borçlular için talep ettiği aciz belgelerinin icra müdürü tarafından red edildiği, incelenen takip dosyalarında geçici aciz belgesine rastlanmadığı, dosyalarda taşınmaz, araç ve marka hacizlerinin olduğunu, henüz kıymet takdirlerinin yapılmadığı . … 10.İcra Müdürlüğünün …/… sayıl takip dosyasından ipotekli taşınmazların satılmadığın, dava şartı olan geçici ve kesin aciz belgesi sunulmadığından bahisle davanın reddine…” karar verilmiş,
Davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/310 – 2017/8520 E. K. sayılı 03.10.2017 tarihli ilamı ile :”…davacı alacaklı tarafından temyiz aşamasında borçlular adresinde yapılan hacizlerin İİK’nun 105.madde kapsamında aciz belgesi niteliğinde olduğuna ilişkin olarak icra müdürü tarfından verilmiş belge ibraz etmiştir.Karara gerkeçe yapılan ipotekli taşınmazın ipotekten önce borcu karşılamaya yetmeyecek şekilde bir başka birime borçlu olduğu bu nedenle satılamadığı da dosya kapsamı ile sabit olmuştur.Bu durumda borçluların aciz halinde olduğu kabul edilerek, esasa girilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İİK.nın 278/3. maddesinin 2. bendine göre akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama niteliğinde olup, yargılama dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu … … ilçesi, … Köyü, 960 parsel sayılı taşınmazın C Blok, 72 nolu bağımsız bölümün 02.07.2010 tarihinde davalı borçlu … tarafından davalı …’e satıldığı, tasarruf tarihinde taşınmazın gerçek değerinin 140.000,00 TL olarak takdir ve tespit edildiği, ancak taşınmazın tapuda gösterilen satış bedelinin 90.000,00 TL olduğu, aynca alıcı tarafından 250.000,00 TL tutarındaki ipoteğin kabul edilmek suretiyle satış yapıldığı, ipotek bedelinin ödenmiş olduğu kabul edildiğinde, taşınmazı satın alan davacı …’in tasarruf tarihindeki rayiç bedelden çok daha fazla bir bedel ile taşınmazı edinmesinin hayatın olağan akışına uymadığı, bu tasarrufun muvazaaalı olarak yapıldığının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.
Yine dava konusu … … ilçesi, … Mah. 1096 ada, 182 parsel sayılı taşınmazdaki 50 nolu bağımsız bölümün 19.02.2009 tarihinde davalı borçlu … tarafından davalı …’na satıldığı, tasarruf tarihinde taşınmazın gerçek değerinin 600.000,00 TL olarak takdir ve tespit edildiği, ancak taşınmazın tapuda gösterilen satış bedelinin 200.000,00 TL olduğu, dava konusu taşınmazın gerçek değeri ile satış değeri arasındaki üç misli fark dikkate alındığında bu tasarrufun muvazaaalı olarak yapıldığının kabulü gerektiği, ancak taşınmazın 09.07.2010 tarihinde, 240.000,00 TL bedelle davalı …’e satıldığı, taşınmazın bu tarihteki rayiç değerinin ise 675.000,00 TL oduğu, davalı …’in borçludan değil onun sattığı davalı …’ndan taşınmazı satın aldığı için ve davalı borçlu ile davalı … arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği yada bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın ispat edilemediği, davalının tasarruf konusu borçları bilmesini gerektirecek açık bir emare de olmadığından davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazı muvazalı yöntemle satın alıp elden çıkaran davalı …’nun taşınmazı elden çıkardığı tarihteki rayiç değeri olan 675.000,00 TL ile sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Diğer taşınmazların bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen tasarruf tarihindeki gerçek değerleri ile, alım satım değerlerinin birbirine oldukça yakın olup arasında misli bir fark bulunmadığı, davalı borçlu ile yukarıda adı geçen diğer davalılar dışındaki davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastının bu kişilerin bildiği yada bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın ispat edilemediği, davalıların tasarruf konusu borçları bilmesini gerektirecek açık bir emare de olmadığından diğer tüm davalılar yönünden açılan davaların reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/310 – 2017/8520 E. K. sayılı 03.10.2017 tarihli ilamı, hükme elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporları ile tük yargılama dosyası kapsamına göre; davanın Davalılar … ve … yönünden kabulüne, dava konusu … … ilçesi, … Köyü, 960 parsel sayılı taşınmazın C Blok, 72 nolu bağımsız bölümü ve … … ilçesi, … Mah. 1422 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın M Blok, 13 nolu bağımsız bölümü için davacıya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın asıl ve fer’ileriyle sınırlı olmak üzere İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince cebri icra yetkisi tanınmasına, davanın davalılar … ve … yönünden KABULÜNE, Dava konusu İstanbul Beşiktaş ilçesi, … Mah. 1096 ada, 182 parsel sayılı taşınmazın 50 nolu bağımsız bölümünün 09.07.2010 tarihnde elden çıkarılmış olması nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın asıl ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere taşınmazın elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değeri olan 675.000,00-TL.nin davalı … tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davalılar yönünden açılan davalarda muvazaa olgusunun kanıtlanamaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)A)Davanın Davalılar … ve … yönünden KABULÜNE, Dava konusu … … ilçesi, … Köyü, 960 parsel sayılı taşınmazın C Blok, 72 nolu bağımsız bölümü ve … … ilçesi, … Mah. 1422 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın M Blok, 13 nolu bağımsız bölümü için davacıya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın asıl ve fer’ileriyle sınırlı olmak üzere İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince CEBRİ İCRA YETKİSİ TANINMASINA,
B)Davanın davalılar … ve … yönünden KABULÜNE, Dava konusu İstanbul … ilçesi, … Mah. 1096 ada, 182 parsel sayılı taşınmazın 50 nolu bağımsız bölümünün 09.07.2010 tarihnde elden çıkarılmış olması nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın asıl ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere taşınmazın elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değeri olan 675.000,00-TL.nin davalı … tahsili ile davacıya verilmesine
2-)Diğer davalılar yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 55.672,65-TL ilam harcının davalılar … ve … 46.109,25-TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla davalılar …, …, … ve …’ndan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı yanca yapılan 4.669,00-TL bilirkişi ücreti, davetiye ve posta giderlerinin davanın red ve kabul oranına göre 1.606,93-TL’sinin davalılar …, …, … ve …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 57.800,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalılar … San Ltd Şti., …, … tarafından yapılan 40,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Davalılar … San Ltd Şti., … ve …’a verilmesine,
7-)Davalılar …, … tarafından yapılan 150,00-TL tanık ücreti, 42,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 192,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Davalılar …, …’a verilmesine,
8-)Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL tanık gider, 25,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 75,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Davalı …’na verilmesine,
9-)Davalı … tarafından yapılan 150,00-TL tanık gideri, 30,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 180,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Davalı …’ya verilmesine,
10-)Davalı … tarafından yapılan 60,00-TL tanık ücreti, 30,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 90,00-TL ‘nin davacıdan tahsili ile Davalı …’e verilmesine,
11-)Davalılar; … ve Ticaret Ltd Şti, …, …, …, …, …, …, …, …, … duruşmalarda kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 87.155,37 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve Ticaret Ltd Şti, …, …, …, …, …, …, …, …, …’ya verilemsine,
Davacı vekili AV. … ile davalılar …, …, …, … ve … vekili AV. … ile davalı … ve … vekili AV…. ile davalı … ve … vekili AV. …, davalı … vekili AV. …, davalı … vekili AV. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır