Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/440 E. 2023/490 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/440 Esas
KARAR NO:2023/490

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/08/2020
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/11/2018 tarihinde saat 23:15 sıralarında, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken aracın bariyerlere çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, yolcu konumunda bulunan müvekkiline ilgili kaza sebebiyle herhangi bir kusur atfının mümkün olmadığı açık olmakla birlikte mezkur kaza Davalı …’ ın Karayolları Trafik Kanunu’nda düzenlenen kurallara riayet etmemesi hasebiyle meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracı alkollü ve kontrolsüz biçimde kullanan sigortalı sürücü … asli ve tek kusurlu olduğunu, davalı sürücünün olay gecesi alkollü olduğu bizzat kendi ifadesi ile dahi sabit olduğunu, bu kapsamda davalı …’ın kazaya karışan aracın sürücüsü ve aynı zamanda sahibi konumunda olması hasebiyle ilgili kazadan sorumlu olduğu açık olduğunu, kazaya karışan aracı … numaralı poliçe ile sigortalayan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı … Sigorta A.Ş. de Karayolları Trafik Kanunu hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine müvekkilinin zararının giderilmesi talebiyle yazılı olarak müracaat edilmiş ve şirket nezdinde bedeni hasar dosyası açıldığını, ilgili dosya kapsamında talep edilen bütün evrak ve raporların temin edilmesine rağmen herhangi bir şekilde ödeme yapılmayarak süreç sürüncemede bırakıldığını, yasal yollara müracaat etmeden evvel sigorta şirketi ile defaatle yazılı ve sözlü olarak iletişime geçilmiş ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, dava konusu kaza dolayısıyla müvekkilinde geçici ve kalıcı iş gücü kaybı oluştuğunu, açıklanan nedenlerle; kazaya neden olan … plakalı araç üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasını, müvekkili … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ve yapılacak tespitler sonucunda artırılmak üzere; geçici iş göremezlik nedeniyle 500 TL, müvekkilinde oluşan kalıcı hasar ve sürekli iş göremezlik nedeniyle 500 TL, müvekkilinin bakıcı masrafları için 500 TL, müvekkilinin hastaneye gidiş gelişlerinde oluşan yol ve tedavi masrafları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL olmak üzere toplamda şimdilik ( bilirkişi incelemesi neticesinde bulunacak miktara göre artırılmak üzere ) 1.600 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan ( sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ) müştereken ve müteselsilen tahsilini, 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı …’ dan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ceza yargılaması sırasında şikayette bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığı adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesinden erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş göremezlik ve tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere bakıcı ve bakım giderinin tamamından sigorta şirketilerinin sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yolcu yönünden hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yan alkollü sürücüsünün aracına bilerek bindiğini ve takması zorunlu emniyet kemeri takmadığından müterafik kusuru bulunmadığını, müterafik kusurunun tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü ve işleteni … alkollü olduğunu, bu sebeple müvekkili şirket dava sonucu ödeme yapması halinde kendisinin kazada vefatı sebebi ile kendisine rücu edeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla rücu şartları sorgulanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle; haksız davanın reddini, davacı yanın geçici iş göremezlik, bakıcı, tedavi ve iyileşme bedeli poliçe teminatı dışında olması sebebiyle taleplerinin reddini, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınmasını, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınmasını, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasını, yapılacak hesaplamada müterafık kusur ve hatır taşımacılığı indirim sebeplerinin göz önünde bulundurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı arabuculucuk sürecine müvekkilinin dahil edilmemesi hasebiyle huzurdaki dosyanın dava şartı yokluğundan usulen reddi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, meydana gelen kaza ile davacı tarafın dilekçesinde bahsetmiş olduğu kemikte kırık, kırığa bağlı hematom, yüz sinirinde ödem, işitme kaybı, travma vs. yani zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını, müvekkilinin kusurlu olduğunu hiç bir şekilde kabul etmemekle birlikte davacının meydana gelen trafik kazasında müterafik kusuru bulunduğunu, davacının tazminat taleplerini hiç bir şekilde kabul etmemekle birlikte mahkeme tarafından tazminata hükmedilmesi halinde hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, davacı kazanın meydana geldiği sırada garson olarak çalışmakta olup hosteslik yaptığı iddiası gerçek dışı olduğunu, davacının haksız manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, müvekkiline ait araç üzerine ihtiyad-i tedbir konulması ve bakıcı giderine hükmedilmesi talepleri haksız ve hukuksuz olup reddi gerektiğini, huzurdaki dosyanın öncelikle müvekkili açısından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise davacının tüm taleplerinin esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; 27.11.2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasından kaynaklı maddi (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı masrafları ve yol ile tedavi masrafları) ve manevi tazminat isteminden ibaret olduğu görüldü.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından alınan 08/07/2021 tarihli rapora göre; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, direksiyon hakimiyetine yeteri özeni gösterip, kontrollü bir şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sevk ve idare hatası sonucu aracının hakimiyetini kaybedip, sola doğru yönelerek bariyerlere çarpıp, yola doğru savrulduğu olayda asli derecede kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından alınan 20/01/2022 tarihli rapora göre; … ve … kızı, 13/07/1998 doğumlu …’in 27/11/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Sinir Sistemi, Periferik Fasial Paralizi, Hafif’e göre özürlülük oranı %5, Kulak Burun Boğaz, İşitme, Tablo 1.a ve Tablo 2’ye göre özürlülük oranı %2 olup; Balthazard formülüne göre: Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %7 (yüzdeyedi) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir
Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından alınan 29/06/2022 tarihli rapora göre; … ve … kızı, 13/07/1998 doğumlu …’in 27/11/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasına bağlı iyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları , toplanan deliller , aldırılan bilirkişi raporları ve mahkememizce yapılan yargılama neticesinde ;
Davacı tarafın maddi tazminat talepleri yönünden:
Davacı vekili 10/01/2023 tarihinde UYAP üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde ; davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından davacıya maddi tazminatı poliçe limiti kapsamında ödenmiş olup geçici iş göremezlik nedeniyle, davacıda oluşan kalıcı hasar ve sürekli iş göremezlik nedeniyle , davacının bakıcı masrafları ve davacının hastaneye gidiş gelişlerinde oluşan yol ve tedavi masrafları için talep etmiş oldukları maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini ; manevi tazminat talebi yönünden davalı … yönünden davaya devam ettiklerini bildirir beyanda bulunduğu ;
Dosyada mevcut davacıya ait vekaletnamenin incelenmesi neticesinde davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
MADDE 312- (1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
Hükümleri uyarınca maddi tazminat davasının feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın davalı … yönünden devam eden manevi tazminat talepleri yönünden: Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Manevi tazminat talebi, tarifini, B.K’nun 56. maddesinde bulmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. B.K’nun 56. maddesinin yukarıda açıklanan hükmüne göre, böyle özel durumlar gerektiriyorsa, manevi giderim öngörülmüş bulunmaktadır. Ayrıca B.K.’nun 56. maddesi, gerek sözleşme dışı sorumlulukta ve gerekse B.K’nun 114/II maddesi ile yapılan yollamadan dolayı, sözleşmeden doğan sorumlulukda da uygulama alanı bulur. Ancak, manevi tazminatın gerek doğması, gerekse kapsamı, özel koşullara bağlanmıştır. Özel hak ve şartlardan maksat, olayın özellikleri olup her olaya göre değişir, Manevi tazminat miktarı belirlenirken B.K.’nun 51. ve 52. maddelerindeki kuralların aynen uygulanması gerekir.
Ayrıca Medeni Kanunun 4. maddesi dikkate alınarak, hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği, mahkememizce aldırılan hükme ve dosya kapsamına uygun ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda tarafların kusur durumları,( her ne kadar davalı vekili alınan rapora itiraz etmiş ise de ilgili kolluğa yazılan müzekkereye kazaya ilişkin ellerinde herhangi bir fotoğrafın bulunmadığının bildirildiği ; 01.11.2022 tarihli ATK raporu ve olayın sıcaklığıyla davalının alınan ifadesi bir arada değerlendirildiğinde Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, direksiyon hakimiyetine yeteri özeni gösterip, kontrollü bir şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sevk ve idare hatası sonucu aracının hakimiyetini kaybedip, sola doğru yönelerek bariyerlere çarpıp, yola doğru savrulduğu bu nedenle kazada %100 kusurlu olduğu tespitine mahkememizce kanaat edilerek , ATK raporunun hükme dayanak alındığı, tarafların sosyal ekonomik durumu , davacıda meydana gelen manevi zararın boyutu hususları değerlendirilerek, manevi tazminat talebi yönünden davanın kabülü ile, 60.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacının maddi tazminat davasından feragat etmesi sebebiyle maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)Manevi tazminat yönünden: 60.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine ,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.098,60- TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.735,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.363,52-TL harcın davalı … dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranına göre hesaplanan;
-779,53-TL’sinin davalı … dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-540,47-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacının yaptığı 54,40-TL başvuru harcı, 1.735,08-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.797,28-TL’nin davalı … dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.472,75-TL ATK fatura masrafı ile 375,00-TL müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 1.844,75-TL’nin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.089,42-TL’sinin davalı … dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.600,00-TL vekalet ücretinin davalı … dan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … verilmesine,
9-)Tarafların gider avansından artan bakiyenin re’sen taraflara/vekillerine iadesine,
Dair davacı vekili, davalı … vekilinin yüzünde, diğer davalıların yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır