Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2023/822 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/424 Esas
KARAR NO :2023/822

DAVA:İtirazın İptali (Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/08/2020
KARAR TARİHİ:23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ….tarafından kullandırılan kredi alacağı temlik sözleşmesi ile… Fonuna, … Fonundan da müvekkil şirket ile birleşen … … A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, dava dışı … Yapı Kooperatif’ine ….’nin … şubesi tarafından Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kredi hesabı açılarak kredi kullandırıldığını, … İnşaat Taahhüt Hayvancılık ve Gıda Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti., …, …, …’da kullandırılan kredide müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine …, …, …’a ihtarname gönderildiği, bahsi geçen borcun ödenmemesi üzerine anılan şahıslar hakkında…. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, öncelikle borçluların yapmış oldukları itirazlarının iptali ile takibin devamına, müvekkil lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş oldukları anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu talep zaman aşımına uğradığından zaman aşımı nedeniyle davanın reddini, davacının hukuka aykırı olarak davalı aleyhine açmış olduğu davada hukuki yararın bulunmadığını, kesin yetki kuralının bulunup bulunmadığı gibi hususlar, dava şartlarından olduğundan, bu hususların da ayrıca resen mahkemece araştırılmasını ve usule aykırılığın tespiti halinde dava şartlarının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafından açılın dava ve davacı tarafın iddiaları tamamen asılsız olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir alacağın müvekkilinden bulunmadığını, açıklanan işbu nedenlerle davanın reddini talep ettikleri görüldü.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; …. nin … şubesi tarafından Genel Kredi sözleşmeleri, Kredi Alacağı Temlik Sözleşmesi, …. Noterliği 23.03.1999 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi, şirket kayıtları, temlik eden banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, her türlü yasal delile dayanmışlardır.
Davaya dayanak…. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı takip dosyasında; alacaklı… Aş tarafından borçlular … …., … İnş Taah Hayvancılık Ve Gıda Ürün San Ticaret Ltd Şti, …, …, … aleyhine 33.456,00-TL asıl alacak, 972,709,00 -TL birikmiş faiz, 640,00 TL sair gider olmak ğzere toplam 1.006.805,00 -TL alacağın tahsili için ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, İcra dosyası alacaklı … Şirketi tarafından 17.12.2013 tarihinde yenilendiği, Müdürlüğün … esasına kayıt edildiği, daha sonra 2015 yılından yenilen dosya bu kez … esas kayıt edildiği, en son 2018 yılından yenilen dosya bu kez 2018/… esas kayıt edildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve ödeme emrini tebliğ alan davalı …’nın 07/12/2015 tarihinde süresinde borca ve yetkiye itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Grafolog bilirkişinin 02.08.2022 tarihli raporunda; “…. adına atfen Kefil Olunan Miktarı 12.000.000.000 (on iki milyar) TL, toplam 43 sayfa, …Umumi Kredi Taahhütnamesi aslı metninde yer alan 6 (altı)’şar tane imzalar ile davalı …’nın mukayese imza örnekleri arasında, imzanın başlangıç ve bitiriliş çizgi hareketleri, ara grama yapısının kaligrafik yapılanma ve bağlantı özellikleri, imza eğim ve ölçüsü, hız, genel görünüm ve işlekliği ve tüm bunların oluşturduğu ritim/form dengesi gibi unsurları bakımından yeterli düzeyde benzerlik olmadığı belirlendiğinden (Resim 1, 2, 3), inceleme konusu 48 sayfa …Umumi Kredi Taahhütnamesinin 36 sayfada yer alan 6 (altı)’şar adet imzaların hiç birinin …’nın eli ürünü olmadığı, kanaati bilgilerinize arz olunur…” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişi Ufuk Uysal’ın tarihli ön raporu ile; “…Davacı Banka’dan önceki bölümde dört madde halinde açıklanan belgelerin talep edilerek dosyaya sunulması ve gerekmesi halinde sunulan belgelerde görülecek noksanlık ve tereddütlerin giderilmesi amacıyla davacı Banka kayıtlarında HMK 218’e göre inceleme yetkisi verilmesi halinde kesin raporumuz düzenlenebileceği…” bildirilmiş,
Bilirkişi tarafından istenen eksik hususlar giderildikten sonra dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişinin 15/07/2023 tarihli raporunda; “…1.Davacı mülga Banka … Şubesi tarafında dava dışı …Kooperatifine senet karşılığı kredi hesabı açıldığı ve kullandırıldığı,
2.Davacı Banka ile Dava dışı şirket arasında dosyaya sunulu bila tarihli 12.000,00 TL.lık Taahhütnamenin düzenlendiği, taahhütnameyi dava dışı … İnşaat ..Ltd Şirketinin Müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı,
3. Söz konusu 12.000.000.000 Eski Tl.lık (12.000,00 YTL) Taahhütnamenin son işlem 36.sayfasında Davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil bölümlerinde isim, soyad, kefil olunan tutarın yazı ve rakamla yazılmasına karşılık davalıların imza bölümünde imzalarının bulunmadığı, raporumuz Değerlendirme bölümünde açıklandığı üzere davalılar ile Davacı Banka arasında geçerli bir kefalet ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle davalıların şahsi kefaletlerinin bulunmadığı, dolayısıyla takdir ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı alacağının davalılardan talep edilemeyeceği, Ancak, Sayın Mahkemenin aksi görüşte olması halinde ve ek rapora mahal vermemek üzere tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıların sorumlu olabilecekleri taahhütname tutarı 12.000,00 TL üzerinden raporumuzda hesaplama yapıldığı,
4.Davacı Banka tarafından asıl borçlu ve kefillere borcun ödenmemesi nedeniyle 28.03.1999 tarihinde ….Noterliğinden … yevmiyeli ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiği ve toplam 33.936,31 TL.nin ödenmesinin istendiği, Davalı Yav8uz’a ihtarnamenin tebliğ ediliği ve 29.03.1999 tarihinde temerrüte düştüğü, diğer davalılar … ve Hasan’a kat ihtarı tebliğ edilemediğinden bu davalıların takip tarihinde temerrüte düştüğünün kabul edildiği,
5.Davacı banka tarafından borcun ödenmemesi nedeniyle, ….İcra Müdürlüğü … esas dosyasında toplam 1.006.805,00 TL üzerinden 01.04.2011 tarihinde takibe geçildiği ve ödeme emri gönderildiği,
6.Davacı Banka tarafından taahhütnamede belirtildiği üzere açılan krediye yıllık % 140 oranında akdi faiz uygulandığı, taahhütnamenin 57.maddesinde borçluların temerrüt tarihinden itibaren akdi faizin % 70 fazlası üzeriden temerrüt faizi uygulanacağının kabul edildiği, dolayısıyla akdi % 140 oranına % 70 ilavesi ile temerrüt faiz oranının takipte de belirtildiği üzere % 238 oranının tespit edildiği, 12.000,00 TL asıl alacağa temerrüt tarihine kadar % 140, temerrüt tarihinden itibaren de yıllık % 238 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisinin uygulanması gerektiği,
7.Davacı Bankanın….İcra Müdürlüğü …esas dosyasında, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, Davalı …’den toplam 377.647,80 TL, Diğer davalılar … ve …’dan toplam 227.208,00 TL alacağının hesaplandığı,
8.Buna göre 12.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren ödeme yapılıncaya kadar yıllık % 238 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisinin tahsil edileceği,
9. Talep edilen İcra İnkar Tazminatının Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava dışı …. İle dava dışı kredi lehdarı … Yapı Kooperatifi arasında bila tarihli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, bilahare davacının sözleşmeden kaynaklanan alacağı temlik alarak eldeki davayı açtığı hususlarında çekişme bulunmamaktadır.
Çekişme, davalıların işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayıp imzaladıkları, geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulup kurulmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davlılardan …’nın sözleşmedeki imzaya itiraz ettiği, mahkememizce imza incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporuna göre; …Umumi Kredi Taahhütnamesinin 36. sayfasında yer alan 6 (altı) adet imzaların hiç birinin …’nın eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan kredi lehtarı yapı kooperatifi kaşesi ve kaşe üzerinde yetkili imzaların yer aldığı (yetkili imza sahiplerinin … ve … olarak bankaca kurşun kalemle yazıldığı), müşterek borçlu ve müteselsil kefiller başlıklı kısmında ilk olarak dava dışı … … ve Ticaret Ltd Şirketi kaşesi ile kefil olunan 12.000 TL.lık tutar ve şirket yetkili imzasının olduğu (yetkili imza sahibinin bankaca kurşun kalemle … olarak yazıldığı), diğer alt bölümde ise Davalı …, davalı … ve davalı …’ın adı soyad ve adresleri ile kefil olunan miktar olarak 12.000.000.000 YTL.nin rakamla ve yazı ile yazılı olduğu, ancak imza kısımlarında davalıların imzalarının yer almadığı, davalılardan … ve …’nın dava dışı kooperatifin yetkilisi olarak kooperatif kaşesi üstünde ve açığında, davalı …’ın da dava dışı kefil … İnşaat Taahhüt hayvancılık… Ltd Şirketi kaşesi üstünde ve açığında imzalarının bulunduğu, yani taahhütnamede asıl borçlu ve kefil şirketin yetkilisi olarak imzalarının yer aldığı anlaşılmaktadır.
TBK.m.583 hükmüne göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, yazılı şekilde yapılmasının yanı sıra, kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihinin belirtilmesi ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Somut olayda, davalı kefillerin sözleşmede dava dışı kredi lehdarı ve kefil olan şirketlerin kaşeleri üzerinde imzalarının bulunduğu, ancak müteselsil kefil sıfatıyla kendi isimleri karşılığındaki imza bölümlerinde imzalarının bulunmadığı, bu bölümlerin sözleşmede boş olarak bırakılmış olduğu, buna göre davalılar ile dava dışı banka arasında geçerli bir kefalet ilişkisinin kurulmadığı, davalıların şahsi kefaletlerinin olmadığı anlaşıldığından davanın reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.315,23-TL giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 140.748,55-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/ vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır