Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/422 E. 2023/193 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/422 Esas
KARAR NO :2023/193

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:21/08/2020
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.06.2016 tarihinde saat 07:45 civarında ‘İstanbul/Şişli İlçesi, … Cad. … Bulvarı bağlantısı, … istikameti, … İETT durağı ile … arası’ mevkiinde meydana gelen trafik kazasında, … plakalı ticari araç sürücüsü olan davalılardan … soldan ikinci şeritte seyir halindeyken dikkatsiz ve kontrolsüz keskin manevrası ve trafik kurallarını hiçe sayarak soldan dördüncü şeride geçmiş olması sebebiyle 4. şeritte kendi yolunda ilerlemekte olan müteveffanın da üzerinde olduğu motosikletin önüne aniden çıkması sebebiyle trafik kazası gerçekleştiğini, … ticari araç tarafından çarpılmanın etkisiyle motordan savrulmuş ve metrelerce sürüklenerek ağır yaralanmış olup … Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, kaza sonucu ağır şekilde yaralanan … hastanede 9 gün boyunca yoğun bakımda kalarak yaşam mücadelesi vermiş ve 14.06.2016 tarihinde henüz 19 yaşında gencecik bir delikanlıyken vefat ettiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesine göre; … Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı, 8509 acente, … poliçe no.lu, … plakalı … adına kayıtlı, kaza sırasında …’ın kullanmakta olduğu araç söz konusu trafik kazasına sebebiyet verdiğini, 15.06.2016 tarihli ölü muayene tutanağında da tanzim edildiği üzere, … trafik kazası ile meydana gelen genel beden ve kafa travmasına bağlı beyin kanaması sebebiyle vefat ettiğini, müteveffa …’ın ölümüne sebebiyet veren kaza sonrası soruşturma başlatılarak kamu davası açılmış olup; dava …. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldüğünü, Mahkemece adli tıptan bilirkişi raporu talep edilmiş olup Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 04.12.2018 tarihli … sayılı bilirkişi raporunda; davalılardan … asli derecede kusurlu bulunduğunu, …’ın meydana gelen trafik kazası sonucu erken yaşta ölümü nedeniyle 3. kişi konumundaki müvekkilleri … ve …’ın, müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını ve manevi olarak elem acı ıstırap, büyük acılar çektiğini ve zarar gördüklerini müteveffanın babası-davacı … oğlunun erken yaşta trafik kazasından kaynaklı ölümünden sonra yaşadığı üzüntü ile baş edemediğini, … Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul … Ruh Ve Sinir Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde psikolojik olarak tedavi görmüş olup hala da bu durumu atlatamadığını, oğlunun vefatından sonra müvekkillerinden …’ın birçok sağlık problemi ortaya çıkmış olup hala bunlarla mücadele etmekte olduğunu, müteveffanın annesi ise evlat acısı ile büyük bir acı ve elem yaşamakta olup evden dışarı pek çıkmadığını, müvekkillerinin, manevi olarak tarifi imkansız bir zarara uğradığını, davalılar … ve …’nun sorumluluğu haksız fiil sorumluluğuna dayandığından; 6098 sayılı TBK’ nun 117/2 “…haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur…” maddesi gereği haksız fiilin işlendiği 05.06.2016 itibari ile hiçbir ihbar vs. gerek kalmadan temerrüdü gerçekleşmiş olup; söz konusu tazminat taleplerine kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talepleri bulunduğunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257. madde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir “para borcunun” alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir…” düzenlemesi gereğince; müvekkillerinin maddi ve manevi tazminat alacaklarının teminat altına alınması ve dava sonucunda tahsil edilebilme imkânı olması için davalı … adına kayıtlı, … plakalı ticari aracın trafik tescil kaydına ve buna ek olarak uyap veri paylaşım sisteminin tetkiki suretiyle davalılara ait olduğu tespit edilecek tüm araç ve gayrimenkullere dava değeri olan 103.000,00-TL’ye kadar ihtiyati haciz şerhi koyulması ve bu yönde karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılara başvuruları üzerine ödeme yapıldığını, söz konusu ödeme zararı karşılar nitelikte olup, bakiye alacak söz konusu olmadığını, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, tazminat hesaplaması aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve Yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, hesaplamada TRH-2010 mortalite tablosu esas alınması gerektiğini, müteveffa kaza sırasında kask takmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, cenaze ve defin gideri poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirket temürrete düşürülmediğinden faiz talebinin reddi gerektiğini, hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, temerrüte düşürüldüğü kabul edilse dahi avans faizi talebinin yerinde olmadığını, davacıların ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimleri mahkemece ceza dosyasından tetkik edilerek araştırılması gerektiğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … plaka sayılı ticari taksi plakasının maliki olup geçimini ticari taksisini kiralanması yolu ile sağladığını, bunun içinde ticari taksi alım satım kiralama işleri komisyonculuğu yapan … isimli firmaya gerekli vekaletnameleri vererek 3. Şahıslara kiraladığını, müvekkili aylık sabit kirasını bu firmadan almakta, kime ne şekilde kiraya verildiğine, kiracının bizzat veya şöförlerlemi çalıştırdığına bakmaksızın, tüm giderleri hatta plakaya takılacak aracın alım masrafları dahi karışmamakta olup işveren sıfatı olmadığını, komisyoncu firmaya plakaya araç tescil ettirme, kiraya verme vb yetkileri içeren vekaletnamede verilmiş olup yine deliller arsında sunulacağını, aracın alımı, masrafları MTV, TPC, Trafik sigorta poliçe ödemeleri, OGS, HGS ödemeleri kiracı tarafından yapılmakta, aracın hertürlü kazasından yine kiracı sorumlu tutulduğunu, müvekkili ile dava dışı Askar arasında yapılan kira sözlşemesi haricinde askar firmasının ortaklarının müvekkiline göndermiş olduğu kira bedelini gösteren ödeme dekontları, vergi, sigorta TPC gibi ödemelerin kiracıya veya komisyoncu tarafından yapıldığına ilişkin onlarca delillerinin mevcut olduğunu, iş bu sebeple müvekkili yönünden aktif husumet yokluğundan dava reddedilmesi gerektiğini, her ne kadar SGK kaydında işveren müvekkili gözükse de bu Ukome ‘nin tabiri caiz ise dayattığı, fiili uygulama ile çelişik bir kayıt olduğunu, nitekim Yargıtay fiili duruma aykırı olarak oluşturulan SGK kaydının değil, fiili duruma göre ihtilafın çözümün gereklililiğini işaret eden onlarca kararı mevcut olduğunu, iş bu sebeple öncelikle davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, husumet itirazları baki kalmak kaydı ile davanın esastan da reddi gerektiğini, zira müvekkiline isnat edilebilecek hiçbir kusuru olmadığını, Yargıtay trafik kazalarında tehlike sorumluluğu olduğunu, işverenin hiçbir kusuru olmasa dahi tehlike sorumluluğu kuralları gereği işverenin sorumlu olduğunu ancak uygun illiyet bağının kesilmesi (Mücbir sebep, üçüncü kişinin veya zarara uğrayanın ağır kusurları) durumunda işverenin sorumlu tutulamayacağının karar altına alındığını, dava konusu olay ile ilgili olarak müvekkili ceza dosyasında taraf olmayıp taraf olunmayan dosyadan alınacak raporlara şimdiden itiraz ettiklerini ve sayın mahkemece kusur raporunun alınması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydı ile istenen tazminat miktarlarıda fahiş olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna uygun olmayıp, davalıların zenginleşmesine sebebiyet verecek boyutta olduğunu, arz ve izah olunan sebeplerle davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 5.6.2016 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma, cenaze ve defin giderleri ve manevi tazminat talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 31/03/2021 tarihli raporda; davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü …’nın kusursuz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 15.07.2021 tarihli hesap raporuna göre; 05.06.2016 tarihinde davalı sürücü … idaresindeki …plakalı otomobilin …’ın 14.06.2016 tarihinde yaşamını yitirdiği davaya konu olayda, sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) kusurlu olduğu, sürücü …’nın kusursuz olduğu ve müteveffanın kusursuz olduğu iş bu davada davacıları destekli zararları toplamının 147.638,99 TL olacağı ve cenaze defin ücretinin 975 TL olarak hesap edilmiş olup takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere kazaya karışan aracın sigorta limitinin 310.000 TL olduğu ve faiz başlangıç tarihinin olay tarihi olan 05.06.2016 tarihi olacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 12.09.2022 tarihli hesap raporuna göre; müteveffanın babası …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarı 164.581.47 TL olup, hak sahiplerinin bakiye maddi tazminat alacakları toplamı, bakiye teminat limitini aştığından bakiye teminat limiti garameten paylaştırılarak bakiye maddi tazminat miktarının 85.421,86 TL tutarındaki bölümünden davalı ZMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş.nin müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, kalan 79.159,61 TL’lik bölümünden davalı sürücü … ile araç maliki-işleteni …’nun müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu (Talep:1.000,00 TL – Belirsiz alacak), Müteveffanın annesi …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarı 282.264,36 TL olup, hak sahiplerinin bakiye maddi tazminat alacakları toplamı, bakiye teminat limitini aştığından bakiye teminat limiti garameten paylaştırılarak bakiye maddi tazminat miktarının 146.502,19 TL tutarındaki bölümünden davalı ZMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş.nin müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, kalan 135.762,17 TL’lik bölümünden davalı sürücü … ile araç maliki-işleteni …’nun müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu (Talep:1.000,00 TL-Belirsiz alacak), Manevi tazminat miktarlarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu (Talep: Dava dilekçesinde müteveffanın babası … için 30.000,00 TL ve annesi … için 30.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir), İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı’nın bila tarihli cevap yazısında müteveffa için 100,00 TL cenaze için yer bedeli alındığı, cenaze ve defin işlemlerinin ücretsiz yapıldığı, inşaat ruhsat bedeli ve lahit yaptırmak isteyenlerden lahit bedeli alındığını, müteveffanın babası …’tan sadece 100,00 TL cenaze için yer bedeli alındığı bildirilmiş olup, cenaze ve defin giderlerinin tespiti bilirkişinin uzmanlık alanı dışında kaldığından takdirinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, ZMS sigortacısının bakiye teminat limitinin tamamı hak sahipleri arasında garameten paylaştırıldığından, sigorta şirketinin cenaze ve defin giderine ilişkin teminat sorumluluğunun kalmadığı ve Sayın Mahkemeye takdir olunacak cenaze ve defin giderlerinin tamamından sürücü ve işletenin sorumlu olması gerektiği (Talep:1.000,00 TL cenaze ve defin gideri talep edilmiştir-Belirsiz alacak), Sayın Mahkemece takdir olunacak maddi ve manevi tazminatlar ile cenaze ve defin giderlerinin davalı sürücü … ile araç maliki-işleteni …’ndan ölüm olayının gerçekleştiği tarih olan 14.06.2016 tarihinden itibaren (davalılara ait aracın ticari taksi olduğu dikkate alınarak) işleyecek avans faizi ile birlikte; davalı ZMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş.den ise bakiye teminat limiti garamaten paylaştırılarak tespit edilen maddi tazminat miktarları ile sınırlı olarak ve Hasar dosyasında mevcut İhtarname üzerindeki alındı kaşesine göre davacıların başvurusunun davalı sigorta şirketine teslim edildiği tarih olan 11.05.2017 tarihini takip eden 8 işgünü sonraki tarih olan 23.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği, Motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olması ve müteveffanın kask takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerekip gerekmediğine, yapılacaksa müterafik kusur indirimi oranına ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi heyeti kök raporu ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde;
05.06.2016 tarihinde saat 07.45 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki …plakalı otomobil ile … Caddesi üzerinde … istikametine doğru soldan ikinci şeritte seyir halindeyken olay yerine gelip sağa manevrayla soldan dördüncü şeride geçiş yaptığı esnada aracının sağ arka kısmına; sağ gerisinden aynı yönde gelen sürücü … idaresindeki tescilsiz motosikletin ön kısmıyla çarpması sonucu motosiklette yolcu …’ın yaşamını yitirdiği davaya konu ölümlü trafik kazası meydana geldiği, bu kaza sonucunda davalı sürücü … idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken sağa şerit değiştirme manevrası yapmadan önce yola gereken düzeyde dikkatini vermesi, gireceği şeritte aynı yönde sağ gerisinden gelen araçların hız-mesafe durumlarını yeterince kontrol etmesi ve bu manevrasını uygun bir zamanda gerçekleştirmesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, dikkatsiz-kontrolsüz şekilde peş peşe birden fazla şerit değiştirmekle de sağ gerisinden gelen motosikletlinin seyir şeridini kapatarak kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından olayda, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’ın yolcu olarak bulunduğu motosikleti kullanan dava dışı sürücü …’nın kusursuz olduğu dosya kapsamına uygun ATK raporuyla belirlendiği , mahkememizce hükme esas alınan dosya kapsamına uygun aktüerya bilirkişi ek raporuna göre , belirlendiği, davacı …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarı 164.581.47 TL olup, hak sahiplerinin bakiye maddi tazminat alacakları toplamı, bakiye teminat limitini aştığından bakiye teminat limiti garameten paylaştırılarak bakiye maddi tazminat miktarının 85.421,86 TL tutarındaki bölümünden davalı ZMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş.nin müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, kalan 79.159,61 TL’lik bölümünden davalı sürücü … ile araç maliki-işleteni …’nun müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu , davacı …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminat miktarı 282.264,36 TL olup, hak sahiplerinin bakiye maddi tazminat alacakları toplamı, bakiye teminat limitini aştığından bakiye teminat limiti garameten paylaştırılarak bakiye maddi tazminat miktarının 146.502,19 TL tutarındaki bölümünden davalı ZMS Sigortacısı … Sigorta A.Ş.nin müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, kalan 135.762,17 TL’lik bölümünden davalı sürücü … ile araç maliki-işleteni …’nun müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunun tespit edildiği ,
Dosyanın incelenmesinde; kazaya karışan davalı …’e ait … plaka sayılı ticari taksi plakasına ilişkin, davalı vekili tarafından aracın ticari taksi alım satım kiralama işleri komisyonculuğu yapan … isimli firmaya gerekli vekaletnameleri vererek 3. Şahıslara kiralandığı , davalı ile dava dışı Askar arasında yapılan kira sözleşmesi haricinde askar firmasının ortaklarının davalıya göndermiş olduğu kira bedelini gösteren ödeme dekontları, vergi, sigorta TPC gibi ödemelerin kiracıya veya komisyoncu tarafından yapıldığı bu nedenle davalı … yönünden husumet yokluğundan davanın reddedilmesinin talep edildiği , dosya kapsamında yapılan değerlendirmede akdedilen kira sözleşmesinin, resmi noter tasdiki bulunmaması ve her zaman düzenleme ihtimali bulunmakla üçüncü kişiler yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, gibi davalı vekilinin beyanından vergi kayıtlarına da intikal ettirilmediği, bu şekliyle dosya kapsamında yer alan beyan ve deliller bir arada değerlendirildiğinde, üçüncü kişileri bağlayıcı nitelikte ve güçte uzun süreli kira sözleşmesi bulunmadığı bu nedenle davalının sorumlu olduğu ; davalı … vekilinin talebin reddine karar verildiği ,
Mahkememize Anadolu yakası mezarlıklar müdürlüğünden gelen müzekkereye göre 15.06.2016 tarihinde cenaze ve defin gideri olarak …’tan 100 TL tahsil edildiği belirtilmiş olup bu cenaze ve defin gideri yönünden davacının talebi kısmen kabul edilmiş ; dosya kapsamına uygun bilirkişi ek raporuna göre Davacı … için 135.762,17-TL, davacı … için 79.159,61-TL, olmak üzere hesaplanan destek tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi 14.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu 09/05/2022 tarihli dilekçede davalı sigorta şirketiyle anlaşmış bulunduklarından, maddi tazminat talepleri yönünden davalı … Sigorta A.Ş yönünden davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiştir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davalı … Sigorta A.Ş yönünden açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden devam eden yargılamada ;
Manevi tazminat talebi yönünden; Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Manevi tazminat talebi, tarifini, B.K’nun 56. maddesinde bulmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. B.K’nun 56. maddesinin yukarıda açıklanan hükmüne göre, böyle özel durumlar gerektiriyorsa, manevi giderim öngörülmüş bulunmaktadır. Ayrıca B.K.’nun 56. maddesi, gerek sözleşme dışı sorumlulukta ve gerekse B.K’nun 114/II maddesi ile yapılan yollamadan dolayı, sözleşmeden doğan sorumlulukda da uygulama alanı bulur. Ancak, manevi tazminatın gerek doğması, gerekse kapsamı, özel koşullara bağlanmıştır. Özel hak ve şartlardan maksat, olayın özellikleri olup her olaya göre değişir, Manevi tazminat miktarı belirlenirken B.K.’nun 51. ve 52. maddelerindeki kuralların aynen uygulanması gerekir.Ölenin ailesine manevi tazminat talep etme hakkı tanınmıştır. Aile kavramından, anne, baba, evlat, eş, nişanlı gibi yakınları anlaşılmalıdır. Davacılar da, ölenin anne, babasıdır. Böyle elim bir kaza sonucu çocuklarını yitiren davacıların kişilik hakları, ağır ve haksız bir tecavüze uğramıştır. Davacıların, meydana gelen ölümle sonuçlanan trafik kazası eyleminden sonra, elem ve ızdırap içerisinde bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Beklenmedik bir şekilde çocuklarının bir trafik kazası eyleminden sonra ölmesi, davacılarda kapanması zor manevi bir yara açmıştır. Bu nedenle, manevi tazminata hükmedilmelidir.
Ayrıca Medeni Kanunun 4. maddesi dikkate alınarak, hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği, mahkememizce aldırılan hükme ve dosya kapsamına uygun ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda tarafların kusur durumları, sosyal ekonomik durum, davacılarda meydana gelen manevi zararın boyutu hususları değerlendirilerek, manevi tazminat talebi yönünden davanın kabülü ile, davacı … yönünden 30.000,00 TL , davalı … yönünden 30.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 14.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile , davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
A-Maddi tazminat davası yönünden ;
1.Davacı … için 135.762,17-TL, davacı … için 79.159,61-TL, olmak üzere hesaplanan destek tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi 14.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2.Davalı … Sigorta A.Ş yönünden açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3.Davacı … yönünden 100 TL cenaze giderinin defin tarihi olan 15.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE,
B-1-Manevi tazminat yönünden: 30.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 14.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden: 30.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 14.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
C-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 18.786,73 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 215,18 TL harcın ve 732,82 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 17.838,73 TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
D-)Davacının yaptığı 54,40 TL başvuru harcı, 215,18 TL peşin harç, 723,82 TL tamamlama harcı, 7,80 TL vekalet harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
E-)Davacı tarafından yapılan toplam 3.132,60 TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye ve Adli Tıp Faturası giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.122,38-TL’sinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
F-)Maddi Tazminat Yönünden;
1-Davacılar … ve … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 33.103,05-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’a verilmesine,
Manevi Tazminat Yönünden;
1-Davacı … ve … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.600,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
G-)Davalı … tarafından yapılan 14 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre üzerinde bırakılmasına, artan bakiyenin re’sen davalı …’na/vekiline iadesine,
H-)Davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 900-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı …’na verilmesine,
I-)Davacının gider avansından artan bakiyenin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların / vekillerinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)