Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/413 E. 2023/159 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/413 Esas
KARAR NO:2023/159

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2020
KARAR TARİHİ:22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil…’ın … Spor Şti eski yetkilisi olduğunu, … A.Ş.ye yönelik bu davaya ilişkin tüm hakları …’den temlik aldığını, arabulucu görüşmesi olumlu sonuçlanmayınca huzurdaki davanın açıldığını, … A.Ş. ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında … Gıda aleyhine takip başlattığını, … ile … başka başka firmalar olmasına aralarında hiç bir organik bağ bulunmamasına karşın …’in faaliyet gösterdiği … Mah. … sk No:5/1 … adresinde 09.03.2017 tarihinde … menkul mallarının … tarafından haciz edildiğini, bunun üzerine … tarafından İstihkak davası ikame edildiği….İcra Hukuk Mahkemesi … K sayılı kararı ile dava red edilmiş ise de, İstanbul BAM 21. HD 2018/2177 E, 20218/3119 K sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiği, 09.03.2017 tarihinde yapılan haksız haciz sırasında icra baskısı altında …’e 01.06.2017 ve 29.874,00 TL tutarlı bono imzalatıldığı ve 10.000,00 TL nakit ödeme alındığını, Bono ve ödeme bu dava dışında menfi tespit ve istirdat dava konusu olarak halen ….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas dosyada derdest olduğunu, haksız haciz nedeniyle …’in kişilik hakları zedelendiğini, itibar kaybına uğradığını, bunun üzerine davacı …’ın … şirketini düşük bir bedel karşılığında devir etmek zorunda kaldığını, manevi tazminat taleplerinin ölçülü olduğunu, açıklanan nedenlerle … şirketine haksız haciz nedeniyle husule gelen zararı tazmin için şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi zararın haksız eylem tarihi olan 09.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bu davaya konu ….İcra Müdürlüğü … e sayılı dosyasına yönelik karşılıklı anlaşmaya varlarak protokol imzalandığını, bu protokol kapsamında borçlu … icra dosyalarına karşılık 01.06.2017 tarihli 29.847,00 TL.lık senet ve 10.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin 6.000,00 TL.sı borçlu … Şti. 2017/… dosyasına sayılarak ilgili icra dosyasının infaz edildiği, geri kalan 4.000,00 TL.nin ödeme ise 2017/… sayılı dosyaya mahsup edildiğini,davacı bu protokole konu senede ve 10.000 TL.lık ödemeye yönelik açtığı menfi tespit davası ikame ettiği …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında red olduğunu, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeden parayı ödediği, dava dilekçesinde yer alan davacı ile takip borcumuz arasında hiç bir bağ bulunmadığı yönündeki beyan ve iddiaları kabul etmediklerini, borçlu şirketin eski ortağı olan …’in haciz mahallinde hazır olduğunu, haciz sonucunda tazminat talep edilebilmesi için ortada bir zarar olması gerektiğini, zarar oluşmasının söz konusu olmadığını, hacizden kaynaklanan manevi tazminat talepli davalarda alacaklının kusurunun aranması gerektiğini, alacağa kavuşma maksadıyla takip borçlusuna tarafımızca hacze gidildiğini, 3. kişi tarafından borçlunun borcu üstlenerek tarafımızla protokol yapılarak taraflarına ödeme yapıldığını, bu nedenle dava açma hakkı olmadığını, bu sebeple açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davanın; Haksız ihtiyati haciz nedeni ile uğranıldığı iddia olunan zararlara ilişkin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Makine Mühendisi …, Elektrik Elektronik Mühendisi … ve İcra Hukuku Alanında Nitelikli Hesaplama Uzmanı … tarafından müşterek imzalı 28/11/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; davalı tarafından ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş. Dosyasından 01.03.2017 tarihli ihtiyati haciz kararı alınmış; borçlu şirketin 20.02.2017 tarihli Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtlarındaki ‘… … Sk.N:5/1 Kadıköy/İstanbul adresinde İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü 2017/… Tal.sayılı dosyasından 09.03.2017 tarihinde ihtiyati haciz kararının uygulandığı, muhafaza yapılmadığı, ihtiyaten haczedilen menkullerin haciz mahallinde bulunan davacı …’e yediemin olarak bırakıldığı; … tarafından yapılan haciz işlemine itiraz edildiği; işyerinin kira kontratı ve ticaret sicil kayıtlarını ibraz ettiği, dava dışı … şirket hisselerini devir ettiğini ve şirketle takip tarihinden sonra bir bağı olmadığını beyan etmesine ve devire ilişkin belgeleri göstermiş olmasına karşılık alacaklı davalı şirket vekili Ticaret Sicil merkezinin aynı olmasını gerekçe göstermek suretiyle fiili haciz talebinde bulunduğu; Dava dışı … şirketinin yapılan haciz işlemi nedeniyle ortakları tarafından davalı şirkete toplam 39.813,00 TL ödeme yaptıkları; Dava dışı … şirketinin yapılan hacizler nedeniyle mali kayıtlarında herhangi bir düşüklük olmadığı; yapılan ödemelerin de dava dışı … hesaplarında değil bizzat … şirketi ortağı olan davacı … ile dava dışı … tarafından yapıldığı; Dava dışı … şirketi merkezinde ihtiyati hacze konu olan menkul mallar davacının yeddieminliğinde işyerinde bırakıldığı, muhafaza işleminin gerçekleştirilmediği; davacı tarafından kullanılmaya devam edildiği; Dava dışı … şirket merkezinde yapılan ihtiyatı haczin sebebinin dava dışı … şirketinin şirket merkezi adresinin de aynı olmasından kaynaklandığı; İİK’nın 97/a maddesi’ndeki mülkiyet karinesinin alacaklı lehine olduğu ve bu kapsamda yasadaki amacına uygun ihtiyati haciz eyleminin, haksız fiil olarak kabul edilemeyeceği;Haksız haciz tüm koşullar gerçekleştiğinde ancak BK.49.maddesi anlamında haksız eylem oluşturacağı; Dava dışı şirketin sunulan Kurumlar vergisi beyannamelerinde davacı tarafın beyan ettiği gibi bir düşüklük olmadığı şirketin daha önceki yıllarda da zarar ettiği ve özvarlığını kayıp etmiş olduğu; … şirketinin yapılan hacizler nedeniyle mali kayıtlarında herhangi bir düşüklük olduğunun tespit edilemediği; maddi bir zarar oluşmadığından bu kapsamda maddi tazminat şartlarının oluşmadığı, manevi tazminat talebi yönünden ise davalının kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadığı ve ağır bir zarar da doğmadığı; Haciz baskısı ile ödemek zorunda kalınan 33.189,89 TL.nin iadesi için davacı tarafından İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi ….sayılı dosyasından açtığı dava, ….Asliye Ticaret Mahkemesi …-2020/… K.sayı ve 24.11.2020 tarihli kararı ile dava ret olunmuştur. Ret kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Dava henüz derdest olduğundan borcu muaccel olmadan borçlu temerrüdünün söz konusu olmayacağı ve faiz tahakkuk etmeyeceği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı iddiasında temlik eden dava dışı … … Ltd Şti’nin eski yetkilisi olduğunu, davalının dava dışı … … Ltd Şti aleyhine …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takp başlattığını, bu takip dosyasına konu alacak için dava dışı … … Ltd Şti’nin faaliyet gösterdiği adreste 09/03/2017 tarihinde haciz gerçekleştirildiğini, … … Ltd Şti ile … … Ltd Şti’nin faaliyet alanlarının farklı olmasına ve aralarında hiç bir organik bağ bulunmamasına rağmen yapılan haciz nedeniyle kişilik hakları zedelenmek suretiyle itibar kaybına uğradığını, yine haciz işlemleri nedeniyle üyelerinin güvenlerini yitirerek üyeliklerini yenilemediğinden maddi zararları olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, haczin gerçekleştirildiği 09/03/2017 tarihinde dava dışı … … Ltd Şti ile … … Ltd Şti’nin adreslerinin aynı olduğu, İstanbul Ticaret Müdürlüğü kayıtlarına göre …’in ham dava dışı … … Ltd Şti’nin hem de dava dışı … … Ltd Şti’nin kurucu ortağı olduğu, davacı … … … Ltd Şti’deki hissesini 06/12/2015 tarihinde devretmiş olsa da geçmişe dönük organik bağı bulunduğu, … … Ltd Şti adresi ile … … Ltd Şti’nin adresi aynı olduğundan İİK 85 ve 97/a maddeleri gereğince mülkiyet karinesinin davalı alacaklı yararına borçluda olduğu, davacının temlik alan sıfatıyla davalı aleyhine açtığı davada dava dışı … … Ltd Şti’nin davalıdan talep edebileceği tazminat alacağını dava etmişse de dava dışı … … Ltd Şti’nin iş yerinde yapılan haciz dışında davalıya yapılan herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, ayrıca dava dışı … … Ltd Şti’ni incelenen defterlerine göre davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı gibi dava dışı … … Ltd Şti’nin 2016, 2017 ve 2018 yılı bilançolarını zararla kapattığı ve sermayesinin tamamını kaybettiği belirlendiğinden dava dışı … … Ltd Şti’nin maddi zarara uğradığı hususu ispatlanamamış olduğundan temlik alan davacının maddi tazminat talebi yerinde görülmediği gibi, … … Ltd Şti adresi ile … … Ltd Şti’nin adreslerinin aynı olması, İİK 85 ve 97/a maddeleri gereğince mülkiyet karinesinin davalı alacaklı lehine olması ve hacze konu menkullerin davacının yedieminliğinde iş yerinde bırakılması hususları birlikte değerlendirildiğinde yapılan haciz işlemi haksız haciz olarak değerlendirilmediğinden ve TBK’nın 49.maddesindeki koşullar oluşmadığından temlik alan davacının manevi tazminat talebi de yerinde görülmediğinden davacının tüm taleplerine ilişkin olarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin alınan 870,96-TL harçtan mahsubu ile bakiye 691,06-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat talebi yönünden 1.000,00-TL ve manevi tazminat talebi yönünden 9.200,00-TL olmak üzere toplam 10.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır