Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/410 E. 2020/663 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/410 Esas
KARAR NO : 2020/663

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;

Müvekkili şirket olan …A.Ş’nin 2015 yılına ait noter tasdikli Yevmiye defteri,Defteri Kebir ve Envanter Defteri Vergi denetim Kurulu Başkanlığınca talep edilmesi üzerine müvekkil şirket ilgilisince defterlerin sunulması için hazırlık süreci başlatıltığını, bu kapsam da şirket muhasebe kayıtlarını tutan ilgili mali müşavir ile iletişime geçildiğini, 2015 yılına ait bu defterlerin hazırlanması ve gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiği, gerek müvekkili şirket ortağı … tarafından gerekse de mali müşavir…ofisinde yapmış olduğu ayrıntılı araştırma neticesinde 2015 yılına ait tutulması zorunlu defterlerin bir kısmı olan Yevmiye, Defteri Kebir ve envanter defterini bulamadığını, zayi belgesi talep eden davacı şirketin Madencilik sektöründe faaliyet göstermek için kurulduğunu, yapılan ciddi yatırımlara rağmen zarar eden ve ortakları biraraya gelemeyen şirket için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E…. K. Sayılı ilamıyla şirketin feshine ve tasfiyesine dair karar verildiğini, davacı müvekkili şirketin her ne kadar da resmiyette var olarak gözükse de fiili olarak varlığını devam ettirmediğini beyanla davacı müvekkili şirkete ait tutulması zorunlu olan 2015 yılına ait Yevmiye Defteri, Envanter Defteri ,Kebir defterlerinin zayi olduğunun tespiti ile bu hususta taraflarına zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının 2015 yılına ait Yevmiye Defteri, Envanter Defteri, Kebir defterlerinin zayi nedeniyle iptali isteminden ibarettir.
TTK’nun 82/7 maddesinde ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut talep incelendiğinde davacı vekilininin müvekkili şirket olan …A.Ş’nin 2015 yılına ait noter tasdikli Yevmiye defteri,Defteri Kebir ve Envanter Defteri Vergi denetim Kurulu Başkanlığınca talep edilmesi üzerine müvekkili şirket ilgilisince defterlerin sunulması için hazırlık süreci başlatıltığını, bu kapsam da şirket muhasebe kayıtlarını tutan ilgili mali müşavir ile iletişime geçildiğini, 2015 yılına ait bu defterlerin hazırlanması ve gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiği, gerek müvekkili şirket ortağı … tarafından gerekse de mali müşavir Abbas Bulut ofisinde yapmış olduğu ayrıntılı araştırma neticesinde 2015 yılına ait tutulması zorunlu defterlerin bir kısmı olan Yevmiye, Defteri Kebir ve envanter defterini bulamadığının bildirmekle yetindiği, yasada sınırlı olarak sayılan sebeplere dayanmadığı görülmektedir.
Ayrıca, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2003/154-5857 E.K. Sayılı 02.06.2003 tarihli kararında da değinildiği üzere, davacının bu maddeden yararlanabilmesi için defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş olması, ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerekir.
Dava dilekçesi kapsamında, muhasebeci işyerinde tutulan ticari defterlerin nasıl zayii olduğu anlaşılmadığı gibi, defterlerin korunması için gereken dikkat ve özenin gösterildiği de anlaşılamamaktadır. Davacı basiretli tacir olarak yasal yükümlülüklerini yerine getirmeli, yasa gereği gerekli özen ve ihtimamı göstererek saklanması gereken defterlerinide özenle saklamalı ve korumalıdır. Hernekadar defterlerin muhasebecide olduğu belirtilmişse de, yıllarca işlem görmeyen defterin davacı tarafından istenmesi, araştırılması, kendi yedlerinde saklanması için tüm gereklerin yerine getirilmesi zorunludur.
Davacının üzerine düşün yükümlülükleri yerine getirmediği gibi , dayandığı sebeplerin TTK.82/7 maddede sayılan sebeplerden olmadığı, davacının defterlerin saklanmasında gerekli özen ve ihtimamı göstermediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı yanca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde; davacı vekilinin gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸