Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/401 E. 2022/665 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/401 Esas
KARAR NO :2022/665

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/08/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.03.2019 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki ve davalı sigorta şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın yaya konumunda bulunan müvekkili …’a çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, müvekkilinin, dava konusu trafik kazası sebebiyle tedavi gördüğü dönemle sınırlı olmak üzere %100 oranında iş göremez durumda kaldığını, bu dönemde bakıcıya muhtaç durumda kaldığını, davalı şirket tarafından müvekkiline geçici işgöremezlik ya da bakıcı giderine yönelik herhangi bir ödeme yapılmamış olup, müvekkilinin geçici işgöremez durumda olduğu zaman dilimindeki bakıcı giderlerinden de davalı sigorta şirketinin tedavi gideri teminatı limitiyle sınırlı olmak üzere sorumluluğu bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin müvekkili bakımından giderilmemiş olan, özellikle bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanması mümkün olmayan tedavi giderleri bakımından; anılan poliçe kapsamında temin edilen tedavi giderleri limitine kadar mesuliyeti bulunduğunu, müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle hesaplanacak maddi tazminat tutarının ve bakıcı giderinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafa kesin süre verilerek netice ve talep kısmında hangi alacak kalemlerini istediğini, hangi kalem için ne kadar harç yatırdığının açıklatılmasını, aksi taktirde davanın HMK m.115/2 maddesi hükmünce usulden reddini talep ettiklerini, davacı taraf müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu Genel Şartlarda üzerine aldığı sorumluluk olduğunu, kazazedenin kazaya sebep olan sigortalı veya sürücüden Borçlar Kanunu gereğince talep edebileceği tüm tazminatları değil, bu tazminatlardan bir kısmı olan ve Genel Şartlarda belirlenmiş tazminatları karşılama yükümlülüğünde olduğunu, kusur durumunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tespitini talep ettiklerini, davacı …’ın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, maluliyet raporunun 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e uygun olarak alınmasını talep ettiklerini, öncelikle eksik evrakla başvuru yapılmış olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıcı masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu hususta sorumluluğun tamamen Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olduğunu, davacı tarafın gerek kalıcı dönem gerekse geçici dönem bakıcı gideri talep hakkı bulunmadığını, bu sebeple iş bu talebin de reddi gerektiğini, davacı tarafın kalıcı dönem bakıcı gideri taleplerinin yerinde olmadığını ve reddi gerektiğini, avans faizi talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, arz ve izah olunan ve yargılama sırasında ortaya çıkacak sair nedenlerle davanın usulden reddine karar verilmesini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava 10.03.2019 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat ve bakıcı gideri talebinden ibaret tazminat davasıdır.
Davacı vekili 15/09/2022 tarihli dilekçesi ile tarafların dava konusuna ilişkin olarak sulh olduğunu, varılan anlaşma kapsamında taraflar birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceğini ve bu nedenlerle de huzurdaki davanın konusuz kalacağı hususunda anlaşmaya varıldığından ve anlaşma uyarınca tüm ödemeler de yapıldığından dolayı dava konusuz kalmış olup karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 30/09/2022 tarihli dilekçesi ile; davacı ile sulh yoluyla anlaşma sağlanmış olduğundan davanın konusuz kaldığını, davacı yanın feragat beyanı ve davanın anlaşma sağlanmış olması nedeniyle konusuz kaldığından, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
”HMK 313 (1) – Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
HMK 314 (1) – Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
HMK 315 (1) maddesi : ”…Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmü uyarınca, tarafların dava dışı haricen sulh olmaları sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından talepleri doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM:
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin HMK 313, 314 vd, 331 maddesi gözetilerek 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı ve davalı vekillerinin talepleri doğrultusunda lehlerine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmetmeye yer olmadığına,
4-Davacı/davalı tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)