Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/377 E. 2021/905 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/377 Esas
KARAR NO :2021/905

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:16/09/2014
KARAR TARİHİ:08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “… San.ve İhr.A.Ş. ile müvekkili bankanın … Şubesi arasında 3 adet Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, …’nın da bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını , bunun üzerine borçlu firmanın süz konusu sözleşmeler kapsamında ihracat taahhütlerini gerçekleştirmediğini ve müvekkili banka tarafından… Vergi Dairesi Müdürlüğüne ödenmek zorunda kalındığını anılan alacağında geri ödemlerinin borçlu tarafından yapılmadığını, ödemlerin yapılmaması üzerine hesap kat edilerek borçlu şirket ve kefillerine … 4. Noterliğinden 20.07.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, sözleşmelerdeki adreslerine tebligatın gönderilmiş olmasına karşın yine herhangi bir ödemenin yapılmadığını, hem borçlu firma hem de kefiller tarafından ihtarnamelere itirazda edilmediğini, davalı tarafça ödeme emrine itiraz edildiğini, bu itirazların yerinde olmayan sebeplere dayandığını beyan etmiş, tüm bu nedenlerle ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından yapılan icra takibine yönelik itirazlarının iptaline takibin devamına, % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Sanayi ve İhracat A.Ş. ve … Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti, müvekkilinin de kefilliği alınarak 15/05/2002 tarihinde davacı … … Şubesi nezdinde kredi sözleşmesi imzalandığını, Şirketlerin almış olduğu USD Döviz kredisi 19/09/200 tarihinde 500.000-USD, 13/12/2002 tarihinde 150.000-Euro, 18/12/2002 tarihinde 89.000-Euro kredi kullanıldığını, tüm bu kredilerin ve sonrasında kullandırılacak kredilerin teminatını teşkil etmek üzere müvekkili adına ve kredi kullandırılan şirketler adına kayıtlı taşınmazlar üzerine davacı Banka lehine 1. dereceden ve 2. dereceden ipotekler tesis edildiğini, Müvekkilinin sahibi ve ortağı olduğu şirketlerin bütün ticari işleri yurt dışı olmakla, yurt dışından gelmiş olan ihracat bedelinin tamamı davacı Banka şubesince kredi ana para riskinden düşümü yapılmış ve bir anda müvekkilinin şirketlerini haksız bir şekilde nakit sıkışıklığına düşürdüğünü, müvekkilinin bankanın elinde yeterince ipotek olduğunu dolayısıyla başkaca ipotek vermeyeceklerini belirtmiş, Bunun üzerine 13.01.2003 tarihinde, gelen ihracat bedelinin yüzde 25’ i ana krediden düşürülerek geriye kalan bakiyenin kullanıma bırakıldığını, Bankanın yapmış olduğu haksız eylemler karşısında müvekkilinin sahibi ve ortağı olduğu şirketlerin krediden bir an önce kurtulması için mevcut banka lehine ipotekli olan bir kısım taşınmazın satışa çıkarıldığını, Neticede müvekkile ait şirketlerce yapılan ödemelere rağmen 04.08.2003 tarihinde şubenin haksız işlemleri ve gelen ihracat bedelleri üzerinde haksız bir şekilde takas, mahsup hakkını kullanması neticesinde şirketlerin temerrüde düşürüldüğünü, Davacı Bankanın da yasal mevzuat gereğince kredilerin temerrüde düşmüş olması neticesinde yasal takibe intikal ettirilmiştir, Davacı Bankanın müvekkiline ait şirketler hakkında …. İcra Müdürlüğü nün … Esas sayılı dosyası ile 155.203.406.795-TL alacağı için ilamsız takip yaptığını, Bu takibe müvekkil şirketlerce itiraz edilmiş ise de davacı Bankaca açılmış olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası neticesinde itirazlarının iptal edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası kapsamında ipotekli taşınmazlar satılarak paraya çevrildiğini, davacı Banka ile borcun yapılandırılmasına ilişkin protokol yapıldığını, Bu protokole müvekkili tarafından uyulmasına rağmen haksız bir şekilde Banka tarafından ihlal edilmiş ve yükümlülükleri yerine getirilmediğinden müvekkili şirketlerin temerrüde düştüğünü, devamında 2008 yılında yapılmış olan protokol normal şartlar altında herhangi bir temerrüt olmadan devam etmesine rağmen,bankaca hiçbir ihtar veya ihbar olmaksızın fesh edilmiş ve kanuni takiplere devam edildiğini beyan etmiş, dilekçesinde geniş bir biçimde açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, davacının haksız, yasal mesnedi bulunmayan, fahiş davası ile sair tüm isteklerinin reddine, haksız ve kötü niyetli takibi nedeni ile müvekkili yararına % 20‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına,karar verilmesini talep etmiştir.
27/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı Bankanın, 27.08.2012 takip tarihi itibariyle Davalıdan talep edebileceği tutarın 132.325,41-TL olduğu, talep edilebilecek 132.325,41-TL tutarın, Davalının müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak imza attığı GKS’lerde ki kefalet limitlerinin altında kaldığı, bu sebeple hesaplanan borç tutarının tamamından sorumlu olduğu, davacı Banka tarafından gönderilen ihtarnamenin davalıya tebliğ edilememiş olması dolayısıyla davalının temerrüt tarihinin, takip tarihi olan 27.08.2012 olduğu, bu kapsamda takip tarihine kadar Davacı Banka vekili tarafından hesaplamada kullanılan avans faiz oranlarının dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, yargıtay kararında geçen %80 temerrüt faiz oranının takip tarihinden sonra işletilebileceği, tespit ve rapor edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 143.261,38 Tl asıl alacağa % 80 temerrüt faizi tutarı 135.939,13 Tl, masraf 62,20 Tl ve % 5 Gider Vergisi tutarı 6.796,96 Tl ile birlikte toplam 286.062,67 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişinin düzenlediği 10.11.2014 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “…Vergi Dairesine ödemek zorunda kalınan 36.276,92 Tl, KKDF 49.766,68- Tl cezai faiz, 57.217,78 Tl gecikme Cezasından kaynaklanan 143.261,38 Tl ile ilgili dava dışı kredi borçlusu … San.ve Ihr, A.Ş. firmasının ödemekle yükümlü olduğu tutarı gösteren ayrıntılı bilği ve belge bulunmadığından davacı banka alacağı bulunamamıştır” şeklinde raporunu sunmuştur.
Bilirkişinin belirlediği bu husus tamamlandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 03.12.2015 tarihli 7 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Bankaca … San.ve Ihr A.Ş.ne kullandırılan ihracata dayalı döviz kredileri için Kaynak Kullanım Destekleme Fonu istisnası uygulandığı. İhracatın gerçekleşmemesi nedeniyle süresinde ödenmeyen Kaynak Kullanım Destekleme Fonu ve cezai faizle gecikme zamlarının Banka tarafından ödenmesi için … Kurumlar Vergi Dairesince yazı yazıldığı. Hesaplanan Kaynak Kullanım Destekleme Fonunun toplam 36.276,92-TL cezai faizin 49.766,68-TL ve G. Zammının 13.231,56-TL olduğu, bunların toplamı olan ( 36.276,92-TL+ 49.766,68-TL +13.231,56-TL)= 99.275,16-TL nın Banka tarafından … Kurumlar Vergi Dairesine 05.09.2007 tarihinde ödendiği. Ödenen bu tutarın … San.ve Ihr, A.Ş. ve kefiller … ve … aranması gerektiği. Ödenen 99.275,16-TL için 05.09.2007 tarihinden faiz hesaplanması gerektiği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
27/08/2013 tarihinde açılan dava ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sırasına kaydedilmiş, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin kapatılması üzerine dosya Mahkememizin 2014/509 esas sırasına kaydedilmiş, Mahkememizin 2014/509 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 30/12/2015 tarihinde 2015/1094 karar sayılı kararında; Davalılardan … San.ve İhr.A.Ş. ile davacı … Bankasının … Şubesi arasında 3 adet Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, …’nın sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, borçlu firmanın söz konusu sözleşmeler kapsamında ihracat taahhütlerini gerçekleştirmediğinden davacı banka tarafından… Vergi Dairesi Müdürlüğüne ödenmek zorunda kalındığı, anılan alacağında geri ödemlerinin borçlu tarafından yapılmadığı ödemlerin yapılmaması üzerine hesap kat edilerek borçlu şirket ve kefillerine … 4. Noterliğinden 20.07.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilerek borcun ödenmesinin talep edildiği, İhtarnamede davacı banka ile imzalanmış olan 3 adet Genel Nakdi ve Gayri Nakdi ve Gayrin akdi Kredi Sözleşmeleri gereğince İhracat taahhüdünün gerçekleştirilmemiş olmaları nedeniyle… Vergi Dairesi Müdürlüğüne ödenmek zorunda kalınan 36.276,92-TL KKDF, 49.766,68-TL Cezai Faiz ve 57.217,78TL gecikme zammından oluşan toplam 143.261,38-TL ‘yi 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, İhtarnamenin gönderici merciine 21.07.2011 tarihinde iade olduğunun noter açıklamasından anlaşıldığı, ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin dikkate alınması sonucu dava dışı kredi asıl borçlusu muhatap … San.ve Ihr.A.Ş. nin 29.07.2011 tarihi itibariyle temerrüdünün başladığı, davalı … San. Ve Ihr. A,Ş, İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü … Gümrük Müdürlüğünden aldığı 04.04.2013 tarih ve … sayılı yazıyı ve ekindeki gümrük çıkış beyannamelerini ve eklerini dosyaya sunduğu, söz konusu beyannamelerin ve yazıların tetkikinde; bazı ihracatların yapılmış olduğu, gümrük çıkış beyannamelerinin kapatılmış olduğu, ancak sunulan gümrük çıkış beyannamelerinin gerçekleştirilmeyen ihracat taahhütlerine ait olduğunun tespit edilemediği, dolayısıyla bu beyannamelere göre ihracat taahhütlerinin tamamının kapatıldığının söylenemeyeceği, Bankaca … San.ve Ihr A.Ş.ne kullandırılan ihracata dayalı döviz kredileri için Kaynak Kullanım Destekleme Fonu istisnası uygulandığı, İhracatın gerçekleşmemesi nedeniyle süresinde ödenmeyen Kaynak Kullanım Destekleme Fonu ve cezai faizle gecikme zamlarının Banka tarafından ödenmesi için … Kurumlar Vergi Dairesince yazı yazıldığı. Hesaplanan Kaynak Kullanım Destekleme Fonunun toplam 36.276,92.t1, cezai faizin 49.766,68.11 ve G. Zammının 13.231,5641. olduğu, bunların toplamı olan 99.275,16-TL nın Banka tarafından … Kurumlar Vergi Dairesine 05.09.2007 tarihinde ödendiği, ödenen bu tutarın … San.ve Ihr, A.Ş. ve kefiller … ve … alınması gerektiği, ödenen 99.275,16-Tl için 05.09.2007 tarihinden faiz hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 99.275,16 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 36.276,92- Tl ye % 80 temerrüt faizi ile faizin % 5 oranında GV uygulanmasına, fazla istemin reddine karar verilmiş, kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 19. HD 18/12/2018 tarih 2017/4409 esas 2018/6667 karar sayılı ilamında; “…Mahkeme hükmü davalı vekiline 07.03.2016 tarihinde tebliğ edilmesine karşın hükmün davalı vekili tarafından 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 14.04.2016 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından davalı vekilinin süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir…” gerekçesiyle Mahkememizin 30/12/2015 tarihli 2014/509 esas 2015/1094 karar sayılı kararının onanmasına karar vermiş, davacı vekilince süresi içerisinde karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin süresi içerisinde karar düzeltme yoluna başvuru üzerine Yargıtay 19. HD 25/06/2020 tarih 2019/1275 esas 2020/1264 karar sayılı karar düzeltme ilamında; “…Dava, davacı bankanın dava dışı kredi müşterisi … A.Ş.’ne açmış olduğu ihracat kredisi nedeni ile ihracat teşviklerinden yararlanılması ve ancak kredi müşterisinin ihracatı gerçekleştirmemesi noktasında yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı vergi dairesine ödemek zorunda kaldığı paranın işlemiş faizi ile birlikte sözleşme kefili davalıdan tahsilini amaçlayan bir itirazın iptali davasıdır. Davacı bankanın davalı kefilden talep edebileceği asıl alacak miktarının 36.276,92 TL kaynak kullanım destekleme fonu, 49.766,68 TL cezai faiz ve 13.231,56 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 99.275,16 TL olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davalının itirazının 99.275,16 TL üzerinden iptaline karar verilmiş ve ancak bu miktarı oluşturan cezai faiz ve gecikme zammının mahiyetinin yanlış değerlendirilmesi sonucu asıl alacağın 36.276,92 TL olduğunun kabulü ile bu miktar alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesi doğru değildir. Çünkü, asıl alacağın içeriği belirtilen kalemlerden oluşduğundan rağmen bu miktar kredi müşterisi adına yatırıldığından asıl alacak olarak kabul edilmelidir. Ayrıca mahkemece davacının takipten önce oluştuğu belirtilen işlemiş faiz talebi değerlendirilmemiştir. Davacı bankaca, asıl alacağın ödenmesi için dava dışı asıl borçluya ihtarname tebliğ edilmiştir. Bu durumda bilirkişiler tarafından temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işleyen temerrüt faizinin hesaplanması gerekmektedir. Oran konusunda bilirkişiler tarafından bir belirleme yapılmamış ise de, uygulanan % 80 faiz oranı davalı tarafından temyiz edilmediğinden usluli kazanılmış hak gereği geçerli hale gelmiştir. Sonuç olarak 99.275,16 TL asıl alacak ile temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi saptanmalı, asıl alacak ve dava dışı asıl borçlunun işlemiş temerrüt faiz borç miktarı toplamı davalının kefalet limitinin üstünde kalırsa kefalet limitini geçmeyecek şekilde itirazın limit miktarı üzerinden limit altında kaldığı takdirde ise toplam miktar üzerinden takibin devamına, karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin temyizi ile mahkeme hükmünün bozulması gerekirken davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş olması doğru olmadığı…” gerekçesiyle Yargıtay 19. HD 18/12/2018 tarih 2017/4409 esas 2018/6667 karar sayılı ilamının kaldırılarak Mahkememizin 30/12/2015 tarihli 2014/509 esas 2015/1094 karar sayılı kararının bozulmasına karar vermiştir.
Yargıtay 19. HD 25/06/2020 tarih 2019/1275 esas 2020/1264 karar sayılı bozma ilamın üzerine dosya Mahkememizin 2020/377 esas sırasına kaydedilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma öncesi rapor alınan bilirkişinin men edilerek listeden çıkarılması nedeniyle bozma ilamı doğrultusunda rapor tanzimi için dosya Mahkememizce resen seçilen Bankacılık alanında uzman bilirkişi …’na verilmiştir.
Bankacılık alanında uzman bilirkişi … 27/04/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı banka tarafından istisna tutulan KKDF tutarlarının ihracat taahhüdü açığı bulunan diğer firmalar ile birlikte toplu olarak 15.09.2010 tarihinde ödemiş olduğunu, Davacı Banka kredi sözleşmesinin 31. maddesindeki sözleşmeyi fesih etme hükümlerdeki yetkisine dayanarak, davacı bankaca davalı … ile birlikte dava dışı kredi asıl borçlusu … San.ve İhr.A.Ş. ile dava dışı kefil …’e; Davacı …Ş. … Şubesince … 4. Noterliğinden 20.07.2011 tarih ,… yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek, “Bankaları ile imzalanmış olan 3 adet Genel Nakdi ve Gayri Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri gereğince ihracat taahhüdünün gerçekleştirilmemiş olmaları nedeniyle… Vergi Dairesi Müdürlüğüne ödenmek zorunda kalınan 6.276,92TL KKDF, 49.766,68TL Cezai Faiz ve 57.217,718TL gecikme zammından oluşan toplam 143.261,38TL ‘yi 7 gün içinde ödenmesini aksi taktirde alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağını, yukarıda belirtilen borç tutarına ihtarname tarihi ile ödeme yapacağınız tarih arasında geçecek her gün için sözleşmede belirtilen gecikme faiz oranının tahakkuk ettirileceğini, yapılacak masraflar ile avukatlık ücretinin de ayrıca isteneceği ihtaren” bildirildiğini, davalı Müteselsil Kefil …’nın sözleşmedeki … Mh. … /… adresine gönderilen ihtarnamenin, adreste tanınmaması nedeni ile tebligatın 22.07.2011 tarihinde çıkış mercine iade edildiğinin noter tasdikinden tespit edildiğini, İİK’nun 4949 sayılı yasa ile değişik 68/b maddesinin son cümlesi hükmü kredi borçlusu yönünden uygulanabilir ise de kefil bakımından uygulanamayacağından hareketle Davalı Kefil …’nın temerrüt tarihinin, takip tarihi olan 27.08.2012 tarihinde başladığı kanaati oluştuğunu, Bu bilgiler ışığında yapılan hesaplamada; Asıl Alacak Tutarının: 99.275,16TL, Banka Ödeme Tarihinin: 15.09.2010, Takip Tarihinin:27.08.2012 olduğunu, Davacı Banka’nın Davalıdan 99.275,16 TL’yi Asıl Alacak olarak Banka’nın Vergi Dairesine ödeme tarihi olan 15.09.2010 tarihinden itibaren akdi faiz oranı ile, Takip tarihi sonrasında ise Yargıtay 19. HD. 25/06/2020 tarih 2019/1275 Esas 2020/1264 Kararında belirtilen 9680 temerrüt faiz oranı ile hesaplanabileceğinin anlaşıldığını, Bankanın bu tarih aralığında dilekçesinde de belirtmiş olduğu Avans Faiz Oranları ile hesaplama yapıldığında; 99.275,16 TL Asıl Alacak, 31.476,43 TL İşlemiş Faiz, 1.573,82 TL BSMV ile Toplam 132.325,41 TL talep edebileceğinin hesaplandığını, Takip tarihi itibarı ile Davalının Davacı Banka nezdinde aşağıda dökümü verilen 5 adette toplam 117.000 TL ve 751.000 EUR tutarlı Genel Kredi Sözleşmelerinde Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil Sıfatı ile imzası bulunduğunu, Takip tarihi olan 27.08.2012 tarihli TCMB kuru (1 EUR- 2,2544 TL) baz alınarak EUR cinsli sözleşmelerin TL cinsinden değeri hesaplandığında 751.000 EUR tutarlı kısmın 1.693.054 TL olduğu, ve 117.000 TL tutarlı TL Genel Kredi Sözleşmeleri de eklendiğinde kefalet üst sınırının 1.810.054 TL olduğunun tespit edildiğini, Yargıtay 19. HD. 25/06/2020 tarih 2019/1275 Esas 2020/1264 Kararında belirtilen ” … asıl alacak ve dava dışı asıl borçlunun işlemiş temerrüt faiz borç miktarı toplamı davalının kefalet limitinin üstünde kalırsa kefalet limitini geçmeyecek şekilde itirazın limit miktarı üzerinden limit altında kaldığı takdirde ise toplam miktar üzerinden takibin devamına…” hükmüne göre Davacı Banka’nın Davalıdan 9.275,16 TL Asıl Alacak, 31.476,43 TL İşlemiş Faiz, 1.573,82 TL BSMV ile Toplam 132.325,41 TL talep edebileceğini ve bu tutarın kefalet sınırları içerisinde kaldığının anlaşıldığını tespit ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Mahkememizce uyulmasına karar verilen bozma ilamı da dikkate alındığında bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacağın 36.276,92-TL KKDF, 49.766,68-TL cezai faiz ve 13.231,56-TL gecikme zammı olmak üzere 99.275,16-TL olduğu, banka ödeme tarihi olan 15.09.2010 tarihinden takip tarihi olan 27.08.2012 tarihine kadar akdi faiz oranı ile yapılan hesaplamada talep edebileceği işlemiş faizin 31.476,43 TL ve BSMV’nin ise 1.573,82 TL olarak hesaplandığı, kefalet üst sınırının 1.810.054 TL olduğu ve bu tutarın kefalet sınırları içerisinde kaldığı tespit edildiğinden ve takip tarihi sonrasında ise Yargıtay 19. HD 25/06/2020 tarih 2019/1275 Esas 2020/1264 Kararında belirtilen %80 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, davacı alacaklının takiple 143.261,38 TL asıl alacak, 135.939,13 TL işlemiş faiz, 6.796,96-TL BSMV, 65,20 TL masraf olmak üzere toplam 286.062,67 TL alacak için takip başlattığı ve 143.261,38 Tl asıl alacağa % 80 temerrüt faizi ile faizin %5’i gider vergisi işletilmesini talep ettiği, eldeki davada da harca esas değerin de 286.062,67-TL olduğu görülmekle davanın kısmen kabulü ile ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının 99.275,16-TL asıl alacak, 31.476,43-TL işlemiş faiz, 1.573,82-TL BSMV olmak üzere toplam 132.325,41-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %80 temerrüt faizi ile faizin %5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına ve fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve alacak likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının 99.275,16-TL asıl alacak, 31.476,43-TL işlemiş faiz, 1.573,82-TL BSMV olmak üzere toplam 132.325,41-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %80 temerrüt faizi ile faizin %5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 26.465,09-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 9.039,15-TL harçtan peşin alınan 3,454,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.584,20-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.650,00-TL bilirkişi ücreti, 401,80-TL tebligat/posta masrafı olmak üzere 2.051,80-TL’nin kabul red oranına göre 948,96-TL tutarındaki kısmı ile 24,30-TL başvurma harcı, 3.454,95-TL peşin harç, 3,75-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.431,96-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.520,91-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.555,04-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır