Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/375 E. 2022/944 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/375 Esas
KARAR NO : 2022/944

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili … tarafından muhatapın … Bankası A.Ş. … Şubesi, Hesap No; …, Çek No; …, Keşide Miktarı 45.000,00 TL, Keşide Tarihi 30/10/2019, Keşidecisi davacı müvekkili … olan çekin şüpheli … ve eşi tarafından çalındığını, 2019 yılı mayıs ayı başında şüpheli …’ün müvekkilin … Adresindeki işyerine gelerek ‘ 60.000 metrelik bengalin vasıflı kumaş vereceğini,bu kumaşları kendisinin ürettiğini ve sair…’ ifade ettiğini, 60.000 metre kumaş vereceğine dair müvekkiline ait ajandaya …’ün imza attığını, bunun üzerine müvekkilinden … marka … Plaka sayılı aracı müvekkili adına …’na 03.05.2019 tarihinde devrettiğini, bu devri aldıktan sonra telefonlara çıkmamaya ve hileli davranışlar sergilemeye başladığını, müvekkilin sonradan öğrendiğine göre alelacele bir şekilde … plaka sayılı aracı başka bir tanıdığına devrettiğini, kendi işyerini başkası üzerine devrettiğini ve yurt dışına gittiğini öğrendiğini, şüpheli … açıkça dolandırcılık kastı ile hareket ettiği, müvekkilin bu durumdan şüphelendiğini ve şahıslar hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının …Hz. ve … Hz. sayılı dosyasında suç duyurusu yaptığını, bu suç duyurusu sürecinde müvekkil işyerindeki çek ve benzeri evrakların yerinde olup olmadığı hususunda araştırma yaparken dört adet çekinde yerinde olmadığını fark ettiğini, bahse konu suç duyurusu kayıtları incelendiğinde ciro silsilesinin koptuğunun açıkça gözükeceğini, davalı tarafın hak sahipliğinin söz konusu olamayacağını, muhatabın …Bankası A.Ş. … Şubesi, Hesap No; …, Çek No; …, Keşide Miktarı 45.000,00 TL, Keşide Tarihi 30/10/2019 olan ve … 4.İcra Müdürlüğünün … E.Sayılı dosyasında haksız ve hukuka aykırı olarak aslı olmadan takibe konulan çek aslının dosya içine alınarak müvekkiline iade edilmesine ve müvekkilinin davalı tarafa borcu olmadığının tespitine, … 3.İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararından müvekkili lehine karar verilmiş olmakla takibin yürütmesinin ivedi durdurulmasına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, dava konusu senetlerin davalıya hukuka aykırı olarak ciro edildiği, ciro zincirinde herhangi bir kopukluk söz konusu olmadığını, davacının mezkûr senedin çalıntı olduğunu iddia etmişse de husus davalı tarafından bilinmediğini, bu durum bilinse de beklenemeyeceğini, hal böyle iken davalı aleyhine açılan bu davanın hukuka dayanaktan yoksun olduğunu, Huzurdaki dava süresinde açılmadığını, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları nedeniyle reddi gerektiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davanın; … 4. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takibe konu edilen, … bankası A.Ş. … şubesine ait, hesap no: … olan, … çek nolu, 45.000,00 TL bedelli, 30/10/2019 tarihli çekin iadesi, çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ve takibin durdurulması taleplerine ilişkindir.
… 4. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celp edilmiş olup takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Ltd Şti, borçluların … ve … oldukları, takibin 30/07/2019 günlü … Seri Nolu 20.000,00 TL bedelli ve 30/10/2019 günlü … Seri Nolu 45.000,00 TL bedelli çeklere ilişkin Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu görülmüştür.
… 3. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; 13/12/2019 tarih … karar sayılı kararında, davacının yetki itirazında bulunduğu, ayrıca çeklerdeki ciro silsilesinin kopuk olduğu ve çeklerdeki keşideci imzalarının da uyuşmadığını belirttiği, yapılan yargılama neticesinde Yetki itirazının kabulü ile Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna ve karar kesinleştiğinde ve talep halinde takip dosyasının … İcra Müdürlüklerine gönderilmesine, sair hususların (ciro silsilesindeki kopukluk ve imza uyuşmazlığı) yetkisizlik kararı karşısında incelenmesine yer olmadığına karar verildiği, neticeten … 3. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yetki itirazının kabulü kararı nedeniyle imza hususundaki itirazın incelenmediği, kararın 27/10/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
… 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının … olduğu, Mahkememizin işbu davasına konu edilen …bankası A.Ş. … şubesine ait, hesap no: … olan, … çek nolu, 45.000,00 TL bedelli çekin de aralarında bulunduğu çeklere ilişkin zayi nedeniyle iptal kararı verilmesinin talep edildiği, Mahkemece 2019/423 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 29/07/2019 tarih 2019/543 karar sayılı kararında davacının dava konusu çeklerin keşidecisi olması nedeniyle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
ATK Fizik İhtisas Dairesi 09/12/2021 tarihli raporunda özetle; inceleme konusu …BANKASI … Şubesine ait … no.lu, 30/10/2019 keşide tarihli, 45.000 TL bedelli çekteki keşideci imzası …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğu kanaatini bildirmiştir.
Mali Müşavir … 23/05/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı ve davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Detaylıca verilen davacı taraf 2018-2019 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalı taraf arasında ticari ilişki olmadığı, Dava konusu çek 19.11.2018 tarihinde 340, 016 … – … tarafından davalı firmaya verildiği, ancak dava konusu çek silsilesi incelendiğinde dava dışı …-…ciro silsilesinde yer almadığı dava dışı … Tarafından Davalı firmaya verildiği, Davalı tarafın dava dışı …-… ile ticari ilişkilerinin olduğu ancak davaya konu çek bankaya ibraz edildiğinde çekin arka yüzüne banka tarafından “ keşideci imzası tutmadığı gerekçesiyle çek sahibi olmadan çekin işleme alınmadığını ve iade edildiği” yönde yazı yazıldığı, Bu hususlar dikkate alındığında Takdir Mahkemeye ait olmakla Davalı tarafın dava dışı …-… ile ticari ilişkilerinin olduğu dava dışı …-… ciro silsilesinde yer almadığı bu hususta çekin ödenip ödenmemesi Takdirinin Mahkemeye ait olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı taraf dava konusu edilen ve keşidecisi olduğunu belirttiği, … bankası A.Ş. … şubesine ait, hesap no: … olan, … çek nolu, 45.000,00 TL bedelli, 30/10/2019 tarihli çekin … ve eşi tarafından çalındığı, … 4. İcra Dairesinin … esas dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu edilen dava konusu çek üzerindeki yazıların ve imzaların davacıya ait olmadığını, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, çekin çalınması ile ilgili … CBS’nin … Hz ve … Hz sayılı dosyalarında soruşturma yürütüldüğünü belirterek çekin iadesine, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı taraf ise Bam kararın sonrasında 2020/375 esas sayılı dosyaya sunduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş, Mahkememizce arabuluculuk özel dava şartı yokluğundan reddine karar verilen 2019/745 esas sayılı dosyasında dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği, gerekçeli kararın 05/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, BAM karar ilamı üzerine 2020/375 esas sırasına kaydedilen dosyada da dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği ancak davalının 26/10/2020 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu, dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi nedeniyle davalının cevap dilekçesinin süresinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup, davalının yetki itirazı kapsamında yapılan incelemede, İİK’nın 72/8.maddesinde Menfi tesbit ve istirdat davalarının, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğinin düzenlendiği görülmüş olup, takibin yapıldığı yerin Bursa olduğu ve davalının adresinin de Bursa olduğu tespit edilmekle beraber, … 4. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına ilişkin borçlu tarafından … 3. İcra Hukuk Mahkemesinin…esas sayılı dosyasında yetkiye, borca itiraz davası açılmış ve Mahkemece Yetki itirazının kabulü ile … İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna ve karar kesinleştiğinde ve talep halinde takip dosyasının … İcra Müdürlüklerine gönderilmesine karar verilmiş, dosyanın uyaptan Başka birimden dosya görüntüleme şeklinde kapak bilgilerinin incelenmesinde kabule ilişkin kararın 27/10/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüş, bu durumda … icra dairesinin yetkili olduğu hususu kesinleştiğinden ve …’nın Mahkememiz yargı çevresinde yer aldığı göz önünde bulundurulduğunda Mahkememizin eldeki menfi tespit davasında yetkili olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf esasa ilişkin savunmasında dava konusu çeki ticari ilişkisi kapsamında ciro yoluyla aldığını ve iyi niyetli olarak iktisap ettiğini, ciro silsilesinde kopukluk olmadığını, davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Öncelikle davacının imza inkarı kapsamında ATK Fizik İhtisas Dairesi 09/12/2021 tarihli raporunda dava konusu çek üzerindeki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu kanaatine varıldığından davacının imzaya ilişkin itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının keşideci imzası kendisine ait olan çekin davacıya iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
… 4. İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyası içerisinde bulunan takibe dayanak çeklerden Mahkememiz davasına konu edilen ve imza incelemesi için Mahkememiz dosyasına alınan (incelemesinin bitmesini müteakip iade edilen) çekin sureti incelendiğinde; keşidecinin … olduğu, lehtar kısmında basılı olarak “hamiline” yazılı olduğu, çekin arka yüzünde ilk cironun … adına olduğu, ikinci cironun …Ltd Şti adına olduğu, ilk cironun ve ikinci cironun beyaz ciro olduğu ve ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, anılan çekin diğer vasıflarının tam olduğu ve davalının yetkili hamil olduğu, çekin takasa ibraz edildiği, ibraz edilen Vakıfbank tarafından keşideci imzası tutmadığından işleme alınmadan iade edildiği şeklinde işlem gördüğü tespit edilmiştir.
6102 sayılı Yasanın 790. maddesi; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü, 6102 sayılı Yasanın 792. maddesi; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle yükümlüdür” hükmü birlikte değerlendirildiğinde yukarıda açıklandığı üzere davalının yetkili hamil olduğu değerlendirilmiş olup, davalının ancak çekin iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde çeki geri verme yükümlülüğü bulunmakta olup, dosya kapsamında davalının kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispatlar herhangi bir delil bulunmadığından davalının iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu kanıtlamadığından davalının çeki iade yükümlülüğünün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususuna gelince; bilirkişi raporunda davalının incelenen defterlerine göre davalının çeki …-… ‘den aldığı ancak çek üzerinde dava dışı …-…’in cirosunun bulunmadığı belirtilmişse de dava konusu çekin keşideci imzasının davacıya ait olduğu, çekin hamiline düzenlendiği ve ilk cironun dava dışı …’ün beyaz cirosu olduğu belirlenmiş, davalı defterlerinden çekin davalı tarafça dava dışı …’ten alındığı ve bu kuşunun de cirosunun bulunmadığı görülse dahi çek üzerindeki ciro silsilesinin beyaz ciro şeklinde yapıldığı ve ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı ve davalının da yetkili hamil olduğu belirlendiğinden, bir ödeme aracı olan sebepten soyut çeke ilişkin, keşideci olan davacının iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu ispatlanamamış yetkili hamil olan davalıya karşı sorumluluğu devam etmektedir. Davalının çeki aldığı dava dışı …’in cirosunun bulunmaması ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığından davacının davalıya olan sorumluluğuna etki etmeyecektir. Ayrıca dava konusu çekin ilk ciranta tarafından çalındığı hususları da imzaların birbirinden bağımsız olması ve davalının kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu ispatlanamadığından iyi niyetli hamil durumundaki davalıya karşı ileri sürülemeyecek ve yine davacının davalıya sorumluluğuna etki etmeyecektir. Netice olarak davacının imza inkarına ilişkin itirazının alınan bilirkişi raporu ile haksız olduğu belirlendiğinden davacının keşideci olarak sorumluluğu devam etmekte olduğundan, çekin iadesi için yukarıda açıklandığı üzere koşullar oluşmadığından ve yetkili hamil olan davalıya karşı sebepten soyut olan çek nedeniyle sorumluluğu devam ettiğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davalı tarafça davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin İİK 72/3.maddesindeki koşulları taşımaması nedeniyle reddine karar verildiğinden İİK 72/4 maddesi koşulları oluşmadığından davalının davacı aleyhine tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının davacı aleyhine tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 768,49-TL harçtan mahsubu ile bakiye 687,79-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”