Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/369 E. 2022/623 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/369 Esas
KARAR NO :2022/623

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/07/2020
KARAR TARİHİ:22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekil ile davalı borçlu arasında 03/07/2019 tarihinde 1.300.661,88+TL + KDV bedelli … Arşiv Binası Projesi Alt Yüklenici sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkilin iş teslim tarihi 28/09/2019 olarak belirlendiği, ancak daha sonra yapılacak işe borçlu davalı tarafın talebi üzerine ilave metrajlar dahil edildiğini, öyle ki sadece 28/09/2020 tarihi öncesinde değil o tarihten daha sonra dahi çok sayıda ek iş bizzat borçlu davalı firma tarafından talep edilerek işe ilave edildiğini, bahsi geçen sözleşme uyarınca 260.000,00 .-TL avans ödemesi yapıldığını, bakiye ödeme ise mezkur sözleşmenin 10.3.3 maddesi uyarınca onaylı hak edişe istinaden düzenlenecek fatura tarihinden itibaren 30 gün vadeli banka havalesi şeklinde olması gerektiğini, bahsi geçen sözleşme uyarınca hakediş raporları düzenlenmekte ve ayrıca dönemsel olarak müvekkil alacaklı şirket ile borçlu şirket arasında karşılıklı hesap mutabakatları yapıldığını, bu çerçevede 23.12.2019 tarihinde yapılan hesap mutabakatına göre borçlu davalı şirketin de imza ve kaşesi ile kabul ettiği üzere müvekkil alacaklı şirkete 30.11.2019 tarihi itibariyle 583.662,68-TL borcu bulunduğunu, öte yandan 2019 Aralık ayı sonu itibari ile yapılan yeni işler için 30.12.2019 tarihli hakediş raporu ile müvekkil alacaklı davacı şirketin 1.013.671,91-TL + KDV = 1.196.132,85-TL yeni alacağın oluştuğu, yine davalı şirketin şantiye şefi ve proje müdürünün imzaları ile sabit olduğunu, belirlenen alacak için davalı şirkete e-fatura keşide edildiğini, söz konusu fatura davalı şirkete ulaşmasına rağmen herhangibir itiraz yada iade işlemi gerçekleşmediğini, bahsi geçen alacağın ödenmemesi üzerine davalı yana ihtarname gönderildiği, ihtarın tebliğine rağmen davalı yan tanınan süre geçmesine rağmen herhangibir ödeme yapılmaması üzerine 13.02.2020 tarihinde ihtiyati haciz talebi ile …. ATM nin … D.iş sayılı dosyası ile dava açıldığını ve 25/06/2020 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, bu arada borçlu davalı firma 17/02/2020 tarihinde 503.923,89-TL tutarlı cezai şart fatura kestiğini, bahsi geçen faturanın davacı alacaklıya ihtar ile keşide edildiği, davacı müvekkil firmanın ise borçlarının olmadığını iddia ettiğini, ihtiyati haciz kararına müteakiben 30/06/2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü nezdinde… Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibe girişilirken davalı borçlu tarafından ihtiyati haciz davasından sonra yaptığı toplam 535.000-TL’lik ödeme dikkate alınarak bu defa 864.527,75-TL üzerinden esas takibe geçildiğini, borçlu davalı tarafın bu kez yine daha önceki beyanları ile çelişerek borcun 290.871,64-TL’sini daha kabul edip ödeyerek bakiye 573.656,11-TL’lik kısma itiraz ettiklerini, itiraz sonucunda arabuluculuk sürecine başvurulduğunu ancak olumsuz sonuçlandığını, yukarıda bahsi geçen sebeplerle davalı borçlunun itirazına dayanak yaptığı cezai şart iddiasının geçici kabul tutanağında ve öncesinde herhangi bir ihtirazi kayıt olmaması, iddia ettiği gecikmenin davalı borçlunun asıl iş miktarı kadar ek iş vererek işleri 2 katına çıkarması gibi nedenlerle haksız geçersiz bir iddia olması, davalı borçlunun en geç 08/02/2020 tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün sabit olduğundan faiz borcunun da tahakkuk etmesi ve sair hususlar dikkate alınarak vaki itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; bahsi geçen sözleşmeye ek olarak 20/08/2019 tarihli ek protokol imzalandığını, davacı ile müvekkil şirket arasında imzalanan sözleşmede işin teslim tarihi 28/09/2019 olarak belirlendiği, davacının ise sözleşmeye aykırı olarak işin tesliminde gecikme yaşanması üzerine sözleşmenin 20.maddesindeki yetkiye dayanarak davacıya 93 günlük gecikme cezası uygulandığını ve bu tutara ilişkin 17/02/2020 tarihli fatura davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacı taraf haksız ve kötüniyetli olarak bu faturaya itiraz ettiğini, taraflar arasındaki ihtilaf da bu faturadan kaynaklandığını, müvekkil aleyhine haksız olarak ihtiyati haciz kararı alındığını ve uygulandığını, akabinde takip dosyası ile 864.527,75-TL bedel üzerinden takibe girişildiğini, bahsi geçen takibe 290.871,64-TL ödeme yapıldığını ve borcun 573.656,11TL’lik kısmına ise itiraz ettiklerini, müvekkilce toplamda 1.574.562,25-TL ödeme yapıldığını, takip dosyasına da ayrıca 290.871,64-TL ödeme yapıldığını, müvekkil tarafından yapılan tüm ödemeler ve kesilen faturaların mahsubu ile birlikte cari hesabın sıfırlandığını, ne var ki davacı taraf 17/02/2020 tarihli faturaya haksız olarak itiraz ettiğini ve ayrıca kayıtlarındaki diğer faturaların ödemelerini de yapmamış olduğundan huzurdaki dava görüldüğünü, davacının %20 tazminat talebinde bulunması usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirket icra takibi açılmasına sebebiyet vermediğini, davacı yan herhangibir zarara uğramadığını, davacının alacağının likit olmadığı kendisi tarafından ikrar edildiğini, açıklanan işbu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş oldukları anlaşıldı.

DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, faturalara, ihtarnamelere, sözleşmelere, hakediş raporlarına, geçici kabul tutanağına, taraf defterlerine, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 861.110,92-TL asıl alacak, 2.595,13-TL işlemiş faiz, 821,70-TL ihtiyati haciz tutarı olmak üzere toplam 864.527,75-TL alacağın tahsili için 30.06.2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 02.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 03.07.2020 tarihinde süresinde borca ihtiyati haciz tutarına ve faize itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarı ile taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için rapor aldırılmış, 04.11.2021 tarihli rapora:
”…Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin inceleme ve değerlendirme neticesinde;
MALİ YÖNDEN
Davalı ve Davacı şirketlerin 2019,2020 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu görülmüştür.
İncelemeye ibraz edilen 2019,2020 yıllarına ait elektronik ortamda tutulan Yevmiye ve Kebir defterleri ile Envanter defteri 6102 sayılı TTK Madde 64,66 ve VUK madde 220-226 uyarınca ilgili kanun hükümlerine göre yasal süresi içerisinde GİB ‘na gönderildiği ve beratlarının oluşturulduğu TTK ve VUK hükümleri uyarınca tutulmuştur. HMK 222./2 maddesine göre kesin delil teşkil edip etmediğine ilişkin hukuki değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkeme’ye aittir.
Davacı kayıtlarına göre; davacının 08.07.2020 tarihi itibari ile 503.923,89 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı kayıtlarına göre de yine davacının 03.07.2020 tarihi itibari ile
468.660,98 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı ile davacı arasında icra takip tarihi sonrası 08.07.2020 tarihi itibariyle 35.262,91 TL fark bulunmaktadır. Farkın sebebi… sayılı dosya kapak hesabındaki ana paranın ferileridir.
….İcra dairesi… sayılı dosya kapak hesabında 290.871,64 TL ana para alacağın feri ile birlikte davalı tarafça 326.134,55 TL ödendiği görülmektedir. Bu durumda cari hesaptan 290.871,64 TL ödemenin düşülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla davacı kayıtlarındaki muhasebeleştirme işlemi doğrudur. 08.07.2020 tarihi itibari ile davacının davalıdan 503.923,89 TL alacağı bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki muhasebe kayıtlarındaki mutabakatsızlık icra takip tarihi sonrasında olduğu görülmektedir.
Tarafların defterleri üzerinde yapılan incelemede ….İcra Dairesi… nolu dosyası takip tarihi : 30/06/2020 tarihi itibariyle davacı ve davalı kayıtlarında mutabakatsızlık bulunmamaktadır. Davacının davalıdan İcra takip tarihi itibari ile 794.795,53-TL alacağı bulunmaktadır.
SÖZLEŞMESEL İLİŞKİ YÖNÜNDEN
Somut olayda gecikmeye dayalı cezai şart istenebilmesi için gecikme vakıasının ispatının gerektiği, ek işler için makul bir süre eklenmesi gerekip gerekmediğinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Gecikme vaki ise, geçici kabulün gecikmeyi ortadan kaldıracağı, ancak sözleşmede hakedişin onaylanmasının temerrüde dayanan haklardan vazgeçildiği anlamına gelmeyeceğine dair sözleşme kaydının geçici kabule de istisna teşkil edip etmeyeceğinin yorumunun Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Dayanılan sözleşme cezası (ifadan ayrı ceza) talepleri yönünden, geçici kabul tutanağında belirtilen sözleşmeye aykırı işlerin davacı tarafından tamamlanıp tamamlanmadığı vakıasının tespitinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Temerrüt anı başlangıcı yönünden yukarıda zikredilen Yargıtay uygulaması ve görüşler doğrultusunda takdirin Sayın Mahkemede olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi görevlendirmesine ilişkin ara kararda inşaat mühendisi bilirkişisinin de yer aldığı halde sehven inşaat mühendisi görevlendirmesinin yapılmadığı anlaşılmakla; heyete re’sen belirlenecek inşaat mühendisi bilirkişisinin dahili ile yeniden rapor aldırılmış, 20.01.2022 tarihli raporda:
”…a- Yapılan teknik inceleme ve hesap sonucunda bu işte 71 gün gecikme olduğu üzere, 277.040,98 TL gecikme cezası hesap edilmiştir. Ancak bu işte gecikme cezasının kesilmesi şartlarının oluşmadığına kanat edilmiştir.
b- Teknik ve mali hesaplamalar sonucunda davacı yükleniciden 30.000,00 TL nefaset bedeli kesilmesi ile son bakiye alacağı ;503.923,89 -30.000,00 = 473.923,89 TL olarak hesap edilmiştir.
c- Alternatif olarak Yüce mahkemece gecikme cezasının uygulanması yönünde kanaat oluşması halinde ise davacı alacağı; 503.923,89 tl – (30.000,00 tl nefaset +277.040,98 tl gecikme cezası) = 196.882,91 TL olarak hesap edilmiştir.
d- Davacı vekili itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu temerrüt tarihi kök raporda hukuki değerlendirmede dikkate alınmış olup 08/02/2020 tarihinden sayın mahkemenizce de uygun bulunması halinde davacının 68.764,60 TL faiz alacağı Hesaplanmıştır.
..” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı yan; taraflar arasında akdedilen alt yüklenicilik sözleşmesi kapsamında bakiye hakediş alacağı için icra takibi başlatıldığını, davalı işverinin takip alacağının 573.656,11-TL’lik kısmına itiraz ettiğinden bahisle haksız itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise; davacı yüklenicinin edimlerini zamanında yerine getirmemesi nedeniyle cezai şart faturası kesildiğini, cezai şart alacağı ve yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda davacı yana cari bir borçlarının olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında, 03.07.2019 tarihinde 1.300.661.88 TL + KDV bedelli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığı, buna göre davacının alt yüklenici, davalının ise ana yüklenici olduğu, teslim tarihinin 28.09.2019 olarak kararlaştırıldığı, bununla birlikte sözleşme ilişkisi devam ederken, davalı tarafın talebi üzerine sözleşme kapsamında olmayan ek işler yapıldığı hususlarında taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Çekişme davacının ifayı geciktirip geciktirmediği ve şayet ifada gecikme söz konusu ise gecikme cezası talep etme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 20. maddesinde; taahhüt konusu işin, mücbir sebep olmaksızın 5.Maddede belirlenmiş olan süre içinde tamamen ikmal ve teslim etmediği takdirde, gecikilen her takvim günü için, sözleşme bedelinin %0,3’ü (binde3) oranında cezanın ödeneceği, yükleniciden kaynaklanan gecikmeler için alt yüklenicinin ek süre talep etme hakkına sahip olduğu, alt yüklenicinin bu talebini gerekçesini sunmak şartıyla yükleniciye yazılı olarak bildirmesini müteakip yazılı onayı ile yalnız bildirimi yapılan gecikme sebebi için gecikme cezasından muaf olacağı kararlaştırılmıştır.
Cezai şartın düzenlendiği ve “Cezanın Sözleşmenin İfası İle İlişkisi” başlığını taşıyan TBK m.179; “1.Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir (seçimlik ceza),
2.Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir (ifaya eklenen ceza),
3.Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır (dönme cezas).”
Hükümlerini içermekte olup, bu düzenlemeye göre davaya konu sözleşmenin 20. maddesindeki cezai şartın ifaya eklenen cezai şart (gecikme cezası) niteliğinde bulunduğu, bu durumda alacaklının hem ifayı hem de gecikme cezasını birlikte talep edebileceği, ne var ki ifaya ekli cezai şartın talep edilebilmesi için, alacaklının, ifayı çekincesiz olarak kabul etmemiş olması gerekmektedir.
Eser sözleşmesinin bir türü olan alt inşaat (taşeronluk) sözleşmelerinde alt yüklenicinin asıl borcu, üstlendiği inşaat işinin tamamlayıp teslim etmektir. İnşaat hukukunda işin tesliminin geçici kabul tutanağı adı verilen yazılı bir belge ile yerine getirildiği görülmektedir. Söz konusu belgenin iş sahibi tarafından imzalanması üzerine iş teslim alınmış sayılmaktadır. İfanın kabulü anlamına gelen bu hukuki işlem sırasında ihtirazi kayıt koyulmamış olmasına kanun koyucu TBK m.179/ll hükmünde ifaya ekli cezanın (gecikme cezasının) istenememesi sonucunu bağlamaktadır. 30.12.2019 tarihli hakediş raporu ile yine aynı tarihli geçici kabul tutanağının davalı taraf yetkililerince düzenlendiği görülmektedir. Geçici kabul, işin tamamlandığını ve teslim edildiğini gösteren bir belgedir. Geçici kabul tutanağında, varsa belirtilen ufak tefek eksiklikler, işin teslimine engel oluşturmamaktadır. İşin geçici kabulü üzerine, ihtirazi kayıt ileri sürülmedikçe (haklar saklı tutulmadıkça), alt yüklenici teslim borcunu ifa etmiş olur ve varsa temerrüt vakıası da ortadan kalkar. Meğerki sözleşmede geçici kabul halinde dahi gecikme cezası talep hakkının saklı olduğuna dair bir hüküm bulunsun. Geçici kabul sözleşmede 22. Maddede düzenlenmiş olup, 6.fıkrada geçici kabulün yapılmamasının geçici kabul ile kesin kabul arasında ortaya çıkacak sorunlardan alt yüklenicinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı düzenlenmiştir.
Bu bağlamda yukarıda değinilen somut olay ve hukuksal durum ile hükme elverişli bulunan bilirkişi heyeti ek ve kök raporları birlikte incelendiğinde; sözleşmeye göre işin tamamlanma süresi 88 gün olup, yer teslimine göre işin bitirilmesi gereken tarih 01.09.2019, geçici kabul tarihi ise 30.12.2019’dur. Protokoller ile ilave işlerin yapıldığı tarafların kabulündedir. İlave işlerin oranlanması sonucu işin uzatılmış süre sonu olarak tespit edilen 21.10.2019 tarihinde davalı işverenin yükleniciyi ihtar ederek süresinin dolduğunu ve artık cezalı çalıştığını, gecikilen her gün için hakkedişlerinden gecikme cezası kesileceğini bildirmesi gerektiği, bu tarihten sonra (21.10.2019) yapılan her hakkedişte gecikme cezasının kesilmiş olması gerektiği, dosyada bulunan 01.12.2019 tarihli son kesin hakediş kapağından gecikme cezası kesilmediği anlaşılmaktadır. Aksi halde tutanakta işin bitirilmesi gereken tarih ve gecikme cezası miktarı gösterilmesi gerekirdi. Diğer taraftan geçici kabulden sonra yapılması gereken kesin hesap hakkedişinin de 01.12.2019 tarihinde yani geçici kabulden 30 gün önce yapıldığı görülmektedir. Esasında geçici kabulün 30.12.2019 tarihinde yapılmış olması ile gecikmenin tarafların zımnen kabulünde olduğu sonucu çıkmakta olup, buna göre gecikme cezasının kesilmesi şartlarının oluşmadığına kanaat edilmiştir.
Geçici kabul tutanağı yapıldığına göre iş eksiksiz olarak kabul edilmiştir. Varsa geçici kabule mani olmayan ufak tefek eksiklik ve kusurların giderilmesi istenir. Burada da bazı eksiklikler ek olarak listelenmiş ve giderilmesi için yükleniciye gün süre verildiği görülmektedir. Ancak bu sürenin sonunda yüklenicinin bu eksiklikleri tam gidermediği ihtarnamelerden anlaşılmaktadır. Bunun için yapılması gereken; ya davacı yükleniciden bir bedel/nefaset bedeli kesmek, ya da davalı işverenin yüklenici namı hesabına 3. kişilere yaptırıp, bedelini de yüklenicinin alacağından, yoksa teminatlarından kesmesi gerekir iken bu eksikliklerin giderildiği gösteren bir fatura, fiş, belge, hakediş v.s. belgeye rastlanılmamıştır. Ancak davalı işverenin ihtarında giderilmeyen bu işler için 30.000,00 TL nefaset bedeli kesileceğini beyan ve ihtar ettiği, bu nefaset bedeline davacının itirazı olmadığından doğru kabul edilip davacı alacağından kesilmesinin uygun olacağına kanaat edilmiştir. Tam bu açıklamalardan sonra teknik ve mali hesaplamalar sonucunda davacı yükleniciden 30.000,00 TL. nefaset bedeli kesilmesi ile son bakiye alacağının (503.923,89-30.000.00) =473.923,89 TL olarak hesap edildiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 473.923,89-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle 476.193,69-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, likit olan alacağın %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE, …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 473.923,89-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle 476.193,69-TL üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35.528,79TL harçtan peşin alınan 5.474,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 27.054,75-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 5.474,04-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.536,24-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı yanca yapılan 4.500,00-TL bilirkişi ücreti, 232,10-TL davetiye / tezkere gideri olmak üzere toplam 4.732,10-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 3.928,13-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 69.667,12-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.636,83-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Karar kesinleştiğinde davacının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır