Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2021/99 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/302 Esas
KARAR NO : 2021/99

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Borçlu şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile başlatılmış olan cari hesap bakiyesine dayalı icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğunu, borçlu ile müvekkili arasındaki ticari ilişki nedeniyle satılan malların faturasının kesildiğini ancak davalı tarafından iş bitirme belgesi verilmesine rağmen kesilen faturalara istinaden tutulan cari hesap kaydına göre bakiye borcun ödenmediğini beyanla davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı dosyasına yapmış olduğu, haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalı borçlunun kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ile ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın hak düşürücü sürenin aşılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, somut olaya bakıldığında icra takibine itirazın 2018 yılında yapıldığını ve davacı şirketin bu itirazdan da haberdar olduğunu, davanın ise 02/07/2020 tarihinde açıldığını, davanın hak düşürücü sürenin aşılması nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında İstanbul ili, Kartal İlçesi … Evleri Adresinde bulunan taşınmazların inşaatı aşamasında, mekanik tesisat işlerinin üretim ve montaj kısmının tamamlanması/ üstlenilmesi işi hususlarında anlaşma akdedildiğini, davacı şirket tarafından, işin eksik yapılmasından dolayı davalı müvekkili şirketin, edimlerini ifasında gecikme yaşandığını ve bu sebeple maliklere fazladan kira ödemeleri yapıldığını ve sözleşme gereği gecikmeden kaynaklı cezai şart bedeli sorumluluğu doğduğunu, davacı tarafın işbu davayla istediği 91.560,88 TL bedelin, davacının eksik ifası sebebiyle; yapılmayan işlerin, davalı müvekkili şirket’in işin gecikmesi nedeniyle kat maliklerine karşı ödemiş olduğu ekstra kira bedelleri ve geç teslimden doğan cezai şart bedellerinin karşılığı olduğunu beyanla davacının haksız davasının reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Cari hesap bakiyesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada;İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyası, cari hesap kayıtları, faturalar, iş bitirme belgesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi, vergi dairesi ve … SGK kayıtları, tanık, Yargıtay kararları, yemin, isticvap delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili davada; Kiracılara yapılan ödeme dekontları, tanık, yemin, bilirkişi İncelemesi delillerine dayanmıştır.
Taraf vekilleri dilekçelerinde tanık deliline dayanmalarına rağmen ön inceleme duruşmasında verilen kesin süreye rağmen tanıklarını bildirmemişlerdir.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 89.457,71 TL asıl alacak ve 2.102,87 TL faizi olmak üzere toplam 91.560,58 TL cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için 03/09/2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı yönünde itirazda bulunulmuştur.
1 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı İİK.67.maddesine göre itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğden itibaren başlayacak olup icra dosyasının incelenmesinden itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği ve 1 yıllık hak düşücü sürenin başlamadığı anlaşılmakla Mahkememiz tarafından davalı vekilinin davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması için ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan 29.10.2020 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “…. İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerin açılış ve yıl sonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu,
Davacı yanın kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı yandan 3 ayrı cari hesap toplamı 89.457,89 TL alacaklı olduğu,
İncelenen davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerin açılış ve yıl sonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu,
Davalı yanın kendi kayıtlarına nazaran takip tarihi itibariyle davacı yana 89.457,89 TL borçlu olduğu,
İncelemeye sunulan taraf ticari defter ve belgeleri incelerimi defterlerinde borç ve alacak tutarlarının birbiriyle uyumlu ve mutabık olduğu, davacı yanın takip talebinin hesaplar bazında yerinde olduğu,
Davalı yanın cevap dilekçesinde yer verdiği iddialara ilişkin olarak, davacı şirket ifasının eksik ya da kusurlu olduğunu gösteren bir tespit, ya da davalı şirketin bu yönde davacı yana yapmış olduğu herhangi bir yazılı bir bildirime dava dosyasında rastlanmadığından davalı yanın bu yöndeki iddiaları yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı,
Davalı yan ayrıca, davacı şirketin işleri eksik bırakmasının, davalı şirketi zarara uğratmış olması nedeniyle davacıya bu konuda ihtar çekildiği belirtilmiş ise de dava dosyasında davalı yan tarafından davacı yana keşide edilmiş herhangi bir ihtarnameye de rastlanmadığı,
Davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup ek rapor alınması talep edilmiştir. Bilirkişi raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 89.457,71 TL asıl alacak ve 2.102,87 TL faizi olmak üzere toplam 91.560,58 TL cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 29.10.2020 tarihli raporda davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı yandan 89.457,89 TL alacaklı olduğu, davalı yanın kendi kayıtlarına nazaran takip tarihi itibariyle davacı yana 89.457,89 TL borçlu olduğunun, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğinin ve davalı yanın cevap dilekçesinde yer verdiği iddialara ilişkin olarak, davacı şirket ifasının eksik ya da kusurlu olduğunu gösteren bir tespit, ya da davalı şirketin bu yönde davacı yana yapmış olduğu herhangi bir yazılı bir bildirime dava dosyasında rastlanmadığından davalı yanın bu yöndeki iddiaları yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığının tespit edildiği ve davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki iddialarının yazılı delillerde ispat edilemediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki itirazının 89.457,71 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki itirazının 89.457,71 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine
2-)Alacağın %20’si oranındaki 17.891,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 6.110,86-TL nisbi karar harcından başlangıçta peşin alınan 1.105,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.005,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 1.105,83-TL peşin harç , 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.168,03-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve müzekkere /davetiye gideri olmak üzere toplam 829,00-TL yargılama giderinen red ve kabul oranına göre hesaplanan 809,96-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 12.429,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 2.102,87 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸