Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/283 E. 2022/250 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/297 Esas
KARAR NO : 2022/251

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/06/2020
KARAR TARİHİ:01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında ürün satımı hususunda anlaşıldığını, müvekkili tarafından aralıklarla yapılan satışların sonrasında davalıya satım konusu ürünlere ilişkin E-faturalar gönderildiğini, Faturada açıkça ödeme süresi belirtilmesine rağmen davalı in bu sürede bakiye 56.751,51-TL alacağa ilişkin ödeme yapmadığını, aradan aylar geçmesine rağmen her türlü ödeme talebine olumsuz yanıt veren davalı hakkında …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile yasal takibe başlandığını, Borçluya 29.04.2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini ve borçlu tarafından 02.05.2019 tarihli dilekçe ile kötü niyetli olarak, takip dayanağı belgeler E- fatura olmasına rağmen itiraz edildiğini, devamında 27.05.2019 tarihinde borçlu şirketin vekili ve tarafımızın katılımı ile arabuluculuk toplantısı yapılmışsa da ekteki son tutanaktan görüleceği üzere tarafların anlaşamadıklarını, Davalının borca itirazının hiçbir haklı gerekçesi olmadığını, bahse konu faturaların e-fatura olduğunun göz ardı edildiğini, davalı borçlunun faturaya elektronik ortam üzerinden itiraz etmeyerek faturanın münderecatını kabul etmiş olduğunu, takibe konu faturalara ilişkin itirazların tamamen kötü niyetle yapıldığını, bilirkişi aracılığıyla tarafların ticari defterlerinde yapılacak inceleme ile müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun kolaylıkla tespit edilebileceğini, açıklanan nedenlerle davalının; …. İcra Dairesi … Esas sayılı icra takibine ilişkin, 56.751,51-TL bakiye fatura alacağı için yapmış olduğu itirazın iptali ile itirazında haksız ve kötü niyetli olan, alacaklıyı zarara uğratmayı hedefleyen davalı/takip borçlusunun; davaya konu edinilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edildiği halde süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, cari hesaptan kaynaklı alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
…. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi, borçlunun … Şirketi olduğu, takibin 56.751,51 TL asıl alacak, 2.425,54-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 59.177,05-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının cari hesaba ilişkin olduğu, 24/04/2019 tarihli ödeme emrinin 29/04/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2019 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Mali Bilirkişi … 18/06/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı tarafın belirlenen gün ve saatte hazır bulunmadığı, Davacının kayıtlarında Davalıya ait cari kodu ….VE TC.A.Ş. olarak yer almakta olup hesap hareketlerinin raporda yer alan tabloda listelendiği, Davacının e-defter mükellefi olup ilişki dönemi defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde Davalıdan 56.751,51 TL alacağı bulunduğu, Davacının Defter ve Belgelerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 222 doğrultusunda lehine delil olma kabiliyetinde olduğu, Davalının iddiasını destekleyecek delil, dilekçe, defter ve belgelerini dosya ya ibraz etmediği, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 56.751,51 TL Ana para alacağının bulunduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi, borçlunun … Şirketi olduğu, takibin 56.751,51 TL asıl alacak, 2.425,54-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 59.177,05-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının cari hesaba ilişkin olduğu, 24/04/2019 tarihli ödeme emrinin 29/04/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2019 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 30/06/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; davalı şirket hakkında 15/03/2021 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği ve geçici mühletin sona erdiği tarihten itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmesine karar verildiği görülmüş, Takip tarihinin: 24/04/2019, Dava tarihinin: 30/06/2020 olduğu tespit edilmiştir.
Takip ve dava tarihi dikkate alındığında; geçici mühlet ve kesin mühlet kararının dava ve takip tarihinden sonra verildiği anlaşılmıştır.
Takip tarihi ve dava tarihinden sonra verilen geçici ve kesin mühlet kararının eldeki davanın görülmesine engel teşkil etmediği, ayrıca mühlet kararında da devamı eden davalar ile ilgili bir karar verilmediği görülmüştür.
Bu durumda esasa dair yapılan incelemede; alınan bilirkişi raporunda davacının incelenen defterlerine göre davalıdan, talebi gibi 56.751,51-TL ana para alacağının bulunduğu belirlenmiş, cari hesaba kaydedilen faturaların dava dilekçesi ekinde sunulduğu ve e fatura oldukları görülmüş, dava dilekçesinde de harca esas değer 56.751,51-TL olarak gösterilmiş ve dava dilekçesinin açıklamalar kısmında da 56.751,51-TL bakiye fatura alacağı için yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmüş ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne ve 56.751,51-TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verkem gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve cari hesaptan kaynaklanan alacak likit olduğundan hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kabulüne,
…. İcra Dairesi … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının taleple bağlı kalınarak 56.751,51-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %19,5 reeskont avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında hesaplanan 11.350,30-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.876,70-TL harçtan, peşin alınan 969,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.097,52-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 224,50-TL tebligat gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL başvurma harcı, 969,18-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.955,88-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 8.177,70-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır