Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/277 E. 2020/353 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/277 Esas
KARAR NO:2020/353

DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/04/2016
KARAR TARİHİ: 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 15.04.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davalı … şirketine … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi sigortalı, müvekkiline ait … model … marka … plakalı araç, 22.01.2016 tarihinde … adresinde park halinde iken kimliği bilinmeyen kişi/kişiler tarafından çalındığını, davacı müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı aracın yedek kontak anahtarı, müvekkilinin kardeşinin eşi ve aynı zamanda iş ortağı olan …’ nun … adresinde bulunan evinde 08.01.2016 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında diğer kıymetli eşyaları ile birlikte çalındığını, dava dışı … tarafından yedek kontak anahtarının çalındığı fark edilmemiş olup bu nedenle de müvekkiline bildirilmediğini, yedek anahtarın çalındığı tarihte aracın … Şti’ nde serviste bulunduğunu, Hırsızlık olayı sonrasında müvekkilinin davalı … şirketine zararının karşılanması talebiyle belgeleriyle birlikte başvurduğunu, müvekkilinin başvurusu sonucu … sayılı hasar dosyası açıldığını, fakat 08.01.2016 tarihindeki çalınma olayı şirkete haber verilmediğinden, sigortalı aracın kilit sistemi değiştirilmemiş olduğundan sigortalının ağır kusuru olduğu tespit edildiği belirtilerek hasar tazminat ödemesi yapılamayacağının bildirildiğini, ceza dosyası ve ifade tutanakları incelendiğinde durum açıkça ortaya çıkacak olup Kasko Sigortası Genel Şartlarına uygun müracaata rağmen ödeme yapmayan davalı … şirketi, müracaatla birlikte temerrüde düştüğünü beyan etmiş, sonuç olarak, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 22.01.2016 tarihinde müvekkiline ait aracın çalınması sebebiyle, çalınma tarihi itibariyle rayiç bedelinin tazmini için şimdilik, 25.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 10.06.2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 29.09.2015 – 29.09.2016 başlangıç ve bitiş tarihli … nolu genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, kasko sigortasının anahtar ile araç çalınması klozu uyarınca, açıkta bırakılan ve/veya kilidi bir yerde tutulmayan asıl veya yedek anahtarın elde edilmesi sonucu meydana gelebilecek hasarlar teminat dışında olduğunu, somut olayda da, davacının yedek anahtarı 08.01.2016 tarihinde ortağı olan dava dışı …’nun evinden çalındığını, davacı ise o tarihte araç yedek anahtarının çalındığının farkında olmadığını, bu sebepten ötürü müvekkili sigorta şirketine gerekli bildirimde bulunmadığını iddia etse de , … tarafından … Polis Merkezinde 22.01.2016 tarihli verilen şikayetçi ifade tutanağında 08.01.2016 tarihinde … plaka sayılı araca ait yedek anahtarın çalındığı açıkça ikrar edildiğini, ne davacının ne dava dışı …’nun 08/01/2016 tarihinden 22.01.2016 tarihine kadar evde yaşanan hırsızlık olayı neticesinde hiçbir şekilde kolluk kuvvetine ihbarda bulunmamaları hayatın olağan akışına aykırı olup kabul edilmeyeceğini, Davacının somut olayda ağır kusurunun olduğunu, müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, avans faizi de talep edemeyeceğini beyan etmiş, sonuç olarak, Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; Davalı … Şirketi düzenlemiş olduğu kasko sigorta poliçesi ile davacı …’e ait, … plakalı, … marka, … … tipinde, 2011 model, Hususi otomobili 22.09.2015- 22.09.2016 tarihleri arası için sigortalamıştır. Kasko Sigorta poliçesi ile sigortacı, sigortalamış olduğu aracın sigorta süresi içerisinde; çarpışması, çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi harici etkiler sonucunda hasarlanmasını, aracın yanmasını, aracın çatınması veva calınmaya teşebbüs edilmesi sonucuna araçta meydana gelmiş bulunan hasarlara karşı sigorta teminatı vermektedir. Davacıya ait olan … plakalı özel otomobil 29.09.2015 – 29.09.2016 tarihleri arası için Davalı … Şirketine kasko poliçesi ile sigortalı bulunmaktadır. Kasko sigorta poliçesi ile sigortacı aracın sigorta süresi içerisinde çalınmasına karşı da teminat vermektedir. Davacıya ait … plakalı aracın kontak anahtarı Davacının kardeşinin eşi olan …’nun … Mahallesi … Sokak No:… … adresinde bulunan ikametine giren hırsızlarca çalınmış olduğu Polis Merkezindeki ifade de açıklanmıştır, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1.maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararlar sigortanın teminat kapsamındadır. 6102 sayılı T.Ticaret Kanununun 1409 maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin İddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.S.maddesinde sayılan “teminat dışında kalan zararlardan” olması gerekmektedir. Buna karşılık sigortalı da rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbarda bulunma yükümlülüğünü kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalacak şekilde ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip, oluşan rizikonun teminat içinde ispat külfeti sigortalıya geçer. Dava konusu olayda davalı … şirketi çalınma olayının şüpheli olduğunu, sigortalı ile aracın yedek anahtarının evinde olduğunu bildiren …’nun beyanlarının çelişkili olduğu, hasarın kasko sigortası kapsamında olmadığını iddia etmiştir. Çalınan araçlar hakkında yapılacak işlemler Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 43.Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; çalman araçların tescil kayıtlarının kapatılması için, aracın bilgi sistemindeki tescil kayıtlarına çalındığına dair ilgili birimlerce konulmuş ibarenin bulunması ve çalındığı tarihten itibaren bir ay geçmiş olması şartıyla herhangi bir trafik tescil şube veya bürosuna müracaat edilebilir. Aracın tescil kaydının çalıntı tarihi itibariyle silindiği Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik sistemle, bunun mümkün olmaması halinde ise en geç onbeş İş günü içinde, yazılı olarak ilgili vergi dairesine bildirilir. Davacının aracı; … model, … Marka, … tipindedir. Davalı … Şirketince görevlendirilmiş olan Sigorta Eksperi … aracın çalınma tarihindeki piyasa rayiç değerini 67.500.00,- TL olarak tespit etmiştir. Mahkememizce Sigorta eksperince tespit edilmiş olan bu değer aracın rayiç değerine göre uygun bulunmuştur. Hazine Müsteşarlığınca tespit edilmiş olup taraflar arasında sözleşme şartı niteliğinde olan kasko poliçesi genel şartlarının 3.3.4.2. maddesine göre çalınmış olan aracın bulunması için ilgili makamlarca yapılacak araştırmalar 30 gün içinde sonuç vermediği takdirde sigortalı durumu ilgili makamlara başvurduğunu belgelemek suretiyle, sigortacıya bildirir. Araç kayıtlarına çalınma durumunu gösteren şerh ve sair açıklamanın konduğunu ve aracın ilgili mevzuata göre devrine engel teşkil edebilecek kısıtlamaların bulunmadığını gösteren belgeler sigortacıya teslim edilir. Sigortacı bu genel şartlara göre tazminatı öder. Davacı tarafından aracının çalındığı 22.01.2016 tarihinde öğrenilmiş ve 29.01.2016 tarihinde de sigorta şirketine ihbar edilmiş 24.02.2016 tarihinde de ilgili belgeler sunulmuş olduğundan Davalı 26.03.2016 tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olup yasal faizi ile sorumludur gerekçesiyle asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 67.500-TL nin 26.03.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin … esas … karar sayılı kararı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusuyla dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul BAM 40. HD’ne gönderilmiştir.
İstanbul BAM 40. HD 23/01/2020 tarih 2019/550 esas 2020/132 karar sayılı ilamında; “…Somut uyuşmazlıkta, kasko sigorta poliçesinin tarafları olan davacı … ile davalı … arasındaki ilişki, 6502 sayılı Kanun’un 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi ve nihai kararın verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile Mahkememizin 2016/413 esas 2017/634 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
İstanbul BAM 40. HD 23/01/2020 tarih 2019/550 esas 2020/132 karar sayılı ilamı üzerine dosya Mahkememizin 2020/277 esas sırasına kaydedilmiş, Bam Kaldırma ilamı doğrultusunda kasko sigorta poliçesinin tarafları olan davacı ile davalı … arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun’un 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, mahkememizin görevine girmediği anlaşılmakla, iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Görevli ve Yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde, HMK 20 madde uyarınca talep halinde dosyanın GÖREVLİ … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.