Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/272 E. 2022/71 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/272 Esas
KARAR NO:2022/71

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/06/2020
KARAR TARİHİ:08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı borçlu ile aralarında bulunan sözleşmeleri gereği taşımacılık üzere borçluya 14.05.2019 tarihinde göndermek üzere 14.05.2019 tarihli A … fatura numaralı ve 21.105,00 TL tutarında olan gönderiyi teslim ettiğini, ancak borçlunun kendi sorumluluğu altında olan ilgili gönderi taşıma esnasında kaybedildiğini, alıcı tarafa teslim edilmediğini, daha sonra kendileri ile iletişime geçildiğinde zararın tazmin edileceği ve onay sürecinde olduğu belirtilerek müvekkili şirketin onay almak üzere bekleme sürecine girdiğini, ancak aradan geçen 6 aylık süreç sonrasında taşımacı şirketten herhangi bir geri dönüş sağlanmadığını, uzun bir yazışma sürecinden sonuç alınamadığı, kendilerine … 4.Noterliği aracılığı ile 25.11.2019 tarihli … yevmiye numarası ile ihtarname gönderilerek ilgili kargonun fatura bedelinin tanziminin talep edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin davalı (borçlu) dan olan alacağının tahsili için 10.12.2019 tarihinde ….İcra dairesinde … esas sayılı dosya ile takibe başlandığını, davalınında süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu beyanla taleplerinin kabulü ile; davalının (Borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (Borçlunun) %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ikame edilen işbu davanın, 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, ilgili gönderi tarihi dikkate alındığında davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede ikame edilmiş olup yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, mezkûr taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir bir kusur bulunmadığı, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığı, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkili şirketin sorumluluğu kabul edilecek olsa dahi taşıyanın sorumluluğu ttk hükümleri uyarınca sınırlı olduğu, bu nedenle de gönderinin değerini kaybeden kısmının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkına uygun olarak hesaplanmasının dikkate alınması gerektiği, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmadığından ve söz konusu alacak iddiasının yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra takibine itiraz edildiğini, haksız şekilde başlatılan icra takibi ve bu dava nedeniyle davacı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla öncelikle huzurdaki dava bakımından usule yönelik zamanaşımı ve yetki itirazları incelenerek davanın usulden reddine, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise davacının müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı hususu ile esasa ilişkin diğer itiraz ve beyanları dikkate alınarak davanın esastan reddine, haksız ve kötü niyetli başlatılan takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada; Bilirkişi raporu, ihtarname, icra dosyası, arabuluculuk tutanağı ve her türlü kanuni delillere dayanmıştır.
Davalı vekili davada;:…. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı icra dosyası, Taşımaya ilişkin belgeler (Ambar Tesellüm Fişi, Otomasyon Çıktısı vs.), fatura, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, yemin, tanık, keşif, yargıtay kararları ve sair tüm delillere dayanmıştır.
Davaya dayanak :…. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasında; alacaklı İnterkom Bilişim Teknoloji Limited Şirketi tarafından borçlu … … Taşımacılık Anonim Şirketi aleyhine 21.105,00-TL kayıp kargo bedeli ve 1.061,61-TL faizi olmak üzere toplam 22.166,61-TL alacağın tahsili için 10.12.2019 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
TTK’nun Taşıma Sözleşmelerinde Zamanaşımı düzenleyen 855.maddesi “ (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(5) Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı;a) Eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse, b) Yolcu geç ulaşmışsa, taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1144 Es. Ve 2019/890 K. Sayılı ilamında ” … davalı tarafça 06.08.2014 tarihli gönderinin teslimine ilişkin olarak davacıya atfen imza içeren belge sunulmamış, davalı sistem görüntüsü sunulmakla yetinilmiş olup, bu durumda bu gönderinin davacıya tesliminin ispat edilemediğinin kabulü gerekmiştir. Bu haliyle davalının pervasızca hareketi söz konusu olduğundan, bu gönderiye ilişkin alacak talebinde 3 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, buna göre dava süresinde açılmıştır. Ayrıca bu durumda TTK 886.m. uyarınca davalı sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağından, bu gönderiye ilişkin zarar tutarı olarak tespit edilen ….” yönünde karar vermiştir.
Yukarıda belirtilen istinaf kararında da değinildiği üzere davalı tarafça gönderinin teslimine ilişkin olarak davacıya atfen imza içeren belge sunulmamış olup bu haliyle davalının pervasızca hareketi söz konusu olduğundan davacının gönderiye ilişkin alacak talebinde 3 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olacağından gönderi tarihi 14.05.2019 olup zamanaşımına uğramamıştır.Bu sebeple Mahkememiz tarafından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde Mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK.’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” davalının adresinin Sarıyer / İstanbul olduğu anlaşılmakla Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacı tarafın iddiaları ile davalı tarafın savunmaları, davacı tarafın ilgili dönemi kapsayan ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek davalıya teslim edilen taşıma konusu kargonun alıcısına teslim edilip edilmediği, bu kargonun içerisinde ne olduğu, kargo alıcısı dışında bir başkasına teslim edildi ise bu kapsamda davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise sorumlu olduğu miktarın tespiti için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “….Davacı tarafın ticari kayıtlarının incelenmesi üzerine, icra takibine konu kayıp kargo bedeli için 14/05/2019 tarih ve A … seri sıra numaralı … GSM / … … adına düzenlenmiş fatura kayıtlı olduğu,
14/05/2019 tarih ve A … seri sıra numaralı fatura ile kargonun davalı taşıyıcı tarafından teslim alınma tarihinin aynı tarih olduğu, davalı tarafın taşınanın davacı tarafından iddia edilen faturaya konu ürünler olmadığı yönünde bir iddiasının da sözkonusu olmadığı, bu kapsamda davacı tarafın KAYIP KARGO kaydı düşülen gönderisinde, işbu 14.05.2019 tarihli ve A … numaralı faturaya konu ürünlerin yer aldığının kabulü ile değerlendirmeler yapıldığı,
Dava konusu … kargo takip numaralı gönderinin davalı şirket kayıtlarında KAYIP KARGO olarak yer alması karşısında, davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğu,
Kargonun alıcısı dışında başkaca bir kişiye teslim edildiğine dair bir bilgi belge veya iddianın söz konusu olmadığı, bu nedenle kargonun akıbetine dair ileri bir tespit yapılamadığı,
Davalı taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için gerekli şartların ispatına dair bir delil sunamadığı, bu nedenle sorumluluktan kurtulamayacağı,
Somut uyuşmazlıkta, taşıyıcının sorumluluğunun TTK 882/1 maddesine göre “Sınırlı” olduğu kabul edildiği durumda,
Sorumlu olduğu tutarın ( 7 KG x 8,33 – 58,31 SDR) (58,31 SDR x 8,3759 TL —488,39
TL) 488,39 TL olacağı,
Alacak tutarının 488,39 TL olduğunun kabulü halinde ise talep edebileceği işlemiş faiz olarak (04.07.2019-04.12.2019) 18,43 TL talep edebileceği,
Somut uyuşmazlıkta, taşıyıcının sorumluluğunun TTK 886 maddesine göre sınırlı olmadığının kabul edildiği durumda,
TTK 880/1 maddesi uyarınca, taşıyıcının 14/05/2019 tarih ve A … seri sıra numaralı ve 21.105,00 TL faturaya konu ürünlerin kaybına göre işbu 21.105,00 TL bedelden sorumluluğu tutulması mümkün olabileceği,
Alacak tutarının 21.105,00 TL olduğunun kabulü ile ise talep edebileceği işlemiş faiz olarak (04.07.2019-04.12.2019) 796,21 TL talep edebileceği” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulduğu ancak dilekçenin süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından raporu karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
TTK’nun 886. Maddesi ” Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 21.105,00-TL kayıp kargo bedeli ve 1.061,61-TL faizi olmak üzere toplam 22.166,61-TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve harca esas değerin 21.105,00-TL olarak göseterildiği, mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi heyet raporunda davacı tarafın ticari kayıtlarının incelenmesi üzerine, icra takibine konu kayıp kargo bedeli için 14/05/2019 tarih ve A … seri sıra numaralı … GSM / … … adına düzenlenmiş fatura kayıtlı olduğu,14/05/2019 tarih ve A … seri sıra numaralı fatura ile kargonun davalı taşıyıcı tarafından teslim alınma tarihinin aynı tarih olduğu, davalı tarafın taşınanın davacı tarafından iddia edilen faturaya konu ürünler olmadığı yönünde bir iddiasının da sözkonusu olmadığı, bu kapsamda davacı tarafın kayıp kargo kaydı düşülen gönderisinde, işbu 14.05.2019 tarihli ve A … numaralı faturaya konu ürünlerin yer aldığının kabulü ile değerlendirmeler yapıldığı, dava konusu … kargo takip numaralı gönderinin davalı şirket kayıtlarında kayıp kargo olarak yer alması karşısında, davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğu, kargonun alıcısı dışında başkaca bir kişiye teslim edildiğine dair bir bilgi belge veya iddianın söz konusu olmadığı, bu nedenle kargonun akıbetine dair ileri bir tespit yapılamadığı, davalı taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için gerekli şartların ispatına dair bir delil sunamadığı, bu nedenle sorumluluktan kurtulamayacağı, TTK 880/1 maddesi uyarınca, taşıyıcının 14/05/2019 tarih ve A … seri sıra numaralı ve 21.105,00 TL faturaya konu ürünlerin kaybına göre işbu 21.105,00 TL bedelden sorumluluğu tutulması mümkün olabileceğinin tespit edildiği, davalı tarafın ürünün neden teslim edilemediği hususunda makul bir açıklamada bulunamadığı, dolayısıyla davalının ağır kusurlu olduğunun ve zararın tamamından sorumlu olduğu, TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle davalı taşıyıcının taşıma konusu emtianın gerçek değerini ödemekle yükümlü olacağı, malın gerçek değerinin TTK’nın 880/3. maddesine göre belirlenmesi gerektiği, taşımaya konu emtianın alıcı firmaya satıldığı ticari kayıtlarla ispatlandığı yani, emtianın davacı tarafından satılmış ve alıcısına gönderilmek üzere davalı kargo şirketine verilmiş olduğu bu durumda, fatura değerinin davacının zararı olarak kabulü gerektiği, alacağın likid olmadığı yani dava konusu alacağın yargılama gerektirdiği bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin koşullarının oluşmadığı, davalınında kötüniyet tazminatı talebinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 21.105,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin 21.105,00 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 21.105,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin 21.105,00 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına,
2-)Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-)Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.441,68-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 249,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.192,08-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 249,60-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 774,00-TL bilirkişi ücreti ile davetiye gideri olmak üzere toplam 1.085,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya / vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı