Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2022/885 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/257 Esas
KARAR NO:2022/885

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/06/2020
KARAR TARİHİ:07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğu, Ekte sundukları faturalar tahsil edilemeyince Davacı müvekkili şirket adına …. İera Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin haksız ve kötü niyetli olarak hiçbir sebep göstermeden herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiği. Borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali gerektiği, Davalı şirketin Davacıdan 26.05.2016 tarihinde 2.430 KG Lor peyniri ve 31.12.2016 tarihinde 160,00 TNK Klasik Koyun Peyniri aldığı ve aldığı bu mallar karşılığında davacıya borçlandığı, 26,05.2016 tarihli, 4.723,92 TL bedelli … No’lu Fatura ile 31.12.2016 tarihli 38.016,00 TL bedelli … No’lu faturalara istinaden fatura konusu malların davalıya teslim edildiği ancak fatura bedellerinin ödenmediği, Davalı’ nin faturalara itiraz etmediği. Faturaya konu peynirlerin teslim edildiğine ve fatura bedellerinin ödenmesi talebine ilişkin Davacı taraf ile şirket yetkilisi arasında geçen yazışmaların ekran dökümü Delil Listesi ekinde yer aldığı, İtirazın İptali davası öncesi dava şartı Arabuluculuk görüşmelerine de iştirak etmeyen davalıyla bu aşamada da görüşme yapılamadan anlaşmama olarak Arabuluculuk süreci sonlandırıldığı, Davalının ekte sunulan faturalara dayalı işbu borcunu ödememesi nedeniyle ….İcra Müdürlügü’nün … E Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, Davalı haksız ve kötü niyetli bir şekilde dilekçesinde hiçbir açıklama yapmadan borca ve yetkiye itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, Taraflar arasındaki Faturaya dayalı borç ilişkisi gereği davalı borçlunun yüklendiği edim fatura bedelini ödemek olduğu. Para borçlarında, borcun ifa edileceği yer TBK 89. Maddesi gereği alacaklının ikamet ettiği yerdir. Bu nedenle öncelikle davacının yetki itirazının reddi ile borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı, herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın; 26/05/2016 ve 31/12/2016 tarihli faturalardan kaynaklı alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Ltd Şti, borçlunun … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti olduğu, takibin 4.723,92-TL fatura ve 1.142,67-TL işlemiş faizi ile 38.016,00-TL fatura olmak üzere toplam 43.882,59-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının iki adet irsaliyeli fatura olduğu, 01/02/2019 tarihli ödeme emrinin, 05/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 07/02/2019 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişi … 17/06/2021 tarihli raporunda özetle; tarafların yazılı beyanları, dosyadaki belgeler ve yürürlükteki ilgili mevzuat birlikte incelenip ve değerlendirildiğinde, Davacının Defter ve Belgelerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 222 doğrultusunda lehine delil olma kabiliyetinde olduğu, Davalının iddiasını destekleyecek delil, dilekçe, defter ve belgelerini dosya ya ibraz etmediği; davacının Dava tarihi itibariyle Davalıdan 42.,739,92 TL Ana para alacağı bulunduğu, takdirin Mahkemeye ait olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … 20/06/2022 tarihli ek raporunda özetle; kök rapordaki kanaatlerin aynen tekrarı ile davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 42.,739,92 TL Ana para alacağı bulunduğu, takdirin Mahkemeye ait olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Ltd Şti, borçlunun … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti olduğu, takibin 4.723,92-TL fatura ve 1.142,67-TL işlemiş faizi ile 38.016,00-TL fatura olmak üzere toplam 43.882,59-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının iki adet irsaliyeli fatura olduğu, 01/02/2019 tarihli ödeme emrinin, 05/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 07/02/2019 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 15/06/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı ve bu nedenle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Takip talebinde 2 adet fatura alacağı ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.882,59-TL alacak talep edilmiş, borçlu süresi içerisinde borca ferilerine ve yetkiye itiraz etmiş, itiraz üzerine alacaklı 43.882,59-TL tutar yönünden itirazın iptali davası açmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda davacının takibe dayanak 2 adet faturayı defterlerine işlediği belirlenmiştir.
Takibe dayanak olan ve dava dilekçesi ile takip talebi ekinde sunulan iki adet fatura incelendiğinde faturaların irsaliyeli faturalar olduğu ve teslim alan kısımlarında isim ve imza bulunmadığı görülmüştür. Bilirkişi raporunda faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilmişse de faturaların davalıya teslim edildiğine dair bilgi veya tespit bulunmamaktadır. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış ancak borca itiraz dilekçesinde faturalara ilişkin malların teslim edilmediğini ve takibe konu faturaların tebliğ edilmediğini belirterek borca ve ferilerine itiraz etmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ve bilirkişi raporunda değinilen whatsapp yazışmalarının kiminle yapıldığı, görüşülen kişinin şirket yetkilisi olup olmadığı belirlenemediği gibi görüşülen kişinin isminden yetkili olup olmadığı, telefon numarası teyit edilemediği gibi görüşme içeriğinden takibe konu faturalara ilişkin borç ikrarının bulunduğundan da söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bilirkişi kök raporu ve dava ile takip dosyası içeriğinden yapılan tespitler sonrasında 27/10/2021 tarihli celse ara kararları doğrultusunda Davacı vekiline takibe dayanak faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediğini açıklamak, tebliğ edilmiş ise tebliğe dair belgeyi ibraz etmek; fatura konusu malların teslim edildiğine dair tüm delillerini sunmak üzere süre verilmiş olup, davacı tarafça 11/11/2021 tarihli beyan dilekçesinde yine whatsapp konuşmalarına ilişkin ekran görüntülerini delil olarak sunmuş ve malların teslim edildiğine dair tanık dinletme talebinde bulunmuşsa da dava konusu alacağın miktarı itibari ile tanık dinleme olanağı bulunmadığından ve teslim olgusunun usulüne uygun yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğinden davacının malların teslimine ilişkin tanık dinletme talebi yerinde görülmemiş, Davacı ile davalının dava ve takibe konu faturalar için aynı döneme ilişkin BA BS formları bağlı bulundukları vergi Dairelerinden celp edilmiş ve bilirkişi ek raporunda belirlendiği üzere davacının 4.723,92-TL tutarlı faturayı BS beyan limitinin altında kalması ihtimali ile bildirilmediği, 38.016,00-TL tutarındaki faturanın ise davacı BS bildiriminde beyan ettiği ancak davalının BA formlarında takibe konu iki faturanın da BA bildiriminin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında belirlendiği üzere, davacının davalı adına düzenlediği takibe dayanak iki adet faturanın irsaliyeli faturalar olduğu, iki faturanın da teslim alan kısımlarının boş olduğu, davacının takibe dayanak iki faturayı davalıya teslim ettiğini somut delillerle ispatlayamadığı, faturaların davacı tarafça 2016 yılı BS formlarında bildirildiği ancak davalının BA formlarında bildirim bulunmadığı belirlenmiş olup, tarafların iddia ve savunmaları ile davalının takibe itirazı kapsamında taraflar arasında mal alım satımı konusunda ticari ilişki bulunduğu hususunda da ihtilaf bulunduğu, takibe ve davaya konu iki adet irsaliyeli faturanın mal teslimine ilişkin olduğunun fatura içeriklerinden de anlaşıldığı, fatura konusu malların alıcıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü satıcı olan davacıda olduğu, Emtianın/ malların teslim edildiğinin kesin delillerle satıcı tarafından kanıtlanması gerektiği, Mahkememizce yapılan incelemede de iki adet irsaliyeli faturanın teslim alan kısımlarının boş olduğu, alıcının isim veya imzasının bulunmadığı belirlenmiş, ayrıca davalının defterleri incelenememişse de, davalının faturaları BA formlarında bildirilmediği belirlendiğinden netice olarak uyuşmazlık konusu irsaliyeli faturaların teslim alan kısımlarının boş olması nedeniyle dava ve takibe konu faturaların içeriği emtianın davalıya teslim edilmediğinin kabulü gerektiğinden davacının davalıdan talep edebileceği alacağının bulunmadığı kanaatine varılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 530,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 449,30-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır