Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/232 E. 2020/506 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/232 Esas
KARAR NO : 2020/506

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/05/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Vekiledenlerinin murisi …’ın 27.01.2019 tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçı olarak eşi … ile oğulları …ve…’ın kaldığını, … ‘ın mirası reddettiğini, muris…’ın, vefat etmeden önce … Şube Müdürlüğünden ticari kredi çektiğini, söz konusu kredi çekilirken davalı şirket nezdinde vekiledeni için 14.12.2018 başlangıç tarihli … numaralı hayat sigortası poliçesi de düzenlendiğini, murisin vefatından sonra vekiledenlerinin, hayat sigortasından kaynaklı teminat bedelini almak için davalı şirkete başvurduklarını, vekiledenleri tarafından yapılan başvuru ile ilgili olarak “müteveffanın, vefat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan sigorta poliçesi bulunmadığı” gerekçesiyle başvurunun reddedildiğini, murisin, …Şube Müdürlüğünden kredi çekerken davalı şirket nezdinde hayat sigortası yaptırdığını, sonraki süreçte muris tarafından davalı şirkete hayat sigortası poliçesinin iptal edilmesine yönelik talep olmadığını, vekiledenlerinin … ve … adına …numarası ile arabuluculuk başvurusu gerçekleştirildiğini, 04.11.2019 tarihinde “Arabuluculuk Son Tutanağı” düzenlendiğini, tarafların anlaşamadığını beyanla, davanın kabulü ile, vekiledenlerinin murisi Rahmi Erdoğan tarafından davalı nezdinde yaptırılan 14.12.2018 başlangıç tarihli… numaralı hayat sigortası poliçesinden kaynaklı teminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle usule ilişkin olarak; can sigortaları bakımından yetki hususunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 15. maddesi kapsamında kesin olarak belirlendiğini, işbu dava konusu olayda sigorta ettiren …Bankası T.A.O’ nun yerleşim yerinin Saray Mahallesi Dr. … Caddesi No:…-…Ümraniye/İstanbul olduğunu, ilgili yerleşim yerinin yetkili mahkemesi İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, yine davacılar murisinin adresinin Bartın, davacıların adresinin Bodrum olduğunu, İstanbul Adliyesi yetki sınırları içerisinde ikamet etmediklerinin de göz önünde bulundurulduğunda yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesini talep etmişlerdir.
Esasa ilişkin olarakda; öncelikle işbu davada sigortalı murisin mirasçılarının hepsinin hak sahibi olduğunu, davayı tüm mirasçıların birlikte açması gerektiğini, ;mirasın reddinin sadece miras bırakanın terekesi üzerinde sonuç doğuran bir işlem olduğunu, poliçe teminat bedelinin tereke içerisinde değerlendirilemeyeceğinden, ölüme karşı yapılan hayat sigortasında lehtar olan mirasçının mirası reddi halinde, lehtar olması sebebiyle kazandığı tazminat hakkının, TTK. m. 1494/1 uyarınca mirasın reddinden etkilenmeyeceğini, hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmeksizin işbu davada davacıların dava konusu ettikleri hayat sigortası sözleşmelerinin teminat tutarını bildiği için işbu davayı kısmi dava olarak açamayacaklarını, davanın miktarı itibari ile öncelikle hakem heyetine başvuru yapılmadığından reddi gerektiğini, sigorta süresi içinde sigortalının vefatı halinde ödenecek tazminattan o tarihte borçlu bulunduğu bakiye kredi ve faiz miktarının dain-i mürtehin olan…Bankası T.A.O.’ na ödenmesinden sonra geriye kalan meblağ lehtarlara ödendiğini, 6102 sayılı TTK 1420. Maddesine göre (6762 sayılı TTK Madde 1268); sigorta alacaklarında zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, vekiledeni şirket ile …Bankası T.A.O. arasında yapılmış olan Grup Kredi Hayat Sigortası kapsamında müvekkili şirket ile…Bankası T.A.O arasında, sigortalı olan …’ ın … kredi risk numaralı kredi borcunun devamı süresince vefat riskine karşı güvence altına alan hayat sigortası akdedildiğini, işbu sigortanın, sigortalı olan …’ ın vefat riskine karşı güvence altına alan hayat sigortası olduğunu, teminatın kapsamının grup kredi hayat sözleşmesi özel şartlarına ve hayat sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, davacılar murisi sigortalının kredi borcunu ödememesi sebebiyle 26.05.2017 tarihinde takip hesaplarına aktarıldığı Grup Sigorta Sertifikası’ nın tarafı olan sigorta ettiren … Bankası T.A.O. tarafından vekiledeni şirkete iletildiğini, Banka tarafından gönderilen iptal talebi üzerine 16.11.2018 tarihinde poliçenin iptal edildiğini, iptal edilen poliçe ile ilgili, sistemde ”Otomatik Yenilensin mi” seçeneği aktif olduğu için iptal edilen poliçenin sehven yenilendiğini ve dava konusu poliçenin (… numaralı poliçe) oluştuğunu, işbu poliçe üzerinde tahsilat bulunmadığından 07.02.2019 tarihinde vekiledeni şirket tarafından mebdeinden iptal edildiğini, dava konusu poliçe üzerinde tahsilat bulunmadığından vekiledeni şirketin sorumluluğunun başlamadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; Hayat sigortasından kaynaklı vefat tazminatı isteminden ibarettir.
HMK’nın 15/2. maddesinde “(2) Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir.” düzenlemesi mevcuttur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2017/2546 Es. Ve 2017/2397 K. sayılı ilamında “…. davacının muris eşinin davalı bankadan çektiği kredi nedeniyle davalı sigorta şirketince hayat sigortası yapıldığı, murisin ölümü sonrasında sigorta şirketince vefat tazminatının ödenmediği iddiasıyla dava açıldığı, HMK’nın 15/2.maddesinde öngörülen yetkinin kesin olduğu, sigortalının yerleşim yerinin Bakırköy Tüketici Mahkemesinin yargı alanı içinde kaldığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Bakırköy Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” yönünde karar verilmiştir.
Somut olayda davacılarının murislerinin dava dışı … Bankası’ndan çektiği kredi nedeniyle davalı sigorta şirketince hayat sigortası yapıldığı, murisin ölümü sonrasında sigorta şirketince vefat tazminatının ödenmediği iddiasıyla dava açıldığı, HMK’nın 15/2.maddesinde öngörülen yetkinin kesin olduğu ve sigortalının (muris) yerleşim yerinin dosyada ki mevcut delillerden Bartın olduğunun tespit edildiği bu doğrultuda yukarıda belirtilen istinaf kararı da göz önünde bulundurulduğunda iş bu davaya bakmaya Mahkememiz yetkili olmadığından Mahkememizin yetkisizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren ve talep halinde dosyanın yetkili Bartın Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz yetkili olmadığından Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren ve talep halinde dosyanın YETKİLİ BARTIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip
¸

Hakim …
¸