Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/217 E. 2022/23 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/217 Esas
KARAR NO : 2022/23

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/04/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’ye ait …plakalı araç müvekkili şirket …A.Ş. Nezdinde … no’lu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 11.05.2017 tarihinde dava dışı…sevk ve idaresindeki sigortalı araç davalı şirket sorumluluğundaki …Bağlantı yolu kuzey istikamette seyir halinde iken yol üzerinde bulunan çukur alana aracının sağ kısımları ile düşmesi sonucu sağ ön kapı kısımlarında hasar meydana gelmesi nedeni ile maddi hasarlı trafik kazası ve sonucunda hasar meydana geldiğini, kazaya ilişkin … İstanbul Amirliği tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında; kazanın meydana gelmesinde, kazanın meydana gelmesinde yolun bakım ve onarımından sorumlu olan davalı şirketin sorumluluğu nedeniyle meydana geldiği belirtildiğini, anılan kaza sebebiyle, davacı müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan …plakalı araçta meydana gelen hasarın tespiti amacıyla, müvekkili şirketçe ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, aracın ön kısımlarında hasar meydana geldiği ve toplam hasarın 4.875,00-TL olduğu tespit edildiğini, araçtaki hasarın giderilmesine ilişkin olarak sigortalı, aracın servis istasyonuna verilerek tamir edilmesini ve tazminatın da müvekkil şirket tarafından servis istasyonuna ödenmesini talep ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından servis istasyonunun düzenlemiş olduğu faturalara istinaden ödeme yapılmış ve dava dışı sigortalısı … A.Ş. tarafından ibra edilerek sigortalı üçüncü kişilere karşı olan dava ve talep haklarını müvekkili şirkete temlik ettiğini, yukarıda belirtilenler ışığı altında müvekkili şirket nezdinde sigortalı araçta oluşan hasardan, yol bakımından sorumlu olan davalı şirketten tazmini için hukuki yollara başvurmadan önce uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile çözümü için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 5/A kapsamında tarafımızca İstanbul Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunulduğunu, başvurumuz kapsamında … Arabuluculuk Başvuru numarası, … Büro Dosya Numarası ile davalı taraflar ile Arabuluculuk gerçekleştirilmiş ve müzakeremiz 06.04.2020 tarihinde ”Anlaşmama” ile neticelendiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, 4.875,00-TL’nin ödeme tarihi olan 15.06.2017 tarihinden işleyecek T.C. Merkez Bankası’nın uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı şirketten tanzimine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumetin yöneltildiği müvekkili şirket otoyolun bakım ve onarımını üstlenen şirket olmadığından davacının iddialarının muhatabı olmadığını, bu sebeple müvekkili şirket açısından davanın husumett yokluğundan reddi gerektiğini, davacı… Otoyolu’nda sigortalısının geçirdiği maddi zararlı trafik kazasından kaynaklı yaptığı ödemenin rücu edilmesi ile ilgili taleplerini yolun bakım ve işletmesinden sorumlu olduğu iddiasıyla… Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Yatırım ve İşletme A.Ş. aleyhine yönelttiğini, müvekkili şirket ile İdare arasında münakit Uygulama Sözleşmesi uyarınca…ve …Otoyolunun bakım ve işletme sorumluluğu Görevli Şirket sıfatı ile şirketimiz üzerindedir. Ancak söz konusu bakım ve işletme işlerinin tamamı anahtar teslim şeklinde …A.Ş. şirketine bırakıldığını, öte yandan …A.Ş. de üstlendiği bakım ve onarım işini anahtar teslimi şeklinde…A.Ş.(“…”) isminde şirkete bırakıldığını, davacının rücu taleplerine konu kaza 11.05.2017 tarihinde gerçekleşmiş olup bu husus, davacının delil dilekçesi ekinde sunmuş olduğu … İstanbul Amirliği tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ile de sabit olduğunu, bununla birlikte husumet itirazlarımız baki kalmak ve sorumluluğu asla kabul anlamına gelmemek üzere; belirtilen tutanağın ”Kazanın Özeti” başlıklı açıklama kısmında Müvekkil Şirket’in ”…” şeklinde genel olarak bilinen unvanına yer verildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, davacı da bu hususu dava dilekçesinde ilgili tutanak uyarınca müvekkili şirketin sorumlu olduğunu iddia ederek ikrar ettiğini, bununla birlikte davacı şirket dosyaya sunmuş olduğu makbuzlardan hasara ilişkin dava dışı …şirketine yapılan ödemenin tarihinin 19.06.2017 olduğu görüldüğünü, burada zamanaşımı süresine ilişkin zararın öğrenilmesi tarihinin, sigorta şirketlerinin ödemeyi yaptığı tarih olarak kabul edilmiş olması, davacı tarafça kolluk kuvvetlerince düzenlenen tutanağa istinaden ödeme yapılmış olması, tutanakta kabul anlamına gelmemek üzere sorumluluğun müvekkili şirkette olduğunun belirtilmesi ve davacının da bu hususu açıkça dava dilekçesinde ikrar etmiş olması göz önünde bulundurulduğunda, dava tarihi itibari ile davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davaya konu kaza ile ilgili müvekkili şirkete kusur atfedilmesi, kazadan ve sonuçlarından sorumlu tutulması mümkün olmadığını, hiçbir şekilde davayı, sorumluluğu, kusuru ve husumeti kabul etmemekle beraber bir an için Mahkemenin esasa dair inceleme yapması halinde dahi söz konusu kazada illiyet bağı kesildiğinden davanın esastan reddi gerektiğini, davacının sunmuş olduğu tutanağa göre … yönetimindeki…plakalı araç 11.05.2017 tarihinde saat 23.15 sıralarında müvekkili şirketin işletme hakkına sahip olduğu (Bakım ve onarım sorumluluğu ihbar olunan şirketlere ait olan) …Otoyolu’nda kuzey istikametinde seyir halindeyken davacının rücu talebine ilişkin hasar meydana geldiğini, somut olayın iddia edilen oluş şekline göre hasarın demir çubuğa çarpma şeklinde gerçekleştiği düşünülse dahi bu demir parçasının müvekkili şirketin kusuru ile yol üzerinde olup olmadığının tespiti mümkün olmadığını, mahkemenin de takdirinde olacağı üzere bu şekilde bir demir parçası, bu süre içerisinde müdahale edilmesi mümkün olmayacak şekilde dosyaya konu hasar zamanından çok kısa bir süre önce aynı yolu kullanan başka bir araçtan kopmuş, düşmüş olabileceği gibi bir çok ihtimal mevcut olduğunu, illiyet bağının kurulabilmesi için somut olayın oluşumuna sebep olan hususların açık ve net bir şekilde ortaya konması gerektiğini, ihtimaller üzerinden müvekkili şirkete kusur atfedilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını, hasarın dava dışı sürücünün otoyolda bulunan bir çukura aracının yan kısımları ile çarpması şeklinde gerçekleştiğinin düşünülmesi ise hayatın olağan akışına açık olarak ters olacağını, zira çukur bir alana bir aracın yan kısımları ile çarpması gibi bir durum Mahkemenin de takdirinde olacağı üzere fiziken mümkün olmadığını, bu açıdan da gerçekleşmesi fiziken mümkün olmayan bu şekildeki hasara ilişkin müvekkili Şirket yönünden bir illiyet bağının kurulamayacağının açık olduğunu, tüm bu açıklamalar, dosyada mübrez bilgi ve belgeler ve olayın oluş şekli bir bütün olarak değerlendirildiğinde, öncelikle otoyolun bakım ve onarımından sorumlu olmayan müvekkili şirkete dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusur izafe edilemeyeceği açık olduğunu, bu husus ise kazanın meydana gelmesi ile hiçbir bağlantısı bulunmayan müvekkili şirketten talepte bulunulmasının mümkün olmadığının en açık kanıtı olduğunu, yukarıda izah olunan sebeplerle, haksız ve hukuka aykırı olan işbu davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının talepleri yönünden zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine, davanın esastan reddine, davanın… A.Ş’ye ve…A.Ş.’ye ihbarına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davanın, 11/05/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davacı şirkete sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin, kusurlu olduğu iddiası ile davalıdan rücuen tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşıldı.
23/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı sigorta şirketi tarafından dava konusu … plakalı araç için ödenen toplam 4.875,00 TL onarım bedelinin kadri maruf olduğunu, dava konusu araçta oluşan hasarın çukura düşme sonucu değil yolda bulunan metal bir cisme (örneğin demir parçası) çarpma sonucu meydana gelebileceğini, kusur dağılımı yapılabilmesi için söz konusu cismin yol üzerinde bulunup bulunmadığının ve bulunuyorsa ne kadar süredir yol üzerinde olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, kazadan önce yabancı bir cismin yol üzerine, müdahale edilebilecek kadar süre önce düştüğünün tespit edilmesi halinde yolun bakımından ve onarımından sorumlu şirket ile kamu adına trafik güvenliği açısından yolun denetimini gerçekleştirmesi gereken…Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nün bağlı bulunduğu …Valiliği’nin tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını, yolun bakımından ve onarımından sorumlu şirket ile…Valiliği’nin davacıya ödeyecekleri tazminatı KTK’nın 14. maddesine göre, yola yabancı cismi düşüren kişi ya da kişilere rücu etme imkanı bulunduğunu, dava dosyasında adı geçen şirketlerden hangisinin yolun bakımından ve onarımından sorumlu olduğu, tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Karayolları Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğü’nün 08/10/2021 tarihli yazı cevabında dava konusu kazanın meydana geldiği yolun bakım ve onarımının sorumluluğunun davalı şirkette olduğu bildirildiğinden, ayrıca davalı şirketin 13/10/2021 tarihli yazı cevabında bakım ve işletme sorumluluğunun görevli şirket sıfatıyla davalı üzerinde olduğu ve söz konusu bakım ve işletme işlerinin tamamının…AŞ’ye bırakıldığı,… AŞ’nin de … Otoyol İşletme ve Bakım AŞ unvanlı şirkete bıraktığı bildirilmiş olup, davalının yazı cevabında belirttiği üzere işleri üçüncü kişi olan şirkete ve üçüncü kişi konumundaki şirketin de başka şirkete devretmesi, görevli şirket olarak davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Bu durumda dava konusu kazanın meydana geldiği otoyolun bakım ve onarımından sorumlu ve görevli şirket olan davalıya husumet yöneltilebileceği anlaşılmakla davalının husumet itirazının yerinde görülmeyerek reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacıya sigortalı araç sürücüsü …’in dava konusu olaya dair tutulan ve kaza nedenine ilişkin birbirinden farklı ifadelerde bulunduğundan, araçta meydana gelen hasarın davacının iddia ettiği gibi çukura düşme şeklinde değil metal bir cisme çarpma sonucunda meydana gelebileceği değerlendirildiğinden, iki tutanakta da yol üzerinde veya kenarında çalışma olduğuna dair tespit bulunmadığından, yabancı cismin kaynağı tespit edilemediğinden ve mevcut delillere göre kusur dağılımı yapılamadığından, gerek davacının hasarın çukura düşme nedeniyle oluştuğu iddiası ispatlanamadığından, gerek metal bir cisme çarpma ile meydana gelebileceği belirlenen hasara ilişkin metal cismin kaynağının 3. kişi ya da kişiler de olabileceği, hasara neden olabileceği kanaatine varılan metal cismin davalıya ait veya davalı sorumluluğundaki yolda çalışma nedeniyle mevcut olup olmadığı belirlenemediğinden davalının kusurunun bulunup bulunmadığı veya kusur oranı tespit edilemediğinden davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği, davacının ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili için iddialarını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 83,26-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2,56-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.875,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”