Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/208 E. 2020/205 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/208 Esas
KARAR NO : 2020/205
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirket ile davalılar arasında İstanbul ili, Şişli İlçesi, … Mah… ada, … parsel sayılı gayrimenkulde bulunan binada bağımsız bölüm maliki olanların bir kısmı ile; 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği gereğince dönüşüm yapılması amacıyla, … noterliğinin 14.12.2016 tarihli ve 59791 yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, davalıların sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle, arsa maliki olan davacı açısından dönüşümün gerçekleşmemesi, binanın her hangi bir uzlaşma sağlanmaksızın yıkılması sonucu doğması ve kat irtifakının çözülüp, gayrimenkulün hisseli hale gelmesi nedeniyle de önemli zararların ortaya çıkmış olduğunu, binanın yıkılmış olması sebebiyle, yeniden yapılmasını mümkün kılacak anlaşmaya kadar müvcekkil sahibi olduğu bağımsız bölüm yönünden gelir kaybına uğrayacağı, gayrimenkulün hisseli hale gelmesi sebebiyle, hissedarların bir birlerine karşı ortaklığın giderilmesi ve açık ihale ile gayrimenkulün satışının yapılmasının önü açıldığını, müvekkilinin kat mülkiyeti kurulu bir gayrimenkul almış iken ve 6306 sayılı yasa gereğince yapılacak dönüşüm neticesinde, daha kıymetli bir bağımsız bölüme sahip olmayı düşünürken, davalıların sözleşmeye ve hukuka aykırı muvazaalı tutumları sebebiyle, yok pahasına sahibi bulunduğu gayrimenkulün elinden çıkması riski ortaya çıkmış bulunduğunu, aynı risk, diğer kat malikleri açısından da geçerli olduğunu, bu nedenle de müvekkilin uğradığı zararların belirsiz alacak davası olarak açılması zorunlu olduğunu, davayı açarken gerçek zarar tutarını belirlemesi, dava dilekçesi içeriğinde açıklanan hususlar göz önüne alındığında olanaksız olduğunu, bu nedenle, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığını, davada harca esas tutar 50.000,00-TL olarak esas alınmasını ve davalılardan tahsilini talep talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Alacak davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Arabuluculuk 6325 sayılı Yasa ile hukukumuza giren “ Mahkeme dışı “ çözüm yollarından birisidir.
19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
”MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile 01.01.2019 tarihi itibariyle ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için” dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiş olup,
Mahkememiz tarafından 04/06/2020 tarihli ara karar ile davacıya arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini dosyaya sunması için bir haftalık kesin süre verildiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtar edilmesine rağmen davacı vekili tarafından herhangi bir evrakın sunulmadığı anlaşılmıştır
6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
HMK 138(1) madde; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir…”
Davacı vekili tarafından kendisine verilen bir haftalık kesin süre içerisinde HUAK’nun 18A/1-2 maddeleri uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonrasında anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya Arabuluculuk Dairesi tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmadığı anlaşılmakla yukarıda belirtilen istinaf kararları ve kanun maddeleri uyarınca dosya üzerinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-) Mahkememize açılan işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE
2-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL maktu red harcının peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 799,48-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/ vekiline iadesine,
Dair davacı/vekilinin ve davalı/vekilinin yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.30/06/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.