Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/198 E. 2022/122 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/198 Esas
KARAR NO : 2022/122
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket Özbekistan’da ayrı ayrı … kurulu güce sahip … yapım işi ile 900 MW kurulu güce sahip Kombine Çevrim Elektrik Santrali Yapım işi ( Proje veya Santral ) üstlendiği, Santrallerin yapımına ilişkin Sözleşmeler akdettiği, gerek işin büyüklüğü gerekse bedellerinden dolayı gecikmeler halinde Müvekkili şirket aleyhine ciddi gecikme cezaları öngörüldüğü, müvekkili şirket görevlendirdiği alt yüklenicilerden veya mal/hizmet satın aldığı firmalardan dolayı bu cezalara maruz kalmamak için alt yüklenicilerle veya firmalarla akdettiği sözleşmelerde de sözleşme tutarlarına göre cezai şartlar belirlendiği, müvekkili şirket Santrallerde kullanılmak üzere Davalı ile 26.04.2018 tarihinde sırasıyla … … ve … … Nolu Sipariş emirleri kapsamında malzeme alım/satımı konusunda anlaştığı, Her bir sipariş emrinde belirlenen teslim tarihlerinde gecikme yaşanması halinde V2 haftalık gecikme uygulanacağı belirtilmiş olup, davalı tarfa da gecikme cezasını kabul ettiği, davalı Sipariş Emri -1 kapsamındaki malzemeleri 153 gün gecikmeyle, Sipariş Emri-2 kapsamındaki malzemeyi 60 gün gecikme ile teslim ettiği, müvekkil Sipariş Emri -1 için 30.09.2018 Tarihli yazısı ile 153 günlük gecikme içinm 3.801.60- EUR, Sipariş Emri-2 için 60 günlük gecikme için 3.294.00 EUR gecikme cezası ödenmesini talep etmiş ödeme yapılmadığı, buna ilişkin müvekkil şirketçe gönderilen faturalara da davalı itiraz itiraz ettiği, …112 Maddesi göre “. Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğunu, böyle bir durumda alacaklı tazmin isteyebilmek için zararını ispatla mükellef olduğu, Ancak, taraflar borçlunun borcu hiç veya gereği gibi yada kararlaştırılan yer ve zamanda ifa etmemesi durumunda alacaklı, zararı ispatlamak zorunda olmaksızın, borçluyu yükümlü kılan bir müeyyide kararlaştırabilirter. Bu halde cezai şarttan/ceza kaydından bahsedilebileceği, ceza Şartı olarak …179 ila 182 Maddelerinde düzenlendiği, davalı taraf edimini zamanında ifa edemediği gibi teslim zamanına ilişkin kendisine iletilen sorulara kayıtsız kaldığı, bu durum taraflar arasındaki yazışmalarla da sabit olduğu, yazışmalardan da sabit olduğu üzere davalı taraf malzeme temnininde geciktiği, müvekkil şirket talep ettiği gecikme cezası bedellerine yaptığı itirazın hiçbir haklı nedeni bulunmadığı, talep edilen gecikme cezalarına ek olarak Sipariş Emri-l kapsamında müvekkile teslim edilecek malzeme tutarının yükleme öncesinde belirli olmaması nedeniyle davalı tarafa iletilen faturaya ilişkin 561.60 EURO tutarında fazla ödeme yapılmış, davalı taraftan bu tutar talep edilmiş, davalı bu tutarı ödemeyi reddetmiş bu tutarda talep edildiği, açıklamalar çerçevesinde ve mahkemenizce resen dikkate alınacak nedenlerle; taraflar arasında akdedilen Sözleşme gereğince uygulanan gecikme cezasına karşılık gelen gecikme cezası ve fazla ödenen tutar olmak üzere toplamda 7.672.20 EUR ‘nun TCMB Kamu Bankalarının bir yıl vadeli BUR mevduata uygulanan fijli faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı haksız ve dayanaksız şekilde müvekkil şirketi borçlu konuma sokmaya çalıştığı, davacı talep ve iddiaların maddi gerçeklikten uzak olduğu, davacı geç teslim ile kendisinin zarara uğratıldığını belirterek müvekkiliin borçlu olduğunu iddia ettiği, davacı taraf Özbekistan’da ayrı ayrı yapmakta olduğu, 450 MW kurulu güce sahip … Santrali yapım işi ile 900 MW kurulu güce sahip Kombine Çevrim Elektrik Santrali Yapım işinde yaşadığı gecikme ve eksiklikleri her hangi bir nedene dayanmaksızın yaklaşık 200’e yakın taşerona yansıtarak zararını bu şekilde telafi etme amacından öte olmadığı, Mevcut Projeler nedeniyle uğranılan zarar davacı tarafça haksız kazanç elde etme amacıyla davalara konu edildi Bi, Davacı kendi eksik ve gecikmesini müvekkil şirkete kusur olarak yüklemeye çalıştığı, sipariş emirlerinde mevcut olduğu halde davacı taraf müvekkili şirketten yaptığı alımları tek seferde yapabilecek olmasına rağmen tarafların zararına olarak kendi talebiyle parçalara böldürüp teslimat ve alım süreci davacı tarafın talep ve kusurlarıyla parçalara bölünmüş bu şekilde yapılan ayrı ayrı ödemelere karşılık teslimatlarda ödeme sonrası gerçekleştiği, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak Müvekkili şirkete ön ödeme ya da toplam sipariş edilen miktarın tamamının bedeli ödenmeden davacı tarafın teslimat beklesinin edimlere aykırı olmakla birlikte gecikme yaşanmasının temel nedeni davacı tarafın toplam siparişinin parçalara bölmesi ve ödemelerini de yine parçalı hale getirmesinden kaynaklandığı, müvekkil tarafından teslim edilen malzemelerin, adet, sayı, metraj ile toplam bedelleri aşağıda belirtilmiş olmakla davacı tarafın iddiasının aksine müvekkili şirkete ödenen fazla bir bedel olmadığı, fazla ödeme tutarının 17.28 EUR olduğu davacının iddia ettiği 561.60 EUR fazla ödeme yapıldığı iddiasının tamamen haksız ve dayanaksız olup reddi gerektiği, davacı salt kendi aralarında yaptığı yazışmaları dava dosyasına sunmuş, müvekkil şirketin vermiş olduğu mail cevaplarını özellikle elemeden geçirerek dava dosyasına sunduğu, tamamını dosyaya sunmadığı, oysaki gecikmelelerin tamamının müvekkili şirketin bilgisi ve ilgili dışında meydana gelen hususlardan oluştuğu, müvekkile tek başına kusur atfedilmesinin hukuken mümkün olmadığı, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden ötürü ve resen tespit olunacak nedenler karşısında öncelikle usulü itirazların değerlendirilmesine ve davanın usulden reddine, davacı tarafça ispat edilemeyen işbu haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesi, dava ve talep etmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; Satım sözleşmesi kapsamında davacı şirkete geç teslim edilen malzemelere ilişkin iddiaya dayalı olarak akdedilen sözleşmeye ilişkin uygulanan ceza-i şart bedeli ve davalı firmaya yapılan fazla ödemenin iadesi istemine dayalı olarak açılan alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; Arabuluculuk tutanağı, tanık, yemin, sipariş emirleri, e-posta yazışmaları, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, ve tüm yasal deliller.
İddia savunma ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için bilirkişi heyetinden alınan 07/12/2020 tarihli kök raporda özetle; Davalının sözleşmede kararlaştırılan siparişleri geç teslim ettiği, bu nedenle sözleşme uyarınca davacıya 7.039.87 Euro cezai şart tazminatı ödemesi gerektiği, davacının yapmış olduğu fazla ödeme nedeniyle ayrıca 561.60 Euro alacaklı olduğunun tespit edildiği, 25/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek rapor özetle; kök rapordaki görüşlerini muhafaza ettiklerini tespit ve rapor edilmiştir.
Satım sözleşmesi kapsamında davacı şirkete geç teslim edilen malzemelere ilişkin iddiaya dayalı olarak akdedilen sözleşmeye ilişkin uygulanan ceza-i şart bedeli ve davalı firmaya yapılan fazla ödemenin iadesi istemine dayalı olarak açılan alacak davası olduğu,
Dava konusu malzemelerin geç teslim edilmiş olduğu hususu taraflar arasındaki mail yazışmalarından ve davalının cevap dilekçesindeki ikrarlarından anlaşıldığı, davalı tarafından gecikmeye, davacının kısım kısım mal almış olması sonucu sebebiyet verdiği, gecikme nedeniyle bir kusurunun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki sözleşmede malların bir bütün alınması gerektiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, basiretli davranmakla yükümlü olan davalının sözleşmeyi buna göre düzenlemesi ve yurt dışından mal tedarikinde yaşanabilecek aksaklıkları da hesaba katarak hareket etmesi gerektiği, bu bakımdan davalının anılan iddialarının kabulüne olanak olmadığı,
Cezai şart tazminatı alacağından herhangi bir itirazi kayıt ileri sürülmemesi nedeniyle vazgeçilmiş sayılabilmek için taraflar arasındaki ilişkinin yıllık veya dönemsel tekrarlanan bir ilişki olması, cezai şart tazminatının da yine yıllık ya da dönemsel ilişki dikkate alınarak kararlaştırılması olması gerekeceği, taraflar arasındaki ilişkinin yıllık veya dönemsel tekrarlanan bir ilişki olmadığı, kararlaştırılan cezai şart tazminatının da yine buna bağlı olarak kararlaştırılmadığı, taraflar arasındaki mail yazışmaları dikkate alındığında da, davacının düzenli bir şekilde sözleşmenin ihlal edilmiş olduğunu bir an önce siparişlerin tamamlanarak teslim edilmesini talep ettiği, bir başka deyişle davacının sözleşmenin ihaliline sessiz kalmak suretiyle muvafakat verdiğinden de söz edilemeyeceği, HMK. m. 199 hükmü uyarınca mail yoluyla yapılan yazışmaların da belge olduğu dikkate alındığında, davacının cezai şart tazminatı talep edebileceği açık olduğu, dolayısıyla davalının, itirazi kayıt ileri sürülmeden ifanın kabul edilmesiyle birlikte cezai şart tazminatının istenemeyeceği yönündeki iddiası da yerinde olmadığı,
Davacı, taraflar arasında imzalanan Sipariş Emirleri kapsamında 15.06.2018 tarihinde tesliminde mutabık kalınan malzemelerin, davalı tarafından geç teslim edilmesi ile Sipariş emirlerindeki +toplam sipariş (Anlaşma) Tutarları üzerinden her ne kadar (3.801.60 EUR + 3.294.00 EUR = 7.095.60 EUR Ceza bedeli faturası düzenlemiş ise de: Davacı Sipariş/Sözleşme kapsamında (37.454.40 EUR + 32.944.32 EUR =70.398.72 EUR mal alımı yaptığı, işbu Tutarın %10’u ise ; 7.039,87 EUR denk geldiği, davacı tarafından Davalıya mal bedeli ödemesinden dolayı fazladan yapılan 561.60 EUR’nun tarafların defter ve belgelerinde fazladan tahsil yapıldığına ilişkin defterlerinde işli olduğu ve bu tutarın davacıya iade edilmesi gerektiği,
Davalının sözleşmede kararlaştırılan siparişleri geç teslim ettiği, bu nedenle sözleşme uyarınca davacıya 7.039.87 Euro cezai şart tazminatı ödemesi gerektiği, davacının yapmış olduğu fazla ödeme nedeniyle ayrıca 561.60 Euro alacaklı olduğu hususunun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
A- 7.039,87 EURO cezai şart tazminatı alacağının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca, bir yıllık EURO üzerinden açılan mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B- 561,00 EURO alacağının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca, bir yıllık EURO üzerinden açılan mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.706,05-TL harçtan peşin alınan 933,65-TL, mahsubu ile bakiye 2.772,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 933,65 TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 995,85TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 84,00 TL davetiye gideri 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.084,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre 2.063,16 TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.852,95 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 402,07-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde davacının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır