Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2021/278 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/185 Esas
KARAR NO : 2021/278
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının dava soresinde mal kaçırma ihtimaline binaen, ileride telafisi mümkün olmayan zararların doğmasını engellemek ve müvekkili şirketin alacağının yargılama sonucu ödenmesinin güvence altına alınması adına, davalının malvarlığı üzerine alacağına yeter miktarda ihtiyati haciz konulmasına, dava dışı sigortalı … ‘e ait konut, müvekkili şirket tarafından … poliçe numaralı … Poliçesi ile teminat altına alındığını, söz konus poliçe ile teminat altına alınan evin bulunduğu … Mah. … No: … /Muğla adresinde 17/12/2017 tarihinde sigortalının evde olmadığı sırada çatı katında bulunan davalı tarafından imal edilen çamaşır makinesinin arızalanması ile su baskını meydana geldiğini ve sigortalıya ait demirbaşlar ve eşyaların zarar gördüğünü, oluşan hasar sebebiyle 16/07/2018 tarihinde 30.320,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, işbu ödemenin rücuen tazmini amacıyla müvekkili şirketin ödemiş olduğu tazminat bedelinin rücuen tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2018/ … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını davalı tarafından anılan takibe itiraz edildiğini, anılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizini davalıdan tahsiline karar verilmesini, yaşanan su basması olayında davalı şirketin üretip imal ettiği çamaşır makinesinin garanti süresi içerisinde arızalanmasına sebebiyet verildiğini, exper raporu ve davalı firmanın yetkili servis raporunu … A.Ş.’nin sorumluluğunu tespit ettiğini, işbu sebeple müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin halefiyet prensipleri gereği davalıdan rücuen tazmini gerektiğini, davanın kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, harç yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … Sigorta, sigortalısının halefi olarak dava açtığından, işbu davanın Ticaret Mahkemesinde değil Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesine, dava konusu çamaşır makinesinde üretim ayıbı olduğunun akabinde hasarın çamaşır makinesindeki bu üretim ayıbından kaynaklandığının davacı şirket tarafından kesin bir şekilde ispatlanması gerektiğini, olayın 17/12/2017 tarihinde meydana geldiği ileri sürülürken, 24/05/2018 tarihinde inceleme yapan servisin üründeki arızayı ne şekilde tespit ettiğini, ürünün içindeki suyu nasıl görebildiğinin anlaşılamadığını, konuttaki zararın bu 6 aylık süreçteki başka bir sebepten kaynaklanmasının mümkün olduğunu, su borularının patlaması, banyoda bulunan küvet ya da duşakabinin su akıtması gibi durumlarda da benzer zararlar oluşabildiğini, davacı … sigortanın çamaşır makinesindeki arıza ile oluşan zararın arasındaki illiyet bağını şüphe kalmayacak şekilde kesin olarak ispatlanması gerektiğini, icra takibine kötü niyetli olarak itiraz edilmediğinden icra inkar tazminatı hükmedilmesi hususunda hukuka aykırılık teşkil edeceğini, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde ihtiyati haciz talebinin reddine, dava konusu olayda Arçelik marka çamaşır makinesinde üretim ayıbı bulunduğunu, zararın çamaşır makinesindeki ayıptan meydana geldiğinin açık kesin ve güvenilir bir delil ile ispatlanamadığından haksız davanın reddine, zararın meydana gelme sebebi ile miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 17/12/2017 tarihinde dava dışı sigortalıya ait evde meydana gelen su baskını nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin tahsiline ilişkin … İcra Dairesinin 2018/ … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre “…….göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” hükmü gereğince re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
Dava dilekçesinde, davacı tarafça, sigortalısının konutunun sigortalandığını belirtmiş olup, dava dilekçesi ekinde yen alan … poliçe numaralı poliçe ve ekspertiz raporu incelendiğinde sigortalanan yerin kullanım amacının konut olduğu hususunun yer aldığı ve böylece dava dışı sigortalının tüketici olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın, davalı taraf ile doğrudan bir ilişkisinin bulunmayıp, davacı kendi sigortalısına Konut Sigortası Poliçesinden kaynaklı yapmış olduğu hasar bedeli ödemesinden dolayı talepte bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. Dosyada davacı sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, kusuru nedeniyle davalıdan rücu talebinde bulunmuş olup, aralarında doğrudan 6102 sayılı yasanını 4. Maddesinde tanımlanan şekilde bir ticari ilişkinin bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava dışı sigortalı gerçek kişi ile davacı … arasındaki ilişki bir tüketici işlemi olduğundan ve davacı kullanım amacı konut olan … Poliçesinden kaynaklı ödemeye ilişkin rücu talebinde bulunduğundan görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup, Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesini talep ettikler takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına ,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”