Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/176 E. 2020/645 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/176 Esas
KARAR NO : 2020/645
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, davalı bankaya, 2004 yılı öncesi taahhüt işleri olmak üzere, 2004 yılından başlayarak, Genel Müdürlük Sözleşmesinin 30.09.2019, diğer hizmet binalarının sözleşmelerinin ise 31.07.2019 tarihinde feshine kadar her yıl yenilenen teknik hizmet sözleşmeleri kapsamında bina teknik hizmeti verdiğini, davalı … …’nun ise, 08.05.2018 tarihinde, müvekkili firmaya hiçbir haber vermeden diğer davalı firma olan … A.ş’de SGK girişinin yapıldığının öğrenildiğini, 10.10.2019 yılında müvekkili firmada elektrik teknisyeni olarak, davalı bankanın genel müdürlük binasında, müvekkil firma adına aylık 2.937,00-TL ücret ile görevini ifa ettiğini, müvekkili firmanın davalı banka ile 01/02/2018’de imzalanmış olan 1 yıllık sözleşme düzenlemesine göre, sürenin bitiminden 30 gün önce taraflarca yazılı bildirim olmadığından sözleşme aynı şart ve koşullarda 1 yıl daha uzamışken ve halen yürürlükteyken, davalı bankanın davalı firma … A.ş. ile aynı iş ile ilgili sözleşme imzaladığını, davalı bankanın bu süreçte müvekkil firmadan hizmet almaya devam ettiğini ve söz konusu işi ihale ile vereceğini duyurarak, müvekkilinden teklif istediğini fakat ihale sonuçlarını açıklamadan ihale konusu işi davalı … A.ş. ile sözleşme imzalayarak, bu firmaya verdiğini, sözleşme imzalandığında müvekkili firma elamanlarının halen, davalı bankaya hizmet vermeye devam ettiklerinden, davalı firmanın, müvekkili firmanın bir kısım elemanlarına, kendileri ile çalışmaları aksi takdirde iş sözleşmelerinin feshine karar verileceğini tehditvari olarak bildirdiklerini, bunu haber alan müvekkili firmanın, davalı banka ve davalı firmaya … noterliği’nin 12.07.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek tebliğ ettiğini, … Bankası’nın tüm bu süreçte, halen müvekkili ile, sözleşmesini feshetmediğini ve sözleşmeye uyma ve müvekkile karşı sözleşmeden kaynaklı sadakat borcu ile hareket etmek zorunda olmasına rağmen hiçbir yasal ve etik yükümlülüğe uymaksızın müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, davalı işverenlerim rekabet yasağını ihlale teşvik, ile “bir kimseyi ahlaka aykırı olarak kasten zarara uğratan kişinin bu zararın tazmini ile yükümlü olduğu”nu olması nedeni ile de sorumlu olduklarını, davalı banka ve davalı firmanın, müvekkili ile iktisadi rekabeti suistimal ettiklerini, iyiniyet kurallarına aykırı sair şekillerde iktisadi rekabeti her türlü kötüye kullandıklarını, böylece davalı yeni işverenlerin, borçlar kanunu genel hükümler ve ttk hükümlerine de aykırı olarak, müvekkilin çalışanlarını sözleşmeleri ihlale sevk ettiklerini belirterek, davanın kabulü ile davalı tarafların … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile TBK madde 99 uyarınca ödeme zamanındaki kur değeri karşılığından tahsiline, takip tarihinden itibaren kamu bankalarının döviz cinsi mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine ve davalıların takip bedeli üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının bulunduğunu, rekabet yasağı iddiası kapsamında müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından iddia edilen eylem ve işlemler ispata muhtaç olduğunu, müvekkilinin yeni işveren sıfatı ile sorumlu olmadığını, yeni işverenin, eski işveren ile işçi arasındaki rekabet sözleşmesinde taraf olmadığından yeni işverene sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın hukuka aykırı bir eyleminin mevcut olmayıp davacı iddialarının asılsız olduğunu, davacının, soyut zarar iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının rekabet yasağı iddialarına dayanak olarak ileri sürülen diğer davalı şahsa ait beyan ve taahhütnamenin geçersiz olduğunu, davacı ve personellerinin, müvekkili banka lokasyonunda hizmet sağlarken yapılan işin 31.09.2019 tarihi itibariyle sona ermesinin, diğer davalı şahsın çalışmasını alıkoyan zorlayıcı bir sebep olduğunu, davacı şirkette yapılan işin sona ermiş olduğundan işçinin ve işyerinin akıbetinin belirsiz olduğunu, bu durumda da iş akdinin sona erdirilmesinde diğer davalı şahsa yüklenebilecek bir neden olmadığını beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 119/d maddesinde belirtilen, dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurları taşımadığını, davacı tarafça iddia edilen her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğine dair dava dilekçesinde açıklama yapılmadığını, dava dilekçesinde belirtilen delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, mahkemenin işbu davada görevli olmadığını, müvekkili şirketin huzurdaki davada taraf sıfatı olmadığından husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının müvekkili şirket hakkındaki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davalı bankanın davacı ile sözleşmesini feshetmesinin müvekkili şirket ile ilgisi bulunmadığını, davacının, iddialarını ispata elverişli somut ve geçerli deliller sunamadığını, zarar iddiasının da soyut ve ispata muhtaç olduğunu, davalı personele ait taahhütnamenin geçersiz olduğunu belirterek, davacı tarafından ikame olunan davanın reddini, davacı aleyhine % 20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açılmış olup davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı bir şekilde tek taraflı borç altına sokulduğunu, taahhütnamenin geçersiz olduğunu, taahhütnamede süre, yer ve konu unsuru bulunmadığı gibi, müvekkilinin davacı nezdinde güçsüz bir konumda bulunduğunu, taahhütname, anayasa md. 49 ile koruma altına alınan “çalışma hakkına” aykırı olduğunu, taahhütnamenin, davacının baskı ve tehditleri nedeniyle zorla imzalandığını müvekkilinin iradesinin fesada uğratılmış olması nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin mavi yaka personel olup davacının zarara uğrama ihtimalinin bulunmadığını, açılan davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, haksız rekabet hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan zararın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … San. Ve Tic. Ltd Şti. tarafından, borçlu … A.Ş, … A.Ş ve … … aleyhine; 3.000,00 USD alacağın tahsili için 01/02/2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin, … A.ş’ye 07/02/2020 … A.Ş’ye 10/02/2020, borçlu … …’ya ise 18/02/2020 /2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların süresi içerisinde 14/02/2020i 17/02/2020 tarihlerinde, borca, faize, faiz oranına, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalı işçi … …’nun hizmet sözleşmesinin haksız feshi olan 08/05/2018 tarihine kadar davacı firmada elektrik teknisyeni olarak, davalı Bankanın Genel Müdürlük binasında davacı firma elemanı olarak çalıştığı, davalı … …’nun, davacı yanında çalışırken, davalı … A.Ş.’de çalışmaya başladığının öğrenildiği, bu şekilde davalı işçinin, haksız rekabet içeren eylemlerde bulunması nedeniyle SGK’ya geriye dönük olarak çıkış bildiriminin yapıldığı, davalı banka ve davalı firmanın, yeni işveren sıfatı ile birlikte hareket ederek, ortak çıkarlarını ele edebilmek amacıyla davacı firma çalışanı olan … …’nun davacı ile olan iş akdini haksız olarak feshetmeye teşvik ettikleri, bu nedenle uğranılan zarardan tüm davalıların sorumlu oldukları iddia edilmektedir.
Belirtilen bu beyan ve dosya kapsamından, davalının davacı firmada hizmet sözleşmesi ile çalıştığı, davacı şirketle olan hizmet aktinin devamı sırasında 01.10.2019 tarihinde davalı … A.Ş.’de çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’ nın 444-447. maddeleri arasında yer almaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
İş aktinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir.
Dava konusu olayda, davacı taraf, davalı … …’nun yanında çalışırken hizmet ilişkisinin devamı sırasında davalı … A.Ş.’de çalışmaya başladığını öğrendiğini, bu nedenle davalı işçinin güven ve sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi ve iş ilişkisinin devamı sırasında haksız rekabet içeren eylemlerde bulunarak rekabet yasağını ihlal etmesi nedeniyle iş akdinin geriye dönük olarak 01/01/2019’da sonlandırıldığını beyanı karşısında, davalı … …’nun, davacının işletmesinde yönetici veya ortak olmadığı, iş sözleşmesi kapsamında çalışan olduğu, davacı tarafın uğradığı iddia edilen zarara ilişkin eylemlerin davacı tarafın dava dilekçesi içeriğinde belirttiği üzere hizmet ilişkisinin devamı sırasında gerçekleştiği anlaşıldığından davaya bakma görevinin mahkememize ait olmadığı açıktır. Davalının haksız rekabete ilişkin eylemlerinin hizmet ilişkisinin devamı sırasında başlayarak devam ettiği göz önüne alındığında aradaki ihtilafın hizmet ilişkisi kapsamında taraflar arasındaki sözleşmedeki yükümlülüklerinden kaynaklanması nedeniyle 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesi gereğince; hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bakma görevi İş Mahkemelerine aittir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın İstanbul İş Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 13. Hukuk Dairesi’nin, 22/10/2020 tarih, 2020/1291 Esas, 2020/1188 Karar sayılı ilamı )
HÜKÜM:
1-)İş bu davayı görmeye Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin HMK 114/(1)-c 115/(2) Maddeler uyarınca GÖREVSİZLİK nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde yetkili ve görevli İSTANBUL İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE ,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … … vekilinin yüzünde, diğer tarafların yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.