Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2021/677 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/148 Esas
KARAR NO:2021/677

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/02/2020
KARAR TARİHİ: 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ile … … A.Ş. tarafından 07.07.2017 tarihinde kredi sözleşmesi imzalandığını, bu kredi sözleşmesini …, … … A.Ş., … Ticaret ve San. Türk A.Ş. ile … … … Dan. İnş. Ve Tic. A.Ş., … … İnş. …. A.Ş.’nin garantör sıfatıyla imzaladığını, borçlunun kredi şartlarına uymaması, borcun zamanında ödenmemesi sebebiyle borçlulara … 16. Noterliği’nin 22.02.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek 63.736.587,46 USD borcun ödenmesinin talep edildiğini, ihtarname rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle … …. Asliye ticaret Mahkemesi …/… değişik iş sayılı dosya ile ihtiyati haciz kararı alındığı ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden 16.12.2019 tarihinde esas takibe geçildiği, takibe itiraz edildiğini beyanla, davanın kabulüne, davalıların alacağın %20 ‘sinen az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … İnş. Turizm Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş. Vekilinin savunmasının özeti; Davaya konu kredi sözleşmesinin … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyasına sunulduğu haliyle incelenen suretinde, söz konusu kredi sözleşmesinin müvekkili şirket adına … tarafından imzalandığını, ancak vekiledeni şirketin dava konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı dönemi de kapsayan dönemde, 24.07.2015 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile rakamsal sınırlama olmaksızın tek imza ile münferiden en geniş şekilde temsil ve ilzam yetkilisi ve yönetim kurulu başkanının Sn. … olduğunu, … tarafından 07.07.2017 tarihinde … 64. Noterliğinin … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile …’ün vekaletname de belirtilen yetkilerle sınırlı olmak üzere vekil tayin edildiğini, ilamsız takip ve dava dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkil şirkete garantör sıfatıyla taraf olduğundan bahisle husumet yöneltilmiş olsa da söz konusu kredi sözleşmesi müvekkil şirket yetkili temsilcisi tarafından imzalanmadığı ve imza atan kişiye verilen vekaletnamede bu hususta açık bir yetki verilmemiş olması karşısında sözleşmenin müvekkil şirket bakımından herhangi bağlayıcılığı bulunmadığını, davanın esası bakımından da davacının alacağının karşılanması noktasında risk bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar … Holding A.Ş. , … Anonim Şirketi ve … vekilinin savunmasının özeti; Davacı taraf dava dilekçesinde Müvekkillerinin kredi sözleşmesinde garantör olduğunu belirttiğini, ancak, garantörlüğü kefaletten ayıran unsurun garantörün garantörlük nedeniyle menfaatinin bulunması olduğunu, vekiledenlerinin herhangi bir menfaatlerinin bulunmadığını, bu itibarla hukuken müvekkillerinin garantör olduğundan bahsedilemeyeceğini, ancak, Borçlar Kanunu kapsamında geçerli olarak kabul edilebilecek şekil şartlarına haviyse kefalet olarak değerlendirilebileceğini, dolayısıyla, müvekkilleri tarafından asıl borçluların öne sürebileceği tüm itiraz ve defilerin ileri sürülebileceğini, tek taraflı olarak kredi cari hesabının kat etmesi yetkisinin bankaya tanınması hükmü genel işlem koşulu sayılır ve kötüniyetin göstergesi olduğunu, vekiledenlerine hesap kat ihtarnamesi gönderildikten sonra müvekkilleri tarafından alacaklı banka ile görüşmeler yapılarak ödemeler yapıldığını ve kredi sözleşmesinin aynı koşullarda devamı konusunda zımni kabul oluştuğunu, ancak, şubat ayında gönderilen hesap kat ihtarnamesi nedeniyle 10 ay sonra alacaklı banka tarafından icra takibi başlatıldığını, hesap kat ihtarnamesinden 10 ay sonra alacaklı banka tarafından başlatılması teamüllere uygun olmayıp, bu durum kredinin kat edilmesinden banka tarafından vazgeçildiğinin ve müvekkiller ile banka arasında kredi ilişkisinin devam ettirilmesi yönünde zımni kabul oluştuğunun kanıtı olduğunu, banka tarafından talep edilen faiz miktarının da fahiş olduğunu ve kabulünün mümkün olmayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Genel kredi sözleşmelerine, … 16. Noterliğinin 22/02/2019 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesine, ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına, T.C. Merkez Bankası’na bildirdiği cari faiz oranlarını gösteren bildirim örneğine, banka defter ve kayıtlarına, bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davaya dayanak … … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Bankası A.Ş tarafından borçlular …, … Holding A.Ş. … Tic. Ve San. Türk A.Ş. ve … İnş. Turizm Maden. Enerji Üretim Tic. Ve San, A.Ş. aleyhine 5.000.000,00 TL Asıl Alacak, 606,00 TL İhtiyati Haciz ve Vekalet ücreti olmak üzere 5.000.606,00 TL alacağın tahsili için 17.12.2019 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlular …, … … A.Ş. … Tic. Ve San. … A.Ş. vekilinin 26/12/2019 tarihinde, borçlu … … A.Ş. vekilinin 25/12/2019 tarihinde süresinde borca , ödeme emrine, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle takip tarihi itibariyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarın tespiti yönünden rapor aldırılmış, 09.06.2021 tarihli raporda:
”…Davacının 2017,2018,2019 yıllan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu kanaatine varıldığı,
Davacı şirketin incelenen ticari defter ve cari hesap kayıtlarına göre, … … A.Ş.’den 2020 yılı sonu itibariyle 1014 no.lu Krediden dolayı 505.970.960,65 TL, 1015 nolu Krediden dolayı 591.202,17 TL Kredi Bakiye alacağının olduğu,
Davalılardan …, … Holding A.Ş., … A.Ş. ve … Tic.ve San. A.Ş.’nin, garanti sözleşmesi çerçevesinde “garanti veren” olarak sorumlu oldukları,
Davalı …. A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi … tarafından, özel olarak …’e garantör olma dâhil birçok konuda açık bir yetki verildiğinden, …’ün garantör sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesinin geçerli olduğu ve bu sözleşmenin ilgili hükümlerinin 5 M. Kemâl Ogurm an/Turgut öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1, istanbul, 2013, s. 163 davalı …. A.Ş. için bağlayıcı olduğunun söylenebileceği,
Önce rehne başvuru zorunluluğunun, kredi sözleşmesinin borçlusu olan dava dışı … … A.Ş. için söz konusu olabileceği, davalılar …, … Holding A.Ş., … A.Ş. ve … Tic.ve San. A.Ş., genel kredi sözleşmesini garantör olarak imzaladıklarından, önce rehne başvuru zorunluluğunun bu kişiler için geçerli olmadığı, dolayısıyla bu kişiler hakkında ilamsız takip yapılabileceği,
Ticari işlerde temerrüt faizi serbestçe belirlenebildiğinden kararlaştırılmış olan temerrüt faizinin istenebileceği,
Tek taraflı olarak kredi cari hesabının kat etme yetkisinin bankaya tanınmasının genel işlem koşulu olmadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında katılım tadil ve yeniden düzenleme sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı … … A.Ş. arasında, 07.07.2017 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların ve dava dışı … … İnş.ve Tic. A.Ş.’nin sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladıkları, … 16. Noterliğinin 22/02/2019 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi hesaplarının kesilerek 63.736.587,46 USD borcun ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin 26/02/2019 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda davalıların temerrüde düştükleri hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
TBK’nın 128. Maddesi; “Üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.
Belirli bir süre için yapılan üstlenmede, sürenin bitimine kadar üstlenene edimini ifa etmesi için yazılı olarak başvurulmaması hâlinde, üstlenenin sorumluluğunun sona ereceği kararlaştırılabilir.” hükmünü içermektedir.
Buna göre, üçüncü kişinin sözleşmeden doğacak borçlarını herhangi bir süre sınırı olmaksızın üstlenen (garantör) kişinin sözleşmenin devamı boyunca, sözleşmeden doğacak borçlardan sorumlu olduğu, somut olayda dosya kapsamına göre davalılar genel kredi sözleşmesini garantör olarak imzaladıklarından, önce rehne başvuru zorunluluğunun bu kişiler için geçerli olmadığı, dolayısıyla bu kişiler hakkında ilamsız takip yapılabileceği, davalı yan takibe itiraz etmiş ise de; itirazlarının yerinde olmadığı, mahkememizce hükme elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre de davalıların itirazının yersiz olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile, davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin takip talebindeki koşullar ile devamına, likit olan takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile, davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin takip talebindeki koşullar ile devamına,
2-)Takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı verilmesinen,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 341.591,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 60.394,82-TL harçtan mahsubu ile bakiye 281.196,58-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 60.394,82-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekâlet suret harcı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 189,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 63.646,02-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 138.631,06-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin, karar kesinleştiğinde davacıya / vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekillerinin ayrı ayrı yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır