Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/133 E. 2020/331 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/133 Esas
KARAR NO:2020/331

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ: 21/02/2020
KARAR TARİHİ:17/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeninin işini çok iyi yapan, mesleği ile alakalı birçok işte çalışmış ve tecrübeli bir inşaat mühendisi olduğunu, çalışmaya başladığı … Ltd. Şti.’nin asıl sahiplerinin yapı denetim firması bulunduğunu, yapı denetim firmalarının tabi olduğu …’ne göre de yapı denetim işini yapan şahısların farklı bir iş kolunda faaliyet gösteremediklerini, şirketin asıl hissedarları olarak … ve …’ün işlerinin büyük olması ve … gereği 2005 yılında farklı şahısların adına kurdukları … Şti.’ne vekiledeninin güvenilir olması sebebiyle 13/05/2010 tarihinde bedelsiz olarak %40 hissedar yaptıklarını, ancak … ve …’ün vekiledeninin hiçbir sorumluluğunun olmayacağını ve tamamen usulen böyle bir şeyin yapıldığını söylemesi üzerine işbu bedelsiz olarak hissedar olmayı vekiledeninin kabul ettiğini, vekiledeninin ortaklık süresinin 13/05/2010 – 24/01/2013 tarihleri arasında sürdüğünü ve 24/01/2013 tarihinde hissedarlığına son verildiğini, 15/07/2010 – 24/01/2013 tarihleri arasında ise vekiledeninin usulen müdür görevini üstlendiğini ve yine 24/01/2013 tarihinde müdürlük görevinin de sona erdiğini, bu durumun vekiledeni yönünden mağduriyetlere sebep olduğunu, usulen hissedar olduğu … LTd. Şti.nedeniyle vekiledeni hakkında Vergi Usul Kanununa Muhalefet suçunu işlediği gerekçesi ile … Asliye Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı ceza davası açıldığını, ancak vekiledeninin suçsuz olduğu ve şirketle bir alakasının olmadığı ve bir sorumluluğunun olmadığı anlaşıldığından beraatine karar verildiğini, istinaf sonrasında ise bu kararın yine vekiledeninin lehine sonuçlandığını, ayrıca şirketin hissedarı ve müdürü olmasının sadece usulen olduğu ve şirketin asıl sahiplerinin … ve … olduğunun açıkça kanıtlandığını beyanla, davanın kabulüne, 13/05/2010 – 24/01/2013 tarihleri arasında usulen davalı şirketin hissedar ve yetkili olarak görünen vekiledeni …’ın ortak ve yetkili olmadığının, asıl ortaklar … ve … olduğunun tespitine ve sicil kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine ve vekiledeninin şirkete dair herhangibir sorumluluğunun olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava; davacının davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olmadığının tespiti ile ticaret sicil kayıtlarının bu doğrultuda düzeltilmesi istemine ilişkin tespit davasıdır.
…nin getirtilerek incelenen Ticaret Sicil Kayıtlarına göre, Ticaret Sicil Gazetesinin … tarihli nüshasında, davacının hem ortaklıktan hem nüdürlük görevinden ayrılmış olduğunun tescil ve ilan edildiği, davacının bu durumun tespiti için ayrıca dava açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/vekiline iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır