Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/128 E. 2021/682 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/128 Esas
KARAR NO:2021/682

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/02/2020
KARAR TARİHİ:07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin tekstil işiyle iştigal ettiğini, yaptığı ticari faaliyet neticesinde borçlu tarafından, yetkilisi ve sahibi olduğu … San….Şti.kaşesi üzerinde imza edilip ciro edilmek suretiyle müvekkile 67.800-EURO tutarlı 30/11/2015 keşide tarihli çek verdiğini, müvekkile verilen çekin karşılığının ödenmemesi üzerinde … 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından … ..Şti. İle keşideci yabancı şirket hakkında takibe girişildiğini, şirkete … şirketine tebligat yapılamaması üzerine … Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilen cevap ile şirketin tasfiyesiz infisah nedeniyle kapatıldığını ve 25/12/2013 tarihli birleşme sözleşmesi ile devrolan sıfatı ile … Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı … Tekstil San. Ve Dış Tic. Ltd.Şti.ile birleştirilmesine karar verildiği ve işbu kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, anılan çekin müvekkil şirkete ciro ederek veren … .. Şti. keşide tarihinden ve müvekkile ciro etmeden önce feshedildiğinden ve başka bir şirket ile birleşmiş olduğundan ve şirkete tebligat yapılamadığından girişlen takibin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine varolmayan şirketin kaşesi ile çeki cirolayarak müvekkile veren … Şirketi yetkilileri … ve … … hakkında resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından … CBS nezdinde yapılan soruşturma neticesinde fezleke düzenlenerek … CBS’na gönderildiği, … CBS tarafından düzenlenen iddianame ile …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda …’in resmi evrakta sahtecilik sebebiyle 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve ilgili çekin Ağır Ceza Mahkemesi içerisinde olduğunu, …’in Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadeleri uyarınca 67.800-EURO çek bedeli ve 7.020,55-EURO işlemiş faizi olmak üzere toplam 74.820,55-EURO alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe girişildiğini, ancak 29/08/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe ve borca itiraz edildiğini, ancak Ağır Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu ifadelerin tam aksi yönde bir itirazda bulunduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, Ağır Ceza Mahkemesindeki vermiş olduğu beyan ve mahkemece suça konu sahte olduğu tespit edilen 30/11/2015 keşide tarihli 67.800-EURO bedelli çek karşılığı müvekkile borcu bulunduğunu kabul ve ikrar ettiğinden sebeple …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan haksız itirazların iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın …. İcra Müdürlüğünün … Esas yalı dosyasında müvekkilin Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadelerinde geçen “sözle borç ikrarını” dayanak ettiğini, borçlu müvekkilin hiçbir şekilde şahsi olarak borç ilişkisi içerisinde olmadığını, davacı yanın aynı alacak iddiası ile mükerrer olarak birden fazla takibe giriştiğini, TTK 678 madde düzenlemesi temsil yetkisinin bulunmaması durumunu düzenlemiş olduğunu, dava konusu olayda bahsi geçen iki şirket birleştiğini, ortada kapatılan, feshedilen, tasfiye edilen , heleki malları kaçıran bir şirket olmadığını, borca dayanak çek üzerindeki kaşe ve imza sebebi ile alacaklı yanın kesinlikle zarara uğratılmadığı gibi yetkisiz temsillikte söz konusu olmadığını, alacaklı yanın … Tekstile karşı icra takibi başlatmasına veya başkaca alacağa yönelik işlem yapmasına yasal hiçbir engel olmadığını, söz konusu cironun devralan … Tekstil isimli şirketi bağlayacağının TTK hükümleri ile sabit olduğunu, … Tekstil kaşesi üzerine atılan imza birleşme sonucu devralan şirketin sorumluluğu altında devam ettiğini, söz konusu çeki müvekkil henüz birleşme olmadan ciroladığını, keşide tarihi itibariyle de birleşmenin gerçekleşmiş olması karşısında müvekkilin hiçbir artniyetinin, yetkisiz temsilin söz konusu olmadığının aşikar olduğunu, müvekkilin hiçbir şekilde şahsen borçlu olduğunu beyan ve ikrar etmediğini, karşı yan ile hiçbir ticari ilişki içerisine girmediğini, açıklanan işbu sebeplerle davanın reddi ile davacı yanın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş oldukları anlaşıldı.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; ….Ağır Ceza Mahkemesinin … Es.-… K.sayılı kararı ve dosya kapsamına, … 2.İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı icra dosyasına, … 6.İcra Müdürlüğünün … Bs. sayılı icra dosyasına, vekiledenine ait ticari defter ve kayıtlara, bilirkişi incelemesine, tanık beyanlarına, yemin ve sair her türlü yasal delile dayanmışlardır.
Davaya dayanak … 6 İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Ltd Şti tarafından borçlular … ile … … Ltd Şti aleyhine 67.800,00-Euro asıl alacak, 7.020,55-Euro, işlemiş faiz olmak üzere toplam 78.820,55-EURO alacağın tahsili için 27/08/2019 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin 02/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 04/09/2019 tarihinde süresinde borca , faize ve faiz oranlarına itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
…. Ağır Ceza Mahkemesi … E K. Sayılı 05.04.2018 tarihli karar ile; … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan CMK 223/2-A gereğince bereatine, TCK 204/1 maddesi gereğince olayın oluşuna göre işleniş biçimine göre 2 yıl hapis cezasına karar vermiş TCK 62 maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılrak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında verilen hükmün CMK 23175 gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan davacı yanın ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı var ise miktarın ve işlemiş faiz miktarı ile taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için rapor aldırılmış, 29.05.2021 tarihli raporda:
”1-Davacı … AŞ.’nin incelenen 2015 hesap dönemleri yasal ticari defterlerinin; 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun usulde tutuldukları, açılış kapanış noter tasdik ve beratlarının kanuni süreleri içinde yapıldığı, kayıtların birbirini doğruladığı, yasal ticari defterlerin sahipleri lehine delil niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir.
Ancak bahse konu çek’in yevmiye defterine işlenmesinde muhasebe kurallarına uyulmadığı tespit edilmiştir.. Bu husus ilgili çekin geçerliliğini etkilememiştir.Mahkeme kararıyla da tespit edilmiştir T.C… ağır ceza mahkemesi05.04.2018 Tarihinde vermiştir.
Tüm takdir ve hukuksal değerlendirilmesi Mahkemeye ait olmak üzere :
İlgili çekin geçerli olduğuna kararı verildiği takdirde:
2-Davalı … … Ltd şti davacı firmaya çeki ciro ederek tüzel kişiliği sona erdikten sonra vermiş olmasına rağmen çekin geçerli olduğu ve ticari teamüllere uygun olarak firma imza yetkilisi tarafından firma kaşesi üzerine imza edilerek ciro edildiği görülmüştür.
3-Davalı firmanın çekin ödenmesinden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. İlgili çekin davacıya verildiği dönemde davalı firmanın tüzel kişiliği sona ermiştir. Ayrıca çek üzerine imza eden Hüseyin …’in de bu dönemde imza yetkisi bulunmamaktadır.
4- Davalı firma … San. ve Tic Ltd şti 09.01.2014 tarihinde devir yapılmış ve aktif ve pasifiyle … Ltd. Şti ‘ne devredilmiş olduğu tespit edildiğinden ilgili çek tutarının ve gecikme faizinin devir alan firmanın ödemesinin sorumluluğunda olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda davacı ile dava dışı … San. ve Tic Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişki nedeniyle davaya konu 67.800-EURO tutarlı 30/11/2015 keşide tarihli çekin … San. ve Tic Ltd. Şti. Yetkilisi davalı Hüseyin … tarafından ciro edilmek suretiyle davacıya verildiği, ancak 25/12/2013 tarihli birleşme sözleşmesi ile … San. ve Tic Ltd. Şti.nin … Tekstil San. Ve Dış Tic. Ltd.Şti. ile birleşmesine karar verildiği, işbu kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 09.01.2014 tarihinde ilan edildiği, çeki ciro ederek veren … San. ve Tic Ltd. Şti.nin keşide tarihinden ve ciro tarihinden önce feshedildiği, davacının yapmış olduğu icra takibinin bu nedenle sonuçsuz kaldığı, …. Ağır Ceza Mahkemesinin … E/K. Sayılı 05.04.2018 tarihli kararı ile; …’in nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine, TCK 204/1 maddesi gereğince resmi belgede sahtecilik suçundan ise cezalandırılmasına, hakkında verilen hükmün CMK 23175 gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmış olup, bu hususlarda taraflar arasında bir çekişme de bulunmamaktadır. Çekişme, ciro tarihinde tüzel kişiliği sona ermiş bir şirketin kaşesi ile ve şirket yetkilisi sıfatıyla çeki cirolayarak davacıya veren davalının çekin ödenmesinden sorumlu olup olmadığı ve …. Ağır Ceza Mahkemesinin … E/K. Sayılı 05.04.2018 tarihli ilamının yani ceza mahkemesi kararının hukuk yargılaması bakımından bağlayıcı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Hukuk yargılamasının ceza hukuku ile ilişkisi, TBK.m.74’de düzenlenmiştir. Buna göre;
TBK.m.74; “Hâkim, (…) ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmünü içermektedir.
Bu hükümden çıkan genel sonuç, hukuk hakiminin ceza mahkemesinden verilen “hükümlülük” kararı ile bağlı olmasıdır. Ceza mahkemesinin kesinleşen hükümlülük kararında, öncelikle maddi olguların saptanması, bu olgulara bağlı olarak suç teşkil eden bir fiilin yada kusurlu hareketin var olup olmadığı, varsa kusurun derecesi ve bunun sonucunda doğan zarar miktarının ne olduğu söz konusudur. Saptanacak maddi olgulara göre ceza mahkemesince kusurun varlığı kabul edildiğinde “bu kusurun” suç teşkil edip etmeyeceğinin taktirinin, Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin esas ve ilkeleriyle yapılabileceği ortadadır.
Ceza mahkemesi kendine has usuli kurallar nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, ceza mahkemesinde saptanacak maddi olayın yargısal bir kararla saptanmış olması gerçeğinin hukuk hakimini de bağlaması gerekir. Bu hal; Kamunun yargıya olan güveninin korunmasının bir gereği olduğu gibi, söz konusu Borçlar Kanununun 74 üncü maddesinde öngörülen kuralın da doğal bir sonucudur. Nitekim bu husus Yargıtayın yerleşmiş ve kökleşmiş görüşleri ile de kabul edilmiş bulunmaktadır (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hâkimini bağlamayacağı açık ise de ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir (Yargıtay HGK. 09.04.2014 tarih, 2013/4-1008 E. 2014/490 K. sayılı ilamı).
Şu halde, hukuk hakimi ceza mahkemesince saptanan maddi olaylarla bağlı olup; davalının sicilden kaydı silinmiş şirket adına ciro ettiği çeki alışveriş yaptığı davalıya vermesi şeklindeki eylemin kesinleşen …. Ağır Ceza Mahkemesinin … E/K. Sayılı 05.04.2018 tarihli ilamıyla resmi belgede sahtecilik olarak saptandığı, davacının çek bedelini tahsil için davalı aleyhine icra takibi başlattığı, ancak davalının itirazı sonucu takibin durduğu, somut olayın ve yukarıda değinilen hukuksal durumun birlikte değerlendirilmesi sonucu davalının takibe konu çek bedelinden sorumlu olduğu ve itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki koşulları ile devamına, asıl alacak likit olduğundan takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE, davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki koşulları ile devamına,
2-)Takibe konu asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 33.636,97-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 5.987,12-TL harçtan mahsubu ile bakiye 27.649,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 5.987,12-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekâlet suret harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 253,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 7.302,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 41.670,82-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin, karar kesinleştiğinde davacıya / vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır