Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2021/770 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/125 Esas
KARAR NO:2021/770

DAVA:İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/02/2020
KARAR TARİHİ:03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sigortalısı olan … İnş. Haf. Mad. Oto. Nakl. Tic. Ltd. Şti.’ye kayıtlı bulunan … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon park halindeyken, davalı şirket adına kayıtlı olan ve diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı iş arabasının geri gelirken kamyona çarptığını, müvekkili şirketin sigortalısı olan şirket üzerine kayıtlı olan kamyonda hasar oluştuğunu, bu hasar üzerine yapılan ekspertiz incelemeleri neticesinde davalı şirket üzerine kayıtlı olan ve sürücülüğünü …’ın yapmış olduğu … plakalı iş arabasının %100 kusurlu olduğu tespit edildiğini, … Tic. Ve San. A.Ş.’ ye ait iş sahasında 30.10.2018 tarihinde gerçekleşen bu kaza … İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından tutanak tutularak kayıt altına alındığını, … plaka sayılı kamyonun uğradığı hasarı sigorta sözleşmesi gereği karşılayan müvekkili şirket, kusur oranı gerekçesiyle %100 kusurlu olan davalı tarafa rücu etmek istemiş ve ekspertiz raporları doğrultusunda 18.500,00 TL olarak belirlenen hasar miktarının ödenmesi talepli ve 13.12.2018 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, davalı şirket bu ihtarnameye cevaben sorumluluk kabul etmediğini, taraflarının kusuru bulunmadığını belirtiğini, bunun üzerine ticari dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri yapılmış ancak 03.02.2020 tarihinde düzenlenen Arabuluculuk Son Tutanağından da anlaşılacağı üzere tarafların anlaşmaya varamadığını, davalı tarafların tamamen alacağın tahsilini geciktirmek için yapmış bulundukları itiraz haksız olup likit olan ve davalı/borçlu tarafa gönderilen ihtarnamede de belirtilmiş olan alacak miktarı ve takip öncesi işlemiş faizleriyle beraber %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiğini, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesini karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazanın meydana geldiği alan Jandarma tespit Tutanağında da belirtildiği üzere … Tic. Ve San. Aş.’ye Ait Trafiğe Kapalı Maden şantiye sahası olduğunu, madencilik çalışmasının yapıldığını, şantiye alanlarında iş makinelerine yaklaşma mesafesini gözetmeden yaklaşan sigortalı araç sürücüsü tam kusurlu olduğunu, müvekkile ait iş makinesi operatörünün kusurunun bulunmadığını, zaten sigortalı araç sürücüsü …’da yazılı beyanında “.hafriyat döküm sahasında manevra yapmak için durduğumda ön tarafta çalışan tastikli kepçe geri geri gelip … plakalı kullandığım kamyona vurdu” dediğini, yani hafriyat sahasında bulunduğunu kabul ettiğini, kaza anına ait fotoğraflarda iş makinasının üzerinde yaklaşma mesafesi açıkça belirtildiği halde sigortalı sürücüsü bu mesafeye dikkat etmeden çalışma alanı içerisine girdiğini, ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, fotoğraflardan da bu husus açıkça anlaşıldığını, kaza davacı vekili kazanın meydana geldiği alanın karayolu olmadığı iddiamıza karşılık olarak Karayolları Kanununda karayolu olarak kabul edilecek alanların sayıldığını, buna göre kazanın meydana geldiği fabrikanın ambar kısmının karayolları ile bağlantılı olduğunu, bu iddiamızın yerinde olmadığını beyan ettiğini, oysa cevap dilekçemizdeki iddiamız, kazalanan sigortalının, karayolu olmayan bir alanda bulunması nedeni ile kusurlu olduğu yönünde olduğunu, Şöyle ki; kusur ve hasar miktarı fahiş olduğunu, davacı vekili, her ne hikmetse 4100 kusurlu çalıştığı alanda normal manevrasını yapan iş makinesi kullanıcısı davalıya yüklemekte olduğunu, müvekkili çalışanı tamamen kusursuz olduğunu, maden sahası icersisinde iş makinesini doğru şekilde sevk ve idare ettiğini, asıl kusur maden sahası içersinde iş makinası ile yeterli mesafeyi bırakmayan sigortalı araç sürücüsünün olduğunu, sigortalı araçla meydana geldiği iddia olunan hasarın fahiş olduğunu, bu konuda herhangi bir tespit ve tutanağın bulunmadığını, kaza maden şantiye sahasında meydana geldiğini, iş makinesinin çok ağır hareket ettiğini, bu nedenle bu kazada bu kadar hasar oluşması mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağında bu konuda bir tespit olmadığını, yukarı kısaca arz ve izah ettiğimiz nedenlerle; davanın reddine dava masraf ve ücreti vekaletin karsı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davanın; sigorta sözleşmesi gereği ödenen bedelin rücuen tahsili için davalılar aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Şirketi, borçluların … Tic. San. A.Ş ve … olduğu, takibin 18.500,00-TL asıl alacak, 1.053,74-TL işlemiş faiz masraf olmak üzere toplam 19.553,74-TL alacağın tahsiline ilişkin ilamsız takip olduğu, 23/08/2019 takip tarihli ödeme emrinin borçlu …’a 01/10/2019 tarihinde borçlu … Tic. San. A.Ş’ye 30/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’ın 01/10/2019 tarihinde, borçlu … Tic. San. A.Ş’nin 01/10/2019 tarihinde süresi içerisinde takibe ve ödeme emrine itiraz ettiği görülmüştür.
17/11/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davalı iş makinası operatörü … olayda % 50 oranında kusurlu olduğunu, davacıya sigortalı araç sürücüsü … olayda % 50 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu araçtaki hasar onarım bedelinin 18.500,00-TL olduğunu, davalı tarafın bu tutarın % 50 si olan 9.250,00-TL dan sorumlu olduğunu, davalı… Şirketi’ nin… plakalı araç için 02.01.2018 / 02.01.2019 tarihleri arasında geçerli … nolu … Kasko Sigorta Poliçesi, poliçesi tanzim ettiğini, söz konusu poliçede sigorta ettiren ve sigortalı …. Şti. olduğunu, 30.10.2018 kaza tarihi itibarı ile … plakalı araç için sigorta örtüsü sağladığını, davacı … Sigorta” nın; 06/12/2018 tarihinde … … nolu hasar ödemesi açıklamasıyla onarımı gerçekleştiren … … Atölyesi yetkilisi olduğu anlaşılan …’a 18.500,00 TL ödeme yaptığını, ödeme dekontunun dosyaya celp edildiğini, bu halde 6102 Sayılı TTK 1472. maddesi gereği sigortalısına aktif halef olduğunu, … plakalı iş makinasının tescil belgesinde söz konusu iş makinasının malikinin … Ticaret ve San. A.Ş. olduğunu, işbu sebeple davalı … Ticaret ve San. A.Ş.’ nin, 2918 sayılı KTK 85. Maddesine göre, … plakalı araçta oluşan hasardan kusuru oranında diğer davalı … ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı …” ın, 30.10.2018 haksız fiil tarihi itibarı ile… plakalı iş makinesinin sürücüsü olmakla 6098 Sayılı TBK.49.maddesi ile… plakalı araca verdiği hasarı gidermek ile yükümlü olup gerçekleşen hasarın tazmininden kusuru oranında diğer davalı işleten … Ticaret ve San. A.Ş. ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının rücu edebileceği değerin; davalı tarafa sigortalı araç sürücünün kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle;|( 18.500, TL Hasar Tutarı) x %50 kusur oranı) — 9.250,00 TL olabileceğini tespit ve rapor etmiştir.
05/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı iş makinası operatörü … olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, davacıya sigortalı araç sürücüsü … olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, dava konusu araçtaki hasar onaırm beddeli 18.500.TL olup davalı taraf bu tutarın % 50 si olan 9.250,00-TL’den sorumlu olduğunu tespit ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … Şirketi, borçluların … Tic. San. A.Ş ve … olduğu, takibin 18.500,00-TL asıl alacak, 1.053,74-TL işlemiş faiz masraf olmak üzere toplam 19.553,74-TL alacağın tahsiline ilişkin ilamsız takip olduğu, 23/08/2019 takip tarihli ödeme emrinin borçlu …’a 01/10/2019 tarihinde borçlu … Tic. San. A.Ş’ye 30/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’ın 01/10/2019 tarihinde, borçlu … Tic. San. A.Ş’nin 01/10/2019 tarihinde süresi içerisinde takibe ve ödeme emrine itiraz ettiği görülmüş, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 18/02/2020 tarihinde açıldığı, İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında dahi 1 yıl süre geçmediğinden eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporu ile davacıya sigortalı aracın sürücüsü ile davalı sürücü eşit oranda %50 kusurlu belirlenmiş, Bu durumda davacının sigortalısına ödediği ve bilirkişi raporuyla da kadri maruf olduğu belirlenen araç onarım bedeli olan 18.500,00TL’nin yarısı oranında davalı sürücüye ve davalı sigorta şirketine rücu hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. 20/08/2019 tarihli takip talebinde 1.053,74-TL takip öncesi işlemiş faiz talebi bulunmakta olup; takip öncesi davalı Fahrinin temerrüte düşürüldüğüne dair dosya kapsamında bilgi/belge bulunmadığından davalı … sadece %50 kusuru nedeniyle takip konusu asıl alacağın yarısından sorumludur olup, takip öncesi davalı şirkete başvuru yapıldığına dair dava dilekçesi ekinde 13/12/2018 tarihli bir belge bulunduğu ancak bu belgenin davalı şirkete tebliğine dair evrak/şerh bulunmadığı, ancak davalı şirketin bu ödeme talebine 26/12/2018 tarihli ret cevabı olduğu görülmüş, böylece davalı şirketin 26/12/2018 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla; bilirkişi raporunda faiz hesaplaması yapılmadığından resen işlemiş faiz hesaplaması yapılmış ve miktar takip talebinde yer alan işlemiş faizden fazla hesaplandığından taleple bağlı olarak talep edilen işlemiş faizin davalı tarafın kusuruna isabet eden %50’si yönünden talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı …’ın takibe itirazının 9.250,00-TL alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı … Şirketi’nin takibe itirazının 9.776,87-TL alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.299,73-TL harçtan, peşin alınan 236,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.063,57-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 238,00-TL tebligat/posta gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.738-TL’nin kabul-red oranına göre 1.691,17-TL tutarındaki kısmı ile 54,40-TL başvurma harcı, 236,16-TL peşin harç ve 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.989,53-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi gereğince 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır