Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/113 E. 2021/985 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/113 Esas
KARAR NO : 2021/985

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … ile davalılardan … arasında yapılacak bir ticari iş için sözlü anlaşma yapıldığını, bu iş için diğer davalı şirket adına bir takım paralar alınıp verildiğini, daha sonra davalıdan
kaynaklanan sebeplerle iş gerçekleşmediğini ve bunun karşılığında tarafların anlaşarak davalı tarafından davacı müvekkillere ödenen miktarın iadesi konusunda anlaşıldığını, 05.09.2017 tarihinde yapılan sözleşme ile banka yoluyla davalılara ödenen 50.000 USD ile elden alınan 147.000 USD’nin iadesi için anlaşıldığını, bu sözleşme gereğince işbu dava konusu icra takibinin dayanağı 50.000 USD ve elden alınan 147.000 USD karşılığından davacılardan … tarafından toplam 62.000 TL değerinde 8 adet senet davalı … adına yazıldığını ve imzalanarak davalılara verildiğini, 15.09.2017 vadeli 25.000 TL bedelli senet , 08.10.2017 vadeli 30.000 TL bedelli senet , 08.11.2017 vadeli 25.000 TL bedelli senet , 20.11.2017 vadeli 75.000 TL bedelli senet , 20.12.2017 vadeli 120.000 TL bedelli senet , 20.01.2017 vadeli 110.000 TL bedelli senet , 08.12.2017 vadeli 115.000 TL bedelli senet , 08.01.2018 vadeli 120.000 TL bedelli senet 7. ve 8. Senetlerin 30.08.2017 tarihli protokolle iptal edildiğini 6 adet senede bölündüğü, 05.09.2017 tarihinde imzalanan sözleşme ile ilgili olarak verilen 8 adet senedin 6 tanesini ödendiğini, geriye toplam 115.000 TL bedelli ve 110.000 TL bedelli 2 adet senet kaldığı, bu senetlerin müvekkil davacı Cabbar ödemeyince taraflar bu 2 senede ilişkin olarak yeniden anlaştığını ve bu son 2 senedi iptal etiğini, yeni 6 senet imzalandığı, yeni 30.08.2018 tarihli sözleşme imzaladığını ve bakiye kalan 225.000 TL borcu 6 adet senede böldüklerini , davalı şirket … tarafından bu kez 26.09.2019 tarihinde borçlu olarak müvekkil davacıları gösterildiğini İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip dayanağı olarak bahsedilen ve 50.000 USD bedelli banka ödeme dekontu dayanak
gösterildiğini ilamsız takip başlatıldığını, müvekkil davacılardan …Ticaret Ltd. Şti ve … adına başlatılan takibin itirazı sonucunda durdurulduğunu, fakat davacılardan … adına yapılan tebligatı müvekkilin fark etmemesi nedeniyle icra takibini durdurmak için 7 günlük itiraz süresinin kaçırıldığını ve takibin kesinleştiğini bu nedenle işbu menfi tespit davasını açmak zorunlu olduğunu, sözleşmelerde gerek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının takip dayanağı olan ve davacılardan …’in hesabına gönderilen 50.000 USD dekontun gerekte davacılar tarafından davalılardan elden alınan 147.000 USD olmak üzere toplam 197.000 USD borcu davacı …’in üstlendiğini ve bu üstlenme karşılığında 8 adet senedin verildiğini bu senetlerden 6’sının ödendiğini, ödenmekte zorluk yaşanan son 2 tanesinin yeni bir protokolle 6adet senede bölündüğünü bu senetlerinde tamamen ödendiğinin görüldüğünü, davalıların açıkça daha önceden tahsil ettikleri alacaklarının tekrar tahsil etmek için kötü niyetli olarak icra dairelerini kullandığını ve müvekkil Cabbar ile ilgili haciz işlemleri tesis ettiğini, dava konusu icra takibinin dayanağı olan banka dekontunun karşılığının da tam olarak ödendiğini, davacı … adına açılan icra takibi dosyasının ihtayati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacıların tamamının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından davalıların tamamına borçlu olmadıklarının tespitine, davalının ödendiğini açıkça bildirdikleri borç için tekrardan icra takibi yapıldığı ve haciz işlemlerine devam etmeleri nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekaleti ücretin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar vekilinin davalı müvekkilinden kaynaklanan sebeplerle işin olmadığını belirtmesinin gerçek dışı bir iddiadan ibaret olduğunu, makine alımı müvekkilinden kaynaklanan sebeplerle değil borçlu davacıların sözlerini yerine getirmeyişinden dolayı söz konusu olduğunu, makinenin Türkiye’ye gelmeden makinenin toplam bedelinin davacı yan …’e sırf aradaki güven ilkesi ve iyi niyete dayanarak ödendiğini, müvekkilinin hep iyi niyet gösterdiği davacı …’in arkadaşı olması hasebiyle tüm sorunlara, yaşatılan mağduriyetlere rağmen davacılar ile ortak bir payda da buluşmayı tercih ettiğini, 235.000 TL senetten kalan tutar olmasına rağmen davacı …’in bunu protokolde 225.000 TL olarak gösterdiğini ve müvekkilinin buna itiraz etmediğini, makinenin Kasım 2016 da talep edildiğini ve bedelini de ödenmiş olmasına rağmen davacılardan …’in bu talebinin …Gümrüğü’ne Temmuz 2017 tarihinde sunduğunu, davacı yanın müvekkilinden ilk imzalanan sözleşmeyi yırtmasının istediğini müvekkilinin bunu gözünün önünde yırttığını ancak karşı tarafın söz verdiği halde sözleşmeyi yırtmadığını, sözleşmede senetlerin ödemeleri bittikten sonra … şirketinin görmüş olduğu zararında … tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğini ancak ödenmediğini ve buradan hareketle müvekkilinin zararının tazmini için davaya dayanak icra takibi başlatıldığını, davacıların müvekkile karşı borçlu olmadıklarını iddia ettiklerini, müvekkil şirketin avans hesabında bulunan ödemelere ilişkin hesaplanan kur farkı gelirine istinaden 2016-2017-2018-2019 yıllarında toplamda hesaplanan ve devlete ödenen 62.313,72 TL vergi tutarı, davacı yan tarafından yapılan bir kısım ödemelerin TL olarak yapılmasının ve vadesinde ödenmemesinden kaynaklı 43.130,71 USD kur farkı ve kullanılan kredi nedeniyle 301.824,52 TL faizinden kaynaklı müvekkil şirket aleyhine zararlar doğduğunu, işbu davanın usulden reddine, usulü itirazlarının kabul görmemesi halinde esastan reddine, davacılar kötü niyet tazminat taleplerinin reddine, haksız ve mesnetsiz işbu dava sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere davacıların icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın; İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasında 50.000 USD tutarlı banka dekontuna dayalı asıl alacak ve işlemiş faizine ilişkin başlatılan takip nedeniyle davalılara borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit talebinden ibaret olduğu görüldü.
İstanbul … İcra Dairesinin… esas takip sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …Ticaret Limited Şirketi olduğu, borçluların … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ve … olduğu takibin 50.000,00-USD asıl alacak ve 20.042,47-USD işlemiş faiz olmak üzere 70.042,47-USD alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 26/09/2019 tarihli ödeme emrinin borçlu … Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’de 31/10/2019 tarihinde, …’e 14/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’e çıkarılan ilk tebligatın iade döndüğü, yeniden tebligat çıkarıldığına veya sonrasında tebligat yapıldığına dair takip dosyası içerisinde belge bulunmadığı, borçlu …’in 11/11/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği görülmüştür.
Bilirkişi mali müşavir …tarafından verilen 25/04/2021 tarihli rapor özetle; Davacı tarafın iddia ve taleplerine kanaat getirilmesi durumunda davalı tarafa borçlu olmayacağını, davalı tarafın cevap ve taleplerine kanaat getirilmesi durumunda davalının davacı tarafından 43.103,71- USD kur farkı alacağını rapor ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan sözleşmenin iptali edilmesi üzerine, sözleşme kapsamında ödenen bedellere ilişkin yine taraflar arasında imzalanan 05/09/2017 tarihli anlaşma ve 30/03/2018 tarihli protokol kapsamında davacının davalıya borcu olup olmadığına ilişkindir.
Davalı davacı aleyhine İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişmiş, davacı 05/09/2017 tarihli anlaşma ve 30/03/2018 tarihli protokol doğrultusunda davalıya borcu olmadığını iddia etmekte, davalı ise 05/09/2017 tarihli sözleşmede zararların davacı tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı ve kur farkı ve kullanılan krediden dolayı zararının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Davacı dava dilekçesinde harca esas değer olarak 50.000-USD göstermişse de İstanbul 37.İcra Dairesinin 2019/35573 esas sayılı dosyasından davalıların tamamına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, takip dosyası incelendiğinde, takip talebinin 50.000-USD asıl alacak ve 20.042,47-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 70.042,47-USD alacağa ilişkin olduğu ve bu nedenle davacının 20.042,47-USD üzerinden harç ikmal etmesi gerektiği anlaşılmakla 06/10/2021 tarihli celsede Harç ikmali için kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde eksik harç ikmal edilmiştir.
Bilirkişi raporu 2 seçenekli hazırlanmış ve davacı vekili ile davalı vekili rapora itiraz dilekçelerinde lehlerine olan değerlendirme yönünde karar verilmesini talep etmiş, yeni bir rapor veya ek rapor talebinde de bulunmamışlardır.
Bilirkişi raporu, takip dosyası ve dosya kapsamına göre yapılan değerlendirme neticesinde; 05/09/2017 tarihli sözleşmedeki ifadeden, davacının davalının zararlarını karşılaması gerektiği kanaatine varıldığından, davalının zarar olarak kur farkı hususuna cevap dilekçesinde değindiğinden ve raporda da davalının kur farkı nedeniyle zararının doğduğu belirlendiğinden, rapora göre davacının davalıya kur farkından dolayı 43.103,71-USD borcu olduğu anlaşılmış, takipte işlemiş faiz talep edilmişse de davalı alacaklının davacı borçluyu takip öncesi temerrüte düşürdüğüne dair gerek takip dosyasında gerek dava dosyasında bir ihtarname veya bildirimin bulunmadığı anlaşılmakla davalı borçlunun işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. Bu durumda netice olarak davacının davalıya 43.103,71-USD borçlu olduğu tespit edildiğinden (50.000-USD-43.103,71-USD=) 6.896,29-USD asıl alacak ve 20.042,47-USD işlemiş faiz yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davacı tarafça kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine başlattığı takibe konu borç taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklandığından ve Mahkememizce alınan raporda da davalının talebinden daha az olsa da alacaklı olduğu belirlendiğinden davalının takipte kötüniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği anlaşılmakla davacı kötü niyet tazminat talebinde haklı görülmediğinden davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı dava açarken peşin harç, başvurma harcı ve vekalet harcı toplamını doğrudan… Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğüne yatırmış ve buna ilişkin…Bankası’nın 11/02/2020 tarihli dekontunu sunmuş olup bu husus harç hesaplamasında dikkate alınarak hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul … İcra Dairesinin … esas takip dosyasında 6.896,29-USD asıl alacak ve 20.042,47-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.938,76-USD tutarındaki kısım yönünden davacıların davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Koşulları oluşmadığından davacıların kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 10.507,47-TL harçtan peşin alınan 7.093,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.414,30-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti, 289,10-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.039,10-TL’nin kabul red oranına göre 399,64-TL tutarındaki kısmı ile 54,40-TL başvurma harcı, 5.063,48-TL peşin harç, 2.029,69-TL tamamlama harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 7.555,01-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 18.243,83-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 25.228,55-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”