Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/103 Esas
KARAR NO : 2023/157
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete … sayılı Genişletilmiş Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalı bulunan… plakalı araç, 16.07.2017 tarihinde … ili, … İlçesinde, … caddesinde seyir halinde iken sağdan gelen,
davalı/borçlu sigortalısı … plakalı aracın vurması sonucu maddi hasar almıştır. Sigortalı, …’nin, yapmış olduğu başvuru neticesinde hasar gören sigortalı araca yaptırılan ekspertiz incelenmesi sonucunda araca pert total işlemi uygulanmış, söz konusu eksper raporu doğrultusunda da müvekkil şirketçe araç sahibine 05.10.2017 tarihinde 16.211,40-TL tazminat ödenmiştir. Müvekkil şirketimizde, Kanun ve poliçe genel şartları gereğince sigortalı arasına ödemiş olduğu tazminat tutarınca sigortalının halefi gereğince asli ve tam kusurlu olan davalı borçludan ödemiş olduğu zararın tazmini için davalı borçlu aleyhine … 28. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla ilamsız takiplere mahsus haciz yoluyla” icra takibi
başlatmışsa da borçlu borca itirazda bulunmuştur. Yapılan icra takibine borçlunun haksız olarak yaptığı itiraz ile takip durduğundan, öncelikle arabuluculuk yoluna başvurulmuş ancak uzlaşma sağlanamamıştır. İzah olunduğu üzere, Sayın Mahkemenizden davalı borçlunun takibi geciktirmeye yönelik itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli borçlu hakkında, açılmış olan takibe haksız olarak itiraz etmiş olmalarından ötürü de alacağın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde 16.07.2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, Aziz Düşünekli adına …başlangıç -10.08.2017 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu karayolu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davacı adına müvekkil şirkete sigorta ettirilmiştir. Huzurdaki davada konu talep için işbu dava öncesinde müvekkil şirkete başvuru yapılması akabinde … nolu hasar dosyası açılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda sigortalı araç sürücüsünün kazada kusursuz olduğu ve davacı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısının %100 kusurlu olduğunun tespit edilmesi sebebiyle talep olumsuz değerlendirilerek hasar dosyası sonuçlandırılmıştır. Keza tramer kaydında da … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu görülecektir. Sigortalının kusursuz olması sebebiyle davacı sigorta şirketinin müvekkil şirkete rücu etmesinden hukuki dayanak olmadığından işbu davanın reddedilmesi gerekmektedir. Gerçek zararı ispat etmek zarara uğradığını iddia eden kişiye aittir. Dosya kapsamında uğranılan zarar başvuran sigortalının iddia ve beyanlarından ibaret olup, iddialarını doğrulayan hiçbir delil veya emare bulunmamaktadır. Davacı sigortalı zarara uğradığını gösterir gerekli belgeleri sunamamış, sigorta poliçesi teminatı kapsamında karşılanabilecek bir hasar bedeli doğduğuna dair ispat yükünü yerine getirememiştir. Ayrıca davacı tarafça aracın kullanılamaz olduğu iddia edilmiş ise de davacıya ait aracın tam hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması gerekmektedir. Onarım masraflarının, taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Ödenecek zararda hasarın meydana
geldiği tarihteki araç piyasa değerini aşmayacağı ve hasarlı araç bedelinin de tenzili gerekeceğinden bilirkişilerce gerçek zararın tespit edilmesi gerekmektedir. Gerçek zararın tespitinde hasarlı aracın mağdurun elinde olduğu dikkate alınarak, araç piyasa değerinden hasarlı araç değerinin düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın; 16/07/2017 tarihinde gerçekleşen kazada sigortalıya yapılan ödemeden kaynaklı rücu alacağına ilişkin .. 28. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
…28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Sigorta A.Ş. borçlunun … Sigorta A.Ş. olduğu, takibin 15.300,00 TL asıl alacak, 911,40 TL işlemiş faiz (Avans Faizi (3095 S. K.)) olmak üzere toplam 16.211,40 TL alacağa ilişkin olduğu, 17/05/2018 tarihli ödeme emrine borçlunun 05/06/2018 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Sigorta Uzmanı … ve Makine Yüksek Mühendisi … tarafından müşterek imzalı 30/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Kusur Yönünden; Dava dışı …’nin %75 oranında kusurlu olduğu, Dava dışı …’nin %25 oranında kusurlu olduğu, Hasar Yönünden; Söz konusu araçtaki hasarlarla kazanın oluş şekliyle uyuştuğu, Poliçe limitinin üstünde kalan tutar olan 15.300,00 TL’nın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olması gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Mali müşavir … tarafından imzalı 27/12/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; … 28. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında alacaklı …Sigorta A.Ş. tarafından borçlu … Sigorta A.Ş. aleyhine 15.300,00 TL asıl alacak, 911,40 TL işlemiş faiz (Avans Faizi (3095 S. K.)) olmak üzere toplam 16.211,40 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, Alacaklı sigorta şirketi tarafından düzenlenen “Takip Talebi”nin 16.05.2018 tarihli olduğu, icra harcı ödeme tarihinin 17.05.2018 tarihi olduğu, Borçlu … Sigorta A.Ş. tarafından … 28. İcra Müdürlüğüne…tarihli, borca ve tüm fer’ileri için itiraz dilekçesi verildiği ve … 28. İcra Dairesinin 06.06.2018 tarihli “Karar Tensip Tutanağı”nda takibin durdurulmasına karar verildiği, bu durum üzerine Davacı … Şirketi (… Sigorta Anonim Şirketi) vekilince … Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği’ne hitaben düzenlenen dava dilekçesinin verilerek işbu davanın açıldığı, Sayın mahkemenin 08.09.2021 tarihli duruşma tutanağında; iddia ve savunmalar konusunda dosyanın 1 makine mühendisi bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu tanzimine karar verildiği, bilirkişiler …ve … tarafından 30.10.2021 tarihli “bilirkişi heyet raporu” düzenlendiği, raporun “sonuç” bölümüne göre davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olması gereken tutarın 15.300,00 TL olması gerektiği, Bilirkişiliğimizce 15.300,00 TL dikkate alınarak faiz hesaplamasının yapıldığı, Dava konusu hasar tazmin bedeline ilişkin kaza tarihinin, Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan tazminat ödeme tarihinin, icra takip tarihinin ve talep edilen faizin aşağıdaki tablodaki gibi olduğu, (Anapara Alacağı 15.300,00 TL, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında Yer Alan Kaza Tarihi 16.07.2017, Davacı … A.Ş. (…Sigorta A.Ş.) Tarafından …’ye Tazminata İlişkin Yapılan Ödemenin Tarihi 05.10.2017, İcra Takip Tarihi 17.05.2018, Davacı …A.Ş. (…Sigorta A.Ş.) Tarafından Talep Edilen Faiz Oranı %9,75) Davacı sigorta şirketi tarafından hasar tazmin bedelinin sigortalısına ödeme tarihinden, icra takip talebindeki (16.05.2018) tarihe kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans faiz oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarda faiz talebinde bulunulduğu ve talep edilen anapara ve faiz tutarının (15.300,00+ 911,40=) 16.211,40 TL olduğu, bilirkişiliğimizce davacı sigorta şirketine icra takibine konu alacağı için faiz hesaplanması gerektiği, bu faizin de alacağın muacceliyet tarihini takip eden günden icra takip tarihine kadar dikkate alınması gerektiği şeklinde değerlendirildiği, Alacağın, Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesi 2. fıkrası uyarınca Davalı şirketten talep edilen tarihi takip eden 8 işgünü sonunda muacceliyet kazanacağı, Davacı şirket için alacağının muacceliyet tarihinin 20.03.2018 olduğu ve bu tarihten icra takip tarihi olan 17.05.2018 tarihine kadar 15.300,00 TL için hesaplanan faiz tutarının 253,39 TL olduğu, bu durumda toplam alacağın (anapara + faiz) 15.553,39 TL olduğu, davacı sigorta şirketi vekili tarafından takip talebinde “hasar tazminatı ödeme tarihinin” vade başlangıç tarihi olarak dikkate alındığı ve bu şekilde faiz
hesaplanarak talepte bulunulduğu, bu sebeple bilirkişiliğimizce davacı şirket vekilinin talebi doğrultusunda faiz hesaplamasının yapıldığı, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere şayet vade başlangıç tarihi davacı şirket sigortalısına yapılan hasar tazmini ödeme tarihinin dikkate alınmasına karar verilmesi halinde bilirkişiliğimizce hesaplanan faiz tutarının 915,48 TL olduğu, anapara + faiz tutarının 16.215,48 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
… 28. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … Sigorta A.Ş. borçlunun … Sigorta A.Ş. olduğu, takibin 15.300,00 TL asıl alacak, 911,40 TL işlemiş faiz (Avans Faizi (3095 S. K.)) olmak üzere toplam 16.211,40 TL alacağa ilişkin olduğu, 17/05/2018 tarihli ödeme emrine borçlunun 05/06/2018 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 10/02/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık süre işlemeye başlamadığından eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Öncelikle davalının zamanaşımı itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; Maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin davada, ceza dosyası olduğuna dair bilgi bulunmadığından uzamış zamanaşımından söz edilemeyeceğinden; zamanaşımı süresi ödeme tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren 2 yıl olup, davacının davalı hakkında davaya konu kazaya ilişkin olarak 17/05/2018 tarihinde icra takibini başlattığı, böylece zamanaşımının kesildiği ve 17/05/2018 tarihinde zamanaşımının kesilmesi ile yeni bir sürenin işlemeye başladığı, arabuluculuk sürecinin başladığı ve bittiği tarih arasında zamanaşımı süresinin durduğu gibi davanın 10/02/2020 tarihinde açıldığı ve icra takibine başlanılması nedeniyle 17/05/2018 tarihinde kesilen yeni işlemeye başlayan 2 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı ve davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla Mahkememizin 08/09/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararı ile davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere, dava konusu kazanın gerçekleşmesinde, davacıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin %25 oranında, davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacıya sigortalı … plakalı araç için ekspertiz raporunda belirlenen hasar kalemlerinin kaza ile uyumlu olduğu, hasar yönünden belirlenen kusur oranlarına göre davacının davalıdan talep edebileceği gerçek zarar bedelinin 15.300,00-TL olduğu belirlenmiş, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarı, davacı alacaklının takiple talep ettiği tutarın aynısı olmakla birlikte davacının takiple talep ettiği asıl alacak tutarına ilişkin davalı itirazının haksız olduğu anlaşılmış, işlemiş faiz talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise davacının davalıdan mail yoluyla 09/03/2018 tarihinde rücu talebinde bulunduğu belirlendiğinden Mali bilirkişinin raporunda da belirtildiği üzere davacının rücu alacağı talep edilen tarihi takip eden 8 iş günü sonrası muaccel hale geleceğinden ve 09/03/2018 tarihini takip eden 8 iş günü sonrasında 20/03/2018 tarihi itibariyle davacının temerrüde düştüğü ve takip tarihine kadar asıl alacağa ilişkin işlemiş faiz tutarının 253,39-TL olduğu belirlendiğinden davalının takibe itirazının 15.300,00-TL asıl alacak ve 253,39-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.553,39-TL alacak üzerinden iptaline karar vermek gerekmiş, tarafların her ikisinin de tacir olması nedeniyle 15.300,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda ticari avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmişse de takibe konu alacak haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığından ve tazminatın miktarı yargılama ile belirlenecek nitelikte olduğundan alacağın likit ve belirlenebilir olduğundan söz edilemez ve bu durumda likit olmayan alacak için koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
… 28. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 15.553,39-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 ve değişen oranlarda ticari avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.062,45-TL harçtan peşin alınan 195,80-TL, mahsubu ile bakiye 866,65-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 182,00-TL tebligat/ posta gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 2.882,00-TL’nin haklılık durumuna göre 2.765,02-TL tutarındaki kısmı ile 54,40-TL başvurma harcı, 195,80-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.023,02-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen kısım yönünden 658,31-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”