Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/101 E. 2020/203 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/101 Esas
KARAR NO : 2020/203
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nun mimar olduğunu, davalıya … Projesi kapsamında mimarlık ve kontrollük hizmeti verdiğini, projeden dolayı davalıdan ödenmeyen mimarlık bedeli olarak 20.000.-TL ve ödenmeyen kontrollük hizmeti bedeli olarak da 28.000.-TL alacaklı olduğunu, davalı hakkında bakiye alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/38345 E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının haksız ve yersiz olarak itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, davalı tarafın zaman içinde borcu kısmen ödemiş olup borç ana parasının dava tarihi itibariyle 45.500-TL olduğunu, anılan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; davalının icra takibine itirazının iptaline ve … İcra Müdürlüğü’nün 2019/38345 E. Sayılı takibinin 45.500.-TL üzerinden devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmaya da katılmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; Proje bedelinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 2019/38345 E. Sayılı dosyasına, borç ikrarını havi 26/02/2019 tarihli yazılı belgeye, arabuluculuk son tutanağına, tanık beyanlarına, yemin ve sair yasal tüm delillere dayanmıştır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün 2019/38345 E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 50.000,00 proje bedelinden kaynaklı alacağın tahsili için 31.10.2019 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 21.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 27.11.2019 tarihinde süresinde takibe, borca, yetkiye ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından icra dairesine süresinde sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuş olup yetkili icra dairesinin “Küçükçekmece İcra Dairelerinin” olduğu belirtilmiştir.
YHGK’nın 24.04.2013 tarih ve 2012/9-1435 E, 2013/569 K sayılı ilamında, “Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır (Hukuk Genel Kurulunun 28.3.2001 gün ve 2001/19-267 E, 311 K sayılı; 20.3.2002 gün ve 2002/13-241 E, 208 K sayılı ilamları).
YARGITAY 15. Hukuk Dairesi 03.05.2017 tarihli, 2016/2297 Es. ve 2017/1891 K. Sayılı ilamında “…. Mahkemece yetki itirazı konusunda 08.10.2013 tarihli celsede yetki itirazı red edilmiş ise de, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmakta olup genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gibi (HMK madde 6), sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabileceği HMK’nın 10. maddesinde bulunan düzenleme gereğidir. Davalı iş sahibinin bulunduğu yer Ankara olduğu gibi sözleşmenin ifa edildiği yer Pütürge olup, davanın Malatya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması az yukarıda açıklanan yetki kurallarına aykırı olup, davalının seçimlik hakkını kullandığı Ankara Mahkemelerinin yetkili olması sebebiyle, Mahkemece yetkisizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken, işin esası incelenip karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Takip talebi ve dava dilekçesinin incelenmesinde davalının adresinin “Başakşehir/İSTANBUL” olarak bildirildiği ve ödeme emrinin ve dava dilekçesinin bu adrese tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davasında dava koşullarından biri yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunması ve borçluya yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilmiş olmasıdır.
Somut olayda davalı tarafından borçla birlikte süresinde icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulduğu, itirazın iptali davasında dava koşullarından biri yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunması ve borçluya yetkili icra dairesinden ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerekmekte olduğu, davalının ikametgahının “Başakşehir/İSTANBUL” olduğu dava konusu icra takibine konu borcun aranacak borç olduğu, aranılacak borçlarda TBK 89.maddenin uygulanamayacağı nazara alındığında İİK’nın 50/1. maddesi atfı ile HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalı borçlunun ikametgâhının bulunduğu yer icra dairesinin yetkili olduğu takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olduğu analaşılmakla yetkili icra dairesinde başlatılmış bir icra takibi olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Yetkili İcra Dairesinde başlatılmış bir icra takibi olmaması nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL maktu red harcının peşin alınan 527,03-TL harçtan mahsubu ile bakiye 472,63-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı yanca yapılan giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafından yatıralan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2020

Katip …

Hakim …