Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/99 E. 2019/194 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/99 Esas
KARAR NO : 2019/194

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2014
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin trafik kazası sonucu vefat veya kalıcı sakatlık olayına bağlı olarak zarar gören mağdur ve hak sahiplerine hak ettikleri tazminat bedelinin ilgili sigorta şirketlerinden tahsili için gereken hizmeti verdiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında sigorta şirketinden tazminat bedelinin tahsili işlemleri için hizmet sözleşmesi mevcut olduğunu, sözleşmeye göre, müvekkili şirket tazminat talebi için gerekli belgeleri temin edip zarardan sorumlu dava dışı sigorta şirketine başvurmuş, fakat davalının tüm hizmeti müvekkilinin yapmış olmasına rağmen tazminatın tamamını sigorta şirketinden tahsil ederek müvekkiline aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak hizmet bedelini ödemediğini, zararın tazmini için … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile talepte bulunulmuş, fakat davalının söz konusu icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini beyan etmiş, takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan kötü niyetle yapılan itiraz sebebiyle davalının ayrıca %20′ sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, davacı tüzel kişilik ile aralarında bir iş akdi yaptıklarını, davacı tarafın aktin vecibelerini zamanında yerine getirmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davacı taraf ile aralarında yazılı akit gereği tüm masraflar davacı şirket tarafından yüklenilecek olup bu hizmetin karşılığı da davacının hak edilen paranın %20 gibi bir payını alacaklarını, ancak iki aydır bir günde yapılacak bir işi yapmadıklarını, kendileri ile sözle ve telefonla yapılan görüşmeler neticesinde de istenen işi yapmadıklarını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 26/10/2016 tarih, 2014/696 esas ve 2016/742 karar sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 06/02/2019 tarih, 2018/3 esas ve 2019/290 karar sayılı kararı ile “Davacı danışmanlık hizmet şirketi olup davalı ise gerçek şahıstır. Taraflar arasında ticari ilişki söz konusu değildir. Davalının geçirdiği trafik kazası nedeniyle sigorta şirketlerinden tazminat bedelinin tahsiline ilişkin davacı şirket ile hizmet sözleşmesi yaptığı anlaşılmakla ticari bir davadan bahsedilemez. Bu nedenle yargılama yapmakla görevli mahkeme genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesidir. Mahkemece asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermesi gerekirken işin esasına girilerek esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Görev kamu düzenine ilişkin olup her aşamada göz önüne alınmalıdır.” gerekçesi ile kaldırılmakla, dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiş, oturum günü tayin edilerek taraflara oturum gününü bildirir davetiye çıkarılmıştır.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 4 ve 5.maddesi gereğince her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Yasal düzenleme gereğince bir davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılabilmesi için 6102 sayılı Yasada düzenlenen hususlardan doğmuş bir dava olması veyahut her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olması gerekir.
Somut durumda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 06/02/2019 tarih, 2018/3 esas ve 2019/290 karar sayılı kararı doğrultusunda ve bu karar gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.06/03/2019

Katip …

Hakim …