Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/759 E. 2021/779 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/759 Esas
KARAR NO:2021/779

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2019
KARAR TARİHİ:05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında 11.02.2013 tarihinde Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme imzalanması ile taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu, davalı tarafa müvekkili şirket tarafından demirbaş bedeli açıklaması ile 21.06.2017 tarihli 14.643,80 TL tutarlı bir adet fatura düzenlendiğini, ancak borçlu tarafça fatura tutarının ödenmediğini, bu durum üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı; başlatılan takibe karşı, borçlu tarafça itiraz edilerek herhangi bir borcun olmadığını, asıl alacağa ve faize itirazda bulunduğunu, son yapılan değişiklikler sonucunda dava açılmadan önce taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın itirazlarının haksız olup itirazın iptaline karar yerilmesi gerektiğini, davalı borçlunun icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takip tarihi itibarıyla 9.895,88 TL alacaklarının takip talebindeki şartlarla tahsili için takibinin devamına karar verilmesini, davalının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesi talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekilinin savunmasının özetle : Davacının alacağı olduğundan bahisle alacağına istinaden müvekkili şirket aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla 28.03.2019 tarihinde icra takibi yapıldığı, İcra dosyasından taraflarına gönderilen ödeme emrinin 11.04.2019 tarihinde tebliğ olduğunu, taraflarından işbu ödeme emrine süresi içerisinde 15.04.2019 tarihinde haklı olarak itiraz edildiğini, İtirazları neticesinde ilamsız icra takibi durduğunu, davacı alacaklı tarafın işbu itirazlarına istinaden bu defa huzurdaki işbu itirazın iptali davasını açtığını, davacının açmış bulunduğu itirazın iptali davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, buna göre müvekkili şirketin tebligat adresinde ticari faaliyet gösterdiğini, bu faaliyetleri kapsamında da değişik tedarikçi firmalardan mal ve hizmet satın aldığını, almış olduğu mal ve hizmet bedellerini de taraflar arasında belirlenen şartlarla ödediğini, davacıyla da yapılan taşıt tanıma sistemi sözleşmesi kapsamında hizmet satın aldığını, almış olduğu hizmet bedellerini de aralarındaki anlaşma şartlarına uygun olarak ödediğini, müvekkili şirket taraflar arasındaki anlaşma uyarınca ödemelerin ufak tefek aksaklıklar dışında düzenli olarak yapıldığını, sözleşmenin sonunda da davacı tarafın taşıt tanıma kitlerini teslim alarak taraflar arasındaki ilişki sonlandırıldığını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki anlaşmaya göre almış olduğu hizmet nedeniyle ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığını, dolayısıyla da haklı olarak bu nedenle takibe taraflarınca itiraz edildiğini, fakat davacı tarafın sözleşmenin sonlanmasından sora teslim aldığı demirbaşlar için teslim alınmamış gibi demirbaş bedeli altında fatura düzenleyerek müvekkil şirkete gönderildiğini, davacı tarafın müvekkili şirketin kendileri yerine başka bir firmayla daha iyi şartlarda sözleşme yapmış olmasından kaynaklı olarak bu şekilde bir iddiayla haksız bir alacak talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin yedinde davacıya ait herhangi bir demirbaş malzeme kalmadığını, bizzat davacı taraf çalışanlarınca bu cihazlar teslim alındığını, bu teslim sırasında da müvekkili şirkete herhangi bir belge verilmediğini, bunu fırsat bilerek haksız bir menfaat elde etme yoluna tevessül edildiğini, doğal olarak da müvekkili şirketin böyle bir faturayı kabul etmesi söz konusu olamayacağını, bu nedenle de taraflarınca kabul edilmeyen bir fatura bedeli ödenmediğini, zira böyle bir borçlarının bulunmadığını, kesilen her faturanın ödenmesi de kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın bu haklı itirazlarını kötü niyetli olarak nitelendirmesinin kabul edilebilir bir husus olmadığını, davacının işlemiş faiz talebinin de yersiz ve talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, davacı tarafın mesnetsiz %20 icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu itirazın kötü niyetli olmadığını, bilakis davacı tarafın art niyetli olarak, teslim almış olduğu demirbaşlarla ilgili haksız ve mesnetsiz olarak kesmiş bulunduğu faturaya istinaden olmayan bir alacak talebinde bulunmuş ve icra takibi yapmış olduğundan kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini davacı tarafın yasal zorunluluktan dolayı zorunlu arabuluculuğa başvurmuşsa da haksız talep ve dayatmaları nedeniyle görüşmenin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davacı tarafın uzlaşma yönünde çaba sarf etmesi halinde uzlaşma konusunda da gereken müvekkili tarafından yapılacağını, dolayısıyla müvekkili şirketin uzlaşmaya hazır olduğunu, beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİLMESİ GEREKÇE:
Dava; …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına istinaden açılan İtirazın iptali davasından talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı vekilinin 04/11/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettikleri, taraflardan herhangi bir lehine vekalet ücreti hükmedilmemesine yapılmış olan masrafın taraflar üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM
1-)Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 323,16-TL’nin mahsubu ile bakiye 263,76-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
3-) Taraflarca yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
4-Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmetmeye yer olmadığına,
5-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair tarafların yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır