Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/739 E. 2020/446 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/739 Esas
KARAR NO : 2020/446
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilinin 23/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’ün eşi, …’ün babası olan muris … ‘ün 30/01/2018 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinden başka mirasçısının bulunmadığını, muris … … vefat etmeden önce … A.Ş.’den çeşitli zamanlarda çeşitli isimler altında hayat sigortası yaptırdığını, muris vefat ettikten sonra bankalardan çekmiş olduğu kredi borçlarının miras olarak müvekkillerine kaldığını, davalının sigorta poliçeleri gereği, muris vefat ettikten sonra ödemesi gereken kredi borçlarını ödemediğini, ve müvekkillerine de herhangi bir tazminat ödemesi yapmadığını, müvekkilinin tazminat ödemesi için davalı kuruma başvurduğunu, davalı kurumun, poliçelerde murisin vefat nedeninin uyuşturucu madde intoksikasyonu sonucu olduğunun belirtilerek, intihar olarak değerlendirildiğini ve talebin reddedildiğini belirterek, davanın kabulüne, 10.000 TL tazminatın, davalı şirketin başvuruyu reddettiği tarih olan 28/01/2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin 16/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın hayat sigortasına ilişkin olduğunu, bu nedenle, 6502 Sayılı Tüketici Kanunu gereğince davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu sigorta poliçesi üzerinde bankanın daini mürtehin kaydı bulunduğunu, sigortalının bankaya olan borcunun ödenip ödenmediği , kredi borcunun kapatılıp kapatılmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulması hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından bankadan kredi kullanan kişilerin isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alındığını, sigortalıya ilişkin talep ve temin edilen belgelerin incelenmesi sırasında, davacılar murisi sigortalının extacy, morfin/eroin ve psikiyatrik yatıştırıcıların birlikte alınması suretiyle vefat etmesi nedeniyle tazminat talebinin reddedildiğini, kamu düzenine aykırı eylemleri nedeniyle vefat eden sigortalının mirasçılarının sigorta tazminatına hak kazanamayacağını, sigortalının intihar etmesi halinde de sigortacının sorumluluğunun doğmayacağını belirterek, davanın reddine, davanın esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; … Sigorta sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu görüldü.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115.madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Aynı yasanın 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Yasanın 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa gereğince bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir ve bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.
Bu Kanunun uygulanmasında tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır ve taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.
Bu yasal çerçevede eldeki talebin değerlendirilmesinde, davacılar murisi tüketici olup, davalı ile muris arasında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemidir. Dava, 6502 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, eldeki davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Dava şartı olan görev hususu yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza