Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/728 E. 2020/37 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/728 Esas
KARAR NO : 2020/37

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde; vekiledeni şirket tarafından,…VD… vergi kimlik numaralı,… ticaret sicil numaralı …Ltd. Şti.den olan 152.800,56- ABD Doları tutarındaki alacağının tahsili için Ankara… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 11.07.2012 tarihinde icra takibine girişildiğini, vekiledeni şirket terkin edilmiş olan Frontlinegold şirketinden alacaklı konumda olup, bu alacak ve alacağa dayalı başlatılan icra takibi terkin tarihinden önceki bir tarihe denk geldiğini, vekiledeni şirketin, bu zamana kadar … şirketi hakkında terkin kararı alındığından haberdar olmadığını, terkin sebebiyle Frontlinegold şirketine tebligat yapılamadığını ve malvarlığı adına kayıtlı olan Sicil:…sayılı IV. Grup işletme talepli arama ruhsatının satış işlemlerine devam edilemediğini beyanla, … Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin icra takibinin amacıyla sınırlı olacak şekilde ihyasına ve İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline ve ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmasına ve tasfiye memurunun gerekli işlemlerin yapılması hususunda yetkilendirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; öncelikle işbu davanın tebliğin 16/2 maddesinde bildirilen 5 yıllık süreden sonra açılması sebebiyle reddi gerektiğini, vekiledeninin TTK’nun 32 ve Ticaret sicil Yönetmeliğinin 34. maddeleri çerçevesinde hareket ettiğini, vekiledeninin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, yapılan işlemde hukuka aykırılık olmadığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; sicil kaydı re’sen terkin edilen … Ltd. Şti. ‘nin sicil kaydının yeniden ihyası talebinden ibarettir.
İhyası istenen …Ltd. Şti. ‘nin…Ticaret Sicil Memurluğunun …sicil numarasında kayıtlı ” … Mah. …Sok. No:…Maltepe /İST” adresinde faaliyet gösterdiği, Şirketin 25/02/2009 tarihinde sicile tescil edildiği, bu hususun Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, şirketin sicil kaydının 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesine göre 07/07/2014 tarihinde re’sen terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Celse arası UYAP üzerinden istenilen getirtilen Ankara … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … LTD. ŞTİ. tarafından borçlu …Ltd. Şti aleyhine toplam 152.800,56-USD alacağın tahsili için 11/07/2012 tarihinde takibe girişildiği, takibin halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Ticaret Sicil Müdürlüğünce söz konusu şirketin TTK’nun geçici 7. maddesi ile “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”i hükümleri gereğince münfesih durumdaki şirketler kapsamına alındığı, şirketin lehine veya aleyhine açılmış ve devam eden davaları bulunduğu yönünde herhangi bir bildirimde bulunulmadığından… Ticaret Sicil Memurluğunca şirketin re’sen sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Şirketlerin re’sen terkin edilmiş olması halinde dahi, menfaati olan kişilere terkin işleminden itibaren beş yıllık süre içerisinde ihya davası açma hakkı tanındığı, TTK geçici m. 7/15 ve Tebliğ m. 16/2 “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatiflerin “alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar” haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği” hükmü düzenlenmiştir .
İş bu davada sicil kaydının ihyası talep edilen şirketin 07/07/2014 tarihinde sicilden terkin edildiği, davanın ise 19/12/2019 tarihinde 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı açıktır. TTK geçici 7(2) maddesinde “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” hükmüne göre terkin tarihinden önce ihyası talep edilen şirket aleyhine icra takibine girişildiği sabit olmakla, şirket hakkında geçici 7 md. uygulanması olanaklı değildir.
Şirketin ticaret sicilinden silinmesi işleminin kurucu değil, açıklayıcı nitelikte olduğu, İncelenen dosyalar kapsamına göre; sicilden re’sen terkin edilen …Ltd. Şti.’ nin aleyhine terkinden önce açılmış takip bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ihya davası açmakta hukuki menfaati olup, ihya koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, …ticaret sicil müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı …Ltd. Şti.’ nin sicil kaydının Ankara … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ve takip eden işlemler yönünden sınırlı olmak üzere 6100 sayılı yasanın geçici 7 (2) maddeside nazara alınarak yeniden ihyasına, tasfiyesiz terkin yapılmış olmakla tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, kararın tescil ve ilanına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜNE
1-) …ticaret sicil müdürlüğünün …sicil nosunda kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİ’ nin sicil kaydının Ankara … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ve takip eden işlemler yönünden sınırlı olmak üzere 6100 sayılı yasanın geçici 7 (2) maddesi uyarınca yeniden İHYASINA,
2-)Tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-) Kararın ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına,
4-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-)… Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-)Davacı yanca yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
7-)Davacının gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ticaret sicil müdürlüğü vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2020

Başkan

Üye

Üye

Katip