Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/709 E. 2022/963 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/709 Esas
KARAR NO :2022/963

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/12/2019
KARAR TARİHİ:30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile … kargo arasında bir sureti müvekkiline verilmediği, davalı … kargo lehine ciddi anlamda kelepçeleme hükümleri içeren acentelik sözleşmesi yıllar içinde müvekkil lehine ağırlaştırılarak uygulandığını ve katlanılamaz hale geldiğini, müvekkil 15.01.2014 tarihinden itibaren davalının acentesi olduğunu, ekonomik koşullara, sözleşmeye ve zayıf konumda bulunan acenteleri koruyan TTK.m.102 vd. hükümlerine de aykırı uygulamalar nedeniyle her geçen gün zarar etmeye başladığını, müvekkilinin sözleşmesinin 30.05.2018 tarihinde feshedilmiş olduğunu ve acente devredilmiş olduğunu, 6 ayda bir sürekli cari sözleşmesi ve davalı gerek duydukça değişik isimler altında sözleşmeler imzalatılmış olduğunu, davalı, müvekkil acenteye oranla çok güçlü oluşundan dolayı müvekkil acenteye baştan itibaren iş ilişkilerinde baskı uygulamış olduğunu, taşımacılık ve kargo alanında … kargo acenteliğini yapmanın zor ve tamamıyla güçlü taraf olan … kargonun hakkaniyet temelinden uzak koşulları çerçevesinde verilen bir hizmet olduğunu, müvekkil, 21.09.2014 tarihinde … Kargo’nun Yalova/Çiftlikköy ilçesinde faaliyet gösteren … “…” isimli … Kargo’nun acenteliğini yaparken koşulların tek taraflı ağırlaştırılmasına devam edilmiş olduğunu, haksız kesintilerin düzeltilmesi taleplerinin ret edilmiş olduğunu, 30.05.2018 tarihinde acentelik sözleşmesini fesih edeceğini bildirmiş olduğunu, müvekkil davacı, … kargo … şubesini müşteri portföyü ve şubede yaptırmış olduğu tadilat/tamiratlarla ile birlikte şube için satın almış olduğu eşyaların karşılığını alamadan … Kargo’ya devretmek durumunda kalmış olduğunu, müvekkil … kargo acenteliğini almadan önce 36.000,00 TL isim hakkı bedelini, ticari unvan ve marka kullanım anlaşmasının 4. maddesi kapsamında kullanım bedeli O TL olarak belirlenmiş olduğunu, sözleşmeye aykırı istenen bu miktarı ödemiş olduğunu, demirbaşlar için 20.000,00 TL ödemiş olduğunu, devrederken demirbaşlara para verilmediğini, … kargoya yakışır olması için talep edilen 35.000,00 TL dekorasyon bedeli de müvekkile kısmen de olsa iade edilmediğini, acentede bulunan tüm malzemeler müvekkil davacıya ait olduğunu kullanmış oldukları her türlü sarf malzemeleri … kargo tarafından ücreti mukabilinde müvekkile gönderilmekte olduğunu, tek satıcı olarak tüm malzemeler müvekkil acenteye uygun gördüğü fiyattan satılmış olduğunu, müvekkilin piyasadan daha ucuz fiyatla temin etmesine imkan tanınmadığını, her şey davalının istediği formatta ve fiyatta acenteye fatura edilmiş olduğunu, … kargo adına ticaret yapıldığından haksız ve fahiş tahakkuk ettirilen bu bedellerin iadesi gerektiğini, … kargo başlangıçta acentenin kira bedelinin tamamını ödemekte olduğunu, önce yarısını ödemiş olduğunu sonra tamamını müvekkiline ödetmiş olduğunu, davalı hakkedişleri düzensiz ödemiş olduğunu, davalı, iş yatırım ortaklığı ile yeniden yapılanmaya girdiğini ortaklık kurduktan sonra ödemelerin düzene girmiş olduğunu, müvekkilin acenteliğe başladığı dönemde farklı komisyon oranları ile çalışmakta olduğunu, davalı tek yanlı kararı ile ilerleyen dönemde birkaç kategoriye ayrılarak ciro üzerinden komisyon almaya başlamış olduğunu, … kargo tarafından tek yanlı hesaplanan komisyon ay sonunda … kargoya fatura edilmekte olduğunu ve … kargo tarafından 4 haftada geri ödemesi yapılmakta olduğunu, müvekkil bilgisayarına … kargo tarafından yüklenmiş olan (…) isimli programa gönderici ve alıcı bilgileri ile tartılan ağırlık birlikte girilip taşıma ücreti belirlenmekte olduğunu, gönderi bedeli aylık ortalama 300,00 TL olan müşterilere bir sözleşme ile cari hesap açılmakta olduğunu, cari müşterilerin sözleşmesi … kargo bölge müdürlüğü satış departmanınca hazırlanmakta olduğunu, taşıma fiyatları ve ödeme şekli … kargo tarafından belirlenmekte olduğunu, bu müşterilerin ödemelerini … kargo bölge müdürlüğünde görevli alacak risk yöneticisinin takip etmekte olduğunu, günlük olarak da cari müşterinin bakiyelerini içeren mail atmakta olduğunu, cari müşteri ödemesini belirtilen vade süresinde yapmadığı takdirde sözleşmesinde %2 gecikme faizi uygulanır maddesi olmasına rağmen müşterinin kaybedilmemesi ve daha muhtemelen daha karlı olduğu düşünüldüğü için müşteriden alınmamakta olduğunu, acenteden %4 ceza kesilmekte olduğunu, faturaya vadesi geçen alacak gün sayısı olarak otomatikman yansıtıldığını, vade süresinin son günü hafta tatiline geldiği durumlarda ödeme ilk iş gününde alınmış olsa dahi cezai işlem yapılmakta olduğunu, müşterinin 1 gün geç ödeme yapması acenteden %4 alınmasına sebep olduğunu, davalı için daha ehven bir durum olduğunu, ödemeyen müşteriden para kazanmakta olduklarını, müvekkilinin faaliyete başlamış olduğu 21.09.2014 tarihinden itibaren genel şartları … kargo tarafından tek yanlı değiştirilen karne sistemi bulunmakta olduğunu, acente ve şubelere verilen birbirinden bağımsız hedeflere göre aylık, üç aylık ve yıllık karneler verilmekte olduğunu, 5 üzerinden yapılan puanlamada 2 altında kaldığı takdirde genel müdürlükten uyarı yapılmakta olduğunu, karne puanına göre acente ve şubelere prim ödemesi öngörülmüş olduğunu, acentelerde yapılan her işlemin … kargo adına ve hesabına yapılmakta olduğunu, pos cihazı ile tahsilat da doğrudan … kargo adına alınmış olduğunu, müşteriden alınan kargosuna ait nakit ücret aynı gün … kargonun açtırmış olduğu şubeye ait hesabına aktarılmakta olduğunu, aktarılmamış ise gerekçesi aynı akşam mali işlerden sorumlu bölge müdür yardımcısına bildirildiğini, her akşam saat 20:00’ye kadar günlük acente kasa hesabı yapıldığını, kasa hesabında maksimum 50,00 TL para hatası geçici olarak kabul edilebileceğini, kasa hesabı yapmadan sistem acenteye ertesi gün kasayı açmaya izin vermediğini, yapılan görüşmelerde hep … kargo ismi kullanıldığını, müşteriye faturalar … kargo adına kesildiğini, acente kendi adına hiçbir işlem yapamadığını, yapamayacağını, müşteriden alınıp gönderilmeyen kargo tespiti haline parça başı … kargoya 250,00 TL ceza ödemesi gerektiğini, her akşam acentede kalan, müşteriye teslim edilmeyen, müşterisine ulaşılamayan kargoların el terminalleri ile okutulup sayılarak sistem kontrolü yapılmakta olduğunu, müşteriden iade olarak alınan satıcısına iade edilecek kargolarda akşam işleyişinde okutulması halinde 250,00 TL sahte beyan ve 150,00 TL akşam sistem kapanışı cezası alınmakta olduğunu, böyle bir ceza hakkaniyete aykırı olduğunu kabul edilemeyeceğini, her akşam acentedeki kargonun transfer merkezine ulaşması için belirlenmiş bir saat olduğunu, bu saat transfer merkezinin operasyonel faaliyetine göre sürekli öne alırmmakta olduğunu, bildirilen öne alımlara uymanın zor olduğunu, geciken araç için gün başına 75,00 TL ayrı para cezası uygulanmakta olduğunu, davalı, e-fatura kesmekte olduğunu ve “e-fatura kantrol bedeli” adı altında, müvekkili acenteden ortalama 60,00 TL’lik kullanım bedellerini her ay faturaya para yansıtmakta olduğunu, kendi adına kesilen faturadan haksız kazanç elde etrnekte olduğunu, Mayıs 2018 ayından itibaren … kargo cari Müşterilerinden alacağını zamanında ve/veya eksik tahsilinde, müvekkilinin acente alacaklarından ayrıca %4 faiz uygulandığını müşteri borcunun tamamını mahsup edildikten sonra, … kargo 1-2 gün sanrasında müşteriden tahsil etse dahi, acenteye geri ödemeleri en az 2 hafta sonra yapmaya başladığını, tek yanlı haksız ve müvekkilini ezen uygulama ile ilgili olarak değişiklik yapılmasının mümkün olmadığını bölge müdürlüğünden öğrendikten sonra böyle bir ticari hayata devam edilemeyeceğinin ortaya çıkmış olduğunu, pek çok acente ile davalının bu nedenle yollarını ayırmaya başladığını, … kargo hem müşteriden tahsilat yaptığında %4 keserek aldığı ceza haricinde, acenteden aldığı parayı 2 hafta kullanmakta olduğunu, müvekkilinin, ağır haksız şartlarının düzeltilmesine dair görüşme yapmış olduğunu, önce yönetimin değerlendirileceği söylenerek oyalanmış olduğunu sonra genel müdürlükçe tutumun değiştirilmeyeceğinin söylermiş olduğunu, beğenmiyorsa acenteliğin devri istenmiş olduğunu yani sözleşmesinin haksız olarak feshedilmiş olduğunu, acentelerin zayıf konumda oldukları için güçlü ekonamisi olan iş sahiplerine ses çıkaramamakta olduklarını, TTK. hükümlerinin acenteye verdiği haklar çerçevesinde iş bu davanın açılmasının zaruri hale geldiğini, her ay … kargo tarafından diğer acentelere olduğu gibi müvekkil acenteye de gider faturası adı altında bazı kalemlerin fatura edildiğini, gider faturaları haksız uygulamalar şeklinde belirtildiğini zamanla acentelik ilişkisi ve hizmetinden acente için ekonomik koşullara göre gelir elde edememesi sonucunu doğurmakta ve sonuç olarak acentelik ilişkisini müvekkil acente yönünden ticari ve ekonomik olarak anlamsız kıldığını, acenteden gönderilen kargolar minimum 2, maksimum 4 transfer merkezinden geçerek sonrasında müşteriye ulaştırıldığını, transfer merkezleri kendilerinin ölçerek belirlemiş oldukları kg/ds farkı liste fiyatı üzerinden … kargo tarafından acenteye fatura edildiğini, acente ertesi gün sabah 08.30-10.00 saatleri arasında teslimat şubesine ulaşıp kargoyu buldurabilirse ölçülerini tekrar aldırıp, fotoğraflanıp bu belgeler üzerinden itiraz edebilme şansına sahip olduğunu, prensipte böyle ise de pratikte imkanı olmadığını, kargo sektörünün en yoğun çalıştığı saatler olduğunu, yoğun olduğu için karşı şubeye … kargonun öngördüğü vakitte telefonla ulaşmanın mümkün olmadığını, müvekkilinin çalıştığı bölgede yeni müşteriler bularak … kargoya kazandırdığını, … kargo müşteriyle fiyat ve ödeme konusunda anlaşma imzaladığını, imzalanan anlaşmaya %2 gecikme faizi maddesi eklediğini ama müşterinin gecikmesi halinde bir talepte bulunmadığını, 1 gün dahi gecikmesinde haklı olmayarak müvekkil acenteye %4 gecikme faizi uyguladığını, müvekkilinin, 2014 ilk yılında acente faaliyetine başlandığında acentelik sözleşmesi hükümlerine göre işyeri kirasının davalı tarafından ödeneği kararlaştırılmış gibi gösterilse de daha sonra alt kira sözleşmesi ile kira ödemesi tamamen acenteye devredildiğini, sözleşme başlangıcındaki koşullar sürekli olarak acentenin zararına davalı tarafından tek yanlı değiştirilmesinin bir örneği de işbu alt kira sözleşmesi ile kira parasının acenteye yüklenmesi olduğunu, acentede kullanımı zorunlu olan personel parmak izi takip cihazı … kargo tarafından alındığını ve müvekkile fatura edildiğinden iadesi gerektiğini, … kargonun acentelere yüklettiği bilgisayar yazılım programından kargonun teslimat adresi bulunarak hangi şubeye gönderileceğini, teslimatın araçla veya mobil tesbit edilerek müşteriye ücret bildirmekte olduğunu, araçla ulaşılan adres ücreti normal tarife, yol olmadığı için araçla teslim edilemeyen mobil ulaşılan adres ücreti ise daha yüksek olduğunu, müvekkilin … kargo adına müşteriye kesmiş olduğu fatura ve … karganun müvekkile kestiği fatura için kontör bedeli ve bilgilendirme maksadıyla gelen sms için müvekkili davacı acenteye her ay para ödemekte olduğunu, … adı altında, araç takip sistemi bedeli denilerek; müvekkile her ay faturada bedel yansıtılmış olduğunu tamamının iadesinin gerekli olduğunu, süreç içerisinde acentelik ilişkisi bu tek yanlı uygulamalar neticesinde müvekkil acente için sürdürülemez ve çekilmez hal almış olduğunu, davalı para ile sattığı “el terminali” için her ay kullanım bedeli tahakkuk ettirdiğini, faturalardan tespitini talep ettikleri bu kalem alacağının da iadesini talep ettiklerini, el terminali için davalı müvekkilinden zorla “el terminali 2 yıllık bakım bedeli” olarak da tahsil edildiğini, “barkod yazıcı bakım bedeli” adı altında el koyduğu paranın da haksız olduğunu, barkod yazıcısının mülkiyeti parasını ödeyen acenteye ait olduğunu, acenteye ait bir malın bakımı için … kargo 3.şahıs ile anlaştığını, bakım bedelini acenteden rızası hilafına almakta olduğunu, müvekkilinin istediği firmaya ya da ücretsiz olarak personeline yaptırabileceği bakım için kendisinden alınan parayı da geri istediğini, müvekkil işyerinde internet kullanıldığını, davalı … kargo tarafından tüm acenteler için önce koçnet daha sonra vodafone firması ile anlaşılarak toplu alım yapıldığını, müvekkil acentede … kargoya ait telefon hatları kullanılmakta olduğunu, belli saatlerde arama yoğunluğundan aramaların çakışması halinde aramalar çağrı merkezine yönlendirilmekte veya çoğunlukla da sistemsel olarak meşgule düşüp kapanmakta olduğunu, çağrı başına 1,50 TL olarak tamamen haksız kazanç sağlandığını, acenteye faturalandırıldığını, bu kalem adı altında tahsil edilen paranın da iadesi gerektiğini, acentelerin müşteriden almış oldukları kargo ücreti içerisinde sigorta bedelinin de bulunduğunu, sigorta poliçe maliyetlerinin yükseleceği gerekçesiyle, bu sigorta prim ödemeleri haksız ve tek yanlı karar ile acentelere yansıtıldığını, acentelik sözleşmesine göre 1/2 oranında ödenmesi gereken reklam vergisini … kargo tek başına müvekkil acenteye ödetmiş olduğunu, reklamı … kargonun yaptığını, vergisini akde aykırı şekilde müvekkiline ödettiğini, son 5 yılın tabele reklam vergisinin de müvekkiline iadesini talep ettiklerini, müvekkil acentenin operasyonu esasen iyi olduğunu, kargonun dağıtılması, müşteriden alınması vs. başarıları nedeniyle karne notunun oldukça yüksek olduğunu, … kargonun personele ödenecek primi kendisi belirlese de prim ödemediğini, acentesine ödettirdiğini, acentede çalıştırılan işçilerin mesai saatleri, serbest zamanları ve fazla mesaileri ile ilgili hiçbir kararın müvekkiline bırakılmamakta olduğunu, davalı bu kararların tümünü kendisi almakta olduğunu, fazla mesai ile çalıştırılan ve fazla mesai ücretlerinin tamamı için taraflarına ödenek sağlanmadığından ücretlerin tamamı ödenmediğinden personel ile sorunlar yaşandığını, açıklamalar gözetildiğinde davalı … kargo güçlü konumunu sürekli ve tek yanlı, davacı acentenin aleyhine kullanılmış olduğunu, ihtilafın çözümü için dava şartı kapsamında arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk No: … numara ile anlaşamama tutanağı ile sonlanmış olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere müvekkil davacının; acentelik ilişkisi gereğince müvekkiline ödenmesi gereken her ne nam altında olursa olsun ve davalı tarafça tek taraflı talep ve karar ile müvekkilden fazla ve/veya mükerrer tahsil edilen her ne nam altında olursa olsun ödemelerin tespiti ile müvekkilin toplam alacağının tespitini, acentelik süresi boyunca, faturalardan, yukarıda kalem kalem sayılan tespiti yapılacak haksız talep ve tahsilatlar için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 125.000,00 TL’nin davalıdan 18.10.2019 arabuluculuk başvuru tarihi itibariyle işleyecek ticari faiz de hesaplanarak alınmasına, avukatlık ücreti, dava harçları ve sair yargılama masraflarının da davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin ekleri taraflarına tebliğ edilmemiş olduğunu, bu nedenle söz konusu delil ve belgelere ilişkin beyanda bulunma haklarını saklı tutmakta olduklarını, hakimin davayı aydınlatma ödevi gereği davacıya kesin süre verilerek dava dilekçesinin açıklattırılmasını talep ettiklerini, dava dilekçesinin karışık olduğunu, davacının hangi alacak kalemlerine ilişkin ne kadar talep ettiğinin belli olmadığını, davacının taleplerine karşı zamanaşımı defiinde bulunduklarını, taraflar arası düzenlenen sözleşme, davacı tarafından hiçbir haklı sebep gösterilmeden feshedildiğini, ticari unvan ve marka kullanım anlaşması gereği davacının isim hakkı bedeli talebinin reddi gerektiğini, davacı kullanım bedeli belirlenmemesine rağmen 36.000,00 TL isim hakkı bedeli ödediğini iddia ettiğini, taraflarca akdedilen “ticari unvan ve marka kullanımı” mukabilinde müvekkil şirkete 24.000,00 TL ödemeyi kabul ettiğini, davacı 35.000,00 TL dekorasyon bedelinin iadesini talep etmiş olduğunu, acente sözleşmesi gereği talebin reddi gerektiğini, acente sözleşmesi 7-c maddesi gereği müvekkil şirket, sözleşmenin sona ermesi durumunda demirbaşların kullanımından doğan yıpranma payını demirbaş protokolünde belirlenen amortisman bedellerini düşerek, tümünü geri alma yetkisine sahip olduğunu, davacının acentede kullanılan sarf malzemelerini daha ucuza mal edebileceği iddiasının soyut olduğunu, acentelik sözleşmesi gereği bu ürünleri müvekkil şirketten almak zorunda olduğunu, davacının katsayısının hatalı hesaplandığından bahisle maddi zarara uğradığı yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmadığını, katsayı belirlenirken acentelerin hepsinin büyüme hedefleri doğrultusunda büyüyerek kazançlarını arttırmaları esas olduğunu, yapılan katsayı uygulaması akdedilen sözleşmeler çerçevesinde geçerli olduğunu, davacı hiçbir haklı sebep göstermeden sözleşmeyi feshettiğinden denkleştirme tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının denkleştirme tazminatı adı altındaki talebinin herhangi bir hukuksal ve sözleşmesel dayanağının bulunmadığını, davacının portföy tazminatı adı altında talep ettiği denkleştirme alacağı istemi sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerektiğini, ilgili talebe ilişkin 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiği için söz konusu talebin reddi gerektiğini, personelin geçmişe dönük mesai ödemeleri talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bedellerden davacı acentenin sorumlu olduğunu, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesi 27.maddesinde personel yapısı ve sorumlulukları içermekte olduğunu, personelin her türlü ücret prim ve istihkakından ve ayrıca işçi tazminatından acentenin sorumlu olduğu açıkça düzenlendiğini, “vadesi geçmiş” ve “ tahsilatı yapılamayan” alacaklara ilişkin acenteye yapılan yansıtmalar sözleşme gereği geçerli olduğunu, dava dilekçesinde haksız kesintilerin tazmininin talep edildiğini, iş bu talepler ile ilgili arabulucuya başvurulmadan huzurdaki dava ikame olunduğundan dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, haksız kesinti iddialarını kabul etmemekle birlikte, kesinti yapılmışsa ilgili acente ve cari hesap sözleşmelerine istinaden yapıldığını, davacı haksız kesintilerin tazmini başlığı adı altında faturalanmayan irsaliye bedeli, fiyat farkı gelen ve fiyat farkı giden bedelleri, sevk edilmeyen gönderi bedelleri, sahte teslimat bedeli, gün sonu yapmayan acente bedeli, gerçek dışı kargo devir bedeli, müşteri memnuniyet tablet kullanım bedeli, acente diğer bedeli gibi kesintilerin yapıldığını iddia ettiğini, haksız kesinti iddialarını kabul etmediklerini, dava dilekçesinin açıklattırılmaya muhtaç olduğunu dava dilekçesi içeriğinden kesinti yapıldığı iddia edilen bazı alacak kalemlerine ilişkin beyanda bulunma gereği hasıl olduğunu, tonaj cezaları, trafik cezaları, müşteri çeklerindeki vade farklarının yansıtılması, kira stopajı kesintisi, iptal irsaliye barkodlarının kullanılması yansıtılması, ölçüm tartım yansıtması, gün sonu yapmayan acente yansıtması, araç takip yansıtması, eğitim bedeli yansıtması eğitim bedeli yansıtması, çevre temizlik vergisi, kantar muayenesi yansıtması, ek araç kiralama bedeli yansıtması gibi kesintilerin yapıldığını ve bunların tahsilini talep ettiklerini, davacı, bahsi geçen alacak kalemleri ile ilgili arabulucuya başvurmadan huzurdaki davayı ikame etmiş olduğunu, dava şartı yokluğundan taleplerin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirkette yapılan mali kayıt incelemelerinde davacıya uygulanan tonaj ceza yansıtması bulunmadığını, müvekkil şirkete yapılan mali kayıt incelemelerinde davacıya uygulanan trafik ceza yansıtması bulunmadığını, müvekkil şirkette yapılan mali kayıt incelemelerinde davacıya uygulanan “müşteri çeki vade farkı yansıtması” bulunmadığını, davacı ile akdedilen acentelik sözleşmesinde kira stopajının acenteden mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını, davacı ile akdedilen cari hesap sözleşmesinde iptal irsaliye barkod kullanımı durumunda yansıtma yapılacağı kararlaştırıldığını, davacı ile akdedilen cari hesap sözleşmesinde gönderinin olması gereken kg/ds bilgilerinin sisteme girilmesi durumunda yansıtma yapılacağının kararlaştırıldığını, davacı ile akdedilen cari hesap sözleşmesinin Tmoperasyon başlığında “gönderinin olması gereken kg/ds farkı bireysel gönderi tutarı üzerinden hesaplanır ve oluşan tutar yansıtılır.” hükmünün yer almakta olduğunu, davacı ile akdedilen cari hesap sözleşmesinde gün sonu işleminin yapılmaması durumunda yansıtma yapılacağının kararlaştırıldığını, acentelerin kullandığı araçlarda bulunan araç takip sistemine ait bedeller acentelere kullandıkları hattın bedeli kadar yansıtılmakta olduğunu, davacıya eğitim bedeli yansıtılması yapılmamış olduğunu, taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile akdedilen acentelik sözleşmesinde çevre temizlik/reklam vergisinin acente tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, acentelerde kullanılan ölçüm-tartım cihazlarının rutin yasal kalibrasyon kontrolünün yapıldığını, davacı ile akdedilen cari hesap sözleşmesinde ek araç temin edilerek yapılan teslimatların ek masraflarının çıkış acentesine yansıtılacağının kararlaştırıldığını, davacıya uygulanan cezalar tarafların özgür iradeleri ile akdedilen cari hesap sözleşmesi kapsamında geçerli olduğunu, davacı acente, müvekkilin kendisine haksız kesintiler yapmış olduğundan ötürü zarara uğradığını iddia etmiş olduğunu, yapılan tüm kesintilerin geçerli olduğunu hukuki meşruiyetini taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesi ile cari hesap sözleşmesinden almakta olduğunu, taraflar arasında akdedilen cari hesap sözleşmesi kapsamında davacıya gönderilen hiçbir ekstreye zamanında itiraz edilmemiş olduğunu, taraflar arasında cari hesap dönemleri sonunda hesap mutabakatı sağlanması davacı acentenin talep hakkının düşmesine neden olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini arz ve talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; taraflar arasında acentecilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin fesih edilmesi sebebiyle haksız tahsil edilen bedellerin istemine ilişkin olduğu bu bedelin istenip istenmeyeceği hususunda ihtilafın bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili davada; Acentelik sözleşmesi, taşıma sözleşmesi, ticari vekil özleşmesi, unvan marka sözleşmesi vb. sözleşmeler, 15.01.2014-30.05.2018 arası acenteliğe dair bu tarihten sonra da olsa kesilen tüm faturalar, müşteri cari hesap ekstreleri, banka kayıtları, telefon kayıtları, elektronik postalar, müvekkil tarafından tutulmuş olsun olmasın davalı nezdinde müvekkil acentelikle ilşkili her türlü kayıt, sigorta poliçeleri, kira akitleri, belediye kayıtları, vergi dairesi kayıtları, başka mahkeme dosyaları, kasa sayım tutanağı, teslimbelgesi vb. ticari belge ve defterler, hatalı ölçümü gösteren video çekimleri, bilirkişi, keşif, tanık ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davacının ticari defter ve belgelerinin …’da olması sebebi ile … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, SMM bilirkişinin 05.03.2021 tarihli raporunda özetle; 1- Davacı taraf … ‘nun 2014-2015-2016-2017-2018 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye,Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu görülmektedir.
2-Davacı taraf … ‘nun 2014-2015-2016-2017-2018 yıllarına ait yasal defter bilgilerine davacı taraf … ve davalı taraf … … A.Ş arasında cari hesap borç ve alacak bakiyesi olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, 28/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının dava tarihi itibariyle davalıdan iddia ve talep ettiği gibi alacakları bulunmadığı,
Bilirkişi heyetinin 26/08/2022 tarihli ek raporunda özetle; Kök raporumuzdaki inceleme, değerlendirme ve kanaatlerimizde bir değişiklik
olmadığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi kök raporu ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 01.04.2016 tarihinde sözleşmenin akdedildiği, Davacı, davalı ile davacı arasındaki acentelik akdi ilişkisine istinaden davalı tarafından davacıdan haksız tahsilatlar yapıldığını iddia etmekte ve bunların davalı tarafından davacıya ödenmesini (geri verilmesini) talep edildiği,
01.04.2016 tarihli yazılı Acentelik Sözleşmesinin 3 nolu maddesi hükmüne göre; sözleşme 1 yıl süre ile imzalanmış olup, sözleşme süresinin sona ermesinden 30 gün önce taraflardan herhangi biri yazılı olarak sözleşmeyi feshettiğini bildirmediği takdirde, sözleşme 1 yıl süre ile kendiliğinden yenilenmiş sayılacağı,
01.04.2016 tarihli yazılı Acentelik Sözleşmesinin ilk 1 yıllık süresinin sonu olan 01.04.2017 tarihinden 30 gün önce taraflarca feshedilmediği ve yenilendiği , yazılı sözleşmenin ikinci 1 yıllık süresinin sonu olan 01.04.2017 tarihinden 30 gün önce de taraflarca feshedilmeyip yenilendiği,
Davacı her ne kadar sözleşmenin devamı boyunca davalının davacıdan haksız tahsilatlar yaptığını iddia etmekteyse de; akdi ilişkiyi 15.01.2014 tarihinde sözlü olarak akdedilen sözleşmeye istinaden, yazılı sözleşmenin akdedildiği 01.04.2016 tarihine kadar, feshetmeden devam ettirdiği; 01.04.2016 tarihinde yazılı sözleşmenin akdedilmesinden sonra da, akdi ilişkiyi, bu yazılı sözleşmeye istinaden ve de ilk 1 yıllık ve ikinci 1 yıllık sürelerinin sonundan 30 gün önce yazılı sözleşmeyi feshetmeyip yenilenmesine müsaade etmek suretiyle devam ettirdiği, bu durumlar karşısında davalının, taraflar arasındaki acentelik akdi ilişkisini, yaklaşık 4 yıl 3,5 ay boyunca feshetmeksizin devam ettirdiği, ayrıca akdi ilişkinin devam ettiği 4 yıl 3,5 aylık süre boyunca davacının, davalının sözleşme kapsamındaki herhangi bir uygulamasına İtiraz etmediği ve sözleşmeye istinaden yaptığı herhangi bir ödemeye ihtirazi kayıt düşmediği (çekince koymadığı), dolayısıyla da davacının akdi ilişkiyi, fesihsiz, itirazsız, ihtirazi kayıtsız (çekincesiz) 4 yıl 3,5 ay boyunca devam ettirdiği,
Dava dosyası içeriğine göre; davacının ilk defa 31.05.2018 tarihinde, sözleşmeyi feshetmeye ilişkin iradisini fisteğini), yazılı olarak davalıya bildirdiği, ancak bu yazılı fesih bildiriminde dahi, davacının, davalırın herhangi bir haksız uygulamasından ya da haksız tahsilatından söz etmediği, davacı ile davalı arasında 31.05.2018 tarlhli Fesih ve İbra anlaşmasının akdedildiği ve sözleşmenin feshedilmesi hususunda tarafların anlaştığı, işbu Fesih ve İbra Anlaşmasında dahi, davacının, davalının herhangi bir haksız uygulamasından ya da haksız tahsilatından söz etmediği ve ayrıca, davalıdan sözleşme kapsamında hiçbir alacağı kalmadığını ve davalıyı ibra ettiğini beyan ettiği,
Davacının ticari defter kayıtlarına göre de, sözleşmenin feshedilmesinden sonra, davacının davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığı, davalının ticari defter kayıtlarına göre, sözleşmenin fesheditmesinden sonra davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı,
Davalının akdi ilişkinin devamı boyunca davacıdan, sözleşme hükümleri veya tarafların sözleşme hükümleri dışındaki karşılıklı anlaşmaları ile bağdaşmayarı bir tahsilatta bulunmadığı ya da bulunmuşsa bile, davacının bu tahsilatı kabul ettiği ve iadesini davalıdan talep etme hakkından vazgeçtiği, bu nedenle de davacının dava tarihi itibariyle davalıdan lddia ve talep ettiği gibi alacakları bulunmadığı hususunun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-) Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70 -TL harcın başlangıçta peşin alınan 2.134,69 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.053,99 -TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 19.750,00 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen taraflara/vekiline iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2022

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)