Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/677 E. 2020/670 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/677 Esas
KARAR NO : 2020/670
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2014
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin İzmir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında akdedilen satış sözleşmesi uyarınca davalının yükümlüğü müvekkiline 250.000,00.-TL tutarında mal göndermesi müvekkilinin yükümlülüğü ise davalıya mal bedeli karşılığında 200.000,00.-TL tutarında vadeli çek keşide etmesi olduğu, ancak davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu sebeple davacı tarafından davalı adına keşide edilen … Bankasına ait 21/11/2014 tarihli, 30.000,00.-TL, 19/12/2014 tarihli, 30.000,00.-TL ve 23/01/2015 tarihli 20.000,00.-TL olmak üzere toplam 80.000,00.-TL tutarındaki 3 adet çek hakkında ödeme yasağı ve takibin durdurulması yönünde tedbir verilmesini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili tarafından mal bedeli karşılığı olmaksızın ödenmek mecburiyetinde kalınan 63.595,98.-TL’nin müvekkiline iade edilmesini talep ve dava ettiği, karar ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin … nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresi Şişli İstanbul’da olup, davaya bakmakla yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Adliyesi Mahkemesi olduğunu, davanın menfi tespit davası olduğunu, yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, davanın İstanbul Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının kötüniyetli olduğu sevk edilen ürünlere ilişkin satış ve pazarlama konusunda hiç gayret göstermediği, temmuz ve eylül ayından itibaren de iade faturaları düzenleyerek ürünleri iade etmeye başladığı, bu durum davacı taraf ekstresi ile de sabit olduğu, buna rağmen davacı tarafın mal teslim edilmedi şeklindeki beyanı maddi gerçeklere aykırı olduğu, HMK’nun 29.mad. belirtilen doğruyu söyleme yükümlülüğüne aykırı olduğu, sözleşmeye aykırı davranan tarafın davacı olduğu, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
Dava, İİK.nun 72 maddesi uyarınca açılmış Menfi Tespit davasıdır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 12/10/2017 tarih 2017/… Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 15/02/2019 tarih, 2018/… Esas 2019/… sayılı kararı ile “… Mahkemece 07/07/2015 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir. HMK’nun 6.maddesi genel yetki maddesi olup, her davanın, davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yerinde açılacağını genel yetki olarak düzenlemiş bulunmaktadır. Ayrıca İİK’nın 72/son maddesi gereğince, “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir..” hükmü dikkate alındığında, davacı hakkında icra takibi bulunmaması sebebiyle yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olup; davalının yerleşim yeri adresinin “Maslak Mahallesi, … Yolu, … , … Merkezi No: … D: … Şişli/İstanbul” olduğu anlaşıldığından yerel mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği anlaşılmakla istinaf isteminin diğer nedenler incelenmeksizin bu yönden istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir…” gerekçesi ile kararın kaldırıldığı, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 15/02/2019 tarihli kaldırma ilamı üzerine dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… esas sırasına kaydedildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesince kaldırma ilamı doğrultusunda 08/10/2019 tarihinde davanın HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, verilen yetkisizlik kararının taraf vekillerince istinaf edilmemesi üzerine kesinleşmesi ile dosya İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilerek Mahkememize tevzi edilmiş ve Mahkememizin 2019/677 esas sırasına kaydedilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinde davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan 08/05/2017 tarihli SMMM … ve Tekstil Mühendisi … ‘dan oluşan Bilirkişi heyeti raporunda özetle;”…davacının davalıya çekleri vermesinden sonra 13/06/20174 tarihine kadar geçen süreçte davalının davacıya toplam 179.866,54-TL’lik mal göndermiş olmasına rağmen, davalı vekilinin cevap dilekçsinde davacının satış pazarlama konusunda gayret göstermeden Temmuz ve Eylül aylarından itibaren malları iade etmeye başladığı belirtilmiş olmakla, davacının bir kısım malları davalıya iade ettiği ve davalını da bu baları geri aldığı hususu sabit olup, dava dosyası içeriğinde, davalının davacı tarafından iade edildiği sabit olan malları itiraz etmeksizin iade almış olduğu anlaşıldığı gibi, yukarıda yer alan davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davacının davalıya verdiği toplamı 200.000,00-TL’lik çekleri aşağıdaki yasal defter kayıtlarında görüldüğü üzeri bu hesabın borcuna, bedeli davalı yanca ödenen 30.000,00-TL’lik çek bedelini bu hesabın alacağına davalının davacı adına düzenlediği faturaları ise bu hesabın alacağına, davacının davalıya iade ettiği faturaları ise bu hesabın borcuna kaydettiği ve niyayetinde takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıya aldığı mallardan 143.595,98-TL’lik fazladan ödeme yaptığı tespit edildiği halde davacı … San. İth. İhr. Ltd. Şti’nin 2014 yılı yasal defterlerinin incelenmesi için ilgili talimat Mahkemesi İstanbul ii. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilen dosyanın, davalıya çıkarılan kesin süreli ve sonuçları yazılı defter incelemesi hakkındaki tebligatın iade gelmesi sebebi ile incelenemeden iade edildiği, dolayısıyla Talimat Mahkemesince gönderilen meşruhatlı çağrıya rağmen davalının ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine ibraz edilmediği görülmekle, nihai taktir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalının ticari defterlerini verilen kesin süre içinde bilirkişi incelemesi için Talimat Mahkemesine ibraz etmemiş olması nedeniyle dava tarafları arasındaki nihai alacak durumunun davacının ticari defterlerine göre değerlendirilmesi halinde, davacının davaya konu çekler nedeniyle (davacının iade ettiği ve davalı tarafından iade alındığı sabit olan mallar nedeniyle ) davalıya 143.595,98-TL tutarında fazladan ödemesinin bulunduğu sonucuna ulaşmak gerekecek olup, konuyla ilgili nihai taktir Sayın Mahkemeye aittir. Diğer tarafından, davalının cevaplarında, taraflarca imzalanan sözleşme gereğince bakiyenin bir sonraki sezona devrolacağının yazılı olması sebebi ile davacının verdiği çekleri isteyemeyeceği ve bir sonraki mal alış verişine mahsup edilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, davacının davalıya gönderdiği … Noterliğinin 10/11/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiği ve dolayısıyla bir sonraki 2015 yılı içerisinde davalı ile olan ticaretine devam etmeyeceği yönündeki iradesini davalıya bildirmiş olduğu anlaşılmakla, dava tarafları arasındaki sözleşmenin 2015 yılı için devam etmesinin söz konusu olup olamayacağı ve buna göre davalının, iade edilen malların bedelinin 2015 dönemindeki ticari ilişki kapsamında cari hesaptan mahsubunun gerektiği yönündeki savunmasına ilişkin nihai değerlendirme sayın Mahkemenin taktirlerindedir. Bu çerçevede yukarıda belirtildiği üzere; davacının davaya konu çekler nedeniyle (davacının iade ettiği ve davalı tarafından iade alındığı sabit olan mallar nedeniyle) davalıya 143.595,98-TL tutarında fazladan ödemesinin bulunduğu, sayın mahkemece kabul edildiği taktirde yukarıda belirtildiği üzere Türkiye İş Bankasından gelen 11/08/2015 tarihli cevabi yazıdan, davaya konu 7 adet çekin takastan ödendiği ve çek asıllarının takastan ödenen bankalarda olduğu anlaşılmakla, davacının bir kısım çeklerle ilgili menfi tespit talebinin istirdada dönüştüğü ve bu kapsamda davacının söz konusu çek bedelleri için davalıya borçlu olmadığı tespit edilen 143.595,98-TL tutarındaki kısmının davalıdan istirdadını talep edebileceği…” tespit edilmiştir.
Rapora itirazlar üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesinde Tekstil Mühendisi ve SMMM bilirkişiden alınan ek rapora göre; “… davacının davaya konu çekler nedeniyle (davacının iade ettiği ve davalı tarafından iade alındığı sabit olan mallar nedeniyle) davalıya 143.595,98-TL tutarında fazladan ödemesinin bulunduğu, sayın mahkemece kabul edildiği taktirde yukarıda belirtildiği üzere … Bankasından gelen 11/08/2015 tarihli cevabi yazıdan, davaya konu 7 adet çekin takastan ödendiği ve çek asıllarını takastan ödenen bankalarda olduğu anlaşılmakla, davacının bir kısım çeklerle ilgili menfi tespit talebinin istirdada dönüştüğü ve bu kapsamda, davacının söz konusu çek bedelleri için davalıya borçlu olmadığı tespit edilen 143.595,98-TL tutarındaki kısmının davalıdan istirdadını talep edebileceği…” tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasındaki satın alma sözleşmesine göre malların bedeli olarak verilen çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığıdır.
Taraflar arasında; dava dilekçesinde ekli tarihsiz satış sözleşmesi isimli sözleşme uyarınca 2014 yılı için bir kısım ürünlerin satılması konusunda anlaştıkları iadeler göz önüne alınarak, 250.000,00-TL’lik ürün için 200.000,00-TL’lik çekler verileceğinin kararlaştırıldığı, ek1 isimli belgede ödeme planının açıklandığı ve dava konusu çeklerin bu kapsamda davalı satıcı şirkete teslim edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı satıcı bir kısım malları davacı alıcıya teslim etmiş, sezon sonu itibariyle davalı satılmayan bir kısım ürünü davalıya teslim etmiş, cari hesap bakiyesine göre davacının 143.595,98-TL alacaklı olduğu gerekçesi ile davacı alıcının davalı borçluya ihtarname gönerdiği anlaşılmıştır. Davalı satıcı, iade edilmeyen çeklerin sözleşmedeki bir sonrakı sezon satışı için gönderilecek ürünlere mahsuben elinde tuttuğunu ve iade yükümlülüğünün olmadığını beyan etmiştir. Mahkememizce davacının ticari defterleri incelenmiş, davalının ticari defterlerinin incelenmesi için mahalline talimat yazılmış ancak davalının deftererini ibraz etmemesi üzerine sadece davacının defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ve tekstil mühendisi bilirkişiden yukarıda ayrıntısı açıklanan raporlar alınmıştır. Buna göre davacının 143.595,98-TL fazla ödemesinin bulunduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşme kapsamında gönderilen ve iade edilen mallar ile bunlar karşılığında verilen çekler nedeniyle davacının fazla ödemesinin bulunduğu, davalı vekilinin davacının ürünlerin satışında gerekli gayreti göstermediği yönündeki iddiasının ispat edilemediği sözleşmede bu yönde hüküm bulunmadığı, davalının kendi defterlerinin incelenmesinden kaçındığı, yine davalının bir sonraki sezona mahsuben elindeki çekleri iade etmediği yönünde savunmada bulunmasına rağmen sonraki sezonda davacıya çek bedelleri kadar mal gönderdiğini ispat edemediği, bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığı anlaşılmıştır.
İİK.nun 72. Maddesine göre borç ödendiği taktirde menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşecektir. Dava konusu çeklerin ödenip ödenmediği muhatap bankalardan sorulmuş, bir kısım çeklerin davadan önce, bir kısım çeklerin ise dava devam ederken ödendiği tespit edilmiştir. Bu çekler yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilerek istirdat yönünde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce 30/12/2020 tarihli kısa kararında “1-DAVANIN KABULÜ İLE, … Bankası A.Ş. tarafından verilme 21/11/2014 keşide tarihli, 30.000,00.-TL bedelli ve 19/12/2014 keşide tarihli, 30.000,00.-TL bedelli, 23/01/2015 keşide tarihli, 20.000,00.-TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekler dava devam ederken ödendiğinden 63.059,98.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile, 80.000,00.-TL’nin son ödeme tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş olup bilirkişi kök ve ek raporlarıyla da tespit edildiği üzere davacının iade ettiği ve davalı tarafından iade alındığı sabit olan mallar nedeniyle davalıya 143.595,98-TL fazla ödemesinin bulunduğu ve istirdadı gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ancak hüküm kısmında maddi hata yapılarak 63.595,98TL yazılması gerekirken sehven 63.059,98TL yazılmış olup, hüküm taraflara tebliğ edilmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 304.maddesine dayalı olarak işbu maddi hatanın Mahkememizce resen tashihi ile hükümdeki ” 63.059,98-TL” kısmın ” 63.595,98-TL'” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Türkiye İş Bankası A.Ş. tarafından verilme 21/11/2014 keşide tarihli, 30.000,00.-TL bedelli ve 19/12/2014 keşide tarihli, 30.000,00.-TL bedelli, 23/01/2015 keşide tarihli, 20.000,00.-TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekler dava devam ederken ödendiğinden 63.595,98-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile, 80.000,00.-TL’nin son ödeme tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 9.809,04 TL harçtan peşin alınan 2.452,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.356,74TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet pulu ve harcı, TL posta masrafı, 2.452,30-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.391,83-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.591,62-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatıralan gider avansından artan bakiyenin yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”