Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/667 E. 2022/151 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/667 Esas
KARAR NO :2022/151

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/11/2019
KARAR TARİHİ:24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni şirket ile davalı şirket arasında 02/11/2015 tarihli “Lojistik Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, 16/01/2018 tarihde de yine taraflar arasında ek protokol imzalandığını, sözleşmenin konusu vekiledeni şirketin bir ana depoda davalıya ait onlarca tır dolusu malı depolayacağı, muhafaza edeceği, davalının merkez adresinden gelen talimatlar doğrultusunda da beli bir miktardan aşağı olmamak koşulu ile malları kendisine ait kamyonetlerle ve personellerle davalının onlarca mağazasına dağıtacağını, bunun karşılığında davalı da tüm bu işler için belirlenmiş hakediş bedellerini ay sonunda ödeyeceğini, vekiledeni şirket sözleşme şartlarına göre üzerine düşen tüm edimleri yerine getidiğini ancak davalı taraf çeşitli bahaneler ileri sürerek hizmet bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalı ise bu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, vekiledeni şirket üstüne düşen tüm edimleri yerine getirmesine rağmen 16/01/2018 tarihli ek protokole istinaden davalı şirket tarafından sözleşmenin fesh edildiğine dair … 18. Noterliğinin 08/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini ve taraflar arasında sözleşmenin fesh edileceğine dair ihtarname keşide edildiğini, vekiledeni şirket tarafından işbu ihtarnameye cevaben … 18. Noterliğinin 19/03/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve söz konusu işin hacminin dikkate alındığında sözleşmenin bu süre içinde tamamen tasfiye edilemeyeceği belirtildiğini, zira ana depoya yaklaşık 5 ay boyunca mal girmemiş olmasına vekiledeni şirket tarafından sürekli ana depodan mal çıkışının bu süre boyunca yapılmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından ihtiyati tedbir kararıyla ana depodaki mallar çıkarıldığında haricen edinilen bilgiye göre 28 tır mal çıkarıldığını, buradan yola çıkılarak kabaca bir hesap yapıldığında ihtarnamenin vekiledenine tebliğ edildiği tarihte yüzlerce tırlık bir sevkiyattan söz edildiği ,bunun üzerine davalı şirket tarafından vekiledeni şirkete … 18. Noterliğinin 28/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini ve sözleşmenin fesh edildiği ve 08/06/2018 tarihine kadar vekiledeni şirketin sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerini yerine getirmesini, ana depoda malları muhafaza etmesini ve merkezden gelen talimatlar doğrultusunda mağazalara malların sevkiyatının yapılmasını talep edildiğini, vekiledeni şirket sözleşmede üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ana depoda malları muhafaza ettiğini ve merkezden gelen talimatlar doğrultusunda davalının mallarını mağazalarına teslim ettiğini, vekiledeni şirket bu ihtarnameye karşılık … 6. Noterliğinin 04/04/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini ve bir önceki cevabi ihtarnamede belirtilen hususun davalı muhatap tarafından yanlış anlaşıldığı sözleşmenin feshedilmeyeceği şeklinde bir iddialarının bulunmadığı belirtilen bu süre içinde tasfiyenin mümkün olamayacağını belirtildiği, sözleşmenin 14.maddesinin C bedine göre “Sözleşmenin herhangibir sebeple feshedilmesi durumunda depodaki stok durumu her iki tarafın yetkilerince bir tutanakla tespit edilecektir. Trenkwalder, stokta tespit edilmiş malları 2 KİDS’e eksiksiz teslim etmekle yükümlüdür” maddesine atıfta bulunarak davalı tarafın ihtarnamesinde tespitin nasıl ve ne zaman yapılacağına dair bir açıklamanın bulunmadığı belirtilmiş, bunun belirtilmesi halinde malların teslim edileceği bildirildiği, malların sevkiyatının kesinlikle yavaşlatılmadığı sözleşmede belirtilen miktarda sevkiyatın yapıldığını bildirdiği, davalı yan bu ihtarname üzerine 10 Mayıs 2018 tarihine kadar hiçbir beyanda bulunmadığını, … Noterliğinin 10 Mayıs 2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeye de atıfta bulunarak, istihdam edilen personele ait ücret, tazminat, prim ve sair her türlü özlük hakları ile SGK primleri ve sair ödemelerin yapıldığını tevsik eden belgeleri talep ettiğini, vekiledeni şirket tarafından bu ihtarnameye … 6 Noterliğinin 15/05/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve SGK ödemelerinin yapılandırıldığı belirtildiği, davalı taraf … 18 Noterliğinin 27/06/2018 tarih ve 15142 yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek sözleşmenin fesh edildiğini ve malların teslimini istediğini, ancak malların kime, ne zaman, nerede teslim edileceğini yine yazmadığını, vekiledeni şirket tarafından … 6. Noterliğinin 06/07/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bu ihtarnameye cevap verildiğini ve davalının ödeme yükümlülüğünü ve sair yükümlülüklerini yerine getirmesi istendiğini vekiledeni şirket tarafından yapılan işlerin bedeli olarak 625.609,24-TL bedelli 30/06/2018 tarihli fatura e fatura olarak davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirket tarafından bu fatura vekiledenim şirket tarafından malların davalı teslim edilmediği gerekçe gösterilerek iade edildiğini, ancak bu faturanın konusu bir önceki aya dair yapılan hizmetlerin faturası olduğu ve malların sevk edilmesi konusunda her gün davalı tarafından vekiledenine mailler gönderdiği, bu maillere karşılık vekiledeni şirket yine vekiledeni şrikete ait olan ana depodaki malları kamyonetlere yükleyerek davalının onlarca mağazasına sevkiyat yaptığını, davalı taraf hem iş yapılmasını istemekte hemde işin karşılığı olan faturayı başka gerekçeler göstererek haksız yere iade etmekte olduğunu, vekiledeni şirket bu ihtarname üzerine … 6. Noterliğinin 25 Temmuz 2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek, davalıyı ödemeye davet etmiş, aynı zamanda davalı şirket yöneticilerinden …hanımın “….ben zaten 8 haziran olan ihbar tarihimizden 31 temmuza esneterek önemli bir adım attığımı düşünüyorum” mailini de hatırlatarak bu süreç içinde hernekadar sözleşmenin fesh edilmiş olsa da, malların davalı tarafından teslim alınmaması, merkez sürekli siparişlerin gelmesi ve bunları vekiledeni şirket sözleşme şartlarında yerine getirdiğini belirttiğini, diğer ayda da hizmetlerin sözleşme şartlarında yerine getirmiş olması nedeniyle vekiledeni şirket tarafından 24/07/2018 tarih 625.609,24-TL’lik e fatura davalıya gönderildiğini ancak davalı … 18. Noterliğinin 08/09/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade ettiğini, ancak bu süre zarfında hergün vekiledeni şirketten sözleşme şartlarına uygun olarak mal dağıtımlarının sağlanması maillerle istendiğini ve vekiledeni şirket sorumluluklarını aksatmayarak malları ilgili mağazalara dağıttığını, nihayet davalı taraf … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından alınan karar ile malları depodan aldığını, davalı sözleşmeyi 3 ay sonra feshettiğini bildirdiğini, 3 ay boyunca sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini vekiledeni şirketin ifa etmesini istediğini, süre bittikten sonra bu süreyi davalı şirket yöneticilerinden …’ın talebi ile 31/07/2018 e kadar uzattığını, uzayan bu süre boyuncada vekiledeni şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, buna rağmen davalı yan girişilen takipte kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekiledeni şirketin 0-12 yaş arası çocuklar için başta çocuk giyim olmak üzere her türlü oyuncak, bebek malzemeleri, bebek mobilyaları, eğitim oyuncakları gibi ürünler üretim ve satış pazarlamasını yapan Türkiye genelinde bilinen pek çok alışveriş merkezi ağırlıklı olmak üzere “…” markasıyla faaliyet gösteren bir firma olduğunu, vekiledeni şirket ile davacı şirket arasında 02/11/2015 tarihli bir “Lojistik Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, imzalanan bu sözleşme kapsamında davacı şirket mülkiyeti müvekkil şirkete ait “…”markalı çocuk tekstil ürünlerinin davacıya ait “… Mah. … Sk. No:6 … …/…” adresinde bulunan depoda gümrüksüz olarak depolanması, müvekkil şirketin talepleri doğrultusunda depoda bulunan ürünlerin müvekkil şirkete ait … mağazalarına sevk edilmesi gibi lojistik hizmetleri üstenmeyi taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkil şirkete ait ürünler davacı firmaya ait depoya teslim edildiğini, müvekkil şirketin talep ve talimatları doğrultusunda müvekkil şirket mağazalarına sevkiyatlar yapıldığını, davacı şirket müvekkil firmaya sadece depolama hizmeti vermekte olup davacı deposunda bulunan ürünlerin mülkiyeti vekiledeni şirkete ait olduğunu, sözleşmede de bu yönde açık düzenlemeler mevcut olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme 3 yıllık süreli olmakla beraber yine taraflar arasında imzalanan 16/01/2018 tarihli “Ek Protokol” hükümleri gereğince “…, Sözleşme süresince en az 3 ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla dilediği zaman ve herhangibir sebep göstermeksizin iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir” düzenlemesi mevcut olduğunu, bu sebeple işbu ek protokol hükümleri gereğince vekiledeni şirket 3 ay önceden yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğunu, vekiledeni şirket sözleşme ve ek protokol hükümlerine uygun olarak 08/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davacı firma ile imzalanan sözleşmeyi 3 aylık feshi ihbar süresi sonunda yani 08/06/2018 tarihi itibariyle feshedileceği ihbarında bulunduğunu, bu durumda davacı şirket 3 aylık feshi ihbar süresince sözleşmeden kaynaklanan müvekkil şirkete ait mağazalara sözleşme ve eki protokol hükümlerinde yer alan anahtar performans kriterlerine uygun şekilde ve sayıda ürün sevkiyatı yapılması da dahil tüm yükümlülüklerini eksiksiz ifa etmesi ve sözleşmenin feshedileceği 08/06/2018 tarihi itibariyle müvekkil şirket yetkilileri ile birlikte mevcut stok durumunu tutanakla tespit ederek stoklarda bulunan tüm ürünleri müvekkil şirkete eksiksiz olarak teslim etmesi gerekmekte olduğunu, vekiledeni şirket tarafından yapılan fesih bildirimi sonrası davacı firma bu fesih bildirimini yok saydığını, fesih bildirimine cevaben gönderdiği ihtarnamede sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde müvekkil mağazalarına günlük belirli miktarda ürün sevkinin gerçekleşmesine yönelik düzenlenen anahtar performans kriterlerinde yer alan miktarda ürün sevkine devam edeceğini, bu şekilde ürünlerin teslimi halinde davacı şirket deposunda bulunan ürünlerin tamamının sevk edilmesinin 10-11 ay süreceğini ve 2019 yılı şubat ayında ancak tamamlanabileceği gibi tamamen absürt ve kötü niyetli bir cevap verdiğini, davacı firma feshi ihbar yokmuş gibi hareket etmeye devam ederek günlük sınırlı sayıda ürün sevkine devam ederek ürünlerin tamamını teslimden kaçındığını, sözleşme hükümlerine göre temerrüde düştüğü halde feshin gerçekleştiği 08/06/2018 tarihinden sonraki dönemde sözleşme konusu ürünleri zorla elinde tuttuğunu, adeta ürünleri rehin alarak vekiledeni şirketi hizmet almaya zorladığını ve hizmet bedeli faturaları düzenlemeye devam etmiştir. Bu faturalar müvekkil şirket tarafından hiçbir şekilde kabul edilmediği gibi müteaddit defalar davacı şirkete feshi ihbar beyanı ve sözleşme hükümleri doğrultusunda müvekkil şirkete ait ürünlerin tamamının derhal ve tek seferde iade ve teslimi talep edildiğini, ancak davacı firma bu yükümlülüğe diayet etmemiş ve müvekkil şirkete ait ürünleri teslimden imtina ederek zorla elinde tutmaya devam etmiş, ödemeler yapılmadığı takdirde ürünleri 3.kişilere satma tehdidinde dahi bulunmaktan çekinmediğini, ayrıca sevk miktarları dikkate alındığında stoklarda mevcut ürünlerin tasfiye sürecinin 208 işgünü süreceği iddia edilerek sözleşme feshinin ancak 04/02/2019 tarihinde sağlanabileceği gibi hukukla, ahde vefa ile ve ticari örf ve adetle bağdaşmayan abes iştigal bir iddiada bulunulmuştur. Davacı şirket feshi ihbar iradesini yok sayarak sözleşme yürürlükte imiş gibi hizmet bedeli tahsil etmeye dolasıyla haksız ve mesnetsiz bir şekilde kazanç elde etmeye çalışmıştır ki davanın içeriği ve özünün de bu olduğunu, davacının müvekkil şirkete ait ürünleri 08/06/2018 tarihinde ve tek seferde teslim etmemesi nedeniyle vekiledeni şirkeet mağazalara ürün sevkinde sorunlar yaşamaya başlamış ve büyük maddi zararlara uğratıldığını, bu zararlardan dolayı sorumluluk davacı firmaya ait olduğunu, davacı firmaya gönderilen feshi ihbar sonrası müvekkil şirket 2018 yılı haziran ayından itibaren başlayacak dönem için Lojistik Hizmetleri ile ilgili bir ihale düzenlemiş ve bu ihaleye davacı firmada katılmış, ancak düzenlenen ihale sonrası lojistik hizmetler başka bir firmaya verildiğini, davacı firma basiretli bir tacir gibi hareket etmeyi bir kenara bırakıp müvekkil şirketin maliki olduğu ürünleri yok pahasına 3.kişilere satmakla tehdit edecek zorbalıktan çekinmeyen davacı firmanın sonrasında ticari olarak hizmet verdiği iddiasıyla alacak talebinde bulunması MK madde 2 anlamında da hukuki mesnetten tamamen yoksun olduğunu, davacı firmanın bu zorbalık ve tehditleri karşısında … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında verilen “ihtiyati tedbir kararı” ile davacı şirket deposunda bulunan … etiketli ürünlerin yediemin sıfatıyla müvekkil şirkete teslimine karar verildiğini, alınan ihtiyati tedbir kararı … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile uygulanmaya konuşulduğunu ve davalı firma deposunda bulunan müvekkil şirkete ait ürünler 30/08/2018 tarihinde yediemin sıfatıyla müvekkil şirkete teslim edilebildiğini, yine bu ürünlerin davacı tarafça zamanında teslim edilmemesinden dolayı müvekkil şirketin kar kaybından kaynaklanan zararları mevcut olup bu konu ile ilgili açılan tazminat davası da …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile yürütülmekte olduğunu, bu konunun sulhen çözümlenmesi için şirket yetkilileri görüşmeler yapmış, bu görüşmeler esnasında karşılıklı olarak bir ek protokol hazırlanarak tüm ürünlerin eksiksiz ve stok sayımı yapılarak 31/07/2018 tarihinde müvekkil şirkete teslim edilmesi kaydı şartı ile müvekkil şirketin 08/06/2018 tarihinde 15/07/2018 tarihine kadar 1 aylık fazladan bir süre için dahi hizmet bedeli ödeyebileceği konusunda görüşmeler yapıldığını, müvekkil şirket davacı tarafın “ürünlerinizi teslim etmeyiz” şeklinde tehditkar tavrından sebeple bu teklifi kabul ederek bir protokol imzalanması şartıyla bunu kabul ettiğini ancak sonrasında davacı taraf kötü niyetini aynen devam ettirerek bu protokolüde imzalamaktan imtina ettiklerini, Görüşmeler esnasında kabul edilen protokole göre 31/07/2018 tarihinde teslim etmeyi önce kabul etmiş sonra bundan vazgeçtiklerini, dolayısıyla dava dilekçesinde iddia edildiği gibi bu ürünlerin bu kadar kısa sürede teslimi zor ve güç bir iş olmadığının açık olduğunu, davacı şirket sözleşmeye aykırı davranarak müvekkil şirketi çok büyük maddi ve manevi zararlara uğratmakla yetinmediğini ve kendi bünyesinde yıllardır sigortalı olarak çalışan işçilerin bir kısmını muvazaalı şekilde işçilik alacaklarıyla ilgili müvekkil şirkete karşı dava açtırmaktan da çekinmediğini, davacının sigortalı personeli olan yaklaşık 20 ‘ye yakın işçi tarafından kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti gibi işçilik alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle ve müvekkil şirketin asıl işveren – alt işveren ilişkisi kapsamında bu alacaklardan sorumlu olduğu iddiasıyla çok sayıda alacak davası açıldığını, davacı firma bu işçilerin asıl ve tek işvereni olduğu halde işçiler tarafından açılan bu davaların arabuluculuk görüşmelerine dahi katılmadığını ve davalara cevap vermediğini ve hiçbir delil sunmadığını, davacı firmanın sözleşmeye aykırı davranarak mülkiyeti müvekkil şirkete ait ürünleri teslim etmemesi nedeniyle müvekkil şirketin büyük maddi zararlara uğratmasına rağmen sözleşmenin feshedildiği dönem sonrasında müvekkil şirketin rızası hilafına zorla elinde tuttuğu ürünlerle ilgili hizmet bedeli talep etmesinin hiçbir yasal ve sözleşmesel dayanağı olmadığından işbu haksız ve kötüniyetle davanın reddi ile icra takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına, …, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasına, taraflar arasında imzalanmış sözleşme ve protokollere, taraflar birbirlerine keşide ettikleri ihtarnamelere, faturalara, defterler ve finans kayıtlarına, tarafların birbirlerine göndermiş oldukları maillere, yazışmalar, iş emirleri ve cevaplarına, bilirkişi incelemesine, tanık beyanlarına, arabuluculuk evrakları ve son tutanağına, stok sayım ve sevkiyat verilerine dayanmışlardır,
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … Hiz. A.Ş. tarafından borçlu … Ve Dan. A.Ş. aleyhine 1.828.513,18-TL alacağın tahsili için 29/01/2019 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 04/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 04/02/2019 tarihinde süresinde borca ve yetkiye itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
İddia savunma ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi hususlarında rapor aldırılmış, 23.03.2021 tarihli raporda:
”…Davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, taraflar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan bakiye 548.415,31 TL cari hesap alacağı bulunduğu; bu alacağın talep gibi, takip tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Rapora davalı vekili itiraz etmiştir. Tarafların 2017 ve 2018 yıllarına ait BA -BS formları ilgili vergi dairelerinden getirtilerek, dosyanın gerek formların kapsamı gerekse davalı vekilinin itirazları kapsamında ek rapor aldırılmış, 20.08.2021 tarihli ek raporda:
”…Heyete ilave edilen sektör bilirkişisinin tespit ve değerlendirmeleri dikkate alınarak, davacı yanın takip tarihi itibarıyla davalı yandan 1.828.513,18 TL alacaklı olduğunun kabulü
gerekeceği, bununla birlikte yine yukarıda yer verildiği şekli ile davacının bu alacağının, ticari defter kayıtları ile tevsik edilememiş olması karşısında takdirin mahkemeye ait olduğu,
Davacının alacağını ticari defterleri ile ispat edemediği dikkate alındığında ise, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına göre 29.01.2019 takip tarihi itibariyle davacıya 562.454,81 TL borçlu olduğu göz önünde bulundurularak, davacı yanın bu tutar kadar alacaklı olacağının kabulü hususunda da takdirin yine mahkemeye ait olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; lojistik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Davacı yan sözleşmesel tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalı yanın sözleşmeyi feshettiğini, ancak davalı tarafın faturalarını ödemediğini iddia ederek icra takibine girişildiğini, davalı yan ise taraflar arasındaki ek protokol hükümlerine göre 3 ay önceden yazılı bildirimde bulunmak kaydı ile davalının herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi tek taraf olarak feshedebileceğinin kararlaştırıldığını, bu açıdan sözleşmenin feshinin haksızlığından söz edilemeyeceğini, davanın haksız olduğunu savunmuşlardır.

Taraflar arasında 02/11/2015 tarihli lojistik hizmet sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye 16/01/2018 tarihli ek protokol ile revize edildiği, sözleşmenin davalı yanca … 18. Noterliğinin 08/03/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki çekişme sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı ve bunun sonuçlarına ilişkindir.
Taraflar arasındaki 16/01/2018 ek protokol kapsamına göre; davalıya 3 ay öncesinde davacıya ise 6 ay öncesinde bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmenin tek taraflı ve sebepsiz olarak feshetme hakkının tanındığı, davalı yanın ise dosya kapsamında bulunan ihtarnameye göre sözleşmeyi ihtar tarihinden itibaren 3 ay sonra geçerli olmak üzere feshettiği, işbu fesih işleminin ek protokol hükümlerine uygun olarak yapılması nedeni ile haklı ve geçerli bir fesih işlemi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce hükme elverişli olduğu değerlendirilen 20.08.2021 ve 08/12/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu kapsamına göre; davalının sözleşmeyi feshetmesine ve akdi ilişkinin 08/06/2018 tarihi itibariyle sonlandırmasına rağmen 3 aylık fesih bildirimi boyunca davalıya hizmet vermeye devam etmesi gerekli olduğundan ve davacının da bu hizmeti verdiği anlaşıldığından, fesih bildirim süresi sonuna kadar verilen hizmetin bedelini davalıdan talep etme hakkının bulunduğu, bu kapsamda yapılan mali incelemeye göre; davacı yandan 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve belgelerini usulüne uygun ihtara rağmen yasal süre içinde ibraz etmediği, bunun yerine sadece 2018 ve 2019 yılları envanter defter tasdik bilgileri ve ilgili dönem cari hesap ekstresini sunduğu, sunulan cari hesap ekstresiyle sınırlı olmak kaydıyla davacı şirketi ticari defterlerinde davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 120.01.138 numaralı alıcılar hesabında takip edildiği, davacı yan tarafından düzenlenen faturaların bu hesap altında kayıtlı olduğu, hesabın 29.01.2019 takip tarihli bakiyesine göre davacının davalıdan 1.828.513,18 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı yan tarafından inceleme kapsamında talep edilen diğer defter ve belgeler sunulmadığından, alacak tutarının ticari defter kayıtları ile doğrulanmasının mümkün olmadığı, davacı yanın kendi ticari defter ve belgelerine nazaran takibe konu ettiği tutar kadar alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı, davalı yanın ise kendi ticari defter kayıtlarına göre 29.01.2019 takip tarihi itibariyle davacıya 562.454,81 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri ile hükme elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi kök ve ek raporları kapsamına göre; davacı yanın davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğü’nü… E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 562.454,81-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan ve likit olan asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
1-) Davalının … İcra Müdürlüğü’nü… E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 562.454,81-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmek suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-)Hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 38.421,28-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 22.083,87-TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.337,41-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 680,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 22.083,87-TL peşin harç olmak üzere toplam 22.128,27-TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı yanca yapılan 3.700-TL bilirkişi ücreti, 634,00-TL davetiye/ teskere masrafı olmak üzere toplam 4.334,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.333,14-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı yanca yapılan 500-TL davetiye / teskere masrafının red ve kabul oranına göre 346,20-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 45.172,74-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 77.112,04-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin, karar kesinleştiğinde taraflara / vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır